Bir seçim sürecini daha geride bırakırken Türkiye ilk defa ikinci turu test etmiş olacaktır. Millet İttifakı açısından bakıldığında kampanyanın akılda kalanları, kalp sembolü ve İmamoğlu'nun ifade ettiği, “Kazanıyoooruuuz!”söylemi olmuştur. Büyük bir kibir ve gururla ifade ettiği bu söylem algıya yönelik bir tutum olduğu için ters tepmiştir. Dolayısıyla İmamoğlu kaybetmiştir.
Ne söylediği anlaşılmayan iki kelimeyi bir araya getirip anlamlı bir cümle kuramayan Yavaş kaybetmiştir.
Kılıçdaroğlu'nun büyük bir strateji dehâsı ile ortak olduğu küsurat liderleri kaybetmiştir. Kendileri sıfır çektiği için isimlerini zikretmek bile gereksiz olacaktır. İttifaka katkı sunmadıkları halde bol kepçe 77 milletvekili elde ettikleri için Kılıçdaroğlu kaybetmiştir.
Afaki söylem, boş vaatler bol keseden para dağıtıyor algısı reel siyasetin gerçekleri ile bağdaşmadığı için seçmen tarafından satın alınmamıştır. Sadece laf salatası ile icraatın olmayacağı inandırıcı olmamıştır. Zaten Kılıçdaroğlu lider olmadığı için de kitleleri peşinden sürükleyememiştir. Partisinin % 25 kemik oyuna bir gıdım katkı sağlamadığı her şeyi özetler niteliktedir.
Akşener, baştan beri Kılıçdaroğlu için mesafeli olmakla birlikte gel-gitler yaşayarak tutarsızlık sonrası kaybetmiştir. Seçim sonrası sinir krizleri geçirerek, “Ben söylemiştim!” çıkışı da kendisini kurtarmayacaktır.
Muhalefeti destekleyen ve sadece algı oluşturan anket şirketleri kaybetmiştir. Olmayacak dua için amin diyen muhalif kanal ve yazarlar kaybetmiştir.
İnce, zaten zikzaklı bir tavır ortaya koyduğu ve dik durmadığı için baştan kaybetmiştir.
Terörün yanında konumlanan ismi lazım değil parti kaybetmiştir.
Bu kadar kaybeden olunca mutlaka bunun karşısında kazananlar da olacaktır. Erdoğan, doğuştan lider olduğu için her dönem kazanmıştır.
Bahçeli, istikrarlı tavrı ikbal beklentisi olmadan iktidara destek verdiği için kazanmıştır.
Erbakan, sonunda doğru yolu bulup Milli Görüş çizgisinin devamı olan Ak Parti’nin yanında konumlandığı için kazanmıştır.
Destici, en başından beri istikrara destek verdiği için kazanmıştır.
Sinan Ogan, aydınlık yüzü, gençliği, parlak geçmişi, değerlere olan bağlılığı sayesinde kazanmıştır. Bundan sonrada Türk siyasetinde lider olarak var olmaya devam edecektir.
Sonuç olarak; bu milletin sosyolojisini anlamayanlar kaybetmeye bundan sonra da devam edeceklerdir. Bu ülkede CHP’li olmak gerçekten çok zor, tam şampanyaları patlatmak üzere hazırlık yaparken elde var yine hüsran. 2028’e kadar kim öle, kim kala şunun şurasında sadece 5 sene var bir bakarsın hemen geçmiş, belki o zaman baharlar gelecektir.
Esenlik dileklerimle,