Bediüzzaman; “Kâinatın satırlarını dikkatle mütalâa et. Zira onlar, Mele-i Âlâ’dan sana gönderilmiş mektuplardır” diyerek farkına varamadığımız güzellikleri görmek için istikametli bir yol gösterir.
Her şeyden önce kâinatta cereyan eden her şey güzeldir. Hadiseler bazen ya bizzat güzel olur ya da sonuçları itibariyle güzel olur. Önemli olan bakış açısıdır. Manayı harfi ile yani Allah’ı gösteren bir bakış açısı ile bakıldığı vakit güzellikleri görebilmek mümkündür.
Manayı harfi yönü ile bakmak yani “ne güzel” demek değil “ne güzel yaratılmış” demektir. İşte bu bakış açısı gerçekçi ve Allah’ın güzel isimlerini fark etmemize yarayan bir bakış açısıdır.
Denizcilik mesleğinin üzerinde durulmamış bazı özellikleri vardır. Örneğin Cenabı Allah’ın kudret ve azametini, celalli tecellilerini bizzat müşahede etmek imkânı vardır. Eğer siz de benim gibi bir fırtınanın içine düşmüş iseniz bazı gerçekleri daha açık bir şekilde görebilir dünyanın ve kâinatın gerçek sahibinin kim olduğunu çok kalay bir şekilde fark edebilirsiniz.
İmtihan sırrı nedeniyle meydana gelen olaylara bazı perdeler çekilmiş düşünüp tefekkür etmemiz için bize bir fırsat tanınmıştır.
Sebepler öne sürerek olan Rabbimizi bize unutturmaya çalışırlar. Hâlbuki her şeyin dizgini Kayyum olan yani her şeyi ayakta tutan Cenabı Hakkın elindedir. Bize düşen, akıl ve duygularımızı kullanarak onun varlığını hissetmemiz, tefekkür etmemizdir.
Fırtına içine düştüğünüzde ise sebeplerin sadece birer perde olduğunu kendiniz bizzat görebilirsiniz. En inançsız görünen denizcinin bile “Allah” dediğine şahit olursunuz. Zira denizlere ve rüzgâra kumanda eden bir Kudretin varlığı apaçık ortadadır.
Basınç sistemleri ve atmosferik şartlar ne kadar fırtınanın etkilerini anlamaya çalışmamıza yardımcı olsa da Allah’ın kudret ve azametini hissedebilmemize mani olamaz. Bunları sebep olarak da kabul edemeyiz zira ne zaman başlayacağı ve denizcileri nerede yakalayacağı belli değildir. Fırtına şiddetlendiğinde ise ağızdan “Allah” kelamından başka bir söz çıkmaz.
Dualarımız, denizin şiddetini hiç olmazsa bir müddetliğine bırakıp bir an önce sahili selamete çıkmamız üzerinedir. Kuran’da bu husus mealen şu şekilde geçmektedir:
“Sizi karada ve denizde gezdiren O’dur. Hatta siz gemilerde bulunduğunuz, o gemiler de içindekileri tatlı bir rüzgârla alıp götürdükleri ve (yolcular) bu yüzden neşelendikleri zaman, o gemiye şiddetli bir fırtına gelip çatar, her yerden onlara dalgalar hücum eder ve onlar çepeçevre kuşatıldıklarını anlarlar da dini yalnız Allah’a halis kılarak: -Andolsun eğer bizi bundan kurtarırsan mutlaka şükredenlerden olacağız- diye Allah’a yalvarırlar. Fakat Allah onları kurtarınca bir de bakarsın ki onlar, yine haksız yere taşkınlık ediyorlar. Ey insanlar! Sizin taşkınlığınız ancak kendi aleyhinizedir; (bununla) sadece fâni dünya hayatının menfaatini elde edersiniz; sonunda dönüşünüz yine bizedir. O zaman yapmakta olduklarınızı size haber vereceğiz.” (Yunus Suresi 22-23)
Anadolu’da sık sık kuraklık baş gösterir. Kurak giden mevsim karşısında yağmur duasının vakti geldiği için birçok yerde duaya çıkılır. Bu sene ise Cenabı Allah, rahmet ve merhametini bol bol göstererek yağmuru gönderdi. Barajlar su ile doldu ve kuruyan topraklar suya doydu.
Birçok insanın yağmur yağsın diye dört gözle beklediği hava hareketleri biz denizcilerin endişe ile yaşadığı bir dönemdir. Zira biz bir an önce fırtına bitsin de kurtulalım derken kar ve yağmura hasret milyonlarca kişi sevinecektir. İşte bu yazının aslı da böyle bir zamanda yani fırtınadan sonra kaleme alınmıştır.
Yağmurun yağması için gökyüzünün bulutlar ile dolması ve alçak basınç denilen hava olayının meydana gelmesi gerekir. Lakin bu olay denizlerin altının üstüne gelmesine yol açar. Meteoroloji tahminleri ile fırtınanın nerelerde cereyan edeceğini tahmin edebilme imkânımız vardır. Bazen olur ki bilerek fırtınanın içine gitmek zorunda kalabiliriz. Zira gemiyi kiralayan kişi bir an önce yükümüzü ulaşacağı adrese göndermeyi istemektedir. Kaptana bu yüzden çok baskı yaparlar.
Kaptanın vereceği karar bu noktada çok önemli olmaktadır. Bazen emniyetli bir yere gidip demirlerse geçen süre için para ödeyen kiracı zor durumda kalmaktadır. Yok, eğer yola devam ederse bu sefer gemi ve personel fırtınayı yaşamakta ve oldukça yıpranmaktadır.
Kaptanın sefere devam etme konusunda geniş yetkileri olmakla birlikte her fırtınada kaçıp demire yatması hoş karşılanmaz. Gemi sahibi tarafından iyi bir denizci olmadığı düşünülür. Aynı zamanda fazla bekleyerek mal sahibini zarara uğratma riski de vardır. Bu nedenle belirli bir şiddetin üzerindeki fırtınalar hariç yola devam etmek durumundadırlar.
Denizlerde 30 yıldan fazla çalışan birisi olarak birçok defa fırtınaya girmeden demire gittiğimi bir başka ifadeyle “kaçtığımı” söyleyebilirim. Bazen kiracıların ağır baskılarını gördüm ve aldırış etmeden bulabildiğim yerlere demirledim.
Deniz ortasında her zaman demirlenecek uygun bir yer bulmak mümkün değildir. Keşke bütün denizler Ege denizi gibi olsa. Muhakkak bir ada bulup saçak altına, yani rüzgârın etkilemediği bir yere demirlemek mümkündür. Fakat Akdeniz ve Karadeniz’de böylesine uygun adalar bulmak çoğu zaman imkânsızdır.
Eğer fırtına içine düşmüş iseniz Allah’tan başka sığınacak yeriniz yoktur. Zira hiçbir güç sizi fırtınanın içinden çekip kurtaramaz. İyi bir kaptanın yapacağı yegâne şey geminin yapısına uygun bir rota çizip fırtınanın etkisinden en az şekilde etkilenmesini sağlamaktır.
Bazen günlerce fırtınanın etkisinde kaldığımız dönemler hatta karaya çıktığımızda yürümekte zorlandığımız zamanlar dahi olmuştur. Bununla birlikte denizciler gibi değil de fırtınanın güzel yönünü düşünmenin gerektiğine inanıyorum. Zira bu sayede insan tefekkür edebildiği takdirde nafile ibadetlerden kat kat fazla sevap kazanabilmektedir. Tek şart var ki farz olan namazlarını kılabilmiş olsun.
İşte, fırtına sonrasında böyle bir mektup çıktı. Peki, dünya işlerimizde de birçok fırtına çıkmıyor mu? Elbette, denizcilerin yaşadıkları fırtınalardan kat kat fazlasına tutulduğumuz zamanlar oluyor. Bazen bir kaza, bazen kötü niyetli bir insanla karşılaştığımız durumlarda başımıza gelmedik iş kalmıyor. Bu durum her insan için geçerlidir.
İşte böyle zamanlarda denizcilerin yaptığı gibi Allah’a sığınmak en akıllıca yoldur. Zira sebeplerin yaratıcısı da Allah’tır. Eğer, sabır göstererek ona sığındığımız takdirde imtihan edilmek üzere gönderildiğimiz dünya sınavından “pekiyi” derecesiyle geçme imkânına sahip oluruz.
Evet, bizler hemen hemen her ay bir dersten sınava giriyoruz. Sınavdan geçer not alabilmek için çok çaba sarf ediyoruz. Hayatımız neredeyse sınavla iç içe geçmiş durumda.
Eğer derslerimize zamanında çalışmış isek bir sorun yok. Zira günü gününe derslerine çalışan bir öğrenci istisnai durumlar haricinde daima geçerli notu alır ve sınavdan başarı ile çıkar.
Birçok arkadaşımızın şikâyet ettiği ve eğlenceli işler başta olmak üzere zaman ayıramadığını iddia ettikleri bu sınavlar aslında bize çok önemli bir gerçeği hatırlatıyor, hayat sınavını…
Bu sınavda geçerli not alabilmek için 99 puanlık tek bir soruyu doğru olarak cevaplandırmamız gerekiyor. Diğer soruların toplam puan derecesi sadece 1. İşte o tek soruluk puan “Allah’a inanıp inanmamakta yatıyor. “a” şıkkını yani Allah’ın var ve bir olduğunu, Hazreti Muhammed’in onun kulu ve resulü (a.s.m) olduğunu işaretleyenler sonsuz bir cennet hayatını kazanıyor. Yok, eğer “b” şıkkını yani Allah’a inanmamayı tercih edenler ise “Allah korusun” ebedi cehennem hayatını hak ediyor.
Dünyanın bize çok az şey kazandıran fuzuli işlerini bir tarafa bırakıp bu imtihan yönü ile ilgilenmek çok önemlidir. İşte öğrenci olmak bütün olaylara imtihan olunduğumuz şuuru ile bakmak için bir fırsattır. Matematik, fen, sosyal sınavları gibi ama çok önemli bir sınav okul bittikten sonra da devam ediyor. Bunu, kendisini hayatın karmaşasına kaptırmış olanlar görmeyebilir. Lakin bizim görme şansımız daha yüksek.
Bediüzzaman “iman kurtarma hizmetinde” en önemli mevkii “talebeler” unvanına sahip kişilere veriyor. Yani Cenabı Allah’ın güzel isimlerini anlayabilmek için öğrencilik yapanları en üstün vasıflı kişiler olarak görüyor.
Sözün özü, imtihan hayatın önemli bir gerçeğidir. Yukarıda bir parça değinmiş olduğum deniz fırtınaları gibi olaylar da aslında bu büyük sınavın ta kendisidir.
Ne mutlu o insana ki, hayat sınavının o en önemli sorusuna imanla cevap vererek sonsuz bir mutluluğa erişmiştir. Ne yazık o insana ki hayatın içindeki fırtınaların gerçek yüzünü görmeden inançsız bir yaşam sürerek gözlerini kapamıştır. Rabbimden o büyük sınavdan herkesin başarılı olmasını niyaz ediyorum.
Halil MERT
Düşen uçağımız ve şehitlerimiz...
Özlem Gürbüz
Toplumsal Kimliğin Günlük Yüzü
Eyüphan KAYA
Kemalist sisteme hayır, hayır, hayır!
Recep YAZGAN
Dr. Mehmet Muş’un Geleceği Samsun
Vehbi KARA
Tevekkül Etmek Üzerine
Nihat Güç
Ana Eksenimiz Ne?
Mehmet Nuri BİNGÖL
Tartışmanın Görünmez Tazyiki
Erol AYDIN
Kralın adamı...
Bülent ERTEKİN
Selâm olsun o yalakalara!
Aydın BENLİ
Şehit cenazelerinde edep ve haya dersi şart!
Ahmet SAĞLAM
Hoca – Talebe İlişkisi
Songül KARAMAN
Ümmet Bilincini Canlandırmak
Hüseyin KURT
Telekonferansın Ardındaki Gerçek: Büyük Kürdistan’ın Güncel Senaryosu
Hasan KARADEMİR
Giriş: Foucault'nun Eleştirel Soykütüğünün Temelleri
Bedriye Arık ÇAMBEL
Kurban Edilen Işık
Seyfettin BUDAK
Neden Doymuyoruz?
Doç. Dr. Özlem Özçakır Sümen
Eğitimde Teknoloji Kullanımı: Fırsatlar Ve Tehditler
Gülay ÇETKİN
Okullarda Yapılan Projelerde Arada Kalanlar Okul İdareleri
Adnan ÖZ
Lidere selam dur!
Mehmet BOZKURT
Cumhuriyetin değerleri diyorlar!
Suat ALTINBAŞAK
Hayızlı iken oruç tutulamayacağının Kur’an’daki Delilleri (1)
Hamdi TEMEL
Kirlenen Hava, Solan Hayat
Emine İPEK
Suskunluk: Kalbin Zarif Direnişi
Servet ZEYREK
Denge
Ahmet AYDIN
Bilir misin?
Burhan BOZGEYİK
Bir İstanbul Serencamı Daha (1)
Mahir ADIBEŞ
Gaflet mi dalalet mi!
Ahmet Eren KURT
Pensilvanya’da Taht Kavgası
Recep Ali AKSOYLU
Lipton’un Çekilmesiyle Kuru Çay Üretiminde Yabancı Kalmadı!
Abdulkadir MENEK
Sumud Kahramanları
Ahmet DÜZGÜN
Putlarımız ve Perestlerimiz
Cevahir AYDIN
Yanlış Anladınız
Mesut CİHAT
Allah'ın Zatı ve Subuti Sıfatları
Durmuş TUNACIK
Hilafet Işığı
Aysun Rabia GÜLER
Ebabiller Akdeniz'de
Uğur UTKAN
Mustafa Kemal Atatürk’ün Şeriatla İlgili Düşünceleri
Fatih ORUÇ
Orta Vadeli Program (2026-2028)
Zuhal GÜNDÜZ
Gündemiz: Küresel Sumud Filosu
Batuhan ŞUORUÇ
Şıracılar
Mesut BALYEMEZ
SOSYAL MEDYA KEVAŞELERİ
Bilal Dursun YILMAZ
Her Şey Dâhil Vicdan
Oktay ZERRİN
Sokak Cümbüşcüsü Hasan Yarar'ın Ardından
Ziya GÜNDÜZ
Atasoy Müftüoğlu Ve Hiçliğin Kıyısında
Ravza ZEYBEK
Bulanlar Arayanlardır
Gündoğdu YILDIRIM
Komşuda pişer!
Aydan KURT
Farkında mısınız?
Asiye Tanrıöver TÜRKAN
Mahremiyet, insanın özgür iradesiyle var oluşu!
Mustafa ÖZEL
1. Sezon 3. Bölüm Yükleniyor
Zehra KINALI
Stratejik Ortaklık mı, Siyasi Çıkmaz mı!
Murat GÜLŞAN
Türk Milliyetçisinin Vicdan Muhasebesi
İsa ÇOLAKER
Aşık Veysel Şiirinin Renkleri
Fatma Nur ÖZCAN
Didar-I İkbal
Özhan KIZILTAN
Duvarların Ardında Filizlenen Hayat
Memiş OKUYUCU
Zübeyir Yetik’in Ardından…
Hasan TÜLÜCEOĞLU
Göbeklitepe'de HZ. İbrahim Silüeti
Denizay BÜYÜKDAĞ
Gazze’den Öğrendiğim İslam
Cahit KURBANOĞLU
Nefis nedir ve ne istiyor?
Ahsen Meryem SÜVEYDA
Onlar Kendilerini Biliyorlar
Fahri Urhan
Uyanık Olalım
Muhammed Rıdvan SADIKOĞLU
Vicdanın Yükselişi
Nesibe TÜKEL
Anne Hakkı
Denizay KONUK
Gözler Kör, Kulaklar Sağır Olunca; Başlar Öne Eğilirmiş
Mücahit GÜLER
Modern İnsanının Anlam Sorunu 1
Adem ÇEVİK
Türkiye Aile Meclisi'nden Ahlak ve Aile Koruma Çağrısı
Ergün DUR
ÖĞRETMEN
Hüseyin KAÇIN
Dindar neslin tanrı'sı yoksa dijital neslin tanrıları var!
Özlem AKYÜZ
Nereden geldiğini unutma!
Yusuf AKTAŞ
Köftenin kokusu kimleri cezbetti!
Emine AYDEMİR
Ateşle oynayan evliya Ateşbaz veli hazretleri
Tarık Sezai KARATEPE
Sen Yoksun Diye! Müjdecim!
Abdullah BİR
Fitne, Kaos, Suriye ve Suriyeliler’e Daire İki Kelam...
KÜLLİYEN YAZAR
Şşşşt Başkanım Sana Söylüyorum!
Süleyman GÜLEK
Küçük Lee İle Çekirgesi
Adnan ALBAYRAK ŞİMŞEK
MUHAFAZARLIK
Serkan GÜL
Çocukları +18 İçerikten Koruyun
Başyazı
Samsun’un sağlığıyla oynamayın!
Fehmi DEMİRBAĞ
ÇÖKÜŞ
Hacer Hülya KARADAĞ
Ayasofya'dan Sonra Mescid-İ Aksa'ya…
Tevfik DEMİR
28 Şubat Darbesine Dair Postmodern Notlar
Veysel BOZKURT
İnsan Beyni ve Kontrolü Bir Değerlendirme
Zinnur ŞİMŞEK
Bir Doğumun Ardından
Osman Çakmak
Eğitimin kıblesini batıldan batıdan çevirmek mecburiyeti!
KERİM YILMAZ
İlkadım'a damga vuracak başkan!
Adnan KARAKUŞ
Faruk Koca ve Batı Değerleri
Süleyman KOCABAŞ
Siyonist İsrail’in Koloniyal Jandarma –Polis Devleti Olarak Doğuşu
Şener Danyıldız
Trafikte Empati ve Sempati
Elif Ekşi ZORER
Güzellik
Orhan SARIKAYA
Direk Tehdit!
Saadettin BAYÇELEBİ
Sessiz Gemi
Yaşar BAŞ
Ormanlar Yanıyor Birileri Saçlarını Tarıyor!
Mahmut KURU
Aşk, Yine Aşk… Yine Aşk!
Ayhan GONCA
Fetö'den kurtulmanın tek yolu...
Hanife OKUTAN
Narsist Sapkının Kurbanı Olmayın
Hülya Bulut
Samsunlu Olmak Mı Samsun’da Yaşamak Mı?
Bukrenur YILMAZ
Keşkenin Halet-i Ruhiyesi
M. Burhan HEDBİ
Emekçinin elini öpen peygamber!
Prof. Dr. Adnan DEMİRCAN
Nasıl Ayağa Kalkarız!
Pınar HOLT
Kendini yeniden keşfet!
Ayhan ENGİN
Hazinemiz Ahlakımızdır…
Ahmet Kubilay
Ayvaz İnsan
Cuma YILDIZ
Cambridge’e Giden Aşk
Ahmet ÖZTÜRK
Hadi Türkiye, Dolar Düşüyor
Dursun Ali Tökel
Cinnet Buğdayları
Savaş UYAR
Varlığından Haberdar Olmadığımız Hastalığımız: Safsata
Ümit Zeynep KAYABAŞ
Güven Zor Bir Duygudur…
Nur DİNÇKAN
Udhiyyeden Kurbiyyete
Suat ZOR
ABD, Adana Mutabakatı Ve Suriye İle Nihai Çözüm
Sonradan Gurme
Beyaz Ev’de Yemesek De Olurdu
Ahmet Fatih AKKAŞ
Ferman!
AKASYAMSPOR
Yıldırımcı mıyız, Uyanıkçı mıyız!
Züleyha TUNA
Mevsimler Ve Sen
Ali KAYIKÇI
“Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/9
Gülay ALPAGUT
Cennet berat belgesiyle değil amelle kazanılır!
Hamza ÇAKAR
Çocuk Savaşçılar
Alperen CARUS
İttifaklar ve HDP çıkmazı!
Selma MEDENİ
Ne Hacet Seni Anlatmaya
Ankara KULİSİ
Çiğdem Karaaslan Çevre Ve Şehircilik Bakanı Mı Olacak!
MÜNEKKİT
Seçim Sonuçlarını Nasıl Okumalıyız!
Sıddıka Zeynep BOZKUŞ
Zahideler /Teyzeler
Kevser KARSLIOĞLU
Yeme Problemi Olan Çocuklar İçin Çözüm Önerileri
Selçuk KAYA
Yazık oldu!
Ali Haydar YILMAZ
Eğitimde fırsat eşitliği gelecek bahara mı!
Bedia YILMAZ
Ben de varım!
Levent BİLGİ
Fehmi Koru, Said Nursi Ve Susmak
İhsan ZORLU
Paralel Devletin Eli Postmodern Anarşizm!
Esat BEŞER
Gerger Gençliğinin Bayrak Sevdası
Nurettin VEREN
Japonya’daki G20 Zirvesinde, FETÖ’nün Üniversiteleri Konuşuldu mu!
Mehmet FIRAT
İlim Ve İrfanla Geçen Bir Ömür: Şeyh Esad El Çokreşi
Ahmet BEREKET
ABD temsilciler meclisinin kararına bir Bozkurt nidası ile gecikmeden cevap verelim!
Ali Can AKKAYA
İnanır, Sabreder Ve Gereğini Yaparsanız…
Hüseyin YILMAZ
Diyanet’in Atatürk’le imtihanı!
Oktay GÜLER
Merhaba!
Halil KÖPRÜCÜOĞLU
İslamiyet ile Tıb arasında problem var mıdır!
Atilla YARGICI
Kur’an’da Korona Var Mı?
Rukiye AYDIN
2022'de Kendime Bazı Tavsiyeler!
Osman KÖSE
Ahıska Türkleri Sürgün, Özlem Ve Gözyaşı
Ruhugül ZİYADAN
Hayrı harabat edilen Bafra!
Ali KORKMAZ
Eksik Organ Sendromu
Yücel EMRAH
Ben Muhammed...
İbrahim Yusuf ŞAHİN
Parçadan Bütüne, Kolaydan Zora Karşılaştırmalı Bir Dil Öğretim Yöntemi
Ebru AÇIKGÖZ
Taşların Gizemli Dünyasından Hayatınıza Renk Katan Mozaik Sanatı
EnesTANIŞ
Taşın Dediği
Muhyiddin SÜLEYMANOĞLU
14 Şubat Sevgililer Günü Üzerine Kalbî Bir Muhasebe
Mesut KÖSEOĞLU
Daha Ne Denir!
ACZ ZARİFOĞLU
Kırlarda Çiçekler Artık Bensiz Açacak…!!!
Muhammet ÜSTÜNER
Yeni Türkiye Düzeni
Meryem YİĞİT
Gitmek İsteyenler
İsmail OKUTAN
Gerçek Dostluğa Dair
Tolga TURAN
Maskın Ustası Özgür Maskeler
Bozkır KURDU
LÜTFEN BENİ CİDDİYYE ALMAYIN
Gülşen KILINÇER
Yeşilin Ormanına, Yatayına, Dikeyine, Her Türlüsüne Karşı Bunlar!
İlknur ESKİOĞLU
Neydik ne olduk allah'ım!
Adem MUTLU
Engelleri Aşıp Hedefe Ulaşmak!
Zelal ALPASLAN
İnsan Terazisi
Ömer KARAMAN
Sevgili Öğrencim…!
Ümit AYDIN
Partilerin Kaderi Mahalle Başkanındadır!
Ahmet Doğan İLBEY
Kemalist Gençliğin Çanakkale Şehitliğinde “Kadeş” Rezaleti!
Önder GÜZELARSLAN
İsraf Bir İnsanlık Suçudur!
Mehmet ÖZÇELİK
Altılı masa aday belirleye dursun atı alan üsküdar'ı geçti!
Gülhanım CAN
Eti Senin Kemiği Benim
Levent ERTEKİN
Fakir Halkın Bağışladığı 350 Uçak
Okan KARAKUŞ
Osmanlı Devletinde Ramazan Gelenekleri
Gülay YILMAZ
Sus çarpılırsın!
Bahar ARSLAN
Hakikati Algımıza Taşıyan Beden
Feyza Nur DİLEKCAN
SAÇMALAMA (!), SAÇMALIYORSUN (!), SAÇMA (!)
MEHMET ERBİL
Keşke bir mayıs bayram olsa!
Kürşat Şahin YILDIRIMER
Hücum Terapisi :Hayatın Anlamı ve Her İnsanın Kendine Sorduğu Soru
Sema KOCA
Rahmetini Umarak
Celal TÜRK
EKONOMİK KeRİZ
İbrahim Erdem KARABULUT
Her gün durmadan küfrediyorum!
Betül Özer BÖLÜK
Kelimelerin Şaşırtıcı Etkisi
İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
7'den 70'e Herkese İzciliği Sevdiren Işıltan Uşaklıgil Öğretmen
Muhammed Veysel AKKAYA
Allah’ın Seçkin Kulu Olmanın İşareti Kur’ân-I Kerîm’e Gönülden Kulak Vermektir
Edanur İSMAİL
Dünyada Neyi Değiştirmek İstersin
Nazile ŞANAL
Yol Ve Yer Arayanlara Ya Fettah
Prof. Dr. İnanç Özgen
Arazi Parçalılığı
Zehranur Yılmaz KAHYAOĞULLARI
Ulu çınarım, babam...
SAVAŞ YILMAZ
Her Nasip Vaktini Bekler, Vakit İse Yaradanı
MEHMET YILDIZ
Beterin beteri var…..!
Seyfullah YİĞİT
Buhara Bizi Çağırıyor… (-1-)