Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Dünya Beşten Büyüktür” sözü çok anlamlı ve önemlidir. BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinin dram komedi türünde oynamış olduğu oyuna karşı verilebilecek en güzel söz bu olsa gerektir. Zira bu devletlere tanınmış olan “veto” yetkisini küçük politik hesaplar uğruna bu şekilde heba etmeleri, bu sözün doğruluğunu ortaya koymuştur.
ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa’dan meydana gelen bu beş üye (siz bunlara “beşli çete” de diyebilirsiniz) bu yetkiyi hak etmiyor. Suriye konusunda yaşanan gelişmeler bunun en güzel örneğidir. Bir gün önce Suriye’de akan kanın durması ve her geçen gün artan bir oranda kimyasal silah kullanılması nedeniyle acil olarak çağrılan BM Güvenlik Konseyi bir türlü karar alamıyor. Yine Rusya ve Çin’in “veto” sopasını göstermesi ile bu insanın vicdanını yaralayan görüşmeler kilitlendi ve karar alınamadan sona erdi.
Halbuki Beşar Esed rejiminin İdlib'in güneyindeki Han Şeyhun beldesine düzenlediği kimyasal silah saldırısında aralarında çok sayıda çocuk ve kadının bulunduğu yaklaşık 100 sivil hayatını kaybetmiş, 500 sivil de kimyasal maddeden etkilenmişti.
İşin ilginç tarafı ABD’nin 59 tane Tomahawk füzesini göndermesi ile birlikte bu sefer Rusya BM Güvenlik Konseyini (BMGK) acil olarak göreve çağırdı. Bu daimi üyeler resmen BM’leri çocuk oyununa çevirdiler. Bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “Dünya beşten büyüktür” sözü nedeniyle bir daha alkışlamak gerekiyor. Bu ahlaksız ve vicdanı sukut etmiş beşli çete, ancak böyle bir söz ile eleştirilip insanların uyanıp aklını başına getirmesi sağlanabilir.
Bakın insanlık adına ne kadar utanç verici gelişmeler oldu. Bu olaylar son 24 saatte yani 6-7 Nisan 2017 gecesi neler cereyan etti? Bir gün önce toplantıyı kilitleyen Rusya saatler geçmeden acil toplantı istiyor. Yuh demek şart oldu.
İdlib kentindeki kimyasal saldırının ardından BMGK'ya üç karar tasarısı sunuldu. Suriye rejiminin İdlib kentinde düzenlediği kimyasal saldırıyı kınayan ve sorumluların bulunması için soruşturma açılmasını talep eden ilk tasarıyı ABD, İngiltere ve Fransa sundu.
Batılı ülkelerin karar tasarısını "kabul edilemez" olarak nitelendiren Rusya ise BMGK'ya saldırıya ilişkin kınama yerine "derin endişe" ifadesi kullanılan kendi hazırladığı tasarıyı getirdi.
Üçüncü bir tasarı ise Batılı ülkeler ve Rusya arasındaki anlaşmazlığı gidermek için BMGK'nın daimi üyeleri dışındaki 10 seçilmiş ülke tarafından konseye sunuldu.
BMGK, perşembe akşamı üç ayrı tasarıyı kapalı oturumda görüştü. Toplantının ardından BMGK'da üzerinde uzlaşılan tasarının oylamaya sunulması bekleniyordu ancak üye ülkeler konseye sunulan üç ayrı karar tasarının hangisinin oylanması konusunda uzlaşmaya varamadı ve oylama ertelendi.
Batılı ülkeler tarafından sunulan İdlib'deki kimyasal saldırının kınandığı tasarıda, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) ile BM'nin ortak soruşturma misyonunun (JIM) bu saldırıyı soruşturması ve Esed rejiminden JIM'e, 4 Nisan'daki hava operasyonları ile ilgili tüm uçuş bilgilerini o gün görevde olan tüm komuta kademesinin listesini vermesi, ayrıca soruşturma ekibinin istediği askeri tesiste inceleme yapması ve askeri yetkilerle görüşmesinin sağlanması talep ediliyordu. Rusya'nın tasarısında ise saldırı kınanmazken, uluslararası soruşturma ekibine sadece Han Şeyhun ve civarına girişi için izin verilmesi istenmişti.
BMGK'nın daimi üyeleri dışındaki 10 seçilmiş ülke tarafından konseye sunulan üçüncü tasarıda da kimyasal saldırılar kınanıyor ancak Esed rejiminden JIM'e, 4 Nisan'daki hava operasyonları ile ilgili tüm uçuş bilgilerini ve o gün görevde olan tüm komuta kademesinin listesini vermesi talepleri yer almıyordu.
Bu arada ağzı iyi laf yapan diplomatlar mangalda kül bırakmıyordu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), konuşan ABD Temsilcisi Nikki Haley, Konsey'de İdlib'deki kimyasal saldırıda ölen çocukların resimlerini göstererek şunları söylemişti.
"Dün, ağızlarından köpükler çıkan, çaresiz ailelerinin kollarında acı çeken çocukların resimleriyle uyandık. Vücutlarında kimyasal saldırının yaralarını taşıyan, bebek bezli cansız bedenler gördük. Bu resimler karşısında gözlerimizi kapayamayız, sorumluluktan kaçamayız... Rusya'nın umurunda olması için daha kaç çocuğun ölmesi gerekiyor."
Suriye rejiminin İdlib'deki kimyasal saldırısını "yüz karası" olarak nitelendiren Haley, "Suriye rejimi için insanlık artık hiçbir şey ifade etmiyor." dedi. İdlib'de saldırıya maruz kalan sivilleri kurtarmaya çalışanların da saldırılarda "korkunç bir şekilde öldüğüne" dikkati çeken Haley, kimyasal silahların kullanımını kınayamazsak daha geniş çaptaki çatışmaları nasıl engelleyeceğiz." ifadesini kullanmıştı.
Haley, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi eylemde bulunma konusunda yine başarısız olursa bizzat harekete geçmek zorunda kalabiliriz" diyerek insani dramı pek de güzel anlatmıştı. Hemen sonrasında ABD 59 füzeyi yolladı. Fakat hiç de beklendiği gibi bir etki olmadı.
Gerçi Rusya Devlet Başkanı Putin, "Saldırı ABD ile olan ilişkilerimize zarar verdi" diyerek ilk cevabının ardından Rusya Federasyon Konseyi Savunma ve Güvenlik Komitesi, BMGK'yı konuya ilişkin acil toplantı yapmaya çağırmıştı. Fakat düpedüz dünyanın gazını almaya yarayan söylemlerdi bunlar. Fakat diplomatların sözleri çok sert görünüyordu. Rus haber ajansı Ria Novosti'de yer alan habere göre, Federasyon Konseyi Savunma Komitesi Başkanı Viktor Ozerov, ABD'nin Suriye'ye karşı giriştiği saldırıyı "Bu eylem BM üyelerine karşı yapılan agresif bir eylem" diye nitelendirerek, Rusya'nın BM Güvenlik Konseyi'nin toplanmasını talep edeceğini açıkladı. Öte yandan Rusya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Vladimir Safronkov, ABD'nin Suriye'ye askeri müdahalesinin "olumsuz sonuçları" olacağını söylemişti. Safronkov, BM Güvenlik Konseyi'nde İdlib kentinde düzenlen kimyasal saldırının görüşüldüğü kapalı oturumun ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Safronkov, askeri müdahalenin "olumsuz sonuçlarından bu şüpheli ve trajik girişimi başlatanların sorumlu olacağı" uyarısında bulunmayı da ihmal etmedi. Olumsuz sonuçların ne olacağının sorulması üzerine Safronkov, "Irak'a Libya'ya bakın" diyordu.
Sonuçta Suriye rejimine saldırıda bulunan ABD saldırısının ayrıntıları da kısa zamanda ortaya çıktı. Yayınlanan görüntülere göre 50 milyon dolarlık bir tiyatro gösterisi oynandığı iyice belirginleşmiş durumdadır. İnşallah bu saldırının arkası gelir. Yoksa kusursuz bir komedi drama ile tekrar baş başa kaldık demektir.
Suriye’de kimyasal katliam yapan Esed rejimine karşı uluslararası toplum güya ayağa kalkmış, peş peşe açıklamalar yapıyordu. Böylece birikmiş olan gaz kısmen alınmış oldu.
Batılı medya organlarının servis ettiği ilk haberlere göre ABD'nin gerçekten Esed rejimine karşı bir hamlesi varmış gibi bir durum söz konusudur. Lakin bölgede yer alan muhalif aktivistlerin açıklamaları, ardından Esed rejiminin ''saldırının olacağından haberimiz vardı açıklaması'' ve akabinde ulaşan görüntülerde Hava üssünde yer alan tankların, radar sistemlerinin ve silah sistemlerinin hiçbir zarar görmeden sağlam bir şekilde yerinde durması olayın iç yüzünün iyice ortaya çıkmasına yaramaktadır.
Görüntülerde vurulan bölgedeki hangarların boş bir şekilde vurulduğu, tankların ve radar sistemlerinin hiçbir zarar görmediği yer alıyor. ABD'nin vurmadığı yerlerde bekleyen uçaklar, helikopterler, tanklar ve radar sistemlerine zarar görmemiş vaziyette duruyor. Bölge'de yer alan habercilerin saldırı hakkındaki düşünceleri ve ABD'nin bu saldırısının ayrıntıları ise şu şekilde söylenebilir.
1.ABD madem Suriye rejimine darbe niteliğinde bir saldırı gerçekleştirecekti, önceden saldırının saatini yerini niçin Rusya'ya bildirdi? Sonuçta onlarında Rusya’nın Rejime haber vereceğini biliyor olması gerekirdi. Rusya ile çatışma çıkacağından mı korkmuşlardı. Halbuki Türkiye’de Genelkurmay Başkanları görüşmüş bunu engellemek için tedbir almışlardı.
2.ABD, saldırıyı Rusya'ya bildirince Şam da saldırıyı beklemiş ve personelini Şuayrat üssünden çektiği bilgisi paylaşılmıştı. Saldırı öncesi İranlı ve Rus komutanların Hava üssünden çıkartılması, saldırı hakkındaki şüpheleri arttırmaktadır.
3.Mısır kaynaklı habere göre, Kasiyun dağındaki askeri kampların, “ABD saldırısı beklentisi” nedeniyle boşaltıldığı söyleniyordu. Zaten Şuayrat hava üssü önceden aktif kullanımda değildi. Son dönemde onarımı yapıldı. Öyle söylendiği gibi stratejik bir üs olmadığı anlaşılıyor. Servis dışı kalması, saldırının ciddi bir anlamının olmadığını dostlar alışverişte görsün bağlamında değerlendirileceğini göstermektedir.
4.Esed rejimi yanlısı Mayadin Ajansı hava üssündeki uçakların saldırıdan önce tahliye edildiğini yazdı. ABD darbe niteliğinde bir saldırı gerçekleştirecekti, atılan füzelerin tanesi ortalama 0.5 milyon dolar olup ortalama harcadığı toplam maliyet 50 milyon dolar ise bu saldırı gerçekten ucuz maliyetli sayılmaz mı?
Her ne ise… ABD'nin Suriye rejimine yönelik yaptığı bu hamleyi bir "gaz alma" operasyonu olarak değerlendirmek daha akla yakındır. Ciddi olup olmadıkları, harekâtın devamına bağlıdır. Aslında tek seferlik operasyon olduğu bildirilince mesele daha da berraklaşıyor. Dünyayı ayağa kaldırmak için 50 milyon dolar yetti de arttı bile.
Bu konuda muhaliflerin etkin bir şekilde silahlandırılıp özellikle uçaklara karşı kullanılan güdümlü mermilere çok ihtiyacı olduğu açıktır. Zafer namlunun ucunda görünüyor, vesselam…
Gülay ÇETKİN
Bu okulda yaşananlarda siyaset mi var yoksa milli eğitimin duyarsızlığı mı?
Bülent ERTEKİN
Kim kime racon kesiyor!
Adnan ÖZ
Lidere selam dur!
Recep YAZGAN
Milli Eğitimdeki virüs; Agnostik CHP Ruhu!
Vehbi KARA
İnsanlık tarihinde yaşanan döngüler ve iktisat biliminin doğuşu
Mehmet BOZKURT
Cumhuriyetin değerleri diyorlar!
Erol AYDIN
Cinsliğin Dayanılmaz Ağırlığı
Suat ALTINBAŞAK
Hayızlı iken oruç tutulamayacağının Kur’an’daki Delilleri (1)
Ahmet SAĞLAM
ŞÜPHE VE KORKU
Seyfettin BUDAK
Neden iyi olan kaybeder!
Mehmet Nuri BİNGÖL
KIRMIZI İPEK ya da YEMİN
Hamdi TEMEL
Kirlenen Hava, Solan Hayat
Eyüphan KAYA
Ak Parti 23 yılda kendini ispat etti!
Halil MERT
İngiliz+Abd Oyunları Bozulmalı…
Emine İPEK
Suskunluk: Kalbin Zarif Direnişi
Servet ZEYREK
Denge
Aydın BENLİ
Edebiyata Değer Katanlar Avukat Fatma Saçak Akbulut
Ahmet AYDIN
Bilir misin?
Hasan KARADEMİR
Bir Asırlık Çelişki
Burhan BOZGEYİK
Bir İstanbul Serencamı Daha (1)
Nihat Güç
Gittikçe Bunalıma Batıyoruz
Bedriye Arık ÇAMBEL
Dengenin Formülü
Mahir ADIBEŞ
Gaflet mi dalalet mi!
Özlem Gürbüz
Eğitimle Değişen Dünyamız
Songül KARAMAN
Her Güne Bir İyilik Sığdırabilmek
Ahmet Eren KURT
Pensilvanya’da Taht Kavgası
Doç. Dr. Özlem Özçakır Sümen
Nasıl Bir Eğitim Ortamı?
Recep Ali AKSOYLU
Lipton’un Çekilmesiyle Kuru Çay Üretiminde Yabancı Kalmadı!
Abdulkadir MENEK
Sumud Kahramanları
Ahmet DÜZGÜN
Putlarımız ve Perestlerimiz
Cevahir AYDIN
Yanlış Anladınız
Mesut CİHAT
Allah'ın Zatı ve Subuti Sıfatları
Durmuş TUNACIK
Hilafet Işığı
Aysun Rabia GÜLER
Ebabiller Akdeniz'de
Uğur UTKAN
Mustafa Kemal Atatürk’ün Şeriatla İlgili Düşünceleri
Fatih ORUÇ
Orta Vadeli Program (2026-2028)
Zuhal GÜNDÜZ
Gündemiz: Küresel Sumud Filosu
Batuhan ŞUORUÇ
Şıracılar
Hüseyin KURT
Samsun’un Ses Karnesi
Mesut BALYEMEZ
SOSYAL MEDYA KEVAŞELERİ
Bilal Dursun YILMAZ
Her Şey Dâhil Vicdan
Oktay ZERRİN
Sokak Cümbüşcüsü Hasan Yarar'ın Ardından
Ziya GÜNDÜZ
Atasoy Müftüoğlu Ve Hiçliğin Kıyısında
Ravza ZEYBEK
Bulanlar Arayanlardır
Gündoğdu YILDIRIM
Komşuda pişer!
Aydan KURT
Farkında mısınız?
Asiye Tanrıöver TÜRKAN
Mahremiyet, insanın özgür iradesiyle var oluşu!
Mustafa ÖZEL
1. Sezon 3. Bölüm Yükleniyor
Zehra KINALI
Stratejik Ortaklık mı, Siyasi Çıkmaz mı!
Murat GÜLŞAN
Türk Milliyetçisinin Vicdan Muhasebesi
İsa ÇOLAKER
Aşık Veysel Şiirinin Renkleri
Fatma Nur ÖZCAN
Didar-I İkbal
Özhan KIZILTAN
Duvarların Ardında Filizlenen Hayat
Memiş OKUYUCU
Zübeyir Yetik’in Ardından…
Hasan TÜLÜCEOĞLU
Göbeklitepe'de HZ. İbrahim Silüeti
Denizay BÜYÜKDAĞ
Gazze’den Öğrendiğim İslam
Cahit KURBANOĞLU
Nefis nedir ve ne istiyor?
Ahsen Meryem SÜVEYDA
Onlar Kendilerini Biliyorlar
Fahri Urhan
Uyanık Olalım
Muhammed Rıdvan SADIKOĞLU
Vicdanın Yükselişi
Nesibe TÜKEL
Anne Hakkı
Denizay KONUK
Gözler Kör, Kulaklar Sağır Olunca; Başlar Öne Eğilirmiş
Mücahit GÜLER
Modern İnsanının Anlam Sorunu 1
Adem ÇEVİK
Türkiye Aile Meclisi'nden Ahlak ve Aile Koruma Çağrısı
Ergün DUR
ÖĞRETMEN
Hüseyin KAÇIN
Dindar neslin tanrı'sı yoksa dijital neslin tanrıları var!
Özlem AKYÜZ
Nereden geldiğini unutma!
Yusuf AKTAŞ
Köftenin kokusu kimleri cezbetti!
Emine AYDEMİR
Ateşle oynayan evliya Ateşbaz veli hazretleri
Tarık Sezai KARATEPE
Sen Yoksun Diye! Müjdecim!
Abdullah BİR
Fitne, Kaos, Suriye ve Suriyeliler’e Daire İki Kelam...
KÜLLİYEN YAZAR
Şşşşt Başkanım Sana Söylüyorum!
Süleyman GÜLEK
Küçük Lee İle Çekirgesi
Adnan ALBAYRAK ŞİMŞEK
MUHAFAZARLIK
Serkan GÜL
Çocukları +18 İçerikten Koruyun
Başyazı
Samsun’un sağlığıyla oynamayın!
Fehmi DEMİRBAĞ
ÇÖKÜŞ
Hacer Hülya KARADAĞ
Ayasofya'dan Sonra Mescid-İ Aksa'ya…
Tevfik DEMİR
28 Şubat Darbesine Dair Postmodern Notlar
Veysel BOZKURT
İnsan Beyni ve Kontrolü Bir Değerlendirme
Zinnur ŞİMŞEK
Bir Doğumun Ardından
Osman Çakmak
Eğitimin kıblesini batıldan batıdan çevirmek mecburiyeti!
KERİM YILMAZ
İlkadım'a damga vuracak başkan!
Adnan KARAKUŞ
Faruk Koca ve Batı Değerleri
Süleyman KOCABAŞ
Siyonist İsrail’in Koloniyal Jandarma –Polis Devleti Olarak Doğuşu
Şener Danyıldız
Trafikte Empati ve Sempati
Elif Ekşi ZORER
Güzellik
Orhan SARIKAYA
Direk Tehdit!
Saadettin BAYÇELEBİ
Sessiz Gemi
Yaşar BAŞ
Ormanlar Yanıyor Birileri Saçlarını Tarıyor!
Mahmut KURU
Aşk, Yine Aşk… Yine Aşk!
Ayhan GONCA
Fetö'den kurtulmanın tek yolu...
Hanife OKUTAN
Narsist Sapkının Kurbanı Olmayın
Hülya Bulut
Samsunlu Olmak Mı Samsun’da Yaşamak Mı?
Bukrenur YILMAZ
Keşkenin Halet-i Ruhiyesi
M. Burhan HEDBİ
Emekçinin elini öpen peygamber!
Prof. Dr. Adnan DEMİRCAN
Nasıl Ayağa Kalkarız!
Pınar HOLT
Kendini yeniden keşfet!
Ayhan ENGİN
Hazinemiz Ahlakımızdır…
Ahmet Kubilay
Ayvaz İnsan
Cuma YILDIZ
Cambridge’e Giden Aşk
Ahmet ÖZTÜRK
Hadi Türkiye, Dolar Düşüyor
Dursun Ali Tökel
Cinnet Buğdayları
Savaş UYAR
Varlığından Haberdar Olmadığımız Hastalığımız: Safsata
Ümit Zeynep KAYABAŞ
Güven Zor Bir Duygudur…
Nur DİNÇKAN
Udhiyyeden Kurbiyyete
Suat ZOR
ABD, Adana Mutabakatı Ve Suriye İle Nihai Çözüm
Sonradan Gurme
Beyaz Ev’de Yemesek De Olurdu
Ahmet Fatih AKKAŞ
Ferman!
AKASYAMSPOR
Yıldırımcı mıyız, Uyanıkçı mıyız!
Züleyha TUNA
Mevsimler Ve Sen
Ali KAYIKÇI
“Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/9
Gülay ALPAGUT
Cennet berat belgesiyle değil amelle kazanılır!
Hamza ÇAKAR
Çocuk Savaşçılar
Alperen CARUS
İttifaklar ve HDP çıkmazı!
Selma MEDENİ
Ne Hacet Seni Anlatmaya
Ankara KULİSİ
Çiğdem Karaaslan Çevre Ve Şehircilik Bakanı Mı Olacak!
MÜNEKKİT
Seçim Sonuçlarını Nasıl Okumalıyız!
Sıddıka Zeynep BOZKUŞ
Zahideler /Teyzeler
Kevser KARSLIOĞLU
Yeme Problemi Olan Çocuklar İçin Çözüm Önerileri
Selçuk KAYA
Yazık oldu!
Ali Haydar YILMAZ
Eğitimde fırsat eşitliği gelecek bahara mı!
Bedia YILMAZ
Ben de varım!
Levent BİLGİ
Fehmi Koru, Said Nursi Ve Susmak
İhsan ZORLU
Paralel Devletin Eli Postmodern Anarşizm!
Esat BEŞER
Gerger Gençliğinin Bayrak Sevdası
Nurettin VEREN
Japonya’daki G20 Zirvesinde, FETÖ’nün Üniversiteleri Konuşuldu mu!
Mehmet FIRAT
İlim Ve İrfanla Geçen Bir Ömür: Şeyh Esad El Çokreşi
Ahmet BEREKET
ABD temsilciler meclisinin kararına bir Bozkurt nidası ile gecikmeden cevap verelim!
Ali Can AKKAYA
İnanır, Sabreder Ve Gereğini Yaparsanız…
Hüseyin YILMAZ
Diyanet’in Atatürk’le imtihanı!
Oktay GÜLER
Merhaba!
Halil KÖPRÜCÜOĞLU
İslamiyet ile Tıb arasında problem var mıdır!
Atilla YARGICI
Kur’an’da Korona Var Mı?
Rukiye AYDIN
2022'de Kendime Bazı Tavsiyeler!
Osman KÖSE
Ahıska Türkleri Sürgün, Özlem Ve Gözyaşı
Ruhugül ZİYADAN
Hayrı harabat edilen Bafra!
Ali KORKMAZ
Eksik Organ Sendromu
Yücel EMRAH
Ben Muhammed...
İbrahim Yusuf ŞAHİN
Parçadan Bütüne, Kolaydan Zora Karşılaştırmalı Bir Dil Öğretim Yöntemi
Ebru AÇIKGÖZ
Taşların Gizemli Dünyasından Hayatınıza Renk Katan Mozaik Sanatı
EnesTANIŞ
Taşın Dediği
Muhyiddin SÜLEYMANOĞLU
14 Şubat Sevgililer Günü Üzerine Kalbî Bir Muhasebe
Mesut KÖSEOĞLU
Daha Ne Denir!
ACZ ZARİFOĞLU
Kırlarda Çiçekler Artık Bensiz Açacak…!!!
Muhammet ÜSTÜNER
Yeni Türkiye Düzeni
Meryem YİĞİT
Gitmek İsteyenler
İsmail OKUTAN
Gerçek Dostluğa Dair
Tolga TURAN
Maskın Ustası Özgür Maskeler
Bozkır KURDU
LÜTFEN BENİ CİDDİYYE ALMAYIN
Gülşen KILINÇER
Yeşilin Ormanına, Yatayına, Dikeyine, Her Türlüsüne Karşı Bunlar!
İlknur ESKİOĞLU
Neydik ne olduk allah'ım!
Adem MUTLU
Engelleri Aşıp Hedefe Ulaşmak!
Zelal ALPASLAN
İnsan Terazisi
Ömer KARAMAN
Sevgili Öğrencim…!
Ümit AYDIN
Partilerin Kaderi Mahalle Başkanındadır!
Ahmet Doğan İLBEY
Kemalist Gençliğin Çanakkale Şehitliğinde “Kadeş” Rezaleti!
Önder GÜZELARSLAN
İsraf Bir İnsanlık Suçudur!
Mehmet ÖZÇELİK
Altılı masa aday belirleye dursun atı alan üsküdar'ı geçti!
Gülhanım CAN
Eti Senin Kemiği Benim
Levent ERTEKİN
Fakir Halkın Bağışladığı 350 Uçak
Okan KARAKUŞ
Osmanlı Devletinde Ramazan Gelenekleri
Gülay YILMAZ
Sus çarpılırsın!
Bahar ARSLAN
Hakikati Algımıza Taşıyan Beden
Feyza Nur DİLEKCAN
SAÇMALAMA (!), SAÇMALIYORSUN (!), SAÇMA (!)
MEHMET ERBİL
Keşke bir mayıs bayram olsa!
Kürşat Şahin YILDIRIMER
Hücum Terapisi :Hayatın Anlamı ve Her İnsanın Kendine Sorduğu Soru
Sema KOCA
Rahmetini Umarak
Celal TÜRK
EKONOMİK KeRİZ
İbrahim Erdem KARABULUT
Her gün durmadan küfrediyorum!
Betül Özer BÖLÜK
Kelimelerin Şaşırtıcı Etkisi
İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
7'den 70'e Herkese İzciliği Sevdiren Işıltan Uşaklıgil Öğretmen
Muhammed Veysel AKKAYA
Allah’ın Seçkin Kulu Olmanın İşareti Kur’ân-I Kerîm’e Gönülden Kulak Vermektir
Edanur İSMAİL
Dünyada Neyi Değiştirmek İstersin
Nazile ŞANAL
Yol Ve Yer Arayanlara Ya Fettah
Prof. Dr. İnanç Özgen
Arazi Parçalılığı
Zehranur Yılmaz KAHYAOĞULLARI
Ulu çınarım, babam...
SAVAŞ YILMAZ
Her Nasip Vaktini Bekler, Vakit İse Yaradanı
MEHMET YILDIZ
Beterin beteri var…..!
Seyfullah YİĞİT
Buhara Bizi Çağırıyor… (-1-)