Türkiye’de bu sene saat ileri-geri alma uygulamasına son verildi. Çok da iyi oldu. Zira sabah kalkıp işine okuluna giden vatandaşlarımız ezan sesini işitmeye başladı. Birçok insan özellikle gençler de sabah namazına başladı.
İslâmın beş şartından en önemlisi olan namaz, bazı cahil insanın zannettiği gibi Cuma günü kılınması zorunlu olan bir ibadet değildir. İslam’da her gün 5 defa Allah’ın huzuruna çıkma emri vardır. Kuran’da 88 Ayet namazın kılınması ile doğrudan alakalıdır. Yüzden fazla ayette ise dolaylı yoldan namaz kılınması gerektiği ifade edilmektedir.
Hal böyle olduğu halde ne yazık ki insanlarımızın büyük bir çoğunluğu namaz kılmıyor. Diğer Müslüman ülkelerde ve özellikle Arap ülkelerinde farz namazları kılma oranı çok yüksektir. Buna mukabil dindar olmanın neredeyse suç sayıldığı ülkemizde namaz kılmamak için öylesine yoğun baskı uygulanmıştır ki sonuç gerçekten de yüz kızartıcıdır.
Askeri okullarda irtica yaftasını yapıştırmak için namaz kılan öğrenciler fişlenir ve bu nedenle binlercesi okuldan atılırdı. Bunu bizzat yaşamış birisi olarak ne söylesem az çeker. İyisi mi hiç bu konuya girmeyip kaldığımız yerden devam edelim.
Sahih hadis kaynaklarında namaz sıklıkla zikredilir. Birisi Peygamber Efendimiz’e (asm) gelerek dinin başı nedir diye sorması üzerine, Resul-u Ekrem (asm) " esselatu imadüddin - Namaz dinin direğidir." Demiştir.
Ehlisünnet mezhebinde namaz, farz-ı ayn olarak yani her inanan insanın yapmakla zorunlu olduğu bir ibadettir. Cenaze namazı gibi bir kısım insanın yapması ile zorunluluktan çıkan (farz-ı kifaye) değildir. Her ne kadar Alevi mezhebinden bir kısım insanlar “Hazreti Ali bizim yerimize namaz kıldı” diyerek bu İslam’ın en önemli ibadetinden kaçmak için bahane bulmaya çalışsa da bunun kendini aldatmaktan öte hiçbir anlamı yoktur.
Geçenlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan, “kimseye namaz kılması hakkında baskı yapılmaz” diye bir söz söyledi. Maalesef çok büyük bir yanlış yaptı. Erdoğan’ı dinleyenler zannedecek ki Türkiye’de namaz kılmayanlara baskı yapılıyor. Durumun tam tersine olduğunu herkes biliyor lakin Erdoğan bilemiyor. Bu işte bir tuhaflık var. Bu sözü söyleyen zatlar kendisini sigaya çekip düşünmelidir. Zira bu ve benzeri konuşmalar ülkemizde namaz kılma oranının düşük olmasının en ciddi nedenlerden bir tanesidir.
Yahu nerede görülmüş namaz kılmayana baskı? Erdoğan bunu nasıl bilmez? Bunu hangi danışmanı söylemiş ise onun ağzına biber sürmeli birkaç gün hiç konuşmaması için talimat vermelidir. Çünkü halktan uzaklaştığının ve koptuğunun en açık göstergesidir. Masa başında halkın sorunları anlaşılmaz. İşte şekilde görüldüğü gibi ülkemizde “namaz kılmama sorunu” olduğunu bilemiyorlar. Kime şirin görünmeye çalışıyorlar anlamıyorum ki. Feto denilen zındığın vurduğu en büyük darbe namaz kılanları engellemesi, tesettürü kaldırması ve içki içilmesini teşvik etmesidir. İşte bunun sonucunda kalkıp darbe yapabilecek kadar alçaklaşabildiler.
CHP milletvekili Mustafa Balbay meclis kürsüsünden “Çocukları karanlıktan çıkarın” derken kastettiği “karanlık” işte bu namaza karşı gelen zihin yapısıdır. İzmir Barosu’nun açıklamasında yer verdiği “zifiri karanlık” namaz kılmamak için her türlü bahane üreten zavallıların bir göstergesidir.
Bu muhalif zümrenin itirazlarına aldanarak sabah ezanı okunduğunda insanların, özellikle de istikbalimize yön verecek olan gençlerin uyanık olmasından derin kaygı duyduklarını bilmiyorlar. Ezan ve sala darbecilerin amaçlarına ulaşmada karşılarındaki en büyük engel olmuştur. Bu nida, sadece uykularını değil, huzurlarını da kaçırmış besbelli. 40 yıldır, gençler sabah ezanını duyamadan büyüdüler yine aynısını istiyorlar.
Bütün mevcudat sabah ezanıyla yeni güne başlarken, bizim gençlerimiz ileri saat uygulaması ile uyutuluyorlardı. Bu gerzekler; ilerlemenin, gelişmenin ileri saat uygulaması ile olacağını zannedecek kadar geri zekâlı olduklarını utanmadan söyleyebiliyorlar.
Artık çocuklarımız, sabah ezanının “saba” makamıyla okunduğunu, “Essalatu hayrun minen nevm” kutlu çağrısıyla “Namazın uykudan daha hayırlı” olduğunu öğrenmeye başladı. Namazsız birçok insan artık sabah namazını kılarak evden çıkıyor ve içlerinin huzur ile dolduğunu söylüyor.
Evet, baykuş ve yarasalar ziyadan memnun olmazlar. Şimdilik açıkça dillendirmiyorlar ama “yaz saati” değil, “dindar gençlik” bu zavallıları rahatsız etmektedir. Bakın İstiklal Şairimiz Mehmet Akif’ milli marşımızda ne güzel söylemiş:
Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arsa değer belki başım.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!
Bediüzzaman’ın İstanbul’daki çok ehemmiyetli ve muvaffakiyetli hizmetinden, Türk Milletine pek ziyade menfaatler husûle geldiğini müşahede eden Ankara hükûmeti, kendisini Ankara’ya davet eder. M. Kamal, şifre ile davet etmiş ise de, cevaben, "Ben, tehlikeli yerde mücahede (cihat etmek) etmek istiyorum. Siper arkasında mücahede etmek hoşuma gitmiyor. Anadolu’dan ziyade burayı daha tehlikeli görüyorum," demiştir.
Üç defa şifre ile davet ediliyor. Eski Van Valisi, dostu mebus Tahsin Bey vasıtasıyla davet edildiği için, nihayet karar verir ve Ankara’ya gelir. Ankara’da alkışlarla karşılanır; fakat ümit ettiği muhiti bulamaz. Kendisi, Hacı Bayram civarında ikamet eder. Meclis-i Mebusan’da dine karşı gördüğü lakaytlık ve Garblılaşmak bahanesi altında Türk milletinin kudsî mefahir-i tarihiyesi olan şeair-i İslamiye’den bir soğukluk gördüğü için, mebusların ibadete, bilhassa namaza müdavim olmalarının lüzum ve ehemmiyetine dair bir beyanname neşreder ve mebuslara dağıtır.
Beyanname Millet Meclisinde okunduktan sonra çok tesirli olur. Özellikle namaz konusunda duyarlı olmak gerektiğini ifade etmektedir. Kazım Karabekir Paşa bu beyannameyi M. Kamal’a karşı okur ve Paşanın tepkisine neden olur.
Beyanname içerdiği ifadeler nedeni ile TBMM girişine asılıp gösterilecek kadar önemlidir. Zira başta namazın ehemmiyeti konusunda takınılmış olan ciddi tavır ve meclisin önemine dair hususlar tarihe geçecek maddeleri içermektedir. Bu çok önemli maddeleri bir başka yazıya konu edelim. 10 Maddelik beyanname sonrasında meydana gelen olaylar çok ilginçtir.
“Bu mebusana hitap, namaz kılanlara altmış mebus daha ilave eder. Namazgâh olan küçücük odayı, büyük bir odaya tebdil ettirir. Bu parça, mebuslara ve umum kumandanlara ve ulemalara okutturulmakla, reisle (Meclis Başkanı M. Kamal) şiddetli bir münakaşaya sebebiyet verir. Bir gün divan-ı riyasette (meclisin üst komisyonunda) elli-altmış mebus içinde, karşılıklı fikir teatisinde, M. Kamal Paşa, "Sizin gibi kahraman bir hoca bize lazımdır. Sizi, yüksek fikirlerinizden istifade etmek için buraya çağırdık. Geldiniz, en evvel namaza dair şeyleri yazdınız, aramıza ihtilaf verdiniz" der.
Bu söz üzerine, Bediüzzaman, birkaç makul cevabı verdikten sonra, şiddetle ve hiddetle iki parmağını ileri uzatarak, "Paşa, Paşa! İslamiyette, îmandan sonra en yüksek hakîkat namazdır. Namaz kılmayan haindir; hainin hükmü merduddur" der. Fakat Paşa tarziye verir, ilişemez (özür diler, geri çekilir).
İşte Bediüzzaman böyle bir namaz kahramanıdır. M. Kamal gibi çevresinde silahlı korumaların bulunduğu ve gözünü kırpmadan insanları öldürdüğü ortamda dahi hak ve hakikati söylemekten çekinmeyen bir zattır. Onu tanıyan insanlar namaz hakikatinin önemini idrak ederek ellerinden geldiği kadar ciddiyetle ibadetlerini yapmaya çalışırlar.
Fakat namazın önemini yeterince anlayamayan insanlar ise milletin huzuruna çıkıp “namaz kılmayanlara baskı yaptırmayız” gibi gerçeklerden ve halktan kopuk cevaplar verirler.
Erdoğan’ın Risale-i Nur eserlerini bol bol okuması ve Bediüzzaman’ı daha iyi tanıması gerektiğini düşünüyorum, vesselam…
Vehbi KARA
Suat ALTINBAŞAK
Hayızlı iken oruç tutulamayacağının Kur’an’daki Delilleri (1)
Ahmet SAĞLAM
ŞÜPHE VE KORKU
Seyfettin BUDAK
Neden iyi olan kaybeder!
Mehmet Nuri BİNGÖL
KIRMIZI İPEK ya da YEMİN
Hamdi TEMEL
Kirlenen Hava, Solan Hayat
Eyüphan KAYA
Ak Parti 23 yılda kendini ispat etti!
Adnan ÖZ
Samsunspor seriye bağladı!
Halil MERT
İngiliz+Abd Oyunları Bozulmalı…
Emine İPEK
Suskunluk: Kalbin Zarif Direnişi
Recep YAZGAN
Amentü’nün Diyalektiği
Vehbi KARA
Siyaset ve İnsanın Asli Vazifesi
Servet ZEYREK
Denge
Erol AYDIN
Kırık Kalpler Müzesi
Aydın BENLİ
Edebiyata Değer Katanlar Avukat Fatma Saçak Akbulut
Ahmet AYDIN
Bilir misin?
Hasan KARADEMİR
Bir Asırlık Çelişki
Gülay ÇETKİN
Bu okulda yaşananlarda siyaset mi var yoksa milli eğitimin duyarsızlığı mı?
Burhan BOZGEYİK
Bir İstanbul Serencamı Daha (1)
Nihat Güç
Gittikçe Bunalıma Batıyoruz
Mehmet BOZKURT
Kirli Ellere Artık Dur Demeliyiz!
Bedriye Arık ÇAMBEL
Dengenin Formülü
Mahir ADIBEŞ
Gaflet mi dalalet mi!
Özlem Gürbüz
Eğitimle Değişen Dünyamız
Songül KARAMAN
Her Güne Bir İyilik Sığdırabilmek
Ahmet Eren KURT
Pensilvanya’da Taht Kavgası
Doç. Dr. Özlem Özçakır Sümen
Nasıl Bir Eğitim Ortamı?
Recep Ali AKSOYLU
Lipton’un Çekilmesiyle Kuru Çay Üretiminde Yabancı Kalmadı!
Abdulkadir MENEK
Sumud Kahramanları
Ahmet DÜZGÜN
Putlarımız ve Perestlerimiz
Cevahir AYDIN
Yanlış Anladınız
Mesut CİHAT
Allah'ın Zatı ve Subuti Sıfatları
Durmuş TUNACIK
Hilafet Işığı
Aysun Rabia GÜLER
Ebabiller Akdeniz'de
Uğur UTKAN
Mustafa Kemal Atatürk’ün Şeriatla İlgili Düşünceleri
Fatih ORUÇ
Orta Vadeli Program (2026-2028)
Bülent ERTEKİN
Güzel ülkem, güzel vatanım
Zuhal GÜNDÜZ
Gündemiz: Küresel Sumud Filosu
Batuhan ŞUORUÇ
Şıracılar
Hüseyin KURT
Samsun’un Ses Karnesi
Mesut BALYEMEZ
SOSYAL MEDYA KEVAŞELERİ
Bilal Dursun YILMAZ
Her Şey Dâhil Vicdan
Oktay ZERRİN
Sokak Cümbüşcüsü Hasan Yarar'ın Ardından
Ziya GÜNDÜZ
Atasoy Müftüoğlu Ve Hiçliğin Kıyısında
Ravza ZEYBEK
Bulanlar Arayanlardır
Gündoğdu YILDIRIM
Komşuda pişer!
Aydan KURT
Farkında mısınız?
Asiye Tanrıöver TÜRKAN
Mahremiyet, insanın özgür iradesiyle var oluşu!
Mustafa ÖZEL
1. Sezon 3. Bölüm Yükleniyor
Zehra KINALI
Stratejik Ortaklık mı, Siyasi Çıkmaz mı!
Murat GÜLŞAN
Türk Milliyetçisinin Vicdan Muhasebesi
İsa ÇOLAKER
Aşık Veysel Şiirinin Renkleri
Fatma Nur ÖZCAN
Didar-I İkbal
Özhan KIZILTAN
Duvarların Ardında Filizlenen Hayat
Memiş OKUYUCU
Zübeyir Yetik’in Ardından…
Hasan TÜLÜCEOĞLU
Göbeklitepe'de HZ. İbrahim Silüeti
Denizay BÜYÜKDAĞ
Gazze’den Öğrendiğim İslam
Cahit KURBANOĞLU
Nefis nedir ve ne istiyor?
Ahsen Meryem SÜVEYDA
Onlar Kendilerini Biliyorlar
Fahri Urhan
Uyanık Olalım
Muhammed Rıdvan SADIKOĞLU
Vicdanın Yükselişi
Nesibe TÜKEL
Anne Hakkı
Denizay KONUK
Gözler Kör, Kulaklar Sağır Olunca; Başlar Öne Eğilirmiş
Mücahit GÜLER
Modern İnsanının Anlam Sorunu 1
Adem ÇEVİK
Türkiye Aile Meclisi'nden Ahlak ve Aile Koruma Çağrısı
Ergün DUR
ÖĞRETMEN
Hüseyin KAÇIN
Dindar neslin tanrı'sı yoksa dijital neslin tanrıları var!
Özlem AKYÜZ
Nereden geldiğini unutma!
Yusuf AKTAŞ
Köftenin kokusu kimleri cezbetti!
Emine AYDEMİR
Ateşle oynayan evliya Ateşbaz veli hazretleri
Tarık Sezai KARATEPE
Sen Yoksun Diye! Müjdecim!
Abdullah BİR
Fitne, Kaos, Suriye ve Suriyeliler’e Daire İki Kelam...
KÜLLİYEN YAZAR
Şşşşt Başkanım Sana Söylüyorum!
Süleyman GÜLEK
Küçük Lee İle Çekirgesi
Adnan ALBAYRAK ŞİMŞEK
MUHAFAZARLIK
Serkan GÜL
Çocukları +18 İçerikten Koruyun
Başyazı
Samsun’un sağlığıyla oynamayın!
Fehmi DEMİRBAĞ
ÇÖKÜŞ
Hacer Hülya KARADAĞ
Ayasofya'dan Sonra Mescid-İ Aksa'ya…
Tevfik DEMİR
28 Şubat Darbesine Dair Postmodern Notlar
Veysel BOZKURT
İnsan Beyni ve Kontrolü Bir Değerlendirme
Zinnur ŞİMŞEK
Bir Doğumun Ardından
Osman Çakmak
Eğitimin kıblesini batıldan batıdan çevirmek mecburiyeti!
KERİM YILMAZ
İlkadım'a damga vuracak başkan!
Adnan KARAKUŞ
Faruk Koca ve Batı Değerleri
Süleyman KOCABAŞ
Siyonist İsrail’in Koloniyal Jandarma –Polis Devleti Olarak Doğuşu
Şener Danyıldız
Trafikte Empati ve Sempati
Elif Ekşi ZORER
Güzellik
Orhan SARIKAYA
Direk Tehdit!
Saadettin BAYÇELEBİ
Sessiz Gemi
Yaşar BAŞ
Ormanlar Yanıyor Birileri Saçlarını Tarıyor!
Mahmut KURU
Aşk, Yine Aşk… Yine Aşk!
Ayhan GONCA
Fetö'den kurtulmanın tek yolu...
Hanife OKUTAN
Narsist Sapkının Kurbanı Olmayın
Hülya Bulut
Samsunlu Olmak Mı Samsun’da Yaşamak Mı?
Bukrenur YILMAZ
Keşkenin Halet-i Ruhiyesi
M. Burhan HEDBİ
Emekçinin elini öpen peygamber!
Prof. Dr. Adnan DEMİRCAN
Nasıl Ayağa Kalkarız!
Pınar HOLT
Kendini yeniden keşfet!
Ayhan ENGİN
Hazinemiz Ahlakımızdır…
Ahmet Kubilay
Ayvaz İnsan
Cuma YILDIZ
Cambridge’e Giden Aşk
Ahmet ÖZTÜRK
Hadi Türkiye, Dolar Düşüyor
Dursun Ali Tökel
Cinnet Buğdayları
Savaş UYAR
Varlığından Haberdar Olmadığımız Hastalığımız: Safsata
Ümit Zeynep KAYABAŞ
Güven Zor Bir Duygudur…
Nur DİNÇKAN
Udhiyyeden Kurbiyyete
Suat ZOR
ABD, Adana Mutabakatı Ve Suriye İle Nihai Çözüm
Sonradan Gurme
Beyaz Ev’de Yemesek De Olurdu
Ahmet Fatih AKKAŞ
Ferman!
AKASYAMSPOR
Yıldırımcı mıyız, Uyanıkçı mıyız!
Züleyha TUNA
Mevsimler Ve Sen
Ali KAYIKÇI
“Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/9
Gülay ALPAGUT
Cennet berat belgesiyle değil amelle kazanılır!
Hamza ÇAKAR
Çocuk Savaşçılar
Alperen CARUS
İttifaklar ve HDP çıkmazı!
Selma MEDENİ
Ne Hacet Seni Anlatmaya
Ankara KULİSİ
Çiğdem Karaaslan Çevre Ve Şehircilik Bakanı Mı Olacak!
MÜNEKKİT
Seçim Sonuçlarını Nasıl Okumalıyız!
Sıddıka Zeynep BOZKUŞ
Zahideler /Teyzeler
Kevser KARSLIOĞLU
Yeme Problemi Olan Çocuklar İçin Çözüm Önerileri
Selçuk KAYA
Yazık oldu!
Ali Haydar YILMAZ
Eğitimde fırsat eşitliği gelecek bahara mı!
Bedia YILMAZ
Ben de varım!
Levent BİLGİ
Fehmi Koru, Said Nursi Ve Susmak
İhsan ZORLU
Paralel Devletin Eli Postmodern Anarşizm!
Esat BEŞER
Gerger Gençliğinin Bayrak Sevdası
Nurettin VEREN
Japonya’daki G20 Zirvesinde, FETÖ’nün Üniversiteleri Konuşuldu mu!
Mehmet FIRAT
İlim Ve İrfanla Geçen Bir Ömür: Şeyh Esad El Çokreşi
Ahmet BEREKET
ABD temsilciler meclisinin kararına bir Bozkurt nidası ile gecikmeden cevap verelim!
Ali Can AKKAYA
İnanır, Sabreder Ve Gereğini Yaparsanız…
Hüseyin YILMAZ
Diyanet’in Atatürk’le imtihanı!
Oktay GÜLER
Merhaba!
Halil KÖPRÜCÜOĞLU
İslamiyet ile Tıb arasında problem var mıdır!
Atilla YARGICI
Kur’an’da Korona Var Mı?
Rukiye AYDIN
2022'de Kendime Bazı Tavsiyeler!
Osman KÖSE
Ahıska Türkleri Sürgün, Özlem Ve Gözyaşı
Ruhugül ZİYADAN
Hayrı harabat edilen Bafra!
Ali KORKMAZ
Eksik Organ Sendromu
Yücel EMRAH
Ben Muhammed...
İbrahim Yusuf ŞAHİN
Parçadan Bütüne, Kolaydan Zora Karşılaştırmalı Bir Dil Öğretim Yöntemi
Ebru AÇIKGÖZ
Taşların Gizemli Dünyasından Hayatınıza Renk Katan Mozaik Sanatı
EnesTANIŞ
Taşın Dediği
Muhyiddin SÜLEYMANOĞLU
14 Şubat Sevgililer Günü Üzerine Kalbî Bir Muhasebe
Mesut KÖSEOĞLU
Daha Ne Denir!
ACZ ZARİFOĞLU
Kırlarda Çiçekler Artık Bensiz Açacak…!!!
Muhammet ÜSTÜNER
Yeni Türkiye Düzeni
Meryem YİĞİT
Gitmek İsteyenler
İsmail OKUTAN
Gerçek Dostluğa Dair
Tolga TURAN
Maskın Ustası Özgür Maskeler
Bozkır KURDU
LÜTFEN BENİ CİDDİYYE ALMAYIN
Gülşen KILINÇER
Yeşilin Ormanına, Yatayına, Dikeyine, Her Türlüsüne Karşı Bunlar!
İlknur ESKİOĞLU
Neydik ne olduk allah'ım!
Adem MUTLU
Engelleri Aşıp Hedefe Ulaşmak!
Zelal ALPASLAN
İnsan Terazisi
Ömer KARAMAN
Sevgili Öğrencim…!
Ümit AYDIN
Partilerin Kaderi Mahalle Başkanındadır!
Ahmet Doğan İLBEY
Kemalist Gençliğin Çanakkale Şehitliğinde “Kadeş” Rezaleti!
Önder GÜZELARSLAN
İsraf Bir İnsanlık Suçudur!
Mehmet ÖZÇELİK
Altılı masa aday belirleye dursun atı alan üsküdar'ı geçti!
Gülhanım CAN
Eti Senin Kemiği Benim
Levent ERTEKİN
Fakir Halkın Bağışladığı 350 Uçak
Okan KARAKUŞ
Osmanlı Devletinde Ramazan Gelenekleri
Gülay YILMAZ
Sus çarpılırsın!
Bahar ARSLAN
Hakikati Algımıza Taşıyan Beden
Feyza Nur DİLEKCAN
SAÇMALAMA (!), SAÇMALIYORSUN (!), SAÇMA (!)
MEHMET ERBİL
Keşke bir mayıs bayram olsa!
Kürşat Şahin YILDIRIMER
Hücum Terapisi :Hayatın Anlamı ve Her İnsanın Kendine Sorduğu Soru
Sema KOCA
Rahmetini Umarak
Celal TÜRK
EKONOMİK KeRİZ
İbrahim Erdem KARABULUT
Her gün durmadan küfrediyorum!
Betül Özer BÖLÜK
Kelimelerin Şaşırtıcı Etkisi
İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
7'den 70'e Herkese İzciliği Sevdiren Işıltan Uşaklıgil Öğretmen
Muhammed Veysel AKKAYA
Allah’ın Seçkin Kulu Olmanın İşareti Kur’ân-I Kerîm’e Gönülden Kulak Vermektir
Edanur İSMAİL
Dünyada Neyi Değiştirmek İstersin
Nazile ŞANAL
Yol Ve Yer Arayanlara Ya Fettah
Prof. Dr. İnanç Özgen
Arazi Parçalılığı
Zehranur Yılmaz KAHYAOĞULLARI
Ulu çınarım, babam...
SAVAŞ YILMAZ
Her Nasip Vaktini Bekler, Vakit İse Yaradanı
MEHMET YILDIZ
Beterin beteri var…..!
Seyfullah YİĞİT
Buhara Bizi Çağırıyor… (-1-)