Siyasette liderlik çok önemlidir. Bugün gerek ülkemizin, gerekse dünyanın en önemli sıkıntısı yeterli sayıda lider yetiştiremiyor olmasıdır. Ya da başka bir ifade ile liderlik vasfına haiz olan kişilerin siyasete mesafeli durmalarından dolayı önemli bir boşluk yaşanmaktadır.
Liderlik sonradan kazanılan bir vasıf değildir. Ya doğuştan lidersinizdir, ya da değilsinizdir. Ben lider olacağım diyerek lider olunmaz. Bu Allah vergisi ve fıtratla ortaya çıkan ve ancak geliştirilen bir süreçtir. Bugün partilere baktığımızda birçok genel başkan olmakla birlikte lider sayısı yok denecek kadar azdır. Parti için de bulunan liderlik kumaşı olan kişiler; ya genel başkan yardımcısı, ya grup başkan vekili ya da parti sözcüsü olarak avutulmaktadır.
Son yıllarda özellikle mecliste bulunan milletvekillerine baktığımızda iki kişi lider olarak ön plana çıkmaktadır. Bunların birisi diğer bir yazının konusu olarak daha sonra yazılacaktır. Diğeri ise İyi Partinin önce sözcüsü, şimdi ise genel başkan yardımcısı olan Sayın Yavuz Ağıralioğlu’dur.
Kendisi; duruşu, hitabeti, diksiyonu, Türkçeye olan hâkimiyeti, hazır cevaplı lığı, analitik düşünebilmesi, meselelere derinlemesine vakıf olması ile dikkat çekmektedir. Sesinin tonu, sakinliği, sağduyusu, adaleti, hakkaniyeti ile de takdir toplamaktadır. Bir muhalif olarak iktidarı eleştirirken bile ideoloji bataklığına saplanmadan herkesi ikna edecek bir duruş sergilemesi her kesimden insanın takdirini kazanmaktadır. Eleştirirken bile sesinin tınısı, edep ve hayâsı ile meramını öğle yumuşak ifade ediyor ki söyledikleri karşısında mum oluyorsunuz. Her partinin bünyesinde görmek isteyeceği bir kişidir. Geçmişte rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte çalışmış olmanın ve bunun yanında Nizamı Âlem Ocakları Genel Başkanlığı yapmış olması siyaseten piştiğinin de bir göstergesi olmaktadır. Yani geçmişinde bir ocak kültürü ve terbiyesi olması bugün de her tavrına yansıyarak üstün bir meziyet olarak onu bir üst platforma taşımaktadır.
Bu tür lider karakterli insanların önünün açılması Türkiye için kazanç olacaktır. Fakat partilerde bulunan kaşarlanmış ve fosil mertebesine ulaşmış klikler bu tür kişilerin önünü tıkamak adına alicengiz oyunlarına başvurmaktan geri durmayacaklardır. Böyle yapmakla aslında Türkiye’nin önünü tıkadıklarının ne önemi var yeter ki koltuklarını kaybetmesinler.
Diğer taraftan partilerde gerçek anlamda demokrasi olmadığı için; tüzük, parti politikası, ilkeler bahane edilerek bu tür insanların önü kesilmektedir. Bence tek kusuru soy isminin bir lider için uygun olmamasıdır! İsmini bir çırpıda söylerken soy ismini söylemek için yanlış ifade etmemek adına kendinizi bayağı bir kasıyorsunuz. Yani duraklamadan ve azami dikkat göstermeden ismini zikretmeniz mümkün olmuyor.
Sonuç olarak; Yavuz Ağıralioğlu siyasetin parlayan yıldızı olarak bundan sonra ağırlığını koyacaktır. Normal şartlarda karşısında bulunanların şansı bulunmamakla birlikte burası Türkiye her türlü sürprize de hazırlıklı olmak gerekecektir. Bu ismi bir kenara not ederseniz ileride karşınıza ağır abi olarak çıkacaktır.
Esenlik dileklerimle,