Ayasofya’nın camilikten çıkarılıp müze haline getirilmesi Müslümanların ayağına takılmış bir pranga idi. Elhamdülillah, bu pranga kırıldı ve yeniden cami oldu. Keza her tarafı kilise ve sinagog dolu olan taksim Camii de açıldı.
Bu arada askeri okullarımızda ve bazı kışlalarda da camiler inşa ediliyor. En son olarak Heybeliada Bahriye Mektebi Camisinin de Osmanlı zamanındaki yapısına uygun olarak inşa edildiği haberini de öğrendik. Bu konuda emeği geçen her kişiye ve hükümetimize şükranlarımızı arz ediyorum.
Bin yıldan beri İslam’ın bayraktarlığını yapmış olan Türk milleti bu cami haberlerinden sonra yeniden diriliş dönemine girmiştir. İslam medeniyetinin güzelliklerini, zarafetini ve Türk milletinin kahramanlığını dosta ve düşmana göstermiş olan bu millet, Osmanlı Devletinin küllerinden yeniden doğmaktadır.
Camilerin İslam uygarlığının gelişmesindeki rolünü anlamamız ve bunu genç nesillere anlatmamız gerekiyor. Zira bunu idrak etmede zorlanan çok sayıda insan vardır.
Camiler İslam toplumunun kalbi olup ortak lisanın meydana gelmesinde mühim bir rol üstenmişlerdir. Kur’an-ı Kerim’in ve Hazreti Peygamber’in (asm) mesajlarını en güçlü seviyede cemaatle namazdan ve Cuma hutbelerinden alabiliriz. Yüz yıllardan beri camilerde meydana gelen güçlü manevi atmosfer bütün yaşamımıza aksetmiştir.
Cemaatle namazın ve Cuma namazında okunan hutbenin önemini bir sonraki eğer bunu yazıma havale edip camileri kapatarak başımıza gelen musibetleri örnekleri ile anlatmaya çalışayım.
İşte başımıza gelen bir çok felakette bu camilerin açılamaması ve Ayasofya’nın müze haline gelmesinin rolü vardır. Çünkü Fatih Sultan Mehmet Han’ın bedduasına ve lanetlemesine maruz kalmış bir toplum haline getirilmiştik. Artık manevi surlar parçalandı ve İslam’ın parlak ve nurlu sancağı yeniden dünyanın her yerinde dalgalanmaya başlayacaktır.
Tangır tungur sesleri ile Ezan-ı Muhammedi (asm) yerine getirilen ve şarkı sözlerine benzeyen sözler bir daha cami minarelerinden okunmuyor. Zira hayatına mal olmuş olsa da Adnan Menderes ve arkadaşları ezanı orijinal şekline dönüştürmüş ve “Allahu ekber” sadaları bütün dünyadan işitilmiştir.
24 Temmuz 2020 Tarihinde Ayasofya’dan okunan ezanların aynı 15 Temmuz 2016 tarihinde İslam düşmanlarına vurulmuş bir tokat gibi fakat daha güçlü bir şekilde yankılanmasına şahit olduk. Ezan-ı Muhammedi cami minarelerinden okunduğu zaman 15 Temmuz’da darbeci askerleri büyük bir korku salmış milletimizde ise müthiş bir manevi uyanış başlamıştır.
Bunu fark eden hükümet yetkilileri ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan elinden geldikçe camilerin yeniden ihya edilmesine ve kapatılmış olan camilerimizin açılmasına çalışmaktadır. Allah emeği geçen herkesten razı olsun.
Günümüz gençleri tam olarak anlayamasa da bizim yaşlarımızda olan her insan Ayasofya’nın ne derece önemli olduğunu bilir. Çünkü Batıya karşı esir olduğumuzun sembolüydü Ayasofya.
Eğer yeniden cami olarak açamasaydık bu esaretin devam ettiğini ve dedelerimizin mirasına sahip çıkamadığımızı göstermeye devam edecektik. Fakat öylesine güzel bir siyaset izlendi ki yıllarca Ayasofya’yı müze ve puthane yapan partiler dahi bu kararı desteklemek zorunda kaldılar.
Bu nedenle Erdoğan’ı ayrıca kutlamak gerekiyor. Çünkü böylesine önemli kararlar alınırken gelecek tepkiler de iyi hesaplanmalıdır. Çünkü geri adım atmadan verilen kararı uygulamak çok önemlidir. En ufak bir hata, çekingenlik ülkemizin kaderini derinden etkileyecek kadar bedeli büyük olabilmektedir.
Nitekim Ayasofya Camii açıldıktan sonra en büyük tepki içeriden gelmiştir. Münafıklar İslam düşmanlarını harekete geçirmek için ellerinden geleni yapmışlar fakat hiçbir olumlu cevap alamamışlardır.
Öyle ki çok büyük umut besledikleri Rusya Devlet Başkanı putin bile Ayasofyanın açılmasından memnuniyet duyduğunu ifade etmek zorunda kalmıştır. Hatırlatayım şöyle demişti Putin: “Ne güzel eskiden para verip bilet alarak Ayasofya’ya girebiliyordu Rus turistler. Artık para vermeden giriş yapabilecekler”.
Fakat içerideki İslam düşmanlarının hazımsızlığı hala devam etmektedir. Öyle ki Kur’an ayetini okuyup “camileri kapatmanın ne derece büyük bir günah” olduğunu ifade eden cami imamını linç etmeye çalışan sözde hukukçu maymunlara da şahit olduk. Hınçlarından kudurmuş olan bu güruh; sonu ülkeyi yıkmak dahi olsa toplu gösteri ve yağmaya kadar her türlü fitneyi çıkarmak için çaba sarf etmektedir.
Artık Necip Fazıl’ın dediği gibi “öz yurdunda garipsin öz vatanında parya!” sözü ortadan kalkmak üzeredir. Öz vatanımızda camilerimizin yeniden ihya edildiğini görmek çok önemli bir gelişmedir. Bunun yankıları bütün İslam dünyasında görülecektir. Batıya karşı ezik duran Müslüman toplumlar şimdi daha dik ve onurlu bir şekilde Türk kardeşleri gibi mücadele etmeye başlayacaklardır.
İnsanlara tapınmayı emreden bir ideoloji ve kadrolar; sadece tarihi, eğitimi, siyaseti değil İslam’a ait bütün değerleri de yıkmak isterken artık durup düşünecekler. Halkımızın tepki göstereceğinden korkarak daha saygılı ve edepli olmaya çalışacaklardır. Hiç hesap vermeyen fakat hep hesap soran bir saldırgan üslupları artık bitecektir.
Bundan böyle “Hutbelerde dinsizliği öven şahıslar neden ismiyle anılmıyor?” ve “Camilerde neden adlarına Fatiha okunmuyor?” gibi son derece seviyesizce sözlerle Diyanet İşleri Başkanlığı’nı ve imam hatipleri suçlayamayacaklardır. İşte bu son yapılan kışkırtmalar ın etkisi son derece sönük kalmıştır.
Bu saldırgan ve dayatmacı ruh ile artık Hinduları çağrıştıran ritüelleri de yapamayacaklar. Bu çağdışı tapınma merasimleri bitecektir. Zaten Hindu kadınlar Kovid salgınından sonra tapınmış oldukları putları elleri ile kırıp bütün dünyaya çok önemli “putların devrildiği” mesajını vermişlerdir.
Bazı insanları ilahlaştırdıkları yetmiyormuş gibi bunların asla hata yapmaz, sorgulanamaz olduğunu da söyleyemeyecektir. Bu şekilde binlerce hatta milyonlarca beyni yıkanmış insan gerçeklerle yüz yüze gelecektir.
Sahte bir anti-emperyalist duruş namına; putçu ideoloji ve kadrolara yerli ve milli payeleri vererek yeni bir müttefik ilan edenler de geri adım atarak dine ve dindarlara saygı duymaya başlayacaklar. Bürokratik oligarşiye karşı bırakın karşı çıkmayı tam tersine ortak payda ve ittifak arayışına giren yapılar birer birer yıkılmaya başlayacaktır.
İslam’ın; namaz, oruç, zekât, hac gibi İslam’ın en temel şartlarına uyan insanlarla dalga geçenlerin yüzleri kızaracaktır. İmanın esaslarını inkâr eden bir hayat felsefesi ve pratiği içerisinde olan bu putperest anlayış sahipleri; şimdi kendilerini sorgulamaya başlayarak insanları aşağılamaktan vazgeçeceklerdir.
Ülkemizin kuruluş felsefesinden söz ederken seküler bir anlayışı ifade eden insanlar, bunun kocaman bir yalan olduğunu çünkü “Devletin dini İslam” olduğunu yazan bir anayasamız olduğunu ve Meclis’in açılışında; Kur’an hatimlerinden başka bir Türk geleneği olan Buhari kitaplarının okunduğunu bir daha asla unutamayacaklardır.
Evet, 1928 Yılında Anayasadan “Devletin dini İslam’dır” maddesi çıkarılmış ve 1936 yılında CHP’nin altı ilkesi anayasaya dâhil edilmiştir. Tarihten haberi olmayan kişileri; kurucu değerler adı altında bize bu ilkeleri benimsetmeye çalıştılar.
Tek parti yönetimini, demokrasi diye artık kimseye yutturamayacaklardır. Bundan sonra halkımıza deli gömleği giydirmeye çalışan bunaklar; başını öne eğip saygı duymaya başlayacaklardır.
Kimse Kur’an-ı Kerimimiz için (haşa) “gökten indiği sanılan bir kitap” ve Peygamberimiz (asm) hakkında “Arapoğlunun yavesi” diyemeyecek. Rakı bulunan sofralarda hafızlar için sarf edilen “beyni sulanmış” sözleri ile pozitivizm ve deizm arasında gidip gelen bütünüyle seküler ve son derece pragmatik siyasetçilerin artık bu şekilde konuşma imkanları kalmayacaktır.
Ankara Yenimahalle’de “hutbede bazı şahısların adı anılmadığı için” Cuma namazını sabote etmeye kalkışan provokatör bir grupla geçen yıllarda tanışmıştık. Ayrıca Trabzon Ortahisar’da cami duvarlarına asılan dev resimler de bunun tuzu biberi olmuştu. Fakat bu kışkırtmalar karşılığında hiçbir ceza almayan bu güruh artık eylemlerinde pervasız bir şekilde davranamayacaklardır.
Son söz olarak şunu söyleyebilirim. Tokat yiye yiye artık aklımız başımıza geldi. Bundan sonra artık tokat atarken karşılıksız kalacağını zannedenler şimdiden düşünmeye başlamalı ve edepli bir şekilde kalmak şartı ile bu vatanda yaşayabileceklerini düşünmek zorundadırlar, vesselam…
Suat ALTINBAŞAK
Hayızlı iken oruç tutulamayacağının Kur’an’daki Delilleri (1)
Ahmet SAĞLAM
ŞÜPHE VE KORKU
Seyfettin BUDAK
Neden iyi olan kaybeder!
Mehmet Nuri BİNGÖL
KIRMIZI İPEK ya da YEMİN
Hamdi TEMEL
Kirlenen Hava, Solan Hayat
Eyüphan KAYA
Ak Parti 23 yılda kendini ispat etti!
Adnan ÖZ
Samsunspor seriye bağladı!
Halil MERT
İngiliz+Abd Oyunları Bozulmalı…
Emine İPEK
Suskunluk: Kalbin Zarif Direnişi
Recep YAZGAN
Amentü’nün Diyalektiği
Vehbi KARA
Siyaset ve İnsanın Asli Vazifesi
Servet ZEYREK
Denge
Erol AYDIN
Kırık Kalpler Müzesi
Aydın BENLİ
Edebiyata Değer Katanlar Avukat Fatma Saçak Akbulut
Ahmet AYDIN
Bilir misin?
Hasan KARADEMİR
Bir Asırlık Çelişki
Gülay ÇETKİN
Bu okulda yaşananlarda siyaset mi var yoksa milli eğitimin duyarsızlığı mı?
Burhan BOZGEYİK
Bir İstanbul Serencamı Daha (1)
Nihat Güç
Gittikçe Bunalıma Batıyoruz
Mehmet BOZKURT
Kirli Ellere Artık Dur Demeliyiz!
Bedriye Arık ÇAMBEL
Dengenin Formülü
Mahir ADIBEŞ
Gaflet mi dalalet mi!
Özlem Gürbüz
Eğitimle Değişen Dünyamız
Songül KARAMAN
Her Güne Bir İyilik Sığdırabilmek
Ahmet Eren KURT
Pensilvanya’da Taht Kavgası
Doç. Dr. Özlem Özçakır Sümen
Nasıl Bir Eğitim Ortamı?
Recep Ali AKSOYLU
Lipton’un Çekilmesiyle Kuru Çay Üretiminde Yabancı Kalmadı!
Abdulkadir MENEK
Sumud Kahramanları
Ahmet DÜZGÜN
Putlarımız ve Perestlerimiz
Cevahir AYDIN
Yanlış Anladınız
Mesut CİHAT
Allah'ın Zatı ve Subuti Sıfatları
Durmuş TUNACIK
Hilafet Işığı
Aysun Rabia GÜLER
Ebabiller Akdeniz'de
Uğur UTKAN
Mustafa Kemal Atatürk’ün Şeriatla İlgili Düşünceleri
Fatih ORUÇ
Orta Vadeli Program (2026-2028)
Bülent ERTEKİN
Güzel ülkem, güzel vatanım
Zuhal GÜNDÜZ
Gündemiz: Küresel Sumud Filosu
Batuhan ŞUORUÇ
Şıracılar
Hüseyin KURT
Samsun’un Ses Karnesi
Mesut BALYEMEZ
SOSYAL MEDYA KEVAŞELERİ
Bilal Dursun YILMAZ
Her Şey Dâhil Vicdan
Oktay ZERRİN
Sokak Cümbüşcüsü Hasan Yarar'ın Ardından
Ziya GÜNDÜZ
Atasoy Müftüoğlu Ve Hiçliğin Kıyısında
Ravza ZEYBEK
Bulanlar Arayanlardır
Gündoğdu YILDIRIM
Komşuda pişer!
Aydan KURT
Farkında mısınız?
Asiye Tanrıöver TÜRKAN
Mahremiyet, insanın özgür iradesiyle var oluşu!
Mustafa ÖZEL
1. Sezon 3. Bölüm Yükleniyor
Zehra KINALI
Stratejik Ortaklık mı, Siyasi Çıkmaz mı!
Murat GÜLŞAN
Türk Milliyetçisinin Vicdan Muhasebesi
İsa ÇOLAKER
Aşık Veysel Şiirinin Renkleri
Fatma Nur ÖZCAN
Didar-I İkbal
Özhan KIZILTAN
Duvarların Ardında Filizlenen Hayat
Memiş OKUYUCU
Zübeyir Yetik’in Ardından…
Hasan TÜLÜCEOĞLU
Göbeklitepe'de HZ. İbrahim Silüeti
Denizay BÜYÜKDAĞ
Gazze’den Öğrendiğim İslam
Cahit KURBANOĞLU
Nefis nedir ve ne istiyor?
Ahsen Meryem SÜVEYDA
Onlar Kendilerini Biliyorlar
Fahri Urhan
Uyanık Olalım
Muhammed Rıdvan SADIKOĞLU
Vicdanın Yükselişi
Nesibe TÜKEL
Anne Hakkı
Denizay KONUK
Gözler Kör, Kulaklar Sağır Olunca; Başlar Öne Eğilirmiş
Mücahit GÜLER
Modern İnsanının Anlam Sorunu 1
Adem ÇEVİK
Türkiye Aile Meclisi'nden Ahlak ve Aile Koruma Çağrısı
Ergün DUR
ÖĞRETMEN
Hüseyin KAÇIN
Dindar neslin tanrı'sı yoksa dijital neslin tanrıları var!
Özlem AKYÜZ
Nereden geldiğini unutma!
Yusuf AKTAŞ
Köftenin kokusu kimleri cezbetti!
Emine AYDEMİR
Ateşle oynayan evliya Ateşbaz veli hazretleri
Tarık Sezai KARATEPE
Sen Yoksun Diye! Müjdecim!
Abdullah BİR
Fitne, Kaos, Suriye ve Suriyeliler’e Daire İki Kelam...
KÜLLİYEN YAZAR
Şşşşt Başkanım Sana Söylüyorum!
Süleyman GÜLEK
Küçük Lee İle Çekirgesi
Adnan ALBAYRAK ŞİMŞEK
MUHAFAZARLIK
Serkan GÜL
Çocukları +18 İçerikten Koruyun
Başyazı
Samsun’un sağlığıyla oynamayın!
Fehmi DEMİRBAĞ
ÇÖKÜŞ
Hacer Hülya KARADAĞ
Ayasofya'dan Sonra Mescid-İ Aksa'ya…
Tevfik DEMİR
28 Şubat Darbesine Dair Postmodern Notlar
Veysel BOZKURT
İnsan Beyni ve Kontrolü Bir Değerlendirme
Zinnur ŞİMŞEK
Bir Doğumun Ardından
Osman Çakmak
Eğitimin kıblesini batıldan batıdan çevirmek mecburiyeti!
KERİM YILMAZ
İlkadım'a damga vuracak başkan!
Adnan KARAKUŞ
Faruk Koca ve Batı Değerleri
Süleyman KOCABAŞ
Siyonist İsrail’in Koloniyal Jandarma –Polis Devleti Olarak Doğuşu
Şener Danyıldız
Trafikte Empati ve Sempati
Elif Ekşi ZORER
Güzellik
Orhan SARIKAYA
Direk Tehdit!
Saadettin BAYÇELEBİ
Sessiz Gemi
Yaşar BAŞ
Ormanlar Yanıyor Birileri Saçlarını Tarıyor!
Mahmut KURU
Aşk, Yine Aşk… Yine Aşk!
Ayhan GONCA
Fetö'den kurtulmanın tek yolu...
Hanife OKUTAN
Narsist Sapkının Kurbanı Olmayın
Hülya Bulut
Samsunlu Olmak Mı Samsun’da Yaşamak Mı?
Bukrenur YILMAZ
Keşkenin Halet-i Ruhiyesi
M. Burhan HEDBİ
Emekçinin elini öpen peygamber!
Prof. Dr. Adnan DEMİRCAN
Nasıl Ayağa Kalkarız!
Pınar HOLT
Kendini yeniden keşfet!
Ayhan ENGİN
Hazinemiz Ahlakımızdır…
Ahmet Kubilay
Ayvaz İnsan
Cuma YILDIZ
Cambridge’e Giden Aşk
Ahmet ÖZTÜRK
Hadi Türkiye, Dolar Düşüyor
Dursun Ali Tökel
Cinnet Buğdayları
Savaş UYAR
Varlığından Haberdar Olmadığımız Hastalığımız: Safsata
Ümit Zeynep KAYABAŞ
Güven Zor Bir Duygudur…
Nur DİNÇKAN
Udhiyyeden Kurbiyyete
Suat ZOR
ABD, Adana Mutabakatı Ve Suriye İle Nihai Çözüm
Sonradan Gurme
Beyaz Ev’de Yemesek De Olurdu
Ahmet Fatih AKKAŞ
Ferman!
AKASYAMSPOR
Yıldırımcı mıyız, Uyanıkçı mıyız!
Züleyha TUNA
Mevsimler Ve Sen
Ali KAYIKÇI
“Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/9
Gülay ALPAGUT
Cennet berat belgesiyle değil amelle kazanılır!
Hamza ÇAKAR
Çocuk Savaşçılar
Alperen CARUS
İttifaklar ve HDP çıkmazı!
Selma MEDENİ
Ne Hacet Seni Anlatmaya
Ankara KULİSİ
Çiğdem Karaaslan Çevre Ve Şehircilik Bakanı Mı Olacak!
MÜNEKKİT
Seçim Sonuçlarını Nasıl Okumalıyız!
Sıddıka Zeynep BOZKUŞ
Zahideler /Teyzeler
Kevser KARSLIOĞLU
Yeme Problemi Olan Çocuklar İçin Çözüm Önerileri
Selçuk KAYA
Yazık oldu!
Ali Haydar YILMAZ
Eğitimde fırsat eşitliği gelecek bahara mı!
Bedia YILMAZ
Ben de varım!
Levent BİLGİ
Fehmi Koru, Said Nursi Ve Susmak
İhsan ZORLU
Paralel Devletin Eli Postmodern Anarşizm!
Esat BEŞER
Gerger Gençliğinin Bayrak Sevdası
Nurettin VEREN
Japonya’daki G20 Zirvesinde, FETÖ’nün Üniversiteleri Konuşuldu mu!
Mehmet FIRAT
İlim Ve İrfanla Geçen Bir Ömür: Şeyh Esad El Çokreşi
Ahmet BEREKET
ABD temsilciler meclisinin kararına bir Bozkurt nidası ile gecikmeden cevap verelim!
Ali Can AKKAYA
İnanır, Sabreder Ve Gereğini Yaparsanız…
Hüseyin YILMAZ
Diyanet’in Atatürk’le imtihanı!
Oktay GÜLER
Merhaba!
Halil KÖPRÜCÜOĞLU
İslamiyet ile Tıb arasında problem var mıdır!
Atilla YARGICI
Kur’an’da Korona Var Mı?
Rukiye AYDIN
2022'de Kendime Bazı Tavsiyeler!
Osman KÖSE
Ahıska Türkleri Sürgün, Özlem Ve Gözyaşı
Ruhugül ZİYADAN
Hayrı harabat edilen Bafra!
Ali KORKMAZ
Eksik Organ Sendromu
Yücel EMRAH
Ben Muhammed...
İbrahim Yusuf ŞAHİN
Parçadan Bütüne, Kolaydan Zora Karşılaştırmalı Bir Dil Öğretim Yöntemi
Ebru AÇIKGÖZ
Taşların Gizemli Dünyasından Hayatınıza Renk Katan Mozaik Sanatı
EnesTANIŞ
Taşın Dediği
Muhyiddin SÜLEYMANOĞLU
14 Şubat Sevgililer Günü Üzerine Kalbî Bir Muhasebe
Mesut KÖSEOĞLU
Daha Ne Denir!
ACZ ZARİFOĞLU
Kırlarda Çiçekler Artık Bensiz Açacak…!!!
Muhammet ÜSTÜNER
Yeni Türkiye Düzeni
Meryem YİĞİT
Gitmek İsteyenler
İsmail OKUTAN
Gerçek Dostluğa Dair
Tolga TURAN
Maskın Ustası Özgür Maskeler
Bozkır KURDU
LÜTFEN BENİ CİDDİYYE ALMAYIN
Gülşen KILINÇER
Yeşilin Ormanına, Yatayına, Dikeyine, Her Türlüsüne Karşı Bunlar!
İlknur ESKİOĞLU
Neydik ne olduk allah'ım!
Adem MUTLU
Engelleri Aşıp Hedefe Ulaşmak!
Zelal ALPASLAN
İnsan Terazisi
Ömer KARAMAN
Sevgili Öğrencim…!
Ümit AYDIN
Partilerin Kaderi Mahalle Başkanındadır!
Ahmet Doğan İLBEY
Kemalist Gençliğin Çanakkale Şehitliğinde “Kadeş” Rezaleti!
Önder GÜZELARSLAN
İsraf Bir İnsanlık Suçudur!
Mehmet ÖZÇELİK
Altılı masa aday belirleye dursun atı alan üsküdar'ı geçti!
Gülhanım CAN
Eti Senin Kemiği Benim
Levent ERTEKİN
Fakir Halkın Bağışladığı 350 Uçak
Okan KARAKUŞ
Osmanlı Devletinde Ramazan Gelenekleri
Gülay YILMAZ
Sus çarpılırsın!
Bahar ARSLAN
Hakikati Algımıza Taşıyan Beden
Feyza Nur DİLEKCAN
SAÇMALAMA (!), SAÇMALIYORSUN (!), SAÇMA (!)
MEHMET ERBİL
Keşke bir mayıs bayram olsa!
Kürşat Şahin YILDIRIMER
Hücum Terapisi :Hayatın Anlamı ve Her İnsanın Kendine Sorduğu Soru
Sema KOCA
Rahmetini Umarak
Celal TÜRK
EKONOMİK KeRİZ
İbrahim Erdem KARABULUT
Her gün durmadan küfrediyorum!
Betül Özer BÖLÜK
Kelimelerin Şaşırtıcı Etkisi
İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
7'den 70'e Herkese İzciliği Sevdiren Işıltan Uşaklıgil Öğretmen
Muhammed Veysel AKKAYA
Allah’ın Seçkin Kulu Olmanın İşareti Kur’ân-I Kerîm’e Gönülden Kulak Vermektir
Edanur İSMAİL
Dünyada Neyi Değiştirmek İstersin
Nazile ŞANAL
Yol Ve Yer Arayanlara Ya Fettah
Prof. Dr. İnanç Özgen
Arazi Parçalılığı
Zehranur Yılmaz KAHYAOĞULLARI
Ulu çınarım, babam...
SAVAŞ YILMAZ
Her Nasip Vaktini Bekler, Vakit İse Yaradanı
MEHMET YILDIZ
Beterin beteri var…..!
Seyfullah YİĞİT
Buhara Bizi Çağırıyor… (-1-)