NASA’nın sunduğu fotoğraflardan anlaşılıyor ki çok emek verilmiş fakat bir çok ayrıntı gözden kaçmıştır. İşte Ay yolculuğunun sahte olduğu özellikle bu resimlerle ilgili sorulardan ortaya çıkmaktadır.
Resimde gösterilen bölgedeki gölgenin, eğer Ay’da atmosfer yoksa ve tek ışık kaynağı Güneş ise, daha karanlık olması gerekiyor. (B) ile işaretlenen arka plan görüntüsünde, ufuğa doğru yaklaştıkça karanlığın çöktüğü görünüyor. Bu, atmosferik coğrafyadan dolayı, sadece yeryüzünde olabilecek bir görüntü. Normalde Ay’daki ufuk çizgisinin daha keskin ve parlak görünmesi gerekiyor. Başlıkta (E) ile işaretlenen bölgede ise, gökyüzünde bağımsız bir cisim göze çarpıyor. Farklı resimlerde de göze çarpan bu cisimle ilgili bugüne kadar doyurucu bir açıklama yapılabilmiş değil.
NASA cevap verirken devreye UFO’cuları sokuyor ve aradan sıyrılmaya çalışıyor. Gülünç gelebilir fakat bazı NASA uzmanları Ay’a gerçekten gidildiğini ve resimde görünen garip cismin bir uçan daire olduğunu iddia etmektedir. Bu sahtekarlıktan kıvırmanın yolunu bu şekilde bulmuş olsalar gerektir.
Bir bilim adamı, bu teorileri çürütmek için Ay’a ilk ayak basıldığının en büyük ispatı olan video görüntülerini tekrar incelemek istiyor. ABD’nin sahtekar olmadığını anlatmaya çalışan bu bilim adamının NASA’ya yaptığı başvuruya aldığı cevap aslında kuşkuları giderici bir çok hususu içinde barındırmaktadır.
Ay’a gönderilen APOLLO uzay mekiğinden önce yüzlerce kez denemeler yapılmış ve bu denemeler hep başarız olmuş, onlarca astronot hayatını yitirmiş. Apollo dan iniş için düşünülen modül gönderilmeden önce Ay’a çok yakın iken çekilmiş gerçek resimler mevcut. Fakat bu resimlerden başka hiçbir resim ve belge Ay üzerinde çekilememiştir.
Hatta modülün mekikden çıktıktan sonra ne olduğunu dahi bilen yoktur. Yapılan incelemeler sonunda:
Bu resimlerin Apollo gönderilemeden önce yer yüzünde Ay‘daki hareketleri tam olarak sağlayabilmek için yapılan simülatör olduğu ortaya çıkmıştır. Evet sonuçta oradaki resimler Dünya ’da çekilmiştir. Ay’ın simülatörüdür. Havada kalma mevzusu ise içi su dolu büyük bir cam fanusda yerçekimine alışmak için yapılmış ve resmedilmiştir. Resmin Ay’da çekildiğini söyleyenler camın yansımasını hesaba katmamışlardı. Sonuç olarak başarısızlığını Dünya’ya duyurmamak isteyen birisi, kendini ispatlamak için elinden gelen her türlü gayreti sarf etmiştir.
Görüntülerini incelemek isteyen bilim adamına NASA: "Görüntüleri bulamıyoruz" demiştir. Böylece iddiaların yersiz bir kuşku olmadığı bu şekilde ispatlanmıştır.
“Benim için küçük, insanlık için büyük bir adım” diyerek adını tarihe yazdıran Neil Armstrong’un 49 yıl önceki bu sözünün artık hiçbir kanıtı bulunamıyor denilmiştir. Bu çok önemli kanıtlar, NASA’nın Maryland’deki üssünde kaybolmuştur.
Avustralyalı bir bilim adamı tarafından ortaya çıkarılan olay, "ABD Ay’a gitmedi. Görüntüler stüdyoda tezgâhlandı" tezini savunan milyonlarca insanı haklı çıkarmıştır. Aslında bir parça sağduyu ile bu yolculuğa bakan bir insan; NASA‘nın sahtekarlığını örtbas etmek için görüntü kasetlerini ortadan kaldırdığına inanmaktadır, vesselam…
***
ABD’nin Aya Yolculuk Sahtekârlığı (6)
Ay’dan gelen görüntülerin tarihiyle ilgili araştırma yapan Avustralyalı bilim adamı John Sarkassian, NASA’ya başvurarak kasetleri izlemek istediğini söylemiş ancak tüm aramalara rağmen görüntü kasetleri bulunamamıştı.
Hiç kimse kasetlerin yerini bilmiyordu. Bu olay bilim dünyasını ayağa kaldırmıştı. Orijinal görüntüler, manyetik bantlara kaydedildiği için bozulma riskleri çok yüksekti ve bir an önce bulunup dijital disklere kaydedilmeleri gerekiyordu. Yoksa gelecek nesiller, insanlık için büyük adımları sadece bozuk televizyon görüntülerinden izleyebilecekti.
20 Temmuz 1969’da gerçekleştiği iddia edilen seyahat, NASA’nın zamanın son teknolojisiyle üretilen kameraları tarafından canlı olarak yine NASA’nın Kaliforniya ve Avustralya’daki televizyon istasyonlarına gönderilmişti. O zamanlarda bu görüntüleri işleyecek teknolojisi olmayan televizyon kanalları; orijinal görüntülerin yansıtıldığı perdelerden çekim yapmışlardı.
Bu nedenle eldeki çok az görüntü; orijinallerindeki kadar net olarak görülemiyordu. Manyetik bantlı video kasetlere kaydedilen orijinal görüntüler ise 1970 yılında ABD Ulusal Arşivleri’ne kaldırılmış ve 1984’de hiçbir neden belirtilmeden Maryland’deki Goddard Uzay Üssü’ne taşınmıştı.
İşte ABD’nin sahtekarlığı bu şekilde ortaya çıkmıştı. Aslında Ay’a hiç gidilmemişti. Tüm görüntüler bir stüdyoda çekilmişti. ABD, Rusya ile bir uzay yarışına giriştiği için böyle akıl almaz bir sahtekârlığa imza atılmıştı.
Rusya uzaya insan göndererek öne geçmiş NASA‘da buna karşılık, Ay’a gittik yalanını uydurmuştu. 70 kilo olan Neil Armstrong, yüzeyde derin izler bırakırken, 1 tonluk uzay aracı neden hiçbir iz bırakmıyordu? Astronot gölgede kalmasına rağmen nasıl bu kadar net ve parlak görülüyordu?
Bu soruların cevabı basittir. Güneş gibi çok uzak bir ışık kaynağından bu kadar güçlü bir ışık gelip de taşların bu şekilde gölge yapmasına neden olamaz. Ama stüdyodaki lambalar bunu yapabilir.
Evet, insanoğlu hiçbir zaman Ay’a gitmedi ve bizler Amerikan hükümeti tarafından aldatıldık. O tarihlerde bunu yapan Nixon ve hükümetini anladık diyelim. Fakat 49 yıllık bir yalan nasıl sürdürülebilir. İşte asıl muamma budur?
Nixon böyle bir yalana ekonomiyi ayakta tutmak, dikkatleri başka alanlara çekmek ve uzay yarışını kazanmak için böyle bir sahtekarlığa imza atmış olabilir. Fakat sonradan gelenlerin bu yalanı sürdürmeye hiçbir hakları yoktur.
Amerikan hükümeti, uzay çalışmaları için 30 milyar dolar harcamıştı. Olası bir başarısızlıkta vergi konusundaki hassas kamuoyu, bunun hesabını sandıkta soracaktı. Giden paraları taçlandırmak için böylesi parlak bir senaryo geliştirilip uygulanmıştı. Gururlanan halk, artık parasının peşine düşmeyecekti.
"Wag The Dog" isimli filimde ABD Başkanı’nın gayrimeşru bir ilişkisi vardır ve seçimlerden bir hafta önce medya bunu öğrenmiştir. Kamuoyunun dikkatini dağıtmak isteyen Başkan, Arnavutluk’a savaş ilan eder. İşte bu senaryodaki gibi Ay uçuşları da aynı amaca hizmet etmektedir. Amerikan halkının kötü giden Vietnam Savaşı’na yönelik itirazlarını dindirmek isteyen hükümet, sahte Ay uçuşlarını gündeme sokmuştur. Dikkatle bakıldığında, Vietnam Savaşı’nın bitimiyle, Ay uçuşlarının bitirilmesi aynı döneme rastlamaktadır.
Son olarak bu sahtekarlık, Sovyetler Birliği ile o dönemde yapılan kıyasıya uzay yarışının kazanılması içindir. Sovyetler karşısında daha fazla rekabet edemeyeceğine kanaat getiren ve aynı zamanda daha fazla para harcamak istemeyen Amerikan hükümeti, bir taşla iki kuş vurmuştur. Hem yarışa son noktayı koymuş hem de rakibi karşısında yıllar boyu sürecek olan psikolojik bir üstünlüğü ele geçirmiştir. Bu yöntem o günkü ABD’li yöneticiler için " Tamam biz bu işten çekiliyoruz " demekten daha kolaydı.
Bilindiği gibi ABD’nin uzayda yolculuk programı 1962 yıllarında başlamıştı. O dönemin başkanı John F. Kennedy NASA‘nın yürüttüğü programa çok önem veriyordu. Bunun öncesinde bir dizi çalışmalar yapılmış 1959 yılında yeryüzünden 40 bin metre yükseklikte X-15 tipinde süpersonik uçaklarla saatte 6400 kilometreye varan hız denemelerine ulaşılmıştı.
Aya ilk ayak basan astronot Neil Armstrong, yine bu uçakları kullanmış bir pilottu. Böylece ilk roket motorları denenmiş oluyordu. Daha sonra orta menzil uzay uçuşları yapılmış iyi netice veren bu uçuşların ardından bu sefer uzun menzilli mesafelere Apollo adında birçok deneme modülleri fırlatılmıştı.
Yüksek basınçlı ortamlarda insanların yaşayabilmesini öğrenmek için kapsüllerin içinde zaman zaman maymunlar yolculuk etmişti. Başarısız geçen bazı denemeler esnasında çok sayıda astronot da hayatını kaybetmişti.
İşte bu büyük sahtekârlığın içyüzü budur. Umarım bu konuda bilimsel çalışmalar yapılır ve ABD’nin daha bir çok yalanı bu sayede kamuoyuna açıklanır.
İşte Türkiye’ye ekonomik savaş açan Trump’a verilecek en güzel cevaplardan bir tanesi bu ve benzer çalışmalara imza atmaktır. Asıl başarı ise gerçekten Ay’a insanlı bir uçuş yapmak ve bunu insanlık tarihine hediye etmektir, vesselam…
Vehbi Kara
Seyfettin BUDAK
Neden iyi olan kaybeder!
Mehmet Nuri BİNGÖL
KIRMIZI İPEK ya da YEMİN
Hamdi TEMEL
Kirlenen Hava, Solan Hayat
Eyüphan KAYA
Ak Parti 23 yılda kendini ispat etti!
Adnan ÖZ
Samsunspor seriye bağladı!
Halil MERT
İngiliz+Abd Oyunları Bozulmalı…
Emine İPEK
Suskunluk: Kalbin Zarif Direnişi
Recep YAZGAN
Amentü’nün Diyalektiği
Vehbi KARA
Siyaset ve İnsanın Asli Vazifesi
Servet ZEYREK
Denge
Erol AYDIN
Kırık Kalpler Müzesi
Aydın BENLİ
Edebiyata Değer Katanlar Avukat Fatma Saçak Akbulut
Ahmet SAĞLAM
Göz Pınarları Kurudu
Ahmet AYDIN
Bilir misin?
Hasan KARADEMİR
Bir Asırlık Çelişki
Gülay ÇETKİN
Bu okulda yaşananlarda siyaset mi var yoksa milli eğitimin duyarsızlığı mı?
Burhan BOZGEYİK
Bir İstanbul Serencamı Daha (1)
Nihat Güç
Gittikçe Bunalıma Batıyoruz
Mehmet BOZKURT
Kirli Ellere Artık Dur Demeliyiz!
Bedriye Arık ÇAMBEL
Dengenin Formülü
Mahir ADIBEŞ
Gaflet mi dalalet mi!
Özlem Gürbüz
Eğitimle Değişen Dünyamız
Songül KARAMAN
Her Güne Bir İyilik Sığdırabilmek
Ahmet Eren KURT
Pensilvanya’da Taht Kavgası
Doç. Dr. Özlem Özçakır Sümen
Nasıl Bir Eğitim Ortamı?
Recep Ali AKSOYLU
Lipton’un Çekilmesiyle Kuru Çay Üretiminde Yabancı Kalmadı!
Abdulkadir MENEK
Sumud Kahramanları
Ahmet DÜZGÜN
Putlarımız ve Perestlerimiz
Cevahir AYDIN
Yanlış Anladınız
Mesut CİHAT
Allah'ın Zatı ve Subuti Sıfatları
Durmuş TUNACIK
Hilafet Işığı
Aysun Rabia GÜLER
Ebabiller Akdeniz'de
Uğur UTKAN
Mustafa Kemal Atatürk’ün Şeriatla İlgili Düşünceleri
Fatih ORUÇ
Orta Vadeli Program (2026-2028)
Bülent ERTEKİN
Güzel ülkem, güzel vatanım
Zuhal GÜNDÜZ
Gündemiz: Küresel Sumud Filosu
Batuhan ŞUORUÇ
Şıracılar
Hüseyin KURT
Samsun’un Ses Karnesi
Mesut BALYEMEZ
SOSYAL MEDYA KEVAŞELERİ
Bilal Dursun YILMAZ
Her Şey Dâhil Vicdan
Oktay ZERRİN
Sokak Cümbüşcüsü Hasan Yarar'ın Ardından
Ziya GÜNDÜZ
Atasoy Müftüoğlu Ve Hiçliğin Kıyısında
Ravza ZEYBEK
Bulanlar Arayanlardır
Suat ALTINBAŞAK
Kadınlara cuma namazının farz olmadığının Kur'an'daki delilleri (4)
Gündoğdu YILDIRIM
Komşuda pişer!
Aydan KURT
Farkında mısınız?
Asiye Tanrıöver TÜRKAN
Mahremiyet, insanın özgür iradesiyle var oluşu!
Mustafa ÖZEL
1. Sezon 3. Bölüm Yükleniyor
Zehra KINALI
Stratejik Ortaklık mı, Siyasi Çıkmaz mı!
Murat GÜLŞAN
Türk Milliyetçisinin Vicdan Muhasebesi
İsa ÇOLAKER
Aşık Veysel Şiirinin Renkleri
Fatma Nur ÖZCAN
Didar-I İkbal
Özhan KIZILTAN
Duvarların Ardında Filizlenen Hayat
Memiş OKUYUCU
Zübeyir Yetik’in Ardından…
Hasan TÜLÜCEOĞLU
Göbeklitepe'de HZ. İbrahim Silüeti
Denizay BÜYÜKDAĞ
Gazze’den Öğrendiğim İslam
Cahit KURBANOĞLU
Nefis nedir ve ne istiyor?
Ahsen Meryem SÜVEYDA
Onlar Kendilerini Biliyorlar
Fahri Urhan
Uyanık Olalım
Muhammed Rıdvan SADIKOĞLU
Vicdanın Yükselişi
Nesibe TÜKEL
Anne Hakkı
Denizay KONUK
Gözler Kör, Kulaklar Sağır Olunca; Başlar Öne Eğilirmiş
Mücahit GÜLER
Modern İnsanının Anlam Sorunu 1
Adem ÇEVİK
Türkiye Aile Meclisi'nden Ahlak ve Aile Koruma Çağrısı
Ergün DUR
ÖĞRETMEN
Hüseyin KAÇIN
Dindar neslin tanrı'sı yoksa dijital neslin tanrıları var!
Özlem AKYÜZ
Nereden geldiğini unutma!
Yusuf AKTAŞ
Köftenin kokusu kimleri cezbetti!
Emine AYDEMİR
Ateşle oynayan evliya Ateşbaz veli hazretleri
Tarık Sezai KARATEPE
Sen Yoksun Diye! Müjdecim!
Abdullah BİR
Fitne, Kaos, Suriye ve Suriyeliler’e Daire İki Kelam...
KÜLLİYEN YAZAR
Şşşşt Başkanım Sana Söylüyorum!
Süleyman GÜLEK
Küçük Lee İle Çekirgesi
Adnan ALBAYRAK ŞİMŞEK
MUHAFAZARLIK
Serkan GÜL
Çocukları +18 İçerikten Koruyun
Başyazı
Samsun’un sağlığıyla oynamayın!
Fehmi DEMİRBAĞ
ÇÖKÜŞ
Hacer Hülya KARADAĞ
Ayasofya'dan Sonra Mescid-İ Aksa'ya…
Tevfik DEMİR
28 Şubat Darbesine Dair Postmodern Notlar
Veysel BOZKURT
İnsan Beyni ve Kontrolü Bir Değerlendirme
Zinnur ŞİMŞEK
Bir Doğumun Ardından
Osman Çakmak
Eğitimin kıblesini batıldan batıdan çevirmek mecburiyeti!
KERİM YILMAZ
İlkadım'a damga vuracak başkan!
Adnan KARAKUŞ
Faruk Koca ve Batı Değerleri
Süleyman KOCABAŞ
Siyonist İsrail’in Koloniyal Jandarma –Polis Devleti Olarak Doğuşu
Şener Danyıldız
Trafikte Empati ve Sempati
Elif Ekşi ZORER
Güzellik
Orhan SARIKAYA
Direk Tehdit!
Saadettin BAYÇELEBİ
Sessiz Gemi
Yaşar BAŞ
Ormanlar Yanıyor Birileri Saçlarını Tarıyor!
Mahmut KURU
Aşk, Yine Aşk… Yine Aşk!
Ayhan GONCA
Fetö'den kurtulmanın tek yolu...
Hanife OKUTAN
Narsist Sapkının Kurbanı Olmayın
Hülya Bulut
Samsunlu Olmak Mı Samsun’da Yaşamak Mı?
Bukrenur YILMAZ
Keşkenin Halet-i Ruhiyesi
M. Burhan HEDBİ
Emekçinin elini öpen peygamber!
Prof. Dr. Adnan DEMİRCAN
Nasıl Ayağa Kalkarız!
Pınar HOLT
Kendini yeniden keşfet!
Ayhan ENGİN
Hazinemiz Ahlakımızdır…
Ahmet Kubilay
Ayvaz İnsan
Cuma YILDIZ
Cambridge’e Giden Aşk
Ahmet ÖZTÜRK
Hadi Türkiye, Dolar Düşüyor
Dursun Ali Tökel
Cinnet Buğdayları
Savaş UYAR
Varlığından Haberdar Olmadığımız Hastalığımız: Safsata
Ümit Zeynep KAYABAŞ
Güven Zor Bir Duygudur…
Nur DİNÇKAN
Udhiyyeden Kurbiyyete
Suat ZOR
ABD, Adana Mutabakatı Ve Suriye İle Nihai Çözüm
Sonradan Gurme
Beyaz Ev’de Yemesek De Olurdu
Ahmet Fatih AKKAŞ
Ferman!
AKASYAMSPOR
Yıldırımcı mıyız, Uyanıkçı mıyız!
Züleyha TUNA
Mevsimler Ve Sen
Ali KAYIKÇI
“Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/9
Gülay ALPAGUT
Cennet berat belgesiyle değil amelle kazanılır!
Hamza ÇAKAR
Çocuk Savaşçılar
Alperen CARUS
İttifaklar ve HDP çıkmazı!
Selma MEDENİ
Ne Hacet Seni Anlatmaya
Ankara KULİSİ
Çiğdem Karaaslan Çevre Ve Şehircilik Bakanı Mı Olacak!
MÜNEKKİT
Seçim Sonuçlarını Nasıl Okumalıyız!
Sıddıka Zeynep BOZKUŞ
Zahideler /Teyzeler
Kevser KARSLIOĞLU
Yeme Problemi Olan Çocuklar İçin Çözüm Önerileri
Selçuk KAYA
Yazık oldu!
Ali Haydar YILMAZ
Eğitimde fırsat eşitliği gelecek bahara mı!
Bedia YILMAZ
Ben de varım!
Levent BİLGİ
Fehmi Koru, Said Nursi Ve Susmak
İhsan ZORLU
Paralel Devletin Eli Postmodern Anarşizm!
Esat BEŞER
Gerger Gençliğinin Bayrak Sevdası
Nurettin VEREN
Japonya’daki G20 Zirvesinde, FETÖ’nün Üniversiteleri Konuşuldu mu!
Mehmet FIRAT
İlim Ve İrfanla Geçen Bir Ömür: Şeyh Esad El Çokreşi
Ahmet BEREKET
ABD temsilciler meclisinin kararına bir Bozkurt nidası ile gecikmeden cevap verelim!
Ali Can AKKAYA
İnanır, Sabreder Ve Gereğini Yaparsanız…
Hüseyin YILMAZ
Diyanet’in Atatürk’le imtihanı!
Oktay GÜLER
Merhaba!
Halil KÖPRÜCÜOĞLU
İslamiyet ile Tıb arasında problem var mıdır!
Atilla YARGICI
Kur’an’da Korona Var Mı?
Rukiye AYDIN
2022'de Kendime Bazı Tavsiyeler!
Osman KÖSE
Ahıska Türkleri Sürgün, Özlem Ve Gözyaşı
Ruhugül ZİYADAN
Hayrı harabat edilen Bafra!
Ali KORKMAZ
Eksik Organ Sendromu
Yücel EMRAH
Ben Muhammed...
İbrahim Yusuf ŞAHİN
Parçadan Bütüne, Kolaydan Zora Karşılaştırmalı Bir Dil Öğretim Yöntemi
Ebru AÇIKGÖZ
Taşların Gizemli Dünyasından Hayatınıza Renk Katan Mozaik Sanatı
EnesTANIŞ
Taşın Dediği
Muhyiddin SÜLEYMANOĞLU
14 Şubat Sevgililer Günü Üzerine Kalbî Bir Muhasebe
Mesut KÖSEOĞLU
Daha Ne Denir!
ACZ ZARİFOĞLU
Kırlarda Çiçekler Artık Bensiz Açacak…!!!
Muhammet ÜSTÜNER
Yeni Türkiye Düzeni
Meryem YİĞİT
Gitmek İsteyenler
İsmail OKUTAN
Gerçek Dostluğa Dair
Tolga TURAN
Maskın Ustası Özgür Maskeler
Bozkır KURDU
LÜTFEN BENİ CİDDİYYE ALMAYIN
Gülşen KILINÇER
Yeşilin Ormanına, Yatayına, Dikeyine, Her Türlüsüne Karşı Bunlar!
İlknur ESKİOĞLU
Neydik ne olduk allah'ım!
Adem MUTLU
Engelleri Aşıp Hedefe Ulaşmak!
Zelal ALPASLAN
İnsan Terazisi
Ömer KARAMAN
Sevgili Öğrencim…!
Ümit AYDIN
Partilerin Kaderi Mahalle Başkanındadır!
Ahmet Doğan İLBEY
Kemalist Gençliğin Çanakkale Şehitliğinde “Kadeş” Rezaleti!
Önder GÜZELARSLAN
İsraf Bir İnsanlık Suçudur!
Mehmet ÖZÇELİK
Altılı masa aday belirleye dursun atı alan üsküdar'ı geçti!
Gülhanım CAN
Eti Senin Kemiği Benim
Levent ERTEKİN
Fakir Halkın Bağışladığı 350 Uçak
Okan KARAKUŞ
Osmanlı Devletinde Ramazan Gelenekleri
Gülay YILMAZ
Sus çarpılırsın!
Bahar ARSLAN
Hakikati Algımıza Taşıyan Beden
Feyza Nur DİLEKCAN
SAÇMALAMA (!), SAÇMALIYORSUN (!), SAÇMA (!)
MEHMET ERBİL
Keşke bir mayıs bayram olsa!
Kürşat Şahin YILDIRIMER
Hücum Terapisi :Hayatın Anlamı ve Her İnsanın Kendine Sorduğu Soru
Sema KOCA
Rahmetini Umarak
Celal TÜRK
EKONOMİK KeRİZ
İbrahim Erdem KARABULUT
Her gün durmadan küfrediyorum!
Betül Özer BÖLÜK
Kelimelerin Şaşırtıcı Etkisi
İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
7'den 70'e Herkese İzciliği Sevdiren Işıltan Uşaklıgil Öğretmen
Muhammed Veysel AKKAYA
Allah’ın Seçkin Kulu Olmanın İşareti Kur’ân-I Kerîm’e Gönülden Kulak Vermektir
Edanur İSMAİL
Dünyada Neyi Değiştirmek İstersin
Nazile ŞANAL
Yol Ve Yer Arayanlara Ya Fettah
Prof. Dr. İnanç Özgen
Arazi Parçalılığı
Zehranur Yılmaz KAHYAOĞULLARI
Ulu çınarım, babam...
SAVAŞ YILMAZ
Her Nasip Vaktini Bekler, Vakit İse Yaradanı
MEHMET YILDIZ
Beterin beteri var…..!
Seyfullah YİĞİT
Buhara Bizi Çağırıyor… (-1-)