Ayasofya Camiinde çok açık bir kışkırtma meydana gelmişti. Leyla Alaton isimli bir kadın, biz cami olarak mücadele ettiğimiz ve devlet yöneticilerini sıkıştırdığımız bir ortamda unutulmaz bir eylem yaparak Türkiye tarihinde bir ilke imza atmıştı.
Leyla Alaton’u tebrik ediyorum. Zira kendisi sayesinde Necip Fazıl’ın dediği gibi “öz yurdunda garipsin öz vatanında parya!” sözünün ne derece gerçek ve anlamlı olduğunu bize hatırlatmıştır. Peki, kimdir Leyla Alaton?
İş dünyasının en önde gelen kadınlarından birisi olan Leyla Alaton, 1961 yılında İstanbul’da doğmuştur. Alarko şirketinin kurucusu İshak Alaton’un ilk çocuğudur. Alaton'un annesi İsveçli, babası Türkiye asıllı Musevi bir ailedendir. İlkokulu Şişli Terakki Lisesi ilk bölümünde, ortaokulu Saint Pulcherie Fransız Lisesi orta bölümünde, liseyi Notre Dame de Sion’da okumuştur. Yükseköğrenimini ise Amerika (ABD)’da Fairleigh Dickinson Üniversitesi'nin İşletme Bölümü’nde tamamladıktan sonra Newyork Univercity’de Sosyal Bilimler Endüstri Psikolojisi dalında yüksek lisans yapmıştır.
Türkiye gerçeklerini çok iyi bilen Alaton, yaptığı eylemler ile Müslümanlarla çaktırmadan alay etmeyi başarmış sosyetenin gözdesi haline gelmiştir. Kendisini öve öve bitiremeyen medya mensupları Alaton’un bir kızcağızı Ayasofya’nın ortasında dans ettirerek ne kadar büyük bir kahramanlık yaptığını ballandıra ballandıra anlatmışlardır.
Yaptığı işin şuurunda olan ve dindar insanlarla alay etmeyi marifet sayan Alaton, kendisi ile ne kadar övünse azdır. Ayasofya’daki dans resimlerini boy boy medya organlarında neşrederek Müslümanlara çok güzel bir ders vermiştir. Böylesine bir tahrik ve kışkırtmaya rağmen en ufak bir ceza dahi almayan Alaton’a bir parça aklımızı başımıza getirdiği için helal olsun.
Eğer Alaton gibi kadınlar olmasa; siyasetçilerin mangalda kül bırakmayan sözlerine aldanabilirdik. Nitekim halkımızın çok büyük çoğunluğu siyasetçilerin hamasi ve duygu dolu sözleri ile kendisini “asrı saadet” döneminde yaşıyor zannetmektedir. Aslında bende bir zamanlar bu aldatmaya kanmış; İslam’ın bu vatanda çok güçlü olduğunu zannetmeye başlamıştım.
Fakat Alaton, bizi yıllar önce uyarmasına rağmen hala akıllanamadık. Öyle ki bazı baro yöneticileri, yetmedi CHP ve HDP gibi siyasi parti sözcüleri, eşcinselliğe karşı Kuran emirlerini söylediği için Diyanet İşleri Başkanını linç etme girişiminde bulundular.
Kışkırtmalar sadece bu kadar mı? Ne yazık ki hayır. Yıllardır yapılmaya devam ediyor. Hem de Müslümanların Kutsal Ramazan ayında artan bir şekilde saygısızca devam ediyor.
Millet olarak hatta dünyanın bütün halkları Korona salgını nedeniyle ibadethanelere gidemediği bir zamanda, topluca mezar ziyareti yapabiliyor. Nasılsa kendilerine kimse söz söyleyemiyor. Dokunulmazlıkları var…
İnsanlara tapınmayı emreden bir ideoloji ve kadrolar; sadece tarihi, eğitimi, siyaseti değil İslam’a ait bütün değerleri de yıkmak istiyor. Bu kadarla da kalmıyor hiç hesap vermeyen fakat hep hesap soran bir saldırgan üslupla putlaştırdıkları şahıslar için de saldırmaktan geri durmuyorlar.
“Hutbelerde falanca şahıs neden ismiyle anılmıyor?” ve “Camilerde neden adına Fatiha okunmuyor?” gibi son derece seviyesizce sözlerle Diyanet İşleri Başkanlığı’nı ve imam hatipleri suçluyorlar.
Bu saldırgan ve dayatmacı ruh haline yıllarca muhatap olduk. Fakat hiç uyanamadık iyi mi? Hele hele askeri okullarda adeta Hinduları çağrıştıran ritüellerle karşı karşıya kalan birisi olarak 2020 yılında hala bu çağdışı tapınma merasimleri ile baş başa kalmış durumdayız.
Bazı insanları ilahlaştırdıkları yetmiyormuş gibi bunların asla hata yapmaz, sorgulanamaz olduğunu da öğrenmiş oluyoruz. Maalesef bu şekilde binlerce hatta milyonlarca beyni yıkanmış insanla karşı karşıya duruyor ve aynı topraklarda yaşıyoruz.
Üzülerek söylemeliyim ki; bu açık dayatmayı şımartan hatta pasif tutumuyla azgınlaştıran siyasi iktidarlarımız var. Güya demokrat yani başka fikir ve düşünceye de saygılı olduğunu iddia eden siyasetçiler; son dönemlerde giderek artan dengesiz, tutarsız hatta riyakarlığa kadar varan tutum takınmaktan hiç gocunmuyorlar.
Hükümet, sahte bir anti-emperyalist duruş namına; putçu ideoloji ve kadrolara yerli ve milli payeleri vererek yeni bir müttefik ilan etmiştir. Bürokratik oligarşiye karşı bırakın karşı çıkmayı tam tersine ortak payda ve ittifak arayışına giren bir yapı ile karşı karşıya kalmış durumdayız.
İslam’ın; namaz, oruç, zekât, hac gibi İslam’ın en temel şartlarına uymak bir tarafa; imanın esaslarını inkâr eden bir hayat felsefesi ve pratiği içerisinde olan bu putperest anlayış acaba kime ne fayda sağlayacaktır?
Hala utanmadan ülkemizin kuruluş felsefesinden söz ederken seküler bir anlayışı ifade eden insanlar var. Devletin dini İslam olduğu bir anayasa ve Meclis’in açılışında; Kuran hatimlerinden başka bir Türk geleneği olan Buhari kitaplarının okunduğunu ne çabuk unuttular? Halifenin kurtulması ve misak-ı milli sınırlarına ulaşmanın en önemli hedeflerimiz olduğunu inkâr eden bu putperestlere; kimse iki kelime söyleyemeyecek mi?
1928 Yılında Anayasadan “Devletin dini İslam’dır” maddesi çıkarılmış ve 1936 yılında CHP’nin altı ilkesi anayasaya dâhil edilmiştir. Tarihten haberi olmayan kişiler; kurucu değerler adı altında bize bu ilkeleri benimsetmeye çalışıyorlar. Aynı tek partili yönetimini, demokrasi diye yutturmaya çalıştıkları gibi.
Yahu bunlar kimi kandırdıklarını zannediyorlar? Eğer ortaokulda okuduğumuz zamanda olduğu gibi sindirilmiş ve baskı altına alınmış bir gençliği düşünüyorlarsa; çok yanılıyorlar. Hiçbir sansürün uygulanamadığı internette ve sosyal medyada; böylesine gerici, yobaz yaklaşımı kim kabul eder?
Hilafet’in kaldırılması, bir devlet projesi olarak ezan ve ibadetlerin Türkçeleştirilmesi, İslami değer ve sembollerin kamusal hayattan kazınıp atılması, Ramazan ve Kurban bayramlarının dahi itibarsızlaştırılması için talimatlar vermesiyle iş bitmiyor. Daha ilerilere gidiliyor, Türk Tarih ve Türk Dil Kongrelerinde açıkça ırkçı-kafatasçı hezeyanlar bilimsel tez diye bütün eğitim öğretim kurumları aracılığıyla hala bir deli gömleği gibi halka giydirilmektedir.
Kur’an-ı Kerim için (haşa) “gökten indiği sanılan bir kitap” ve Peygamberimiz (asm) hakkında “Arapoğlunun yavesi” dediği iddia edilen kişilere, şimdi kalkmış; “camilerde dua edilmedi”, “fatiha okunmadı” diye ortalığı ayağa kaldırıyorlar.
Rakı bulunan sofralarda hafızlar için sarf edilen “beyni sulanmış” sözleri ile pozitivizm ve deizm arasında gidip gelen bütünüyle seküler ve son derece pragmatik siyasetçileri, 2020 Türkiye’sinde zorla dayatarak ne elde edeceklerini sanıyorlar acaba?
Ankara Yenimahalle’de “hutbede bazı şahısların adı anılmadığı için” Cuma namazını sabote etmeye kalkışan provokatör bir grupla geçen yıl tanışmıştık. Ayrıca Trabzon Ortahisar’da cami duvarlarına asılan dev resimler de bunun tuzu biberi olmuştu. Fakat bu kışkırtmalar karşılığında hiçbir ceza almadıklarından dolayı bu yıl da eksik olmasınlar provokasyonlarına devam ediyorlar.
Bunları tebrik etmem gerekiyor. Çünkü benim gibi birkaç kişi ne kadar bu çağdaş yobazlığı dile getirsek; hemen kendimizi savcının karşısında buluyor “anne adı nedir?” ve “baba adı nedir?” sorularına muhatap oluyoruz. Leyla Alaton veya diğer provokatörler ise asla mahkeme salonlarını tanımıyor bilmiyorlar. Onlar sadece boşanma davalarında mahkemeye uğrarlar. Kışkırtma ve inançlarından dolayı milletimizi aşağılama suçlarını işledikleri halde asla mahkemeye dahi uğramazlar.
Değerli dostum Metin Karabaşoğlu yıllar önce “Camide Dans Var” başlıklı bir kitap bastırmış yaşadığımız durumu aydınlatmaya çalışmıştı. Ne ilginçtir ki bin beş yüz yıldan fazla ibadet edilen bir mekanda yani Ayasofya’da dans edilmesine şahit olmuştuk. Kimsenin kılı dahi kıpırdamadı.
“Camide Dans Var” kitabını yayınlarken tanıtım yazısında Karabaşoğlu şöyle diyordu: “Akıl almaz bir karmaşanın ortasında yaşıyoruz. Yalanla doğrunun, yanlışla gerçeğin ayrıştığı dönemler çok gerilerde kaldı. Siyah ve beyaz net tablolar yok artık. Yerini, grinin her tonunu barındıran flu ve sisli manzaralar aldı. Burası neresi, biz kimiz, onlar ne, ne yapıyoruz, neden yapıyoruz, nereden geldik, niye geldik, nereye ve niye gidiyoruz... Çoğu kez biz farkına bile varmadan dünyamıza giren dünyevilikleri sarsıcı ama sıcak, keskin ama şefkatli bir üslupla irdeliyor. Ve iman ekseninde yoğunlaşan çözümlemelerle bizi en başta, kalp camilerimizi nefsin danslarından korumaya davet ediyor”.
Son söz olarak şunu söyleyebilirim. Tokat yemeye devam edersek belki uyanmaya da fırsat buluruz, vesselam…
Halil MERT
Düşen uçağımız ve şehitlerimiz...
Özlem Gürbüz
Toplumsal Kimliğin Günlük Yüzü
Eyüphan KAYA
Kemalist sisteme hayır, hayır, hayır!
Recep YAZGAN
Dr. Mehmet Muş’un Geleceği Samsun
Vehbi KARA
Tevekkül Etmek Üzerine
Nihat Güç
Ana Eksenimiz Ne?
Mehmet Nuri BİNGÖL
Tartışmanın Görünmez Tazyiki
Erol AYDIN
Kralın adamı...
Bülent ERTEKİN
Selâm olsun o yalakalara!
Aydın BENLİ
Şehit cenazelerinde edep ve haya dersi şart!
Ahmet SAĞLAM
Hoca – Talebe İlişkisi
Songül KARAMAN
Ümmet Bilincini Canlandırmak
Hüseyin KURT
Telekonferansın Ardındaki Gerçek: Büyük Kürdistan’ın Güncel Senaryosu
Hasan KARADEMİR
Giriş: Foucault'nun Eleştirel Soykütüğünün Temelleri
Bedriye Arık ÇAMBEL
Kurban Edilen Işık
Seyfettin BUDAK
Neden Doymuyoruz?
Doç. Dr. Özlem Özçakır Sümen
Eğitimde Teknoloji Kullanımı: Fırsatlar Ve Tehditler
Gülay ÇETKİN
Okullarda Yapılan Projelerde Arada Kalanlar Okul İdareleri
Adnan ÖZ
Lidere selam dur!
Mehmet BOZKURT
Cumhuriyetin değerleri diyorlar!
Suat ALTINBAŞAK
Hayızlı iken oruç tutulamayacağının Kur’an’daki Delilleri (1)
Hamdi TEMEL
Kirlenen Hava, Solan Hayat
Emine İPEK
Suskunluk: Kalbin Zarif Direnişi
Servet ZEYREK
Denge
Ahmet AYDIN
Bilir misin?
Burhan BOZGEYİK
Bir İstanbul Serencamı Daha (1)
Mahir ADIBEŞ
Gaflet mi dalalet mi!
Ahmet Eren KURT
Pensilvanya’da Taht Kavgası
Recep Ali AKSOYLU
Lipton’un Çekilmesiyle Kuru Çay Üretiminde Yabancı Kalmadı!
Abdulkadir MENEK
Sumud Kahramanları
Ahmet DÜZGÜN
Putlarımız ve Perestlerimiz
Cevahir AYDIN
Yanlış Anladınız
Mesut CİHAT
Allah'ın Zatı ve Subuti Sıfatları
Durmuş TUNACIK
Hilafet Işığı
Aysun Rabia GÜLER
Ebabiller Akdeniz'de
Uğur UTKAN
Mustafa Kemal Atatürk’ün Şeriatla İlgili Düşünceleri
Fatih ORUÇ
Orta Vadeli Program (2026-2028)
Zuhal GÜNDÜZ
Gündemiz: Küresel Sumud Filosu
Batuhan ŞUORUÇ
Şıracılar
Mesut BALYEMEZ
SOSYAL MEDYA KEVAŞELERİ
Bilal Dursun YILMAZ
Her Şey Dâhil Vicdan
Oktay ZERRİN
Sokak Cümbüşcüsü Hasan Yarar'ın Ardından
Ziya GÜNDÜZ
Atasoy Müftüoğlu Ve Hiçliğin Kıyısında
Ravza ZEYBEK
Bulanlar Arayanlardır
Gündoğdu YILDIRIM
Komşuda pişer!
Aydan KURT
Farkında mısınız?
Asiye Tanrıöver TÜRKAN
Mahremiyet, insanın özgür iradesiyle var oluşu!
Mustafa ÖZEL
1. Sezon 3. Bölüm Yükleniyor
Zehra KINALI
Stratejik Ortaklık mı, Siyasi Çıkmaz mı!
Murat GÜLŞAN
Türk Milliyetçisinin Vicdan Muhasebesi
İsa ÇOLAKER
Aşık Veysel Şiirinin Renkleri
Fatma Nur ÖZCAN
Didar-I İkbal
Özhan KIZILTAN
Duvarların Ardında Filizlenen Hayat
Memiş OKUYUCU
Zübeyir Yetik’in Ardından…
Hasan TÜLÜCEOĞLU
Göbeklitepe'de HZ. İbrahim Silüeti
Denizay BÜYÜKDAĞ
Gazze’den Öğrendiğim İslam
Cahit KURBANOĞLU
Nefis nedir ve ne istiyor?
Ahsen Meryem SÜVEYDA
Onlar Kendilerini Biliyorlar
Fahri Urhan
Uyanık Olalım
Muhammed Rıdvan SADIKOĞLU
Vicdanın Yükselişi
Nesibe TÜKEL
Anne Hakkı
Denizay KONUK
Gözler Kör, Kulaklar Sağır Olunca; Başlar Öne Eğilirmiş
Mücahit GÜLER
Modern İnsanının Anlam Sorunu 1
Adem ÇEVİK
Türkiye Aile Meclisi'nden Ahlak ve Aile Koruma Çağrısı
Ergün DUR
ÖĞRETMEN
Hüseyin KAÇIN
Dindar neslin tanrı'sı yoksa dijital neslin tanrıları var!
Özlem AKYÜZ
Nereden geldiğini unutma!
Yusuf AKTAŞ
Köftenin kokusu kimleri cezbetti!
Emine AYDEMİR
Ateşle oynayan evliya Ateşbaz veli hazretleri
Tarık Sezai KARATEPE
Sen Yoksun Diye! Müjdecim!
Abdullah BİR
Fitne, Kaos, Suriye ve Suriyeliler’e Daire İki Kelam...
KÜLLİYEN YAZAR
Şşşşt Başkanım Sana Söylüyorum!
Süleyman GÜLEK
Küçük Lee İle Çekirgesi
Adnan ALBAYRAK ŞİMŞEK
MUHAFAZARLIK
Serkan GÜL
Çocukları +18 İçerikten Koruyun
Başyazı
Samsun’un sağlığıyla oynamayın!
Fehmi DEMİRBAĞ
ÇÖKÜŞ
Hacer Hülya KARADAĞ
Ayasofya'dan Sonra Mescid-İ Aksa'ya…
Tevfik DEMİR
28 Şubat Darbesine Dair Postmodern Notlar
Veysel BOZKURT
İnsan Beyni ve Kontrolü Bir Değerlendirme
Zinnur ŞİMŞEK
Bir Doğumun Ardından
Osman Çakmak
Eğitimin kıblesini batıldan batıdan çevirmek mecburiyeti!
KERİM YILMAZ
İlkadım'a damga vuracak başkan!
Adnan KARAKUŞ
Faruk Koca ve Batı Değerleri
Süleyman KOCABAŞ
Siyonist İsrail’in Koloniyal Jandarma –Polis Devleti Olarak Doğuşu
Şener Danyıldız
Trafikte Empati ve Sempati
Elif Ekşi ZORER
Güzellik
Orhan SARIKAYA
Direk Tehdit!
Saadettin BAYÇELEBİ
Sessiz Gemi
Yaşar BAŞ
Ormanlar Yanıyor Birileri Saçlarını Tarıyor!
Mahmut KURU
Aşk, Yine Aşk… Yine Aşk!
Ayhan GONCA
Fetö'den kurtulmanın tek yolu...
Hanife OKUTAN
Narsist Sapkının Kurbanı Olmayın
Hülya Bulut
Samsunlu Olmak Mı Samsun’da Yaşamak Mı?
Bukrenur YILMAZ
Keşkenin Halet-i Ruhiyesi
M. Burhan HEDBİ
Emekçinin elini öpen peygamber!
Prof. Dr. Adnan DEMİRCAN
Nasıl Ayağa Kalkarız!
Pınar HOLT
Kendini yeniden keşfet!
Ayhan ENGİN
Hazinemiz Ahlakımızdır…
Ahmet Kubilay
Ayvaz İnsan
Cuma YILDIZ
Cambridge’e Giden Aşk
Ahmet ÖZTÜRK
Hadi Türkiye, Dolar Düşüyor
Dursun Ali Tökel
Cinnet Buğdayları
Savaş UYAR
Varlığından Haberdar Olmadığımız Hastalığımız: Safsata
Ümit Zeynep KAYABAŞ
Güven Zor Bir Duygudur…
Nur DİNÇKAN
Udhiyyeden Kurbiyyete
Suat ZOR
ABD, Adana Mutabakatı Ve Suriye İle Nihai Çözüm
Sonradan Gurme
Beyaz Ev’de Yemesek De Olurdu
Ahmet Fatih AKKAŞ
Ferman!
AKASYAMSPOR
Yıldırımcı mıyız, Uyanıkçı mıyız!
Züleyha TUNA
Mevsimler Ve Sen
Ali KAYIKÇI
“Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/9
Gülay ALPAGUT
Cennet berat belgesiyle değil amelle kazanılır!
Hamza ÇAKAR
Çocuk Savaşçılar
Alperen CARUS
İttifaklar ve HDP çıkmazı!
Selma MEDENİ
Ne Hacet Seni Anlatmaya
Ankara KULİSİ
Çiğdem Karaaslan Çevre Ve Şehircilik Bakanı Mı Olacak!
MÜNEKKİT
Seçim Sonuçlarını Nasıl Okumalıyız!
Sıddıka Zeynep BOZKUŞ
Zahideler /Teyzeler
Kevser KARSLIOĞLU
Yeme Problemi Olan Çocuklar İçin Çözüm Önerileri
Selçuk KAYA
Yazık oldu!
Ali Haydar YILMAZ
Eğitimde fırsat eşitliği gelecek bahara mı!
Bedia YILMAZ
Ben de varım!
Levent BİLGİ
Fehmi Koru, Said Nursi Ve Susmak
İhsan ZORLU
Paralel Devletin Eli Postmodern Anarşizm!
Esat BEŞER
Gerger Gençliğinin Bayrak Sevdası
Nurettin VEREN
Japonya’daki G20 Zirvesinde, FETÖ’nün Üniversiteleri Konuşuldu mu!
Mehmet FIRAT
İlim Ve İrfanla Geçen Bir Ömür: Şeyh Esad El Çokreşi
Ahmet BEREKET
ABD temsilciler meclisinin kararına bir Bozkurt nidası ile gecikmeden cevap verelim!
Ali Can AKKAYA
İnanır, Sabreder Ve Gereğini Yaparsanız…
Hüseyin YILMAZ
Diyanet’in Atatürk’le imtihanı!
Oktay GÜLER
Merhaba!
Halil KÖPRÜCÜOĞLU
İslamiyet ile Tıb arasında problem var mıdır!
Atilla YARGICI
Kur’an’da Korona Var Mı?
Rukiye AYDIN
2022'de Kendime Bazı Tavsiyeler!
Osman KÖSE
Ahıska Türkleri Sürgün, Özlem Ve Gözyaşı
Ruhugül ZİYADAN
Hayrı harabat edilen Bafra!
Ali KORKMAZ
Eksik Organ Sendromu
Yücel EMRAH
Ben Muhammed...
İbrahim Yusuf ŞAHİN
Parçadan Bütüne, Kolaydan Zora Karşılaştırmalı Bir Dil Öğretim Yöntemi
Ebru AÇIKGÖZ
Taşların Gizemli Dünyasından Hayatınıza Renk Katan Mozaik Sanatı
EnesTANIŞ
Taşın Dediği
Muhyiddin SÜLEYMANOĞLU
14 Şubat Sevgililer Günü Üzerine Kalbî Bir Muhasebe
Mesut KÖSEOĞLU
Daha Ne Denir!
ACZ ZARİFOĞLU
Kırlarda Çiçekler Artık Bensiz Açacak…!!!
Muhammet ÜSTÜNER
Yeni Türkiye Düzeni
Meryem YİĞİT
Gitmek İsteyenler
İsmail OKUTAN
Gerçek Dostluğa Dair
Tolga TURAN
Maskın Ustası Özgür Maskeler
Bozkır KURDU
LÜTFEN BENİ CİDDİYYE ALMAYIN
Gülşen KILINÇER
Yeşilin Ormanına, Yatayına, Dikeyine, Her Türlüsüne Karşı Bunlar!
İlknur ESKİOĞLU
Neydik ne olduk allah'ım!
Adem MUTLU
Engelleri Aşıp Hedefe Ulaşmak!
Zelal ALPASLAN
İnsan Terazisi
Ömer KARAMAN
Sevgili Öğrencim…!
Ümit AYDIN
Partilerin Kaderi Mahalle Başkanındadır!
Ahmet Doğan İLBEY
Kemalist Gençliğin Çanakkale Şehitliğinde “Kadeş” Rezaleti!
Önder GÜZELARSLAN
İsraf Bir İnsanlık Suçudur!
Mehmet ÖZÇELİK
Altılı masa aday belirleye dursun atı alan üsküdar'ı geçti!
Gülhanım CAN
Eti Senin Kemiği Benim
Levent ERTEKİN
Fakir Halkın Bağışladığı 350 Uçak
Okan KARAKUŞ
Osmanlı Devletinde Ramazan Gelenekleri
Gülay YILMAZ
Sus çarpılırsın!
Bahar ARSLAN
Hakikati Algımıza Taşıyan Beden
Feyza Nur DİLEKCAN
SAÇMALAMA (!), SAÇMALIYORSUN (!), SAÇMA (!)
MEHMET ERBİL
Keşke bir mayıs bayram olsa!
Kürşat Şahin YILDIRIMER
Hücum Terapisi :Hayatın Anlamı ve Her İnsanın Kendine Sorduğu Soru
Sema KOCA
Rahmetini Umarak
Celal TÜRK
EKONOMİK KeRİZ
İbrahim Erdem KARABULUT
Her gün durmadan küfrediyorum!
Betül Özer BÖLÜK
Kelimelerin Şaşırtıcı Etkisi
İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
7'den 70'e Herkese İzciliği Sevdiren Işıltan Uşaklıgil Öğretmen
Muhammed Veysel AKKAYA
Allah’ın Seçkin Kulu Olmanın İşareti Kur’ân-I Kerîm’e Gönülden Kulak Vermektir
Edanur İSMAİL
Dünyada Neyi Değiştirmek İstersin
Nazile ŞANAL
Yol Ve Yer Arayanlara Ya Fettah
Prof. Dr. İnanç Özgen
Arazi Parçalılığı
Zehranur Yılmaz KAHYAOĞULLARI
Ulu çınarım, babam...
SAVAŞ YILMAZ
Her Nasip Vaktini Bekler, Vakit İse Yaradanı
MEHMET YILDIZ
Beterin beteri var…..!
Seyfullah YİĞİT
Buhara Bizi Çağırıyor… (-1-)