Sağlık konusu hepimiz için çok önemli olsa da gereken özeni gösterdiğimiz söylenemez. Genellikle doktora gitmekten imtina eder, son ana kadar bekleriz. Bilinçaltımızda şöyle bir algı vardır; muayene olmakla iş bitmiyor dolayısı ile her branş mutlaka teşhis için yardımcı enstrümanları kullanacaktır. Tahlil, test, görüntüleme derken hastaneden çıkmanız pek kolay değildir.
Son iki aydır midemle ilgili olarak yaşadığım sıkıntı, tedavi süreci ve tecrübeyi paylaşmayı uygun buldum. Bir kaç gün ağrılar içinde kıvrandıktan sonra, geçmeyince doktora gitmeye karar verdim. Öncelikle konuyu biraz araştırınca; yakın olması, özel olması ve de uzman hekimin yetkinliği dolayısı ile bir tercihte bulundum. Balçova da ama batısında, göz gibi olsa da tüm branşların olduğu tıp merkezinden gastroenteroloji servisine randevu aldım.
Bu bölüm; ağızdan başlayıp tüm sindirim organları, karaciğer, pankreas, safra kesesi de dahil olmak üzere geniş bir yelpaze de hizmet sunan bir bilim dalı olarak özetlenebilir. Ama daha çok mide ve bağırsak konusuyla gündeme gelmektedir.
Muayene sonrasında doktorum; kan tahlili, ultrason ve endoskopi talep etti. Endoskopi ise; ağızdan mideye doğru sarkıtılan ve ucunda kamera olan bir görüntüleme metodu. Başkalarından duyduğum ve bilinçaltında olumsuz bir algı olarak yerleşmiş bulunan bu işlemin zorluğu beni tedirgin etmekteydi. Çünkü anlatılanlar; canlı olarak, kanırta kanırta hortumun sokulduğu, öğürmeler ve mide bulantıları ile tam bir işkence yöntemi olduğuydu. Endoskopi için başımı yastığa koyduğumu hatırlıyorum, daha sonra bir uykudan mutlu uyanmanın hazzı ile kendime geldiğim de işlemin bitmiş olduğunu görmem beni ziyadesi ile mutlu etti. Geçen süre zarfında ya yöntemler değişmiş ya da farklı uygulamaların olduğunu böylece yaşayarak test etmiş oldum. Bu konudan mustarip olanlara iyi haber, eski günlerin geride kaldığı endişeye mahal yok.
Endoskopide görüntüleme ile birlikte aynı zaman da biyopsi için parça da alınarak tetkike gönderilmektedir. Netice olarak bütün bu işlemlerin sonrasında mide çıkışı ile onikiparmak bağırsakta ülser tespit edildi ve bunun yanında midede bakteri mevcut olduğu tarafıma iletildi. Yaklaşık iki aylık ilaç tedavisi ve teyit için yapılan yeniden görüntüleme sonucunda elhamdülillah sağlığımıza kavuştuk.
Tabi ki doktorumdan bahsedeceğim fakat assolistler en son sahneye çıkar prensibi gereği kendisini öncelikle saygıyla selamlıyorum. GATA kökenli olmasından dolayı karşınızda; çatık kaşlı bir asker, kibir abidesi bir doktor, hastayla muhatap olmayan egosu tavan yapmış bir hekim diye düşünüyorsanız çok hem de çok yanıldığınızı peşinen söylemek isterim. Tam tersi; insancıl ve hümanist yaklaşımı ile babacan, şefkatli, sabırlı, mülayim, alçakgönüllü bir abide ile karşılaşıyorsunuz. Aynı zaman da doçent olması, tecrübesi, deneyimi ve Anadolu’nun bağrından çıkmış olması ile (Tokat) de insana sonsuz bir güven telkin etmektedir.
Sonuç olarak; İzmir’de yaşıyorsanız, mide ve bağırsakla ilgili probleminiz var ise tek adres olarak kendisinin müşfik ellerine kendinizi bırakabilirsiniz. O zaman, “işte bu” diye şimdiden haykırabilir, bağırabilir siniz. Sonsuz teşekkürler hocam, minnettarım.
Doç.Dr.Halil GENÇ Gastroenteroloji uzmanı
Esenlik dileklerimle,