İz bırakmak, geçmişe değil geleceğe kalıcı olarak etki etmektir. Yaşanılan tecrübe ve deneyimin kalıcı olarak geleceğe taşıma ve ulaştırma eylemidir.
Bu anlamda İzmir’den hem de iz bırakacak bir doğuma şahitlik ediyoruz. Ankara’nın tekelinde olan sendikacılık ve sendikal harekete yeni bir ivme ile katkı sunmak için İz Metal-iş Sendikası İzmir merkezli olarak kuruldu. Tüzüğü, teşkilatı ve örgütü ile hazır olan hareket Cavit Karataş'ın başkanlığında yasal prosedür ve bürokratik işlemleri sonrası metal sektöründe ben de varım demeye hazırlanıyor.
Cavit Karataş ile geçmişte aynı firmada birlikte teşriki mesaimiz olduğu için kendisini yakından tanırım. İşyeri temsilciliğinden başladığı sendikacılığa bu mecrada gelinebilecek en üst makamlarda profesyonel temsil yeteneği ile büyük bir tecrübe ve deneyimin sahibidir. İnatçı kişiliği, kararlı tutumu, vazgeçmez duruşu, diyaloga açık yapısı ve de sosyal yönünün kuvvetli olması dolayısıyla bir sendikacıda bulunması gereken tüm vasıflara haizdir. Adeta sendikacı olarak doğmuş birisi olarak tanımlarsam inanın abartmış olmam. Çıkmış olduğu bu yolda, “Sendikacılık, emek ve yürek işidir, bunun yanında emek en yüce değerdir!” şiarı ile felsefesini de ortaya koymaktadır.
“Bu âlemde yeni değiliz, yeniden buradayız!” sloganı ile piyasaya hızlı bir giriş yaparken ortaya farkındalık koymak için geldiklerini ifade ediyor. Güven sorunu yaşayan ve yıpranan mevcut sendikalara alternatif olmak en büyük gayeleri olacaklardır. Tüzüklerinde işçiden yarım yevmiye aidat ve her haneden bir çocuğa şartsız bir şekilde burs vermek gibi çizgi ötesi vaatler ile rekabet ortamında biz de varız demek için gün sayıyorlar.
Çalışma hayatı, işçi ve işverenden oluştuğunda ortaya adil olmayan asimetrik bir görüntü çıkmaktadır. İşçi aleyhine olan bu dezavantajı dengelemek ancak işçi sendikaları ile mümkün olmaktadır. Üretimden gelen güç her ne kadar önemli ise de bunu bir bütün olarak organize güce dönüştürecek olan sendikadır. Sendika, bireysel olarak dağınık olan bu gücü sinerji ile toplu olarak atan yüreğe dönüştürecek olan mekanizmadır.
Ülkemizde özellikle milyonlarca çalışan sendika gibi yasal bir haktan mahrum olduğu göz önüne alındığında ortaya çıkan bu girişimlerin ne kadar önemli ve değerli olduğu aşikârdır. Örgütlü toplum ve sivil toplum örgütlerinin gücü kapsamında ortaya çıkan bu tür oluşumlara toplumdaki her kesimin destek vermesi elzemdir.
Sonuç olarak; İz Metal-iş Sendikası farklı ve farkındalık olarak bu âlemde yerini almıştır. Başarılı olması ve çalışma hayatına; hak, hukuk ve adaletin yanı sıra renk katması dileklerimle hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın