Turan ve Kızılelma Türk milliyetçilerinin ebedi mefkûresi olarak her daim gündemde ki yerini korumaktadır. Bazı kesimler bunu ırkçılık olarak görse de aslında çok doğal bir süreç amaç birliği olarak da çok masum bir taleptir.
Bu erişilmez ve ulaşılmaz bir talep değil aynı zamanda bu talepleri isteyenlerin de motivasyon kaynağı olmaya devam etmektedir. Avrupa Birliği de bu düşüncenin somutlaşmış hali olarak önümüzde model olarak durmaktadır.
Peki, bu nasıl gerçekleşecektir? Nasıl ki merdivenler basamak basamak çıkılıyorsa bu süreçte aşama aşama gerçekleşecektir. Öncelikle buna inanan bir neslin oluşturulması gerekmektedir. İşte bu neslin bir numunesi ve bir ferdi olarak Ömer Sefa Turan’ı sizlerle tanıştırmak istiyorum. Soy ismiyle müsemma bu evladımız 13-14 yaşlarında olmasına rağmen şimdiden kendisini aşmış durumda olması gelecek adına ümit var olmamızı sağlıyor.
Bazı çocuklar için, “büyümüş de küçülmüş” deriz bunun somut bir örneği olarak kendisiyle tanışmış olmaktan büyük keyif aldım. Kendisi çocukluk ile ergenlik arasında tam geçiş kuşağında olmasına rağmen gerek kendini ifade etmesi gerekse vizyonuyla ile akranlarının çok ötesinde bir tutum ortaya koymaktadır. Pozitif enerjisi, sürekli tebessüm eden bir yüzü, kadife yumuşaklığında bir ses tonu ve de sürekli esprili yapısıyla kendisine adeta kilitleniyorsunuz. Kendisi bir taraftan 8.sınıf eğitimine devam ederken diğer taraftan da hafızlık gibi zor eğitim sürecini devam ettirmesi takdire şayan bir tutum olmaktadır. Aynı zamanda kendisi Drone pilotluğu yapmaktadır. Günümüz dijital çağında gençlerin bu şekilde geleceğe dair ilgi ve tercihlerinin olması çok önemlidir.
Ömer Sefa, bitmez enerjisi ile konuşmuyor adeta bir çağlayan gibi coşuyor ve bir şelale gibi akmaya devam ediyor. Kabına sığmayan yapısı ile sürekli konuşarak anlatıyor fakat boş konuşmuyor. Sosyal yönü inanılmaz kuvvetli ilk defa tanıştığı birisiyle anında kaynaşarak kendi enerjisini de karşı tarafa geçiriyor. Bu anlamda değerlendirildiğinde akranları ile arasında uçurum oluşmaktadır. Onun yaşındakiler kendini ifade etmek için cümle bile kuramazken o adeta konferans veriyor. Kendine olan güveni boş bir ego değil, hurcunun dolu olmasıyla ilgili olarak haklı bir tutum olmaktadır. Kendisini yetiştirmenin yanı sıra eğitimci babası ve çevrenin de etkisi inkâr edilemez. Yüce Allah’ım nazar ve kem gözlerden korusun demekten insan kendini alamıyor.
Sonuç olarak; Turan ve Kızılelma ülkü olarak bir gün gerçekleşecekse Ömer Sefa gibi evlatlar sayesinde olacaktır. Bunların sayılarının artması geleceğimiz adına elzemdir. Kendisini tanımaktan duyduğum heyecan ve hakkı teslim etmek adına bu yazı kaleme alınmıştır. Bu aynı zamanda onun için de itici güç ve inşallah motivasyon kaynağı olacaktır. Çorbada tuzumuzun olması adına kendisini ve ailesini kutlarken sayılarının artması için dua ediyorum.