İnsanoğlu yapısı gereği ben demeyi her zaman kendisine şiar edinmiştir. Aslında kimseye zarar vermediği sürece bencil olmak kendini korumaya almaktır ki anlayışla karşılanabilir.
Ben diyebilmenin yanı sıra biz diyebilmenin de erdemine inanmış insanlara toplumda her zaman ihtiyaç vardır. Biz diyebilmek; kendini başkasının yerine koymaktır, karşı tarafı anlayabilmektir ve onunla hemhal olabilmektir. Bu şekilde elini taşın altına koyan insanlar hayatı kolaylaştırırlar. Bu durum aynı zamanda hayat yükünü de paylaştıkları için çevresi için huzur ve mutluluk kaynağıdır.
Bencil insanlar ise hayatın onca zorluklarının yanı sıra ekstra yük olarak insanları canından bezdirirler. İlginç olansa bencilliklerinin farkında bile değildirler. Bencilliklerini yüzüne vurduğunuzda ise iki şekilde tepki ortaya koymaktadırlar. Birincisi küsüp ve darılarak bencillikte zirveye çıkarlar. İkinci ise, hemen savunma mekanizması geliştirerek asla bunu kabul etmeyerek konuyu çarpıtma yoluna giderler.
Bencillerin temel davranış özelliklerine göz attığımızda;
Bencillik temelde kişilik ve karakter bozukluğu olarak düzeltilebilir bir davranıştır. Bunu düzeltmek için önce kabul etmek sonrada bu konuda kendini geliştirecek empatileri kurmak gerekecektir. Aksi takdirde kimsenin sevmediği, toplumun dışladığı ve sürekli eleştirilen birisi olarak yaşamak kaderiniz olacaktır. Bir insana verilebilecek en büyük ceza toplum dışına itmektir. Bu kaderi yaşamamak için biz diyebilmenin erdemine inanıp kendimizi sorgulamamız meselenin halli yolunda önemli bir aşama olacaktır.
Sonuç olarak; bencilliğin zirvesinden yuvarlanıp yok olmamak için benliğimizi kontrol altına almamız kaçınılmazdır. Bencil olan insanlar aynı zamanda kibirli de oldukları için hayatta mutlu oldukları vaki değildir. İnsanı küçülten hastalık olan bencillikten kurtulmanız hem sizin hem de başkalarının hayatını kolaylaştıracaktır.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın