Biliyorum başlıktan bazı ırkçılar memnun olmayacak. Zaten maksadım bunları memnun etmek değil; yapılan çok büyük yanlışların önünü almaktır. Zira bazılarının aklını başına alması ve ikaz edilmesi gerekiyor.
Kimi insanların “ne mutlu Arabım” veya “ne mutlu İngilizim” gibi ırkçı sözleri, gafletin ve ahmaklığın daniskasıdır. Çünkü Allah, insanları yaratırken kimseye hangi milletten olmak istediğini sormamıştır. Anne ve babamızın kim olmasını istediğimizi de bize sormadılar. Allah, dilemiş irade etmiş bizleri yaratmış.
Yokluk aleminden varlık alemine gelmemizden tutun canlı oluncaya kadar hatta şuur sahibi insan olmakla en büyük bir nimete kavuştuğumuz için Allah’a şükür borcumuz vardır. Hele hele bir Müslüman anne ve babadan doğmuş isek; ne kadar şükretsek azdır. Çünkü dünyaya halife olarak gönderilen insanın, hayatın mahiyetini anlaması ve yaşamın gerçek yüzünü görmesi ancak İslam ile mümkündür.
Her insan, Allah’a şükretmek zorunda olduğu gibi soyu ve ailesi ile de gurur duymalıdır. Zira İster Çinli ister Siyah Afrikalı olsun; kendisinin dünyaya gelmesine vesile olan anne babasını inkâr etmemelidir. En azından bunu bir insanlığın gereği olarak görmeli, anne ve babasına karşı da bir borcu olduğunu bilmelidir.
Her konuda rehberimiz olan Kuran’da “Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır (Hucurat Suresi 13)” diye ikaz ediliyoruz.
İnsanların çeşitli ırk ve kabilelerden meydana gelmesinin amacı; birbirlerini sevip sayması ve güzel ilişkiler kurması içindir. Yoksa savaşıp birbirlerini boğazlaması için değildir. Melez insanların akraba evlilikleri yapan kişilere göre nispeten güzel olması bu hikmetten dolayı olsa gerektir.
Bazı ırkların diğer ırklardan üstün olduğu safsatası, tamamen Şeytan’ın insanlara yutturduğu bir akılsızlıktır. Çünkü Hazreti Adem’e secde emrinin verilmesine karşı İblis isyan etmiş kendi nevinin üstünlüğünü öne sürerek Allah’ın gazabına uğramıştır. İşte bu feci durum yüzünden öç almak isteyen Şeytan; kendi hatasını bazı ahmak insanlara yutturarak ebedi bir felakete yuvarlamıştır.
Hâlbuki Ayette geçtiği gibi “Allah katında en değerli olan insan, O’na karşı gelmekten en çok sakınan” takva sahibi kişidir. Anne ve babasının Alman veya Hintli olması bunu değiştirmez. Allah’tan korkmayan, imansız ve dinsiz bir insan kadar berbat kim olabilir ki…
Ülkemizde "Ne Mutlu Türküm diyene" diyerek aynı hataya düşülmektedir. İyi de; Allah'ı inkar eden Müslüman olmaktan utanan o kadar çok Türk var ki. Bu zavallılar imansız oldukları için ebedi azap içinde kalacaklar. Çünkü Allah’a iman etmeyen hiçbir kimse Cennete gidemez. Kendi itikatları gibi ya yok olup gidecekler ya da sonsuz bir süre boyunca Cehennem çukurlarından bir çukura düşeceklerdir.
Böylesine feci bir duruma düşen kimseye “ne mutlu” demek o kişiyle alay etmektir. En azından benim gibi Allah’a ve Peygamberi Hazreti Muhammed (asm) iman etmiş bir kişi için durum böyledir. İşte bu yüzden “ne mutlu Müslümanım” diyorum ve bunu okuyucularıma da tavsiye ediyorum.
Öldükten sonra melekler; “Rabbin kim?” diye soracaktır. “Atan, deden kim?” diye sormayacaktır. Her yaptığın işten hesap sorulacak zerre kadar bir iş; kimsenin yanına kâr kalmayacaktır. İşte bu nedenle ırkçılık kokan her türlü söz, tutum ve davranıştan kaçınmak gerekir.
Tepeden tırnağa Munis Tekinalp yani Moize Cohen’in temelini attığı ideolojiden korunmak çok önemlidir. Ötekileştirici ve ayrıştırıcı dil kullanan hatta kafatası ırkçılığı kadar iğrenç yollara giren insanlara sadece acımak gerekir. Düşünebiliyor musunuz? Bir zamanlar “dolikosefal kafatası mı yoksa brakisefal kafatası mı bizim ırkımız” diye büyük tartışmalar yaşanmıştır. Bu ahmaklar, insanlığın getirdiği şeref ve onur yerine Şeytanın ileri sürdüğü “kendi nevinin üstünlüğü” belasına maruz kalmışlardır.
Ne ilginçtir ki Cohen gibi bir çok Yahudi kendilerini aynı İblis gibi üstün ırk olarak görmektedir. Ee, haliyle 4000 bin yıldan beri Yahudiler bu ırkçı yönlerinden dolayı bütün toplulukların nefretine uğramak zorunda kalmışlardır. Firavun, bunların erkek çocuklarını öldürmüş sefahate düşmeleri için kızlarını diri bırakmıştır. Asurlulardan Hitler’e kadar türlü türlü taife sırf bu ırkçı ve kendilerini üstün gören anlayıştan dolayı Yahudilere zulmetmiştir. Elbette zalimler de aynı ırkçı ahmaklar gibi yaptıkları her günahın bedelini ödeyecektir.
Adil olan Allah mühlet verir lakin asla ihmal etmez. Af dileyip tövbe etmedikçe vakti saati gelince yaptığı her işten dolayı hesaba çekip cezasını da ödetecektir. Ahirete ve hesap gününe iman eden her Müslüman bu kanaattedir.
İşte Yahudi ve Masonların tuzaklarına düşmemek gerekiyor. Bunların en fenaları ise Sabetay Yahudileridir. Öylesine sapık ve ahlaksız kişileri vardır ki çoluk çocuğumuzu bunlardan uzak tutmamız gerekir. Ne kadar iyi okullara ve maddi imkanlara sahip olurlarsa olsunlar buralardan kaçınmak şarttır.
Öyle ki 22 Şubat’ta “mum söndü” ayinleri yaparak sırf kendi ırklarından çocuk doğsun diye insanlığın en iğrenç partilerini düzenlemekten çekinmeyen bu Allah’tan korkmaz kuldan utanmaz insanlara karşı tedbirli olmak her insanın önemli görevlerinden bir tanesidir.
Bu Mason localarında semirtilen gizli Yahudi dönmeleri; çok çeşitli etnik kökenden gelen vatandaşımızı ayrıştırarak bölücülük yapmayı çok severler. Bu vatanda her şeyden önce birlik ve beraberlik, bütünleşme gerekli olduğunu bildikleri için aksine olan davranışlarda hep bunları en önde görürüz.
Millet olarak son 150-200 yıldır sürekli savunmada kaldık ve sürekli gerilemek mecburiyetinde bırakıldık. Bu dönme ve masonlar yüzünden her biri canımızdan birer parça olan nice vatan topraklarını gözü yaşlı, kalbi kırık bir şekilde geride bırakmak zorunda kaldık.
Şu hususu tekrarlamak gerekir: "Türkiye, mevcut fiziki sınırlarından ibaret bir ülke değildir". Aynı şekilde Türk milletini de bu sınırlar içinde yaşayanlardan ibaret göremeyiz. Bu ülkenin ve milletin gerisinde koskoca bir medeniyet, koskoca bir tarih, koskoca bir birikim vardır. Ülkemizin sınırları başka olsa da gönlümüzün sınırları alabildiğine geniştir.
Vatandaşlarımıza en iyi, en güzel, en ileri hizmetleri sunmak devletin başlıca görevidir. Bölücülük yapmak ve fitne çıkarmak ise hep gördük ki; FETÖ ve PKK’nın işi olmuştur. Bu iki örgüt devreden çıkınca yerine Sabetay Yahudilerinin geçeceğini hiç kimse unutmasın.
Irkçılık yapanlar ne gariptir ki çoğunlukla Türk değildir. Genellikle Sabetay Yahudileri gizli Yahudi kaldıkları halde en fazla “ne mutlu Türküm diyene” diyenlerdendir. Ben Türküm, fakat asla bu şekilde konuşmayı doğru bulmuyorum. Şunu ise rahatlıkla söyleyebilirim: ''Türk'ün ruhu İslâm'dır, gerisi hezeyandır”.
Türklük İslamiyet ile mezc olmuş kaynaşmıştır. Avrupa’da Boşnak ve Arnavutlara Türkçe dahi bilmedikleri halde hala “Türk” denilir. Zira her nerede Türk görseler, Müslüman dinindendir. Örneğin Macar halkı, köken itibarı ile Türk olduğu halde Hıristiyan oldukları için bunlara Türk denilmez. Demek ki Türk demek; Müslüman demektir.
Yahudilerden başka Haçlılar, Türkleri İslam’dan çıkarmak için türlü türlü yolları denediler. Lakin 1000 yıldır hiçbir yere varamadılar. Bilakis Selçuklular gibi Osmanlılar ve şimdi ise Türkiye, bütün Haçlı ordularını Anadolunun bağrında yok etmiştir. Yüz yıllardan beri Ortadoğu, Anadolu ve Rumeli toprakları Haçlı ordularına mezar olmuş ve olmaya devam edecektir.
Kafatasçılığına varan bir ırkçılıktan Osmanlı Devleti çok zarar görmüştür. Müslüman unsurlar dahi vatanımızdan ayrılarak Haçlı güçlerine yem yapılmıştır. Bugün dahi Haçlıların oyuncağı olmuş durumda nice bu bizden kopmuş devlet vardır. İşte Suudi Arabistan ve Mısır, çok önemli iki örnektir. ABD'nin ve Haçlıların maskarası olmuşlardır.
Hâlbuki bize yakışan ırkçı ve kabileci anlayış değil; her fırsatta gönül sınırlarımız içindeki kardeşlerimizle de kucaklaşmaktır. Bu nedenle unsuriyetçiliği ve ırkçılığı reddetmek bir Müslüman için çok önemlidir.
Şanlı Nebi Hazreti Muhammed Aleyhissalatü Vesselamın şu hadisini nazarlarınıza sunmak gerekiyor: “Irkçılığa (asabiyeye) çağıran bizden değildir. Irkçılık üzere ölen bizden değildir (Müslim, İmare 53,57, hadis no 1850); Ebu Davud, Edeb 121; İbn Mace Fiten7; Nesai, Tahrim 27,28), vesselam…
Vehbi KARA
Songül KARAMAN
Ümmet Bilincini Canlandırmak
Hüseyin KURT
Telekonferansın Ardındaki Gerçek: Büyük Kürdistan’ın Güncel Senaryosu
Hasan KARADEMİR
Giriş: Foucault'nun Eleştirel Soykütüğünün Temelleri
Bedriye Arık ÇAMBEL
Kurban Edilen Işık
Seyfettin BUDAK
Neden Doymuyoruz?
Doç. Dr. Özlem Özçakır Sümen
Eğitimde Teknoloji Kullanımı: Fırsatlar Ve Tehditler
Gülay ÇETKİN
Okullarda Yapılan Projelerde Arada Kalanlar Okul İdareleri
Bülent ERTEKİN
Kim kime racon kesiyor!
Adnan ÖZ
Lidere selam dur!
Recep YAZGAN
Milli Eğitimdeki virüs; Agnostik CHP Ruhu!
Vehbi KARA
İnsanlık tarihinde yaşanan döngüler ve iktisat biliminin doğuşu
Mehmet BOZKURT
Cumhuriyetin değerleri diyorlar!
Erol AYDIN
Cinsliğin Dayanılmaz Ağırlığı
Suat ALTINBAŞAK
Hayızlı iken oruç tutulamayacağının Kur’an’daki Delilleri (1)
Ahmet SAĞLAM
ŞÜPHE VE KORKU
Mehmet Nuri BİNGÖL
KIRMIZI İPEK ya da YEMİN
Hamdi TEMEL
Kirlenen Hava, Solan Hayat
Eyüphan KAYA
Ak Parti 23 yılda kendini ispat etti!
Halil MERT
İngiliz+Abd Oyunları Bozulmalı…
Emine İPEK
Suskunluk: Kalbin Zarif Direnişi
Servet ZEYREK
Denge
Aydın BENLİ
Edebiyata Değer Katanlar Avukat Fatma Saçak Akbulut
Ahmet AYDIN
Bilir misin?
Burhan BOZGEYİK
Bir İstanbul Serencamı Daha (1)
Nihat Güç
Gittikçe Bunalıma Batıyoruz
Mahir ADIBEŞ
Gaflet mi dalalet mi!
Özlem Gürbüz
Eğitimle Değişen Dünyamız
Ahmet Eren KURT
Pensilvanya’da Taht Kavgası
Recep Ali AKSOYLU
Lipton’un Çekilmesiyle Kuru Çay Üretiminde Yabancı Kalmadı!
Abdulkadir MENEK
Sumud Kahramanları
Ahmet DÜZGÜN
Putlarımız ve Perestlerimiz
Cevahir AYDIN
Yanlış Anladınız
Mesut CİHAT
Allah'ın Zatı ve Subuti Sıfatları
Durmuş TUNACIK
Hilafet Işığı
Aysun Rabia GÜLER
Ebabiller Akdeniz'de
Uğur UTKAN
Mustafa Kemal Atatürk’ün Şeriatla İlgili Düşünceleri
Fatih ORUÇ
Orta Vadeli Program (2026-2028)
Zuhal GÜNDÜZ
Gündemiz: Küresel Sumud Filosu
Batuhan ŞUORUÇ
Şıracılar
Mesut BALYEMEZ
SOSYAL MEDYA KEVAŞELERİ
Bilal Dursun YILMAZ
Her Şey Dâhil Vicdan
Oktay ZERRİN
Sokak Cümbüşcüsü Hasan Yarar'ın Ardından
Ziya GÜNDÜZ
Atasoy Müftüoğlu Ve Hiçliğin Kıyısında
Ravza ZEYBEK
Bulanlar Arayanlardır
Gündoğdu YILDIRIM
Komşuda pişer!
Aydan KURT
Farkında mısınız?
Asiye Tanrıöver TÜRKAN
Mahremiyet, insanın özgür iradesiyle var oluşu!
Mustafa ÖZEL
1. Sezon 3. Bölüm Yükleniyor
Zehra KINALI
Stratejik Ortaklık mı, Siyasi Çıkmaz mı!
Murat GÜLŞAN
Türk Milliyetçisinin Vicdan Muhasebesi
İsa ÇOLAKER
Aşık Veysel Şiirinin Renkleri
Fatma Nur ÖZCAN
Didar-I İkbal
Özhan KIZILTAN
Duvarların Ardında Filizlenen Hayat
Memiş OKUYUCU
Zübeyir Yetik’in Ardından…
Hasan TÜLÜCEOĞLU
Göbeklitepe'de HZ. İbrahim Silüeti
Denizay BÜYÜKDAĞ
Gazze’den Öğrendiğim İslam
Cahit KURBANOĞLU
Nefis nedir ve ne istiyor?
Ahsen Meryem SÜVEYDA
Onlar Kendilerini Biliyorlar
Fahri Urhan
Uyanık Olalım
Muhammed Rıdvan SADIKOĞLU
Vicdanın Yükselişi
Nesibe TÜKEL
Anne Hakkı
Denizay KONUK
Gözler Kör, Kulaklar Sağır Olunca; Başlar Öne Eğilirmiş
Mücahit GÜLER
Modern İnsanının Anlam Sorunu 1
Adem ÇEVİK
Türkiye Aile Meclisi'nden Ahlak ve Aile Koruma Çağrısı
Ergün DUR
ÖĞRETMEN
Hüseyin KAÇIN
Dindar neslin tanrı'sı yoksa dijital neslin tanrıları var!
Özlem AKYÜZ
Nereden geldiğini unutma!
Yusuf AKTAŞ
Köftenin kokusu kimleri cezbetti!
Emine AYDEMİR
Ateşle oynayan evliya Ateşbaz veli hazretleri
Tarık Sezai KARATEPE
Sen Yoksun Diye! Müjdecim!
Abdullah BİR
Fitne, Kaos, Suriye ve Suriyeliler’e Daire İki Kelam...
KÜLLİYEN YAZAR
Şşşşt Başkanım Sana Söylüyorum!
Süleyman GÜLEK
Küçük Lee İle Çekirgesi
Adnan ALBAYRAK ŞİMŞEK
MUHAFAZARLIK
Serkan GÜL
Çocukları +18 İçerikten Koruyun
Başyazı
Samsun’un sağlığıyla oynamayın!
Fehmi DEMİRBAĞ
ÇÖKÜŞ
Hacer Hülya KARADAĞ
Ayasofya'dan Sonra Mescid-İ Aksa'ya…
Tevfik DEMİR
28 Şubat Darbesine Dair Postmodern Notlar
Veysel BOZKURT
İnsan Beyni ve Kontrolü Bir Değerlendirme
Zinnur ŞİMŞEK
Bir Doğumun Ardından
Osman Çakmak
Eğitimin kıblesini batıldan batıdan çevirmek mecburiyeti!
KERİM YILMAZ
İlkadım'a damga vuracak başkan!
Adnan KARAKUŞ
Faruk Koca ve Batı Değerleri
Süleyman KOCABAŞ
Siyonist İsrail’in Koloniyal Jandarma –Polis Devleti Olarak Doğuşu
Şener Danyıldız
Trafikte Empati ve Sempati
Elif Ekşi ZORER
Güzellik
Orhan SARIKAYA
Direk Tehdit!
Saadettin BAYÇELEBİ
Sessiz Gemi
Yaşar BAŞ
Ormanlar Yanıyor Birileri Saçlarını Tarıyor!
Mahmut KURU
Aşk, Yine Aşk… Yine Aşk!
Ayhan GONCA
Fetö'den kurtulmanın tek yolu...
Hanife OKUTAN
Narsist Sapkının Kurbanı Olmayın
Hülya Bulut
Samsunlu Olmak Mı Samsun’da Yaşamak Mı?
Bukrenur YILMAZ
Keşkenin Halet-i Ruhiyesi
M. Burhan HEDBİ
Emekçinin elini öpen peygamber!
Prof. Dr. Adnan DEMİRCAN
Nasıl Ayağa Kalkarız!
Pınar HOLT
Kendini yeniden keşfet!
Ayhan ENGİN
Hazinemiz Ahlakımızdır…
Ahmet Kubilay
Ayvaz İnsan
Cuma YILDIZ
Cambridge’e Giden Aşk
Ahmet ÖZTÜRK
Hadi Türkiye, Dolar Düşüyor
Dursun Ali Tökel
Cinnet Buğdayları
Savaş UYAR
Varlığından Haberdar Olmadığımız Hastalığımız: Safsata
Ümit Zeynep KAYABAŞ
Güven Zor Bir Duygudur…
Nur DİNÇKAN
Udhiyyeden Kurbiyyete
Suat ZOR
ABD, Adana Mutabakatı Ve Suriye İle Nihai Çözüm
Sonradan Gurme
Beyaz Ev’de Yemesek De Olurdu
Ahmet Fatih AKKAŞ
Ferman!
AKASYAMSPOR
Yıldırımcı mıyız, Uyanıkçı mıyız!
Züleyha TUNA
Mevsimler Ve Sen
Ali KAYIKÇI
“Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/9
Gülay ALPAGUT
Cennet berat belgesiyle değil amelle kazanılır!
Hamza ÇAKAR
Çocuk Savaşçılar
Alperen CARUS
İttifaklar ve HDP çıkmazı!
Selma MEDENİ
Ne Hacet Seni Anlatmaya
Ankara KULİSİ
Çiğdem Karaaslan Çevre Ve Şehircilik Bakanı Mı Olacak!
MÜNEKKİT
Seçim Sonuçlarını Nasıl Okumalıyız!
Sıddıka Zeynep BOZKUŞ
Zahideler /Teyzeler
Kevser KARSLIOĞLU
Yeme Problemi Olan Çocuklar İçin Çözüm Önerileri
Selçuk KAYA
Yazık oldu!
Ali Haydar YILMAZ
Eğitimde fırsat eşitliği gelecek bahara mı!
Bedia YILMAZ
Ben de varım!
Levent BİLGİ
Fehmi Koru, Said Nursi Ve Susmak
İhsan ZORLU
Paralel Devletin Eli Postmodern Anarşizm!
Esat BEŞER
Gerger Gençliğinin Bayrak Sevdası
Nurettin VEREN
Japonya’daki G20 Zirvesinde, FETÖ’nün Üniversiteleri Konuşuldu mu!
Mehmet FIRAT
İlim Ve İrfanla Geçen Bir Ömür: Şeyh Esad El Çokreşi
Ahmet BEREKET
ABD temsilciler meclisinin kararına bir Bozkurt nidası ile gecikmeden cevap verelim!
Ali Can AKKAYA
İnanır, Sabreder Ve Gereğini Yaparsanız…
Hüseyin YILMAZ
Diyanet’in Atatürk’le imtihanı!
Oktay GÜLER
Merhaba!
Halil KÖPRÜCÜOĞLU
İslamiyet ile Tıb arasında problem var mıdır!
Atilla YARGICI
Kur’an’da Korona Var Mı?
Rukiye AYDIN
2022'de Kendime Bazı Tavsiyeler!
Osman KÖSE
Ahıska Türkleri Sürgün, Özlem Ve Gözyaşı
Ruhugül ZİYADAN
Hayrı harabat edilen Bafra!
Ali KORKMAZ
Eksik Organ Sendromu
Yücel EMRAH
Ben Muhammed...
İbrahim Yusuf ŞAHİN
Parçadan Bütüne, Kolaydan Zora Karşılaştırmalı Bir Dil Öğretim Yöntemi
Ebru AÇIKGÖZ
Taşların Gizemli Dünyasından Hayatınıza Renk Katan Mozaik Sanatı
EnesTANIŞ
Taşın Dediği
Muhyiddin SÜLEYMANOĞLU
14 Şubat Sevgililer Günü Üzerine Kalbî Bir Muhasebe
Mesut KÖSEOĞLU
Daha Ne Denir!
ACZ ZARİFOĞLU
Kırlarda Çiçekler Artık Bensiz Açacak…!!!
Muhammet ÜSTÜNER
Yeni Türkiye Düzeni
Meryem YİĞİT
Gitmek İsteyenler
İsmail OKUTAN
Gerçek Dostluğa Dair
Tolga TURAN
Maskın Ustası Özgür Maskeler
Bozkır KURDU
LÜTFEN BENİ CİDDİYYE ALMAYIN
Gülşen KILINÇER
Yeşilin Ormanına, Yatayına, Dikeyine, Her Türlüsüne Karşı Bunlar!
İlknur ESKİOĞLU
Neydik ne olduk allah'ım!
Adem MUTLU
Engelleri Aşıp Hedefe Ulaşmak!
Zelal ALPASLAN
İnsan Terazisi
Ömer KARAMAN
Sevgili Öğrencim…!
Ümit AYDIN
Partilerin Kaderi Mahalle Başkanındadır!
Ahmet Doğan İLBEY
Kemalist Gençliğin Çanakkale Şehitliğinde “Kadeş” Rezaleti!
Önder GÜZELARSLAN
İsraf Bir İnsanlık Suçudur!
Mehmet ÖZÇELİK
Altılı masa aday belirleye dursun atı alan üsküdar'ı geçti!
Gülhanım CAN
Eti Senin Kemiği Benim
Levent ERTEKİN
Fakir Halkın Bağışladığı 350 Uçak
Okan KARAKUŞ
Osmanlı Devletinde Ramazan Gelenekleri
Gülay YILMAZ
Sus çarpılırsın!
Bahar ARSLAN
Hakikati Algımıza Taşıyan Beden
Feyza Nur DİLEKCAN
SAÇMALAMA (!), SAÇMALIYORSUN (!), SAÇMA (!)
MEHMET ERBİL
Keşke bir mayıs bayram olsa!
Kürşat Şahin YILDIRIMER
Hücum Terapisi :Hayatın Anlamı ve Her İnsanın Kendine Sorduğu Soru
Sema KOCA
Rahmetini Umarak
Celal TÜRK
EKONOMİK KeRİZ
İbrahim Erdem KARABULUT
Her gün durmadan küfrediyorum!
Betül Özer BÖLÜK
Kelimelerin Şaşırtıcı Etkisi
İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
7'den 70'e Herkese İzciliği Sevdiren Işıltan Uşaklıgil Öğretmen
Muhammed Veysel AKKAYA
Allah’ın Seçkin Kulu Olmanın İşareti Kur’ân-I Kerîm’e Gönülden Kulak Vermektir
Edanur İSMAİL
Dünyada Neyi Değiştirmek İstersin
Nazile ŞANAL
Yol Ve Yer Arayanlara Ya Fettah
Prof. Dr. İnanç Özgen
Arazi Parçalılığı
Zehranur Yılmaz KAHYAOĞULLARI
Ulu çınarım, babam...
SAVAŞ YILMAZ
Her Nasip Vaktini Bekler, Vakit İse Yaradanı
MEHMET YILDIZ
Beterin beteri var…..!
Seyfullah YİĞİT
Buhara Bizi Çağırıyor… (-1-)