Çan eğrisi istatistik ilmine ait bir kavram olarak hayatımıza girmiş olsa da günümüzde özellikle üniversite de başarı sıralaması için kullanılan bir metottur. Temel mantığı tüm verilerin ortalaması ile ortaya çıkan standart sapmaya göre bir grafik oluşturarak bireysel puanların hesaplanmasıdır.
Ortaya çıkan grafik çana benzediği içinde bu isimle anılmaktadır. Çan, yapısı gereği eksenden ikiye bölüğünüzde simetrik bir görüntü ortaya koymaktadır. Yani çanın karşılıklı birbirine paralel uç noktaları aynı değeri verse de birisi pozitif diğeri negatif olduğu için aralarında uçurum vardır.
Yaşadığımız hayatı bu çan ile özdeşleştirdiğimiz zaman ortaya ilginç ve enteresan sonuçlar çıkmaktadır. Mesela yeni dünyaya gelen bir bebek nasıl ki annesine muhtaç ise bunun karşısında yaşlılıkta da yine kişinin başkalarına mutlak anlamda muhtaç olması çan eğrisi için muhteşem bir örnek oluşturmaktadır.
Çanın tam tepe noktası ise insan yaşamı için; güç, kuvvet, kudret, dayanıklılık, mukavemet ve mücadele gücünü için temsil etmektedir. Tam zirvede olmak insanoğluna hep bu şekilde muktedir olacağı hissi ile yalancı bir özgüven vermektedir. Aşağıya doğru inildikçe artık sonun başlangıcı başlamış olacağı için bu süreci durdurmanın veya tersine çevirmenin imkânı yoktur. Bu yüzden hayatın her anını dolu dolu yaşayarak keşkeler konusuna hiç girmemek en doğrusu olacaktır.
İnsanoğlu biyolojik yaşına inat hiç kocamayacağını düşünerek büyük bir yanılgı içerisindedir. Eski fotoğraflar, aynalar, yokuşlar, merdivenler, taşıdığı yükler ve görüntüsü ona birçok mesaj verse de bunların hiç birisini ciddiye almaz. Gönül hiç kocamazmış dolayısı ile gönül yaşı ile biyolojik yaş sürekli bir mücadele içerisinde olsa da sonunda kaybeden kemik ve kaslarımız olmaktadır.
Beynimiz, sürekli emirler vererek ondan sonsuz istek ve talepleri olmaktadır. Fakat yılların yorduğu bedenimiz bu emirleri çoğu zaman yerine getiremediği için büyük bir panik yaşarız. Kendimizi teselli etmek için; merdivenleri ikişer çıkıyorum, gözlüksüz kitap okuyorum, gençlerle maç yapıyorum, şu kadar mesafe yüzüyor ve şu kadar mesafe koşuyorum diye hava atsa da o da gerçeğin farkındadır artık hiçbir şey eskisi gibi değildir.
Bu yüzden hava atacağım diye boş hayallere kapılmak ve gövde gösterisi yapmak sadece gövdenizde kalıcı hasarlar bırakacağı için bundan vazgeçin, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır, bunu kabul edin.
Sonuç olarak; çan eğrisi matematiğin bir konusu olsa da bizim yaşam döngümüzü de çok güzel anlatan bir göstergedir. İlme saygılı olmak adına kendinizle çelişkiye düşmeden her yaşı kendi koşularında kabullenin ve o şekilde yaşayın. Yoksa çan eğrisinin standart sapması sizi de çarpacaktır.