Tesadüfe bak yaaa. İstesen olmaz...
Tesadüf işte olmayacak yerde karşı karşıya geldik.
Her gün ağzımızda bir sağımıza bir solumuza alıp çiğnediğimiz nane aromalı sakız gibi bu lafı söyler dururuz. Öyle ise bir nizam ve intizam içerisindeki bu kainat sarayında acaba TESADÜFE YER VAR MI?
Nedir bu sıkça manasını bildiğimiz yana bildiğimizi sanarak kullandığımız, TESADÜF?
Tesadüf: Rast gelme, bir şey kendiliğinden olma, tedbirsiz meydana gelme.
Oysa birde tamda bunu örten adeta "sakın haaa yaşadığımız bu kainatta hiçbir şey tesadüf değil aksine TEVAFUK denilen bir söz var." diyen ilahi İHTARLAR VAR.
O halde nedir bu TEVAFUK.
Tevafuk: Birbirine uygunluk, muvafık oluş, nizamlanmış biçimde birbirine uygun olmak. Her iki kelime zıtlıkları ile birbirlerini tarif eder. Günlük hayatta tesadüf kelimesini çok kullanmamıza rağmen, gerçekte tesadüf yoktur, tevafuk vardır. Yaratılışta ve devam eden hadiselerdeki pek çok noktadaki benzerlikler tesadüf değil, tevafuktur.
Tevafuk bir tevhid mührü olduğu gibi, kâinatın ve insanların başıboş olmadığını gösteren işaretlerdir.
Kâinat, Cenab-ı Allah'ın kudret kalemiyle yazdığı harikulade bir kitaptır. Bu kitap, baştan sona hikmetlerle doludur. Hiçbir yerinde bir abes, bir fazlalık söz konusu değildir. Kur'an'ın bildirdiği gibi,
"Çevir gözünü, bir bak! Herhangi bir kusur bulabilir misin? Sonra bir daha, bir daha çevir. Gözün yorgun ve mahrum olarak sana geri dönecektir." (Mülk, 67/3-4)
Bu gerçeğin en güzel bir misali, insan ve vücududur. İnsan vücudunda, görevi olmayan, hesapsız, yanlış, başıboş lüzumsuz hiçbir şey yoktur. Gösterebilir misiniz?
Asla ve kata.
Ya dünyamız, güneş, nebatat ve hayvanat...
RASLANTI...
TESADÜF...
gibi sözlerin inanç dünyamızda ne yeri ne de yurdu var.
İnancımız gereği böyle bir sözü söylememiz ise asla mümkün değil, olamaz, olmaması lazım.
O, göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. Bir şeyi dilediğinde ona sadece "Ol!" der, o da hemen oluverir.)
(2/BAKARA-117)
İman ettik ve biat ettik.
Elhamdülillah.
Kainat sarayının sultanı bir yaprağı dahi "OL" demeden dalında OLDURMAZ ve düşürmez iken nasıl olurda bu kainat sarayı içerisinde biz/ler, olan ve olacak her hadiseyi TESADÜF ile tahlil edebiliriz?
Kâinatta meydana gelen olaylar, tamamen Allah'ın kudreti ve tasarrufu iledir. Mesela, biz yağmurun yağdığını görürüz. Gerçekte ise, yağmur yağdırılır. Rüzgârlar, tayfunlar, kasırgalar hiçbiri rastgele değil, Allah'ın emrine göre eserler. Hiçbir olayda tesadüf yoktur.
Tesadüf, ancak cahilliğimizi örten bir perdedir. Bizim tesadüf olarak gördüklerimiz, hakîkatta Allah'ın tasarrufudur.
Bediüzzaman'ın şu tesbiti son derece dikkat çekicidir:
"Çok âdî (sıradan) perdeler içinde mühim işaretler verilir, ehli anlar.""Tevafukta bir inayet-i hassa ve İltifat-ı Rahmanî tezahürü (var)."
Son günlerde belki farkındasınız, belki de farkında değilsiniz. Lâkin ne hikmet ise hep te sıkıntılı ve sıkıntılı bir dönemin başlangıcı sayılabilecek dönemlerin başında arka arkaya gelen elem verici olayları yaşamaktayız.
Neler mi?
Son bir hafta içinde yaşadığımız olaylar,
- 11/12/2018 Rize Emniyet Müdürü'nün vurulması,
- 12/12/2018 Kısıklı'da bomba bulunması,
- 14/12/2018 Somada Maden kazası,
- 13/ 12/ 2018 Ankara'da Hızlı Tren kazası (bu kazada yeni faaliyete geçen Türk uzay ajansı kurucusu saygın bir profesörümüzün de ölmesi.)
- 13/12/2018 Antalya Emniyet Müdür Yardımcısı'nın intihar sonucu ölü bulunması,
Şimdi sorun bakalım kendin(m)ize arka arkaya gelen tüm bu olaylar
SİZCE TESADÜF MÜ?
YOKSA...
Selâm ve dua ile
Bülent ERTEKİN