Bizde çalışan herkesin tek hedefi bir an önce emekli olup huzura kavuşmaktır. Oysaki kazın atağı öyle değildir, bunu anlamak için de mutlaka yaşamak gerekmiyor. Tecrübe ile sabit olarak, İslam’da “Ölmeden önce ölün tavsiyesine gönderme yaparak emekli olmadan önce emekli olun” demek istiyorum. Bunu şimdi anlamazsanız bile yaşayarak mutlaka öğrenirsiniz fakat bunun size bir faydası olmayacaktır.
Makine gibi her gün çalışmaya alışmış bünye bir süre sonra sıkılarak boşluğa düşmektedir. Bu durum aynı zamanda yaşlılığın da başlangıç evresi olduğu için geleceği şimdiden iyi planlamak gerekmektedir. Aksi takdirde bu hayat bir süre sonra çekilmez ve ıstırap dolu bir hal alacaktır.
Yaşlılıkta sürecin sonunda yalnız kalmakta kaderin bir cilvesidir. Dolayısıyla yaşlılıkta size sizden daha yakın bir dost ve arkadaş edinmeniz elzemdir. Bu dost bütün gün yanı başınızda size eşlik edecek vefalı bir arkadaştır. Bu arkadaş sayesinde değişik insan ve mekânlar tanıyacak oturduğunuz yerden birçok olaya şahit olacaksınız. Üstelik bu dost; yatakta, koltukta, mutfakta, salonda, balkonda velhasıl her ortamda ve de vefalı bir şekilde size eşlik edecektir. Üstelik sızlamadan, şikâyet etmeden, sıkılmadan, sitem etmeden hep emrinize amade bir şekilde bekleyecektir. Aidiyet ve sadakati bu kadar üst düzeyde bir dostu parayla pulla elde etmeniz de mümkün değildir.
Bu dostun kitap olduğunu tahmin etmişsiniz diye düşünüyorum. Okuma alışkanlığını genç yaşınızda edinmiş iseniz işiniz daha kolay olacaktır. İlerleyen yaşlarda bu alışkanlığı edinmeniz söz konusu değildir. Elinize aldığınız kitap sizi sıkar ve bırakmak zorunda kalırsınız.
Bizdeki yaşlılara baktığınız zaman çok sıkıldıklarını görürsünüz ve sürekli bir savrulmayla karşı karşıya bedbahttırlar. Hele bir de seküler bir yaşam tercihleri var ise en fazla bulmaca çözerler veya televizyon başında zaman öldürürler. İnançlı insanlar için ise; cami, cemaat ve toplum üçgeninde sosyalleşmek adına durumu biraz daha iyi idare edilmektedirler.
Ömür dediğimiz sermaye hızlı bir şekilde tükenirken yaşlılığın bizim için hazin bir hikâyeye dönmemesi bizim elimizdedir. Toplum olarak her şeyi sürekli erteleme ve öteleme gibi bir hastalıktan kurtulmamız gerekmektedir. Gelecekte bir gün gelecek hükmüne rıza göstererek önceden hayatımızı planlamamız bize avantaj sağlayacaktır.
Yaşlılıkta en büyük sıkıntı yalnızlık olacağı için bunu aşmak adına şimdiden kendimizi hazırlamakta acele etmeliyiz. Yumurta kapıya dayandığında her şey için geç olabilir.
Sonuç olarak; bu süreci herkes yaşayacağı için planları ertelemek vahim neticeler doğuracaktır. Yaşlılıkta sizi meşgul edecek ya bir hobiniz veya okuma alışkanlığınız olmalıdır. Aksi takdirde hazin bir hikâye sizi bekliyor olacaktır ki bu da ölümden beterdir.