Peşin olarak şunu ifade etmem yanlış olmayacaktır; zengin yaşamanın zenginlikle alakası yoktur. Bu durum tamamen düşünce ve ruhla ilgilidir. Maddi olarak sofrasında kuş sütü eksik dahi eksik olmayanın iç huzuru yoksa o insan fakirdir. Bunun tersi de doğrudur; bir kuru ekmeğe şükrediyorsa o insan zengindir.
Açlık, tokluk, varlık ve yokluk aslında mideyle ilgili olmayıp, beyinle ilgilidir. Bizi beynimiz ve kalbimiz birlikte idare etmektedir. İkisinden birisi mutlaka baskın çıkarak bizi yönetmektedir. Beyin baskın çıktığı zaman daha rasyonel ve pragmatik düşünüyor, kalbimiz baskın çıktığında ise daha hümanist ve merhamet abidesi olarak kararlar almaktayız.
Kalp ve beyin arasında iyi bir denge kurmak bizi ya robot ya da insan yapacaktır. Bu iki organımız birbiriyle sürekli bir mücadele halinde bulunmaktadır. Nefsimiz o gün hangi yöne meyilli ise o yönde müspet veya menfi kararlar almaktayız. Nefsini terbiye etmiş insanlar için kalp gözü açık ifadesi boşuna kullanılmaz. Bunun açılımı üçüncü bir göz olarak aklımıza ve zihnimizde galebe çalarak yüreğimizle kararlar alabilmemiz tutumudur.
İnsan sadece et, kemik ve sinirlerden oluşan bir yapı değil aynı zamanda; şefkat, merhamet, ihsan, sevgi ve muhabbetten oluşan bir ruhtur. Materyalist bir dünyada eskisinden daha fazla bu ruha ihtiyaç vardır. Aksi durumda insanlık yok olma yolunda hızla kendisini tüketecektir. Hiç kimsenin kazancı sadece kendisine ait değildir. Dolayısıyla Yüce Allah hem vererek hem de vermeyerek bizleri sınava tabi tutmaktadır.
Günümüzde empati olarak ifade edilen ve kültürümüzde diğergamlık olarak kendini bulan görüşe her zamandan daha çok ihtiyaç duymaktayız. Bencillik, nemelazımcılık, bananecilik ve nadanlık insan onuruyla bağdaşmayan insanlık dışı tutumlardır. Kendine Müslüman bir dünya anlayışının hem bu dünyada hem de diğer tarafta bir karşılığı olmayacaktır. Bu anlamda silkinerek kendimize gelmemiz elzemdir. Aksi takdirde bu duyarsızlık bir bumerang gibi dönüp dolaşıp yine bizi vuracaktır.
Zengin olmak ve zengin yaşamak herkesin hakkı olmakla birlikte bunun gereklerini yerine getirmekte yine en önemli sorumluluktur. Bunun yanında gönül zenginliği ile mutlu ve huzurlu yaşamakta yine bizim elimizdedir. Yeter ki beyin ile kalp arasında eşgüdüm kurabilelim. Gerisi çorap söküğü gibi kendiliğinden hallolacaktır.
Sonuç olarak; zengin ve zenginlik kavramları sadece maddiyatla ilgili olmayıp, düşünceyle alakalıdır. Zengin yaşamak; bulduklarınla yetinmek, kanaat etmek, şükür ve sabırla birlikte dua etmektir. Zenginlik nasip ve kısmetle ilgili olmakla birlikte zengin yaşamak sadece bakış açısıyla ilgilidir. Sadece zaviyenizi değiştirerek zengin olmasanız da zengin yaşayabilirsiniz hepsi bu kadar, çok mu zor?
Esenlik dileklerimle…