Hem inancımız hem de kültürümüzde iki günün birbirine eşit ve denk olması ziyan olarak görülmüştür. Buradan çıkan en temel sonuç ise insanın sürekli kendini geliştirmek ve tekâmül etmek zorunda olmasıdır.
Bu sene 1 Mayıs’ın aynı zamanda arife gününe denk gelmesi ile eksantrik görüntüler ortaya çıkmıştır. Havanın da güzel olmasını fırsat bilen emekle işi olmayan sadece kendi egolarının tatmini için meydanları aşırı fraksiyonlar doldurmuştur. En sağdan en sola uç noktalarda ki marjinal guruplar kendi varlıklarını ifade etmek için gövde gösterisi yapmışlardır. Tabi ki şiddete başvurmadıkları sürece kendi ütopyalarında boğulmalarına kimse karışmayacaktır. Fakat ortaya ilginç görüntülerin çıkmasına sadece acı bir tebessümle karşılık vermekten öteye geçemiyorsunuz.
Bütün dünyada komünizm kalesi olan ülkeler bile değişip, dönüşerek yerle yeksen olmuşken bizde halen daha Komünist Parti’nin olması ne ile açıklanır diye insan düşünmeden edemiyor? Teorik olarak çok mükemmel bir ideolojiye sahip olsa da uygulama imkânı olmadığı için tarihin çöplüğünde yerini almıştır. Bu gerçek ortada dururken insanların bu şekilde bir hayalin peşinde koşmaları Kur’an’ın “hiç düşünmez misiniz, hiç akletmez misiniz?” sorusunu akla getirmektedir. Allah insana akıl vermiş fakat onu kullanamadığı zaman boş ve malayani işlerin peşinde hayatlar yok olurken geriye sadece pişmanlıklar kalmaktadır. Son pişmanlık fayda etmediği için de şimdiden uyarmak görevimi yerine getirmek istiyorum. “Gittiğiniz yol yol değildir, yanlış çevre ve arkadaş kurbanı olarak zararın neresinden dönseniz kârdır diyerek kendinizi çek edin diyorum.”
Bütün bunları yazmama sebep ise çocukluğunu bildiğim bir yakınımın bu yola savrulmuş olmasındır. Buradan yola çıkarak da topluma genel mesaj vermek kaygısından ibarettir. Bu genç arkadaşım muhafazakâr bir aileye mensup, saflığı ve temizliği ile çocukken, “ileride büyük adam olur” kıvamında birisiydi. Yardımseverliği, sorumluluğu, duyarlılığı ve inancıyla örnek bir çocuktu. Onurlu ve ışık saçan bir maziden bugünlere savrulmuş olması inanılır gibi değil! 1 Mayıs’ta hem de Ramazan Arife’sinde arkadaşları ile birahanede biralarını yudumlarken çekilmiş fotoğrafını durumunda paylaşınca sormak zorunda kaldım. Bu savrulmanın sebebini sorduğumda önce anlamadı sonra “Ramazan, alkol olayı mı?” diye anlamaya çalıştı. Ben, “evet” deyince de aldığım cevap karşısında şok oldum ve o gün bugündür kendime gelemedim. “Erol abicim, benim için 365 gün birbirine eşit” şeklinde ki cevap beni benden aldı, başka diyarlara taşıdı. Bunun tercümesi, benim hayatımda din ve dinle ilgili hiçbir kavram yok şeklindedir.
Sonuç olarak; aileler çocuğunuz kiminle arkadaşlık ediyor, hangi gurup ve partilere katılıyor kontrol edin. Sonradan ah vah ederek dizlerinizi dövmeniz fayda etmeyecektir.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın