Özür dilemek...
Helallik istemek...
Ve tabiiki teşekkür etmek.
Hepsi insanı erdemlerdir. Teşekkür etmek ise daha güzel bir erdem, ahlaktır. Hem sizi yüceltir hem de karşınızda ki bireyin insani duygularının zirve yapmasına vesile olursunuz.
Bu ahlâkî haslet, cemiyet hayatında, aile hayatında, iş hayatında kısacası nefes alıp verdiğimiz her ortamda olması gereken zaruri bir durumdur.
Lâkin öyle sahalar vardır ki kişi bulunmuş olduğu makamda topluma yönelik o kadar güzel işler yapmıştır lâkin siyasi tarafgirliğimizden dolayı yapılan hizmeti es geçer, bir teşekkürü dahi fazla görürüz.
Oysa öyle anlar oluyor ki sizin gibi aynı siyasi ortamı solumayan hatta bazı milli ve manevi değerler de bile bir ağacın dalları gibi farklı ve bir araya gelmesi muhtemel olmayan bu insanlar dahi hak perest bir davranış söz ve fiillerinden dolayı TEŞEKKÜRLER BAŞKAN övgüsünü hak ediyorlar.
İşte onlardan biri CHP Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ.
CHP Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, Mart ayı olağan meclis toplantısında yaptığı konuşmada Kahramanmaraş merkezli depremin ardından devleti hedef alanlara yönelik, "Öyle bir hasar var ki, hiç bir şekilde yetişmek mümkün değil. İstediğiniz kadar arama kurtarma ekibi gönderin, yetişmezsiniz"
sözleriyle tepki gösterdi. Yıkılan binalara dikkat çeken CHP'li İduğ,
"Caddelerdeki bütün binalar yıkılmış. Ara sokaklarda mahalleler kaybolmuş. Şimdi Hatay 153 bin bağımsız ev var, 129 bini yıkılmış. Kalan 20-25 binde de oturmak mümkün değil, içine giremezsiniz.
Tam 18 milyon metreküp moloz var. Bugün o molozları almaya kalksanız 1 milyon adet kamyona ihtiyacınız var. Bir kamyon 18 ton olsa nasıl bir hasar olduğunu düşünün. Burada istediğiniz kadar arama kurtarma çalışması gönderin, başaramazsınız. Hiç kimse devletimize laf atmasın" ifadelerini kullanıyor.
Depremin olduğu daha ilk günden itibaren devleti âdeta linç girişimi ile yerle yeksan etmeye çalışan; isimleri, cisimleri, ünvanları, akademik kariyerleri ne olursa olsun onları söyleyen insanlara söylenecek çok söz var.
Lâkin tüm bu menfi ve organizeli algı operasyonlarına karşı İzmir'den çıkan bu cesur yüreğe, başkana TEŞEKKÜR BAŞKANIM demek insani ve vicdani bir görevdir.
Bu vicdani görev ve sorumluluğu yerine getirme duygusu ile;
SAĞOLUN BAŞKANIM!!!
TEŞEKKÜRLER BAŞKANIM!!!
diyorum.