Bu hafta okuyucularımla birlikte dünyanın öte yüzüne yani güney yarımküreye bir yolculuk yapacağız. Bu yolculuğun tefekkür ufkumuzun genişlemesine yol açacağını umuyorum.
Birkaç defa Hint ve Atlantik Okyanusunda güneye doğru yol almıştık. Ekvator enlemine yaklaştığımızda gökyüzünde değişiklikler olduğuna şahit olmuştuk. İşte güneyle kuzey yarımküre arasındaki bazı değişiklikler şöyleydi:
Her şeyden önce gökyüzünde yeni yıldızlar görmeye başlıyoruz. Bu yıldızların bir kısmı kuzey yarımkürede görülmez. Ancak çok azını görebilirsiniz. İşte Ekvatora yaklaşırken Polaris yani kuzey kutup yıldızı, ufuk çizgisine yaklaştı hatta Ekvatoru geçmeden dahi artık görünmez oldu.
Dünyanın dönüş eksenine göre kuzey de bir kutup yıldızı varsa illa ki güneyde de bir tane bulunur. Acaba güneyde kutup yıldızı var mıdır?
Aslında gökyüzünde çakılı gibi duran güney kutup yıldızı var. Sigma Octantis adı verilen bu yıldız, dünyamıza Polaris’ten daha yakın olmasına rağmen daha az parlak bir yıldız olduğu için bunu fark etmek neredeyse imkânsızdır. Bu yüzden “güney kutup yıldızı yoktur” diyen olursa yanlış bir şey söylemiş olmaz.
Kutup yıldızı Polaris’in Türkçe adı “Demir Kazık” yıldızıdır. Kuzey yarım kürede sadece denizciler değil karada yolculuk yapan bütün gezginler adeta gökyüzüne çakılı bir şekilde sabit duran bu yıldıza bakarak yönlerini tayin ederler. Bütün yıldızlar kuzeyde kutup yıldızının etrafında döner. Saat yönünün aksine olan bu dönüş aslında dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesi ile alakadardır.
Dürbünle baktığınızda göz alabildiğince çok yıldız görebilirsiniz. Elbette dünya dönüş eksenin kuzeyine denk gelen Polaris yıldızı gibi güneye denk gelen yıldızlar da bulunacaktır. İşte parlak olmadığı ve kolayca görünemediğinden dolayı binlerce yıldır yön bulmaya yarayan kutup yıldızına bu yarımkürede maalesef rastlayamazsınız.
Peki, farklılık sadece kutup yıldızı olmayışında mıdır? Hayır. Güney gökyüzünde birçok şey bambaşkadır. Bir kere kuzey yarımkürenin aksine yıldızlar saat yönünde dönerler. Galaksimiz Samanyolu bile bu yarımkürede daha farklıdır. Kuzeyde görmediğimiz yıldızlar burada görülmeye başlanır.
Astronomik seyir tekniğini uygulamak da elbette bu yarımkürede biraz daha farklıdır. Enlem ve boylam hesaplamalarının bir kısmında kuzeyde toplarken bu tarafta çıkarmak zorunda kalır öylece cetvellere girersiniz. Aksi takdirde bulunduğunuz noktayı tespit etmek için mevkii hattı çizmeniz mümkün olmaz.
Kuzey yarımkürenin neredeyse yarısı denizlerle kaplı iken güneyde durum yine farklıdır. Burada yeryüzünün neredeyse yüzde 85’i denizlerle kaplıdır. Atmosfer çok daha temiz kalmış olsa gerek; güney de yıldızlar çıplak gözle bakıldığında sanki daha çokmuş gibi görünmektedir.
Yıldızların parlaklığı “kadir” denilen yıldız parlaklık ölçüsü ile bilinir. Güneyde daha parlak kadirden yıldızlar kuzeydekinden farklı olmasa da bu durum gözlerimizi yanıltmaktadır. 5.47 kadir parlaklığı ile oldukça sönük görünen güney kutup yıldızı Sigma Octantis’i çıplak gözle görmek oldukça zordur.Buna mukabil kuzey kutup yıldı Polaris 1.95 kadir’le güney kutup yıldızından 25 kat daha parlaktır.
Kuzey güney farklılıkları olsa da değişmeyen bazı gerçekler de vardır. İşte en önemlisi şudur: Dünyamız muazzam bir uzay denizinde saniyede yaklaşık 30 km hızla güneş etrafında ve yine çok hızlı bir şekilde kendi ekseninde dönmektedir. Diğer kardeşleri olan gezegenlerle birlikte mükemmel bir şekilde hareket etmektedirler. Düşünen insan için bu hızlar muazzam bir sürattedir. Mesela bir top mermisinden 60 kez daha hızlıdır. Ses süratini kat kat aşan bir değere ulaşır.
Ne ilginçtir ki; bu muazzam sürat ve harekete karşın yeryüzünde yaşayan insanların başı dönmez. Okyanuslar uzaya savrulup dağılmaz. Allah’ın kudreti ile kainattaki her şey bir ölçü içerisinde hareket eder.
Bütün bu hareketlerin şüphesiz çok hikmetleri vardır. Mevsimlerin meydana gelmesinden tutun da gece gündüzün deveranına kadar yeryüzünün en seçkinleri olarak yaratılan insanlara; dünya bu şekilde hizmet etmektedir.
Dünyamızın içinde yer aldığı Güneş sistemimizdeki diğer gezegenler, göktaşları ve kuyruklu yıldızlar dahi muntazam bir şekilde hareket etmektedirler. Bütün bunlar her şeyin dizginini elinde tutan Allah’ın varlığına işaret etmektedir.
İnsanlara ürperti veren göktaşı ve kuyruklu yıldızlarla beraber bu hareketlilik adeta gökyüzünün de sanki havai fişekler ile dolu olduğunu düşündürür. Yıldızlar, kâinatta her şeyin mükemmel bir düzen içinde hareket ettiğini de ispatlamaktadırlar. Ne ilginçtir ki; bu göktaşları denilen fişeklerin bir kısmı yeryüzüne ulaşsa da kimsenin başını delip geçmemektedir. Sanki gizli bir el tarafından dünyadaki bütün canlılar muhafaza ediliyor.
Bediüzzaman bir eserinde bu konuyu izah ederken şöyle demektedir: “Semavatın fezasında tahribe ve mevte mazhar olan kürelerin ve peyklerin, belki yıldızların enkazları, başımızı ve diğer hayvanatın başlarını, belki Küre-i Arz’ın başını, belki dünyamızın başını kıracaklardı. Dağlar büyüklüğündeki taşları başımıza yağdıracaklardı. Ve bizi vatan-ı dünyeviyemizden kaçıracaklardı. Halbuki eskiden beri o yukarı âlemlerdeki tahrip ve tamirden, medar-ı ibret olarak, yalnız birkaç semavi taşlar düşmüşse de hiç kimsenin başını kırmamış”. Eğer tesadüf ve kendi kendine olmuş olsa ve muntazam olan mihverinden yani yörüngesinden çıkmış olsaydı gökyüzü harabeye döner, müthiş çarpışmalara ve felâketlere sebep olurdu.
Dünyamızı önce manyetik alan kuşağı ile sonra da atmosfer denilen tabaka ile kaplayarak gök cisimlerinin bizlere zarar vermesini önleyen Rabbimiz, bu acayip işleri muhakkak nice hikmetlere göre yapmaktadır. Bir kısmını anlamış olsak dahi daha bilmediğimiz ne kadar çok şey var. Hiç olmaz ise şunu idrak etmeye çalışmak Allah’ın kudretini tefekkür etmek her insanın boynuna borçtur:
Allah’ın atomlardan yıldızlara kadar her varlığa gücü yeter ve her şeyin dizgini O’nun elindedir. Bir an bile hiçbir şey onun emrinden çıkıp kurtulamaz. Demek ki kâinattaki her cisim kontrol altındadır ve Allah’ın izni ile ayakta durabilmektedir. O’nun kudreti ve izni olmadan yaprak dahi kımıldayamaz.
Gecelerimizi her iki yarımkürede de aydınlatan ve süsleyen Ay dahi bu gerçeği ispat etmiyor mu? Eğer bir dakika kendi ekseninde yavaş hareket etse veya dünyanın etrafını dolaşırken bir saat hızlansa, Ay’ın arka tarafını görme imkânına sahip olurduk.
Fakat Dünyanın uydusu olan Ay, almış olduğu emirle öylesine düzenli hareket eder ki az bir parça dahi şaşmaz. Bize hep aynı yüzünü ve tarafını gösterir. Ay’ın arka kısmını ancak ona gönderilen uzay araçları ile görme imkânına sahibiz. Başka türlü dünyadan görme imkânımız yoktur.
Evet, güney yarımküredeki gökyüzünün de havaî fişekleri vardır. Bütün bunlar insanı ibret almaya ve kâinatı sevk ve idare eden Rabbimizi tanımamıza yarayabilir. Her yaratılan cismin bir hikmeti ve gayesi olduğuna inanmamızı sağlayabilirler. Yeter ki iman ile bakmayı becerebilelim. O halde gökyüzünün şimdiye kadar gördüklerimizden çok daha parlak bir şekilde dolu olduğunu fark edeceğiz, vesselam…
Songül KARAMAN
Ümmet Bilincini Canlandırmak
Hüseyin KURT
Telekonferansın Ardındaki Gerçek: Büyük Kürdistan’ın Güncel Senaryosu
Hasan KARADEMİR
Giriş: Foucault'nun Eleştirel Soykütüğünün Temelleri
Bedriye Arık ÇAMBEL
Kurban Edilen Işık
Seyfettin BUDAK
Neden Doymuyoruz?
Doç. Dr. Özlem Özçakır Sümen
Eğitimde Teknoloji Kullanımı: Fırsatlar Ve Tehditler
Gülay ÇETKİN
Okullarda Yapılan Projelerde Arada Kalanlar Okul İdareleri
Bülent ERTEKİN
Kim kime racon kesiyor!
Adnan ÖZ
Lidere selam dur!
Recep YAZGAN
Milli Eğitimdeki virüs; Agnostik CHP Ruhu!
Vehbi KARA
İnsanlık tarihinde yaşanan döngüler ve iktisat biliminin doğuşu
Mehmet BOZKURT
Cumhuriyetin değerleri diyorlar!
Erol AYDIN
Cinsliğin Dayanılmaz Ağırlığı
Suat ALTINBAŞAK
Hayızlı iken oruç tutulamayacağının Kur’an’daki Delilleri (1)
Ahmet SAĞLAM
ŞÜPHE VE KORKU
Mehmet Nuri BİNGÖL
KIRMIZI İPEK ya da YEMİN
Hamdi TEMEL
Kirlenen Hava, Solan Hayat
Eyüphan KAYA
Ak Parti 23 yılda kendini ispat etti!
Halil MERT
İngiliz+Abd Oyunları Bozulmalı…
Emine İPEK
Suskunluk: Kalbin Zarif Direnişi
Servet ZEYREK
Denge
Aydın BENLİ
Edebiyata Değer Katanlar Avukat Fatma Saçak Akbulut
Ahmet AYDIN
Bilir misin?
Burhan BOZGEYİK
Bir İstanbul Serencamı Daha (1)
Nihat Güç
Gittikçe Bunalıma Batıyoruz
Mahir ADIBEŞ
Gaflet mi dalalet mi!
Özlem Gürbüz
Eğitimle Değişen Dünyamız
Ahmet Eren KURT
Pensilvanya’da Taht Kavgası
Recep Ali AKSOYLU
Lipton’un Çekilmesiyle Kuru Çay Üretiminde Yabancı Kalmadı!
Abdulkadir MENEK
Sumud Kahramanları
Ahmet DÜZGÜN
Putlarımız ve Perestlerimiz
Cevahir AYDIN
Yanlış Anladınız
Mesut CİHAT
Allah'ın Zatı ve Subuti Sıfatları
Durmuş TUNACIK
Hilafet Işığı
Aysun Rabia GÜLER
Ebabiller Akdeniz'de
Uğur UTKAN
Mustafa Kemal Atatürk’ün Şeriatla İlgili Düşünceleri
Fatih ORUÇ
Orta Vadeli Program (2026-2028)
Zuhal GÜNDÜZ
Gündemiz: Küresel Sumud Filosu
Batuhan ŞUORUÇ
Şıracılar
Mesut BALYEMEZ
SOSYAL MEDYA KEVAŞELERİ
Bilal Dursun YILMAZ
Her Şey Dâhil Vicdan
Oktay ZERRİN
Sokak Cümbüşcüsü Hasan Yarar'ın Ardından
Ziya GÜNDÜZ
Atasoy Müftüoğlu Ve Hiçliğin Kıyısında
Ravza ZEYBEK
Bulanlar Arayanlardır
Gündoğdu YILDIRIM
Komşuda pişer!
Aydan KURT
Farkında mısınız?
Asiye Tanrıöver TÜRKAN
Mahremiyet, insanın özgür iradesiyle var oluşu!
Mustafa ÖZEL
1. Sezon 3. Bölüm Yükleniyor
Zehra KINALI
Stratejik Ortaklık mı, Siyasi Çıkmaz mı!
Murat GÜLŞAN
Türk Milliyetçisinin Vicdan Muhasebesi
İsa ÇOLAKER
Aşık Veysel Şiirinin Renkleri
Fatma Nur ÖZCAN
Didar-I İkbal
Özhan KIZILTAN
Duvarların Ardında Filizlenen Hayat
Memiş OKUYUCU
Zübeyir Yetik’in Ardından…
Hasan TÜLÜCEOĞLU
Göbeklitepe'de HZ. İbrahim Silüeti
Denizay BÜYÜKDAĞ
Gazze’den Öğrendiğim İslam
Cahit KURBANOĞLU
Nefis nedir ve ne istiyor?
Ahsen Meryem SÜVEYDA
Onlar Kendilerini Biliyorlar
Fahri Urhan
Uyanık Olalım
Muhammed Rıdvan SADIKOĞLU
Vicdanın Yükselişi
Nesibe TÜKEL
Anne Hakkı
Denizay KONUK
Gözler Kör, Kulaklar Sağır Olunca; Başlar Öne Eğilirmiş
Mücahit GÜLER
Modern İnsanının Anlam Sorunu 1
Adem ÇEVİK
Türkiye Aile Meclisi'nden Ahlak ve Aile Koruma Çağrısı
Ergün DUR
ÖĞRETMEN
Hüseyin KAÇIN
Dindar neslin tanrı'sı yoksa dijital neslin tanrıları var!
Özlem AKYÜZ
Nereden geldiğini unutma!
Yusuf AKTAŞ
Köftenin kokusu kimleri cezbetti!
Emine AYDEMİR
Ateşle oynayan evliya Ateşbaz veli hazretleri
Tarık Sezai KARATEPE
Sen Yoksun Diye! Müjdecim!
Abdullah BİR
Fitne, Kaos, Suriye ve Suriyeliler’e Daire İki Kelam...
KÜLLİYEN YAZAR
Şşşşt Başkanım Sana Söylüyorum!
Süleyman GÜLEK
Küçük Lee İle Çekirgesi
Adnan ALBAYRAK ŞİMŞEK
MUHAFAZARLIK
Serkan GÜL
Çocukları +18 İçerikten Koruyun
Başyazı
Samsun’un sağlığıyla oynamayın!
Fehmi DEMİRBAĞ
ÇÖKÜŞ
Hacer Hülya KARADAĞ
Ayasofya'dan Sonra Mescid-İ Aksa'ya…
Tevfik DEMİR
28 Şubat Darbesine Dair Postmodern Notlar
Veysel BOZKURT
İnsan Beyni ve Kontrolü Bir Değerlendirme
Zinnur ŞİMŞEK
Bir Doğumun Ardından
Osman Çakmak
Eğitimin kıblesini batıldan batıdan çevirmek mecburiyeti!
KERİM YILMAZ
İlkadım'a damga vuracak başkan!
Adnan KARAKUŞ
Faruk Koca ve Batı Değerleri
Süleyman KOCABAŞ
Siyonist İsrail’in Koloniyal Jandarma –Polis Devleti Olarak Doğuşu
Şener Danyıldız
Trafikte Empati ve Sempati
Elif Ekşi ZORER
Güzellik
Orhan SARIKAYA
Direk Tehdit!
Saadettin BAYÇELEBİ
Sessiz Gemi
Yaşar BAŞ
Ormanlar Yanıyor Birileri Saçlarını Tarıyor!
Mahmut KURU
Aşk, Yine Aşk… Yine Aşk!
Ayhan GONCA
Fetö'den kurtulmanın tek yolu...
Hanife OKUTAN
Narsist Sapkının Kurbanı Olmayın
Hülya Bulut
Samsunlu Olmak Mı Samsun’da Yaşamak Mı?
Bukrenur YILMAZ
Keşkenin Halet-i Ruhiyesi
M. Burhan HEDBİ
Emekçinin elini öpen peygamber!
Prof. Dr. Adnan DEMİRCAN
Nasıl Ayağa Kalkarız!
Pınar HOLT
Kendini yeniden keşfet!
Ayhan ENGİN
Hazinemiz Ahlakımızdır…
Ahmet Kubilay
Ayvaz İnsan
Cuma YILDIZ
Cambridge’e Giden Aşk
Ahmet ÖZTÜRK
Hadi Türkiye, Dolar Düşüyor
Dursun Ali Tökel
Cinnet Buğdayları
Savaş UYAR
Varlığından Haberdar Olmadığımız Hastalığımız: Safsata
Ümit Zeynep KAYABAŞ
Güven Zor Bir Duygudur…
Nur DİNÇKAN
Udhiyyeden Kurbiyyete
Suat ZOR
ABD, Adana Mutabakatı Ve Suriye İle Nihai Çözüm
Sonradan Gurme
Beyaz Ev’de Yemesek De Olurdu
Ahmet Fatih AKKAŞ
Ferman!
AKASYAMSPOR
Yıldırımcı mıyız, Uyanıkçı mıyız!
Züleyha TUNA
Mevsimler Ve Sen
Ali KAYIKÇI
“Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/9
Gülay ALPAGUT
Cennet berat belgesiyle değil amelle kazanılır!
Hamza ÇAKAR
Çocuk Savaşçılar
Alperen CARUS
İttifaklar ve HDP çıkmazı!
Selma MEDENİ
Ne Hacet Seni Anlatmaya
Ankara KULİSİ
Çiğdem Karaaslan Çevre Ve Şehircilik Bakanı Mı Olacak!
MÜNEKKİT
Seçim Sonuçlarını Nasıl Okumalıyız!
Sıddıka Zeynep BOZKUŞ
Zahideler /Teyzeler
Kevser KARSLIOĞLU
Yeme Problemi Olan Çocuklar İçin Çözüm Önerileri
Selçuk KAYA
Yazık oldu!
Ali Haydar YILMAZ
Eğitimde fırsat eşitliği gelecek bahara mı!
Bedia YILMAZ
Ben de varım!
Levent BİLGİ
Fehmi Koru, Said Nursi Ve Susmak
İhsan ZORLU
Paralel Devletin Eli Postmodern Anarşizm!
Esat BEŞER
Gerger Gençliğinin Bayrak Sevdası
Nurettin VEREN
Japonya’daki G20 Zirvesinde, FETÖ’nün Üniversiteleri Konuşuldu mu!
Mehmet FIRAT
İlim Ve İrfanla Geçen Bir Ömür: Şeyh Esad El Çokreşi
Ahmet BEREKET
ABD temsilciler meclisinin kararına bir Bozkurt nidası ile gecikmeden cevap verelim!
Ali Can AKKAYA
İnanır, Sabreder Ve Gereğini Yaparsanız…
Hüseyin YILMAZ
Diyanet’in Atatürk’le imtihanı!
Oktay GÜLER
Merhaba!
Halil KÖPRÜCÜOĞLU
İslamiyet ile Tıb arasında problem var mıdır!
Atilla YARGICI
Kur’an’da Korona Var Mı?
Rukiye AYDIN
2022'de Kendime Bazı Tavsiyeler!
Osman KÖSE
Ahıska Türkleri Sürgün, Özlem Ve Gözyaşı
Ruhugül ZİYADAN
Hayrı harabat edilen Bafra!
Ali KORKMAZ
Eksik Organ Sendromu
Yücel EMRAH
Ben Muhammed...
İbrahim Yusuf ŞAHİN
Parçadan Bütüne, Kolaydan Zora Karşılaştırmalı Bir Dil Öğretim Yöntemi
Ebru AÇIKGÖZ
Taşların Gizemli Dünyasından Hayatınıza Renk Katan Mozaik Sanatı
EnesTANIŞ
Taşın Dediği
Muhyiddin SÜLEYMANOĞLU
14 Şubat Sevgililer Günü Üzerine Kalbî Bir Muhasebe
Mesut KÖSEOĞLU
Daha Ne Denir!
ACZ ZARİFOĞLU
Kırlarda Çiçekler Artık Bensiz Açacak…!!!
Muhammet ÜSTÜNER
Yeni Türkiye Düzeni
Meryem YİĞİT
Gitmek İsteyenler
İsmail OKUTAN
Gerçek Dostluğa Dair
Tolga TURAN
Maskın Ustası Özgür Maskeler
Bozkır KURDU
LÜTFEN BENİ CİDDİYYE ALMAYIN
Gülşen KILINÇER
Yeşilin Ormanına, Yatayına, Dikeyine, Her Türlüsüne Karşı Bunlar!
İlknur ESKİOĞLU
Neydik ne olduk allah'ım!
Adem MUTLU
Engelleri Aşıp Hedefe Ulaşmak!
Zelal ALPASLAN
İnsan Terazisi
Ömer KARAMAN
Sevgili Öğrencim…!
Ümit AYDIN
Partilerin Kaderi Mahalle Başkanındadır!
Ahmet Doğan İLBEY
Kemalist Gençliğin Çanakkale Şehitliğinde “Kadeş” Rezaleti!
Önder GÜZELARSLAN
İsraf Bir İnsanlık Suçudur!
Mehmet ÖZÇELİK
Altılı masa aday belirleye dursun atı alan üsküdar'ı geçti!
Gülhanım CAN
Eti Senin Kemiği Benim
Levent ERTEKİN
Fakir Halkın Bağışladığı 350 Uçak
Okan KARAKUŞ
Osmanlı Devletinde Ramazan Gelenekleri
Gülay YILMAZ
Sus çarpılırsın!
Bahar ARSLAN
Hakikati Algımıza Taşıyan Beden
Feyza Nur DİLEKCAN
SAÇMALAMA (!), SAÇMALIYORSUN (!), SAÇMA (!)
MEHMET ERBİL
Keşke bir mayıs bayram olsa!
Kürşat Şahin YILDIRIMER
Hücum Terapisi :Hayatın Anlamı ve Her İnsanın Kendine Sorduğu Soru
Sema KOCA
Rahmetini Umarak
Celal TÜRK
EKONOMİK KeRİZ
İbrahim Erdem KARABULUT
Her gün durmadan küfrediyorum!
Betül Özer BÖLÜK
Kelimelerin Şaşırtıcı Etkisi
İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
7'den 70'e Herkese İzciliği Sevdiren Işıltan Uşaklıgil Öğretmen
Muhammed Veysel AKKAYA
Allah’ın Seçkin Kulu Olmanın İşareti Kur’ân-I Kerîm’e Gönülden Kulak Vermektir
Edanur İSMAİL
Dünyada Neyi Değiştirmek İstersin
Nazile ŞANAL
Yol Ve Yer Arayanlara Ya Fettah
Prof. Dr. İnanç Özgen
Arazi Parçalılığı
Zehranur Yılmaz KAHYAOĞULLARI
Ulu çınarım, babam...
SAVAŞ YILMAZ
Her Nasip Vaktini Bekler, Vakit İse Yaradanı
MEHMET YILDIZ
Beterin beteri var…..!
Seyfullah YİĞİT
Buhara Bizi Çağırıyor… (-1-)