Savaşın uzamasının çok sebebi var. Bunlardan sadece birkaç tanesini ele alıp cevaplarını aramaya çalışalım. Öncelikle bazı maddeleri sayarak bu savaşın neden bu kadar uzadığı konusunda genel bir fikir edinmek gerekiyor:
1. Suriye Muhalefetinin ve Özgür Suriye Ordusunun hem mukavemet safhası hem de zafer sonrası için geçerli ve somut bir planı ve hazırlığı yoktu.
2. Direnişin liyakatli bir liderleri cephelerde savaşarak şehit düşmüştü.
3. Başlangıçta, silahsız direniş ile iktidarın düşürülebileceği düşünülmüş en azından bunu denemek lüzumu doğmuştu.
4. Gösteri yapmaktan başka bir eylemi olmayan masum halka karşı hedef gözetmeden ve ölçüsüz silah kullanılmaya başlanınca, silahlanmak ve mukavemeti silahlı olarak devam ettirmek gerektiği anlaşıldı. Bu karar için en az 6 ay geçti.
5. Bir birini denetleyen altı ayrı istihbarat teşkilatının faaliyet gösterdiği çok sıkı bir rejime karşı girişilecek mücadelenin özel kuralları vardı ve bunlar hesaplanamamıştı.
6. Kendi kendine yeterli bir savunma teşkilatı olmalıydı. Ne yazık ki mevcut kısıtlı imkânlar DAEŞ denilen örgüte kaptırılarak sahada büyük kayıplar verildi.
7. Silahlı Mücadele ile birlikte, masum sivil halkın korunması, ekonomik hayatın devam ettirilmesi, hem halkın hem de silahlı mukavemetçilerin öncelikle güvenliği, sonra barınma ve iaşesi, en sonra da silah ve mühimmat ihtiyacının temin edilmesi gerekirdi.
8. Büyük şehirlerde uygulanacak mukavemet başka, kırsal alanda uygulanacak başka olmalıydı. Şehirler hedef haline getirilmemeliydi.
9. Silahlı gruplar dağınık yerleşim birimlerinde ve kırsal alanda konuşlanmalıydı.
10. Silah ve mühimmat rejimin depolarından alınabilmeliydi.
Hâsılı kelam, mukavemetin hazırlıksız, plansız, lidersiz ve eğitimsiz olması zafere ulaşmayı geciktirmiştir. Mukavemetin silahlı kanadı 29 Temmuz 2011 tarihinde Alb. Riyad el-Esad tarafından “Özgür Suriye Ordusu” (ÖSO) adı altında, sivil kanadı da 23 Ağustos 2011 tarihinde “Suriye Ulusal Konseyi” (SUK) adı altında birleşti.
Ancak önce SUK ve ÖSO müşterek bir irade altında birleşemedi. Daha sonra da yüzlerce küçük grup kendi başına buyruk hareket etmeye başladı. Suriye dışında bu birliğin sağlanması mümkün olmadığı gibi, içeride de ne sivil otorite tesis edilebildi ne de silahlı mukavemet bir komutaya bağlanamadı.
Birlik için daima birliğe çağıranların dışarıdan alabildiği yardım kabiliyeti önde tutuldu.
İslam kardeşliğinin ne derece zayıf bağlarla ortaya çıktığını görmüş olduk. Türkiye’den başka ciddi olarak kimse yardım etmemiştir. İç kaynakları yönetemeyen ve bu kaynaklara vaktinde sahip olamayan parçalı ve dağınık muhalefet, otorite tesis etmede başarılı olamamıştır.
Dış yardımlar için Suriye içindeki mukavemetin üzerinde otorite tesis etmiş güçlü bir iradeye ve birlik beraberliğe ihtiyaç vardır. Müslüman Devletler, Mukavemetin her noktasında hükmünü geçiren bir iradeyi karşılarında bulsalardı, hem ekonomik hem de askeri yardım için ABD ve Rusya’yı karşılarına almak pahasına yardım edebilirlerdi.
Birleşmiş Milletler Teşkilatı, İkinci Dünya Harbinin galibi ve Güvenlik Konseyinin daimi üyesi beş Devletin Dünyayı kendi çıkarları doğrultusunda yönetmek için kurulmuş bir teşkilat olduğu unutularak, uluslararası toplumdan yardım umuldu. Aslında bu kurumların birer Haçlı Otoritesi olduğu pek geç olarak fark edildi.
Ayrıca körfez devletleri “Arap baharı” adı verilen özgürlük ateşinin kendi ülkelerini vuracağından endişe ederek yardımlarını durdurdular. Bunun yerine, başından itibaren otorite tesisi ve birlik beraberlik üzerinde gayret gösterilseydi, istenen yardım daha kolay bir şeklide hatta kendiliğinden gelebilirdi.
ÖSO unsurları tam başarılarını arttırıp, Suriye'nin önemli bir bölümünü muhalefetin kontrolüne sokma yolunda ilerlemeye başlamıştı ki; kendilerinden yardım beklenen uluslararası güçler, 11 Kasım 2012 tarihinde ÖSO yerine de 06 Aralık 2012 tarihinde “Suriye Yüksek Askeri Konseyi’ni” (SYAK) oluşturdular.
ÖSO etkisizleştirilerek devre dışı bırakıldı. Çünkü ABD ve batılı Devletlerin kontrolüne girmeyi kabul etmemişlerdi. Alb. Riyad el Esad liderlik niteliklerine sahip bir askerdi. Başlangıçtaki eksiklikleri giderme yolunda idi. Silah ve Mühimmat ihtiyaçları ile çok sayılmayacak miktarda ekonomik yardım görebilseydi, muhalefetin askeri etkinliği bu gün çok daha ilerde olabilir, belki Beşar Esed de devrilmiş olabilirdi. Yabancıların taleplerini kabul etmedikleri için destek bulamadılar. Sonunda bu liderler suikastlarla şehit edildiler ve ağır bir şekilde yaralanarak devre dışı bırakıldılar.
ÖSO çatısı altında birleşmeden arzu edilen zaferin elde edilmesi güçtür. Daha da kötüsü, muhalefetin arasında El Kaide yanlıları ile silahlı bir mücadele başlama riski dahi vardır. Bu dönemde, ÖSO çatısı altında muhalefetin kontrolündeki Suriye'de bir hükümet kurularak etkili bir yönetim oluşturulmalıdır.
Askeri alanda emir komuta birliği tesis edilerek, kurtarılmış bölgelerde kısa sürede düzenli orduya geçilmesi şarttır. Ateşkes bu konuda çok yararlı olup yeterince istifade edilememiştir.
Türkiye, siyaseten tarafını belirlemiş ve Suriye muhalefetine siyasi desteğini daima sürdürmüştür. Sınırı geçen mültecilere kucağını açmış ve insani yardımı noksansız yapmaya çalışmıştır. Ancak FETÖ yüzünden gereken ve beklenen öncelik konusunda geç kalınmıştır. Fakat zararın neresinden dönülse kardır. İşte bir Fırat kalkanı Harekâtı ile birçok oyun bozulabilmiş en azından Haçlı Planı başarısız kalmıştır.
FETÖ’nün geciktirdiği Suriye harekâtının acı bilançosu vardır. Zira 911 Kilometre kara sınırı bulunan Suriye'deki muhalif mukavemeti siyaseten destekledikten sonra çok uygun gelişmeler yaşanmıştı. ÖSO adı altındaki bu muhalefet, dünyanın %90 ülkesi tarafından meşru görülmüşken, gayri meşru duruma düşmüş olan Beşar Esed kuvvetleri kendi halkını bu derece ölçüsüz katlederken, muhalefetin ihtiyacı olan silah, mühimmat ve ekonomik desteği Türkiye'nin sağlamasına hiçbir güç ses çıkaramazdı.
Siyaseten tarafını belli ettikten hemen sonra Türkiye; Suriye muhalefetinin birlik ve beraberliğini sağlayıp, ekonomik ve askeri malzeme yardımını yapmalı idi. Fakat FETÖ ve ABD’ye bağlı generaller yüzünden TSK, Türk dış politikasına yeterli askeri desteği veremedi. TSK, sivil toplum kuruluşlarının da gerisinde kaldı ve caydırıcı olamadı.
Türk keşif uçağı düşürüldüğü zamanda da anında mukabele hakkını kullanabilirdi. Fakat yapmadı. Eğer TSK, yıllardır gözünü dış düşman güçlere ayırsaydı bu sonuçlardan farklı bir durumla karşılaşabilirdik.
Fakat TSK, büyük ölçüde iç tehdide göre dizayn edilmiş hatta zırhlı birlikler şehir içlerine konuşlandırarak gerektiğinde halkın üzerine sürülecek bir yapıya büründürülmüştü. İç güvenliğe bulaştırılmayıp bütün enerjisini sınır ötesinden gelecek tehditleri, sınır ötesinde önleme konseptine göre kullanmayı planlasaydı, bütün bu olaylar farklı şekilde cereyan ederdi.
Beşar Esed bu denli pervasızca halkını bombalıyor ise Batı dünyasından, ABD’den, Rusya ve İran’dan aldığı destek sayesindedir. Yoksa bu zamanda böyle bir acımasız katliama cesaret edemezdi.
Türkiye zamanında tepki verse idi, Rusya ve İran rahatça Beşar Esed'i destekleyemezdi. TSK'nın kara savaşına girmeden Suriye Muhalefetine danışmanlık desteği ve askeri malzeme desteği vermesi yeterde artardı bile.
Fakat olan oldu. Bundan sonra yarına bakmalı. Şükürler olsun ki, Muhalefete karşı Beşer Esed hala başarılı değildir. Rusya ve İran sayesinde ayakta kalabilmiştir. Fakat bunu sürdürebilmesi çok zordur. Adeta fiske ile yıkılacak kadar zayıftır. Türkiye'nin Suriye Muhalefetini desteklemede gecikmiş olması, Suriye muhalefetinin birlik beraberlikten uzak, hazırlıksız, plansız, lidersiz ve muhalif gruplar üzerinde otorite tesis edememiş olası nedeniyledir.
Beşar Esed'in devrilmesini sayılan bu ve benzeri nedenlerle gecikmiştir. Fakat çok yakında zelil ve perişan olması büyük güçler tarafından da bilinmektedir. Sonuçta zayıf bir Suriye rejimi hepsinin işine gelmektedir. Bu durumda Suriye halkının bilinçlenip zalim yöneticilere karşı tavır alması önemlidir. Hiç olmaz ise yurt dışına kaçabilmiş göçmenlerin bu konuda bir araya gelerek kamuoyu oluşturması ve özgürlük bilincinin yerleştirilmesine çalışılması zorunluluktur, vesselam…
Vehbi KARA
Suat ALTINBAŞAK
Hayızlı iken oruç tutulamayacağının Kur’an’daki Delilleri (1)
Ahmet SAĞLAM
ŞÜPHE VE KORKU
Seyfettin BUDAK
Neden iyi olan kaybeder!
Mehmet Nuri BİNGÖL
KIRMIZI İPEK ya da YEMİN
Hamdi TEMEL
Kirlenen Hava, Solan Hayat
Eyüphan KAYA
Ak Parti 23 yılda kendini ispat etti!
Adnan ÖZ
Samsunspor seriye bağladı!
Halil MERT
İngiliz+Abd Oyunları Bozulmalı…
Emine İPEK
Suskunluk: Kalbin Zarif Direnişi
Recep YAZGAN
Amentü’nün Diyalektiği
Vehbi KARA
Siyaset ve İnsanın Asli Vazifesi
Servet ZEYREK
Denge
Erol AYDIN
Kırık Kalpler Müzesi
Aydın BENLİ
Edebiyata Değer Katanlar Avukat Fatma Saçak Akbulut
Ahmet AYDIN
Bilir misin?
Hasan KARADEMİR
Bir Asırlık Çelişki
Gülay ÇETKİN
Bu okulda yaşananlarda siyaset mi var yoksa milli eğitimin duyarsızlığı mı?
Burhan BOZGEYİK
Bir İstanbul Serencamı Daha (1)
Nihat Güç
Gittikçe Bunalıma Batıyoruz
Mehmet BOZKURT
Kirli Ellere Artık Dur Demeliyiz!
Bedriye Arık ÇAMBEL
Dengenin Formülü
Mahir ADIBEŞ
Gaflet mi dalalet mi!
Özlem Gürbüz
Eğitimle Değişen Dünyamız
Songül KARAMAN
Her Güne Bir İyilik Sığdırabilmek
Ahmet Eren KURT
Pensilvanya’da Taht Kavgası
Doç. Dr. Özlem Özçakır Sümen
Nasıl Bir Eğitim Ortamı?
Recep Ali AKSOYLU
Lipton’un Çekilmesiyle Kuru Çay Üretiminde Yabancı Kalmadı!
Abdulkadir MENEK
Sumud Kahramanları
Ahmet DÜZGÜN
Putlarımız ve Perestlerimiz
Cevahir AYDIN
Yanlış Anladınız
Mesut CİHAT
Allah'ın Zatı ve Subuti Sıfatları
Durmuş TUNACIK
Hilafet Işığı
Aysun Rabia GÜLER
Ebabiller Akdeniz'de
Uğur UTKAN
Mustafa Kemal Atatürk’ün Şeriatla İlgili Düşünceleri
Fatih ORUÇ
Orta Vadeli Program (2026-2028)
Bülent ERTEKİN
Güzel ülkem, güzel vatanım
Zuhal GÜNDÜZ
Gündemiz: Küresel Sumud Filosu
Batuhan ŞUORUÇ
Şıracılar
Hüseyin KURT
Samsun’un Ses Karnesi
Mesut BALYEMEZ
SOSYAL MEDYA KEVAŞELERİ
Bilal Dursun YILMAZ
Her Şey Dâhil Vicdan
Oktay ZERRİN
Sokak Cümbüşcüsü Hasan Yarar'ın Ardından
Ziya GÜNDÜZ
Atasoy Müftüoğlu Ve Hiçliğin Kıyısında
Ravza ZEYBEK
Bulanlar Arayanlardır
Gündoğdu YILDIRIM
Komşuda pişer!
Aydan KURT
Farkında mısınız?
Asiye Tanrıöver TÜRKAN
Mahremiyet, insanın özgür iradesiyle var oluşu!
Mustafa ÖZEL
1. Sezon 3. Bölüm Yükleniyor
Zehra KINALI
Stratejik Ortaklık mı, Siyasi Çıkmaz mı!
Murat GÜLŞAN
Türk Milliyetçisinin Vicdan Muhasebesi
İsa ÇOLAKER
Aşık Veysel Şiirinin Renkleri
Fatma Nur ÖZCAN
Didar-I İkbal
Özhan KIZILTAN
Duvarların Ardında Filizlenen Hayat
Memiş OKUYUCU
Zübeyir Yetik’in Ardından…
Hasan TÜLÜCEOĞLU
Göbeklitepe'de HZ. İbrahim Silüeti
Denizay BÜYÜKDAĞ
Gazze’den Öğrendiğim İslam
Cahit KURBANOĞLU
Nefis nedir ve ne istiyor?
Ahsen Meryem SÜVEYDA
Onlar Kendilerini Biliyorlar
Fahri Urhan
Uyanık Olalım
Muhammed Rıdvan SADIKOĞLU
Vicdanın Yükselişi
Nesibe TÜKEL
Anne Hakkı
Denizay KONUK
Gözler Kör, Kulaklar Sağır Olunca; Başlar Öne Eğilirmiş
Mücahit GÜLER
Modern İnsanının Anlam Sorunu 1
Adem ÇEVİK
Türkiye Aile Meclisi'nden Ahlak ve Aile Koruma Çağrısı
Ergün DUR
ÖĞRETMEN
Hüseyin KAÇIN
Dindar neslin tanrı'sı yoksa dijital neslin tanrıları var!
Özlem AKYÜZ
Nereden geldiğini unutma!
Yusuf AKTAŞ
Köftenin kokusu kimleri cezbetti!
Emine AYDEMİR
Ateşle oynayan evliya Ateşbaz veli hazretleri
Tarık Sezai KARATEPE
Sen Yoksun Diye! Müjdecim!
Abdullah BİR
Fitne, Kaos, Suriye ve Suriyeliler’e Daire İki Kelam...
KÜLLİYEN YAZAR
Şşşşt Başkanım Sana Söylüyorum!
Süleyman GÜLEK
Küçük Lee İle Çekirgesi
Adnan ALBAYRAK ŞİMŞEK
MUHAFAZARLIK
Serkan GÜL
Çocukları +18 İçerikten Koruyun
Başyazı
Samsun’un sağlığıyla oynamayın!
Fehmi DEMİRBAĞ
ÇÖKÜŞ
Hacer Hülya KARADAĞ
Ayasofya'dan Sonra Mescid-İ Aksa'ya…
Tevfik DEMİR
28 Şubat Darbesine Dair Postmodern Notlar
Veysel BOZKURT
İnsan Beyni ve Kontrolü Bir Değerlendirme
Zinnur ŞİMŞEK
Bir Doğumun Ardından
Osman Çakmak
Eğitimin kıblesini batıldan batıdan çevirmek mecburiyeti!
KERİM YILMAZ
İlkadım'a damga vuracak başkan!
Adnan KARAKUŞ
Faruk Koca ve Batı Değerleri
Süleyman KOCABAŞ
Siyonist İsrail’in Koloniyal Jandarma –Polis Devleti Olarak Doğuşu
Şener Danyıldız
Trafikte Empati ve Sempati
Elif Ekşi ZORER
Güzellik
Orhan SARIKAYA
Direk Tehdit!
Saadettin BAYÇELEBİ
Sessiz Gemi
Yaşar BAŞ
Ormanlar Yanıyor Birileri Saçlarını Tarıyor!
Mahmut KURU
Aşk, Yine Aşk… Yine Aşk!
Ayhan GONCA
Fetö'den kurtulmanın tek yolu...
Hanife OKUTAN
Narsist Sapkının Kurbanı Olmayın
Hülya Bulut
Samsunlu Olmak Mı Samsun’da Yaşamak Mı?
Bukrenur YILMAZ
Keşkenin Halet-i Ruhiyesi
M. Burhan HEDBİ
Emekçinin elini öpen peygamber!
Prof. Dr. Adnan DEMİRCAN
Nasıl Ayağa Kalkarız!
Pınar HOLT
Kendini yeniden keşfet!
Ayhan ENGİN
Hazinemiz Ahlakımızdır…
Ahmet Kubilay
Ayvaz İnsan
Cuma YILDIZ
Cambridge’e Giden Aşk
Ahmet ÖZTÜRK
Hadi Türkiye, Dolar Düşüyor
Dursun Ali Tökel
Cinnet Buğdayları
Savaş UYAR
Varlığından Haberdar Olmadığımız Hastalığımız: Safsata
Ümit Zeynep KAYABAŞ
Güven Zor Bir Duygudur…
Nur DİNÇKAN
Udhiyyeden Kurbiyyete
Suat ZOR
ABD, Adana Mutabakatı Ve Suriye İle Nihai Çözüm
Sonradan Gurme
Beyaz Ev’de Yemesek De Olurdu
Ahmet Fatih AKKAŞ
Ferman!
AKASYAMSPOR
Yıldırımcı mıyız, Uyanıkçı mıyız!
Züleyha TUNA
Mevsimler Ve Sen
Ali KAYIKÇI
“Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/9
Gülay ALPAGUT
Cennet berat belgesiyle değil amelle kazanılır!
Hamza ÇAKAR
Çocuk Savaşçılar
Alperen CARUS
İttifaklar ve HDP çıkmazı!
Selma MEDENİ
Ne Hacet Seni Anlatmaya
Ankara KULİSİ
Çiğdem Karaaslan Çevre Ve Şehircilik Bakanı Mı Olacak!
MÜNEKKİT
Seçim Sonuçlarını Nasıl Okumalıyız!
Sıddıka Zeynep BOZKUŞ
Zahideler /Teyzeler
Kevser KARSLIOĞLU
Yeme Problemi Olan Çocuklar İçin Çözüm Önerileri
Selçuk KAYA
Yazık oldu!
Ali Haydar YILMAZ
Eğitimde fırsat eşitliği gelecek bahara mı!
Bedia YILMAZ
Ben de varım!
Levent BİLGİ
Fehmi Koru, Said Nursi Ve Susmak
İhsan ZORLU
Paralel Devletin Eli Postmodern Anarşizm!
Esat BEŞER
Gerger Gençliğinin Bayrak Sevdası
Nurettin VEREN
Japonya’daki G20 Zirvesinde, FETÖ’nün Üniversiteleri Konuşuldu mu!
Mehmet FIRAT
İlim Ve İrfanla Geçen Bir Ömür: Şeyh Esad El Çokreşi
Ahmet BEREKET
ABD temsilciler meclisinin kararına bir Bozkurt nidası ile gecikmeden cevap verelim!
Ali Can AKKAYA
İnanır, Sabreder Ve Gereğini Yaparsanız…
Hüseyin YILMAZ
Diyanet’in Atatürk’le imtihanı!
Oktay GÜLER
Merhaba!
Halil KÖPRÜCÜOĞLU
İslamiyet ile Tıb arasında problem var mıdır!
Atilla YARGICI
Kur’an’da Korona Var Mı?
Rukiye AYDIN
2022'de Kendime Bazı Tavsiyeler!
Osman KÖSE
Ahıska Türkleri Sürgün, Özlem Ve Gözyaşı
Ruhugül ZİYADAN
Hayrı harabat edilen Bafra!
Ali KORKMAZ
Eksik Organ Sendromu
Yücel EMRAH
Ben Muhammed...
İbrahim Yusuf ŞAHİN
Parçadan Bütüne, Kolaydan Zora Karşılaştırmalı Bir Dil Öğretim Yöntemi
Ebru AÇIKGÖZ
Taşların Gizemli Dünyasından Hayatınıza Renk Katan Mozaik Sanatı
EnesTANIŞ
Taşın Dediği
Muhyiddin SÜLEYMANOĞLU
14 Şubat Sevgililer Günü Üzerine Kalbî Bir Muhasebe
Mesut KÖSEOĞLU
Daha Ne Denir!
ACZ ZARİFOĞLU
Kırlarda Çiçekler Artık Bensiz Açacak…!!!
Muhammet ÜSTÜNER
Yeni Türkiye Düzeni
Meryem YİĞİT
Gitmek İsteyenler
İsmail OKUTAN
Gerçek Dostluğa Dair
Tolga TURAN
Maskın Ustası Özgür Maskeler
Bozkır KURDU
LÜTFEN BENİ CİDDİYYE ALMAYIN
Gülşen KILINÇER
Yeşilin Ormanına, Yatayına, Dikeyine, Her Türlüsüne Karşı Bunlar!
İlknur ESKİOĞLU
Neydik ne olduk allah'ım!
Adem MUTLU
Engelleri Aşıp Hedefe Ulaşmak!
Zelal ALPASLAN
İnsan Terazisi
Ömer KARAMAN
Sevgili Öğrencim…!
Ümit AYDIN
Partilerin Kaderi Mahalle Başkanındadır!
Ahmet Doğan İLBEY
Kemalist Gençliğin Çanakkale Şehitliğinde “Kadeş” Rezaleti!
Önder GÜZELARSLAN
İsraf Bir İnsanlık Suçudur!
Mehmet ÖZÇELİK
Altılı masa aday belirleye dursun atı alan üsküdar'ı geçti!
Gülhanım CAN
Eti Senin Kemiği Benim
Levent ERTEKİN
Fakir Halkın Bağışladığı 350 Uçak
Okan KARAKUŞ
Osmanlı Devletinde Ramazan Gelenekleri
Gülay YILMAZ
Sus çarpılırsın!
Bahar ARSLAN
Hakikati Algımıza Taşıyan Beden
Feyza Nur DİLEKCAN
SAÇMALAMA (!), SAÇMALIYORSUN (!), SAÇMA (!)
MEHMET ERBİL
Keşke bir mayıs bayram olsa!
Kürşat Şahin YILDIRIMER
Hücum Terapisi :Hayatın Anlamı ve Her İnsanın Kendine Sorduğu Soru
Sema KOCA
Rahmetini Umarak
Celal TÜRK
EKONOMİK KeRİZ
İbrahim Erdem KARABULUT
Her gün durmadan küfrediyorum!
Betül Özer BÖLÜK
Kelimelerin Şaşırtıcı Etkisi
İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
7'den 70'e Herkese İzciliği Sevdiren Işıltan Uşaklıgil Öğretmen
Muhammed Veysel AKKAYA
Allah’ın Seçkin Kulu Olmanın İşareti Kur’ân-I Kerîm’e Gönülden Kulak Vermektir
Edanur İSMAİL
Dünyada Neyi Değiştirmek İstersin
Nazile ŞANAL
Yol Ve Yer Arayanlara Ya Fettah
Prof. Dr. İnanç Özgen
Arazi Parçalılığı
Zehranur Yılmaz KAHYAOĞULLARI
Ulu çınarım, babam...
SAVAŞ YILMAZ
Her Nasip Vaktini Bekler, Vakit İse Yaradanı
MEHMET YILDIZ
Beterin beteri var…..!
Seyfullah YİĞİT
Buhara Bizi Çağırıyor… (-1-)