Hürriyet ile yönetilen cumhuriyet rejimi, İslam’ın esasında mevcuttur. Bu nedenle “Demokrasi küfür rejimidir” veya “Demokrasi şirktir” diyen kişilere itibar etmemek gerekir. Bu insanlar sanki padişahlık veya otoriter yönetimler İslam’dan çıkmış gibi bir düşüncenin etkisi ile büyük bir hata içerisindedirler.
Roma ve Sasani (Pers) medeniyetinde imparatorluk ve krallık rejimi hüküm sürüyordu. Bu devletlerde yöneticiler, halkın istek ve arzularını ciddiye almaz kendi bildiklerini okurlardı. Zulüm ve zorbalık bunların övündüğü işlerden olup bu yöneticiler kibir ve enaniyetin zirvesine çıkmışlardır. Mısır’da Firavun saltanatı gibi Anadolu’da Nemrut ve diğer krallar da hep aynı yöntemi benimsemişti.
Fakat Arabistan’da bir Nur doğdu. Hazreti Muhammed Aleyhissalatü Vesselam dünyaya teşrif ettikten sonra dünya adalet ve medeniyetin güzelliklerini görmeye başladı. İslamiyet Doğu’da Çin’e kadar ve Batı’da Endülüs’e kadar yayılarak zulüm ve barbarlığı sona erdirdi.
Lakin Müslümanlar; zenginlik ve İslam ahlakından uzaklaştıkları için gerilemeye başladılar. Isırıcı saltanat yüzünden birçok güzel hasleti kaybettiler. Allah’a şükürler olsun ki; Müslüman ülkelerde bazı İslam alimleri çıktı ve zorba ve günahkâr yöneticilere İslam ahlakını yeniden anlatmaya başladılar.
Tarihi ve özellikle de İslam tarihini bilmez isek Batı dünyasının “her türlü güzellik bizdendir” aldatmacasına kanabilirler. Çünkü Batı felsefesi ve anlayışının özünde kuvvete tapmak, savaş ve mücadele, menfaat, ırkçılık, his ve heveslere köle olmak gibi çok fena ahlaklar mevcuttur.
Buna mukabil İslam medeniyeti; kuvvete bedel hakkı esas tutar. Menfaat yerine yardımlaşmayı, ırkçılık ve savaş yerine uhuvvet ve kardeşliği, his ve heveslerin peşinde koşmak yerine Allah’a iman eden ve kul hakkından korkan insan olmayı hedef tutar. Bu nedenle Batı felsefesinin insanın ruhunu karartan bütün inançlarını yıkıp insana layık bir üstün medeniyet anlayışını ortaya koymuştur.
İspanya’daki Endülüs Medeniyeti ve Doğu’daki Osmanlı uygarlığı; Avrupa’nın karanlık orta çağını aydınlığa çevirmiştir. Salgın hastalıklar ve savaşlardan perişan duruma düşmüş Avrupa insanına nefes aldırmıştır. İşte bu nedenle birçok aydın: "İslamiyet olmasaydı Rönesans olmazdı." demiştir.
Avrupa; Orta çağda fetretin en koyusunu yaşarken bir çıkış yolu aradıklarında karşılarında İslam’ı gördüler. Hatta bir Amerikalı yazar: "Şarktan bize öyle bir nur huzmesi geldi ki gözlerimiz kamaştı. Nasıl ki bir insan taklidi mümkün olmayan bir örnek karşısında kalsa, dili tutulur, kolları iki yana sarkar; hayret içinde o taklidi mümkün olmayan örneğe bakar. İşte biz Ortaçağda İslam karşısında öyleydik" itirafında bulunmuştur.
İşte Avrupa böylesine ıstırap ve zulüm içerisindeyken karşısında güzel bir örnek görerek bir inkılap geçirmiştir. Fakat İslam’ın özü yerine şekil ve gösterişinden etkilenmiştir. İslam’ın manasını ve maneviyatını da alabilseydi muhtemelen bugünkü zulüm ve barbarlığın esiri olmayacaktı. İşte, Batı’nın insanları utanç duymadan sömürme ve kendinden olmayana hayat hakkı tanımama adaletsizlikleri; günümüzde yaşanan acı gerçeklerden bir tanesi olmuştur.
İslam’ın yönetim şeklini Asrı Saadet ve Dört Halife döneminde fiilen uygulandığı için gayet açık bir şekilde görebiliyoruz. Şu husus çok nettir: İslam’da saltanat ve krallık yoktur. Hazreti Peygamber (asm) babadan oğula geçen yönetim şekillerini “ısırıcı saltanat” olarak ifade etmiş ve kınamıştır. Gerçekten de öyle zulüm ve haksızlıklar olmuştur ki iktidar ve saltanat uğruna kundaktaki bebeler öldürülmüş kanlı bir yönetim daha yönetime geçmeden başlamıştır.
Hâlbuki Hulefa-i Raşidin yani Dört Halife döneminde yönetim ve halifelik seçimle ortaya çıkmıştır. Hazreti Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali (radiyallahü anhüm) hem halife hem reis-i cumhur idiler. Sıddık-ı Ekber, Sahabe-i Kiram'a elbette reis-i cumhur hükmünde idi. Fakat manasız isim ve resim değil, belki adalet hakikatını İslam’a yakışır hürriyeti taşıyan dindar cumhuriyetin reisleri idiler.
İşte Avrupa zorbalık, pislik ve hastalıktan kıvranırken cumhuriyet yöntemini Asr-ı Saadetten örnek alarak nefes almaya başlamıştır. Şimdi bu gerçekler ortada dururken hürriyeti ve cumhuriyet yönetimini İslam’a yakıştıramayan bazı ahmaklar; Müslümanlara “demokratik cumhuriyet mevzuunda takıyye yapıyorsunuz” diye hücum ediyor. Hatta bazı gafil kişilerin gerçekleri görmemeleri ve cehaletlerini delil tutup İslamiyet'i: “baskı ve istibdat rejimidir” diye ahmakça konuşmalarına neden oluyorlar.
Halbuki İslam’a en yakın rejim “Demokratik Cumhuriyettir”. İslam kahramanı Bediüzzaman Said Nursi; Osmanlı’nın son döneminde herkesten ziyade meşrutiyete sahip çıkmıştır. Hatta şöyle tarif etmiş: “Meşrutiyet ki: adalet ve meşveret ve kanunda inhisar-ı kuvvetten ibarettir” demiştir.
Kuran’da Şura Sursi 38. Ayette geçen "emruhum şura beynehum" ferman-ı ilahisi; İslam toplumlarında temel bir esas'tır. Ayet mealinde şûra yani meclis teşkilinin Allah'ın emri olduğu bildirilmiştir.
Enes bin Malik; “Ben, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den şu buyruğu işittim!
Benim ummetim, dalâlet uzerinde subhesiz toplanmaz (birleşmez). Bu itibarla siz (ummetim arasında) bir ihtilaf gördüğünüz zaman büyuk Müsluman topluluğundan ayrılmayınız."
(İbn Mâce, Fiten, Bab 8, Hadis no: 3950)
İşte Hazret-i Peygamber (asm) buyurduğu “ümmetim asla dalalet üzerinde birleşmez" sözü “sevad-ı azam” kavramı ile ifade edilmiştir. Bu ifade günümüzde seçimle ve demokratik cumhuriyetle anlam kazanmaktadır. Yoksa kralların şahsi düşüncesini kanun gören anlayışla bir alakası yoktur.
İstikbalin yalnız ve yalnız İslâmiyet'in olacağına delil olacak ve 108 yıl önce Şam’da okunan bir hutbeyi örnek vermek istiyorum. Yeis ve karamsarlığın başını kesmek ve ümitli olmayı ki; Kuran emridir her Müslüman’a gösteren kuvvetli bir hitabettir.
“Hâkim, hakaik-i Kur'aniye ve imaniye olacaktır. Kader-i İlahî ve kısmetimize razı olmalıyız ki, bize parlak bir istikbal, ecnebilere müşevveş bir mâzi düşmüştür. Bunun delili çoktur, işte birkaç tanesi:
1. Hakikat-ı İslamiyet’in kuvveti nispetinde, Müslümanlar o kuvvete göre hareket etmeleri derecesinde ehl-i İslâm terakki etmiştir. Ne zaman ki ehl-i İslâm'ın hakikat-ı İslâmiye'de za'fiyet göstermiş işte o zaman vahşete düşmüş gerileyerek herc ü merc içinde belalara, mağlubiyetlere maruz kalmışlardır. Tarih buna şahittir.
2. Eğer biz ahlâk-ı İslâmiye’nin ve hakaik-i imaniyenin kemalâtını fiillerimizle göstersek, sair dinlerin tâbileri elbette cemaatlerle İslamiyet’e girecekler; belki Küre-i Arz'ın bazı kıt'aları ve devletleri de İslâmiyet'e dehalet edecekler.
3. Biz Kur'an anlamaya çalışan Müslümanlar, bürhana, delile tâbi oluyoruz. Akıl, fikir ve kalbimizle hakaik-i imaniyeye giriyoruz. Başka dinlerin bazı fertleri gibi ruhbanları taklit için bürhanı bırakmıyoruz. Onun için akıl ve ilim ve fen hükmettiği istikbalde, elbette bürhan-ı aklîye istinat eden ve bütün hükümlerini akla tespit ettiren Kur'an hükmedecektir.
4. Ecnebilerin cehli ve o zamanda vahşetleri ve dinlerine taassupları kırılmıştır. Marifet ve medeniyetin güzellikleri bu taassubu ve acımasızlığı yıkmıştır.
5. Papazların ve ruhanî reislerin dayatmaları, baskıları ve ecnebilerin onları körü körüne taklit etme dönemi artık bitmiştir. Hürriyet fikri ve özgürlükler, hakikatleri araştırma meyli sayesinde İslam’a olan düşmanlık azalacaktır.
6. Bizdeki istibdad, baskı ve şeriatın muhalefetinden gelen kötü ahlâkımız engel oluyordu. Tek partili diktatörlük döneminin sona ermesi ve dinsizlik komitesinin dehşetli baskısı zeval bulması ile birlikte hamiyet-i İslâmiye’nin şiddetli feveranı ile kötü ahlâkın çirkin neticeleri görülmesiyle bu iki mani de zeval bulacaktır.
7. Bilim ve felsefenin zaman geçtikçe Kuran’ı tasdik etmektedir. Ehl-i fen ve felsefe hakikati bilmediklerinden İslamiyet’e muârız çıkıyordu şimdi Kuran hakikatleri daha güçlü bir şekilde parlamaktadır.
8. İstikbalin Kıta’larında hakikî ve manevî hâkim olacak ve beşeri, dünyevî ve uhrevî saadete sevk edecek yalnız İslamiyet’tir.
9. İslamiyet’e inkılap etmiş ve hurufelerden, tahrifattan sıyrılacak Hristiyanlık İslamiyet’e kuvvet verecek ve Kur'an'a tâbi olacaktır.
10. Evet Kur'anın üstatlığından ve dersinin işaretlerinden anlıyoruz ki: Kur'an'da mu'cizat-ı enbiyayı zikretmesiyle; beşerin istikbalde terakki edeceğini ve o mu'cizatın nazîreleri istikbalde vücuda geleceğini beşere ders verip teşvik ediyor: “Haydi çalış, bu mu'cizatın numunelerini göster. Süleyman Aleyhisselâm gibi iki aylık yolu bir günde git! İsa Aleyhisselâm gibi en dehşetli hastalığın tedavisine çalış! Hazret-i Musa'nın asâsı gibi taştan âb-ı hayatı çıkar, beşeri susuzluktan kurtar! İbrahim Aleyhisselâm gibi ateş seni yakmayacak maddeleri bul, giy! Bazı enbiyalar gibi şark ve garbda en uzak sesleri işit, suretleri gör! Davud Aleyhisselâm gibi demiri hamur gibi yumuşat, beşerin bütün san'atına medar olmak için demiri balmumu gibi yap! Yusuf Aleyhisselâm ve Nuh Aleyhisselâm'ın birer mu'cizesi olan saat ve gemiden nasıl çok istifade ediyorsunuz. Öyle de, sair enbiyanın size ders verdiği mu'cizelerden dahi o saat ve sefine gibi istifade ediniz, taklitlerini yapınız” diyor.
11. Bütün kemalâtın üstadı ve iki milyar insanı bir tek nefis hükmüne getirebilen ve hakikî bir medeniyetle ve müspet ve doğru fenlerle teçhiz edilmiş olan ve hiç bir kuvvet onu kıramayacak bir mahiyette bulunan İslâmiyet hakikatleridir.
12. İzzet-i İslami’yedir ki, i'lâ-yı Kelimetullahı ilân ediyor. Ve bu zamanda i'lâ-yı Kelimetullah, maddeten terakkiye mütevakkıftır. Medeniyet-i hakikiye ye girmekle Allah’ın ismi yüceltilebilir. İzzet-i İslâmiye'nin iman ile kat'î verdiği emri, elbette Âlem-i İslâm'ın şahs-ı manevîsi o kat'î emri, istikbalde tam yerine getireceğine şüphe edilmez…”
Songül KARAMAN
Ümmet Bilincini Canlandırmak
Hüseyin KURT
Telekonferansın Ardındaki Gerçek: Büyük Kürdistan’ın Güncel Senaryosu
Hasan KARADEMİR
Giriş: Foucault'nun Eleştirel Soykütüğünün Temelleri
Bedriye Arık ÇAMBEL
Kurban Edilen Işık
Seyfettin BUDAK
Neden Doymuyoruz?
Doç. Dr. Özlem Özçakır Sümen
Eğitimde Teknoloji Kullanımı: Fırsatlar Ve Tehditler
Gülay ÇETKİN
Okullarda Yapılan Projelerde Arada Kalanlar Okul İdareleri
Bülent ERTEKİN
Kim kime racon kesiyor!
Adnan ÖZ
Lidere selam dur!
Recep YAZGAN
Milli Eğitimdeki virüs; Agnostik CHP Ruhu!
Vehbi KARA
İnsanlık tarihinde yaşanan döngüler ve iktisat biliminin doğuşu
Mehmet BOZKURT
Cumhuriyetin değerleri diyorlar!
Erol AYDIN
Cinsliğin Dayanılmaz Ağırlığı
Suat ALTINBAŞAK
Hayızlı iken oruç tutulamayacağının Kur’an’daki Delilleri (1)
Ahmet SAĞLAM
ŞÜPHE VE KORKU
Mehmet Nuri BİNGÖL
KIRMIZI İPEK ya da YEMİN
Hamdi TEMEL
Kirlenen Hava, Solan Hayat
Eyüphan KAYA
Ak Parti 23 yılda kendini ispat etti!
Halil MERT
İngiliz+Abd Oyunları Bozulmalı…
Emine İPEK
Suskunluk: Kalbin Zarif Direnişi
Servet ZEYREK
Denge
Aydın BENLİ
Edebiyata Değer Katanlar Avukat Fatma Saçak Akbulut
Ahmet AYDIN
Bilir misin?
Burhan BOZGEYİK
Bir İstanbul Serencamı Daha (1)
Nihat Güç
Gittikçe Bunalıma Batıyoruz
Mahir ADIBEŞ
Gaflet mi dalalet mi!
Özlem Gürbüz
Eğitimle Değişen Dünyamız
Ahmet Eren KURT
Pensilvanya’da Taht Kavgası
Recep Ali AKSOYLU
Lipton’un Çekilmesiyle Kuru Çay Üretiminde Yabancı Kalmadı!
Abdulkadir MENEK
Sumud Kahramanları
Ahmet DÜZGÜN
Putlarımız ve Perestlerimiz
Cevahir AYDIN
Yanlış Anladınız
Mesut CİHAT
Allah'ın Zatı ve Subuti Sıfatları
Durmuş TUNACIK
Hilafet Işığı
Aysun Rabia GÜLER
Ebabiller Akdeniz'de
Uğur UTKAN
Mustafa Kemal Atatürk’ün Şeriatla İlgili Düşünceleri
Fatih ORUÇ
Orta Vadeli Program (2026-2028)
Zuhal GÜNDÜZ
Gündemiz: Küresel Sumud Filosu
Batuhan ŞUORUÇ
Şıracılar
Mesut BALYEMEZ
SOSYAL MEDYA KEVAŞELERİ
Bilal Dursun YILMAZ
Her Şey Dâhil Vicdan
Oktay ZERRİN
Sokak Cümbüşcüsü Hasan Yarar'ın Ardından
Ziya GÜNDÜZ
Atasoy Müftüoğlu Ve Hiçliğin Kıyısında
Ravza ZEYBEK
Bulanlar Arayanlardır
Gündoğdu YILDIRIM
Komşuda pişer!
Aydan KURT
Farkında mısınız?
Asiye Tanrıöver TÜRKAN
Mahremiyet, insanın özgür iradesiyle var oluşu!
Mustafa ÖZEL
1. Sezon 3. Bölüm Yükleniyor
Zehra KINALI
Stratejik Ortaklık mı, Siyasi Çıkmaz mı!
Murat GÜLŞAN
Türk Milliyetçisinin Vicdan Muhasebesi
İsa ÇOLAKER
Aşık Veysel Şiirinin Renkleri
Fatma Nur ÖZCAN
Didar-I İkbal
Özhan KIZILTAN
Duvarların Ardında Filizlenen Hayat
Memiş OKUYUCU
Zübeyir Yetik’in Ardından…
Hasan TÜLÜCEOĞLU
Göbeklitepe'de HZ. İbrahim Silüeti
Denizay BÜYÜKDAĞ
Gazze’den Öğrendiğim İslam
Cahit KURBANOĞLU
Nefis nedir ve ne istiyor?
Ahsen Meryem SÜVEYDA
Onlar Kendilerini Biliyorlar
Fahri Urhan
Uyanık Olalım
Muhammed Rıdvan SADIKOĞLU
Vicdanın Yükselişi
Nesibe TÜKEL
Anne Hakkı
Denizay KONUK
Gözler Kör, Kulaklar Sağır Olunca; Başlar Öne Eğilirmiş
Mücahit GÜLER
Modern İnsanının Anlam Sorunu 1
Adem ÇEVİK
Türkiye Aile Meclisi'nden Ahlak ve Aile Koruma Çağrısı
Ergün DUR
ÖĞRETMEN
Hüseyin KAÇIN
Dindar neslin tanrı'sı yoksa dijital neslin tanrıları var!
Özlem AKYÜZ
Nereden geldiğini unutma!
Yusuf AKTAŞ
Köftenin kokusu kimleri cezbetti!
Emine AYDEMİR
Ateşle oynayan evliya Ateşbaz veli hazretleri
Tarık Sezai KARATEPE
Sen Yoksun Diye! Müjdecim!
Abdullah BİR
Fitne, Kaos, Suriye ve Suriyeliler’e Daire İki Kelam...
KÜLLİYEN YAZAR
Şşşşt Başkanım Sana Söylüyorum!
Süleyman GÜLEK
Küçük Lee İle Çekirgesi
Adnan ALBAYRAK ŞİMŞEK
MUHAFAZARLIK
Serkan GÜL
Çocukları +18 İçerikten Koruyun
Başyazı
Samsun’un sağlığıyla oynamayın!
Fehmi DEMİRBAĞ
ÇÖKÜŞ
Hacer Hülya KARADAĞ
Ayasofya'dan Sonra Mescid-İ Aksa'ya…
Tevfik DEMİR
28 Şubat Darbesine Dair Postmodern Notlar
Veysel BOZKURT
İnsan Beyni ve Kontrolü Bir Değerlendirme
Zinnur ŞİMŞEK
Bir Doğumun Ardından
Osman Çakmak
Eğitimin kıblesini batıldan batıdan çevirmek mecburiyeti!
KERİM YILMAZ
İlkadım'a damga vuracak başkan!
Adnan KARAKUŞ
Faruk Koca ve Batı Değerleri
Süleyman KOCABAŞ
Siyonist İsrail’in Koloniyal Jandarma –Polis Devleti Olarak Doğuşu
Şener Danyıldız
Trafikte Empati ve Sempati
Elif Ekşi ZORER
Güzellik
Orhan SARIKAYA
Direk Tehdit!
Saadettin BAYÇELEBİ
Sessiz Gemi
Yaşar BAŞ
Ormanlar Yanıyor Birileri Saçlarını Tarıyor!
Mahmut KURU
Aşk, Yine Aşk… Yine Aşk!
Ayhan GONCA
Fetö'den kurtulmanın tek yolu...
Hanife OKUTAN
Narsist Sapkının Kurbanı Olmayın
Hülya Bulut
Samsunlu Olmak Mı Samsun’da Yaşamak Mı?
Bukrenur YILMAZ
Keşkenin Halet-i Ruhiyesi
M. Burhan HEDBİ
Emekçinin elini öpen peygamber!
Prof. Dr. Adnan DEMİRCAN
Nasıl Ayağa Kalkarız!
Pınar HOLT
Kendini yeniden keşfet!
Ayhan ENGİN
Hazinemiz Ahlakımızdır…
Ahmet Kubilay
Ayvaz İnsan
Cuma YILDIZ
Cambridge’e Giden Aşk
Ahmet ÖZTÜRK
Hadi Türkiye, Dolar Düşüyor
Dursun Ali Tökel
Cinnet Buğdayları
Savaş UYAR
Varlığından Haberdar Olmadığımız Hastalığımız: Safsata
Ümit Zeynep KAYABAŞ
Güven Zor Bir Duygudur…
Nur DİNÇKAN
Udhiyyeden Kurbiyyete
Suat ZOR
ABD, Adana Mutabakatı Ve Suriye İle Nihai Çözüm
Sonradan Gurme
Beyaz Ev’de Yemesek De Olurdu
Ahmet Fatih AKKAŞ
Ferman!
AKASYAMSPOR
Yıldırımcı mıyız, Uyanıkçı mıyız!
Züleyha TUNA
Mevsimler Ve Sen
Ali KAYIKÇI
“Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/9
Gülay ALPAGUT
Cennet berat belgesiyle değil amelle kazanılır!
Hamza ÇAKAR
Çocuk Savaşçılar
Alperen CARUS
İttifaklar ve HDP çıkmazı!
Selma MEDENİ
Ne Hacet Seni Anlatmaya
Ankara KULİSİ
Çiğdem Karaaslan Çevre Ve Şehircilik Bakanı Mı Olacak!
MÜNEKKİT
Seçim Sonuçlarını Nasıl Okumalıyız!
Sıddıka Zeynep BOZKUŞ
Zahideler /Teyzeler
Kevser KARSLIOĞLU
Yeme Problemi Olan Çocuklar İçin Çözüm Önerileri
Selçuk KAYA
Yazık oldu!
Ali Haydar YILMAZ
Eğitimde fırsat eşitliği gelecek bahara mı!
Bedia YILMAZ
Ben de varım!
Levent BİLGİ
Fehmi Koru, Said Nursi Ve Susmak
İhsan ZORLU
Paralel Devletin Eli Postmodern Anarşizm!
Esat BEŞER
Gerger Gençliğinin Bayrak Sevdası
Nurettin VEREN
Japonya’daki G20 Zirvesinde, FETÖ’nün Üniversiteleri Konuşuldu mu!
Mehmet FIRAT
İlim Ve İrfanla Geçen Bir Ömür: Şeyh Esad El Çokreşi
Ahmet BEREKET
ABD temsilciler meclisinin kararına bir Bozkurt nidası ile gecikmeden cevap verelim!
Ali Can AKKAYA
İnanır, Sabreder Ve Gereğini Yaparsanız…
Hüseyin YILMAZ
Diyanet’in Atatürk’le imtihanı!
Oktay GÜLER
Merhaba!
Halil KÖPRÜCÜOĞLU
İslamiyet ile Tıb arasında problem var mıdır!
Atilla YARGICI
Kur’an’da Korona Var Mı?
Rukiye AYDIN
2022'de Kendime Bazı Tavsiyeler!
Osman KÖSE
Ahıska Türkleri Sürgün, Özlem Ve Gözyaşı
Ruhugül ZİYADAN
Hayrı harabat edilen Bafra!
Ali KORKMAZ
Eksik Organ Sendromu
Yücel EMRAH
Ben Muhammed...
İbrahim Yusuf ŞAHİN
Parçadan Bütüne, Kolaydan Zora Karşılaştırmalı Bir Dil Öğretim Yöntemi
Ebru AÇIKGÖZ
Taşların Gizemli Dünyasından Hayatınıza Renk Katan Mozaik Sanatı
EnesTANIŞ
Taşın Dediği
Muhyiddin SÜLEYMANOĞLU
14 Şubat Sevgililer Günü Üzerine Kalbî Bir Muhasebe
Mesut KÖSEOĞLU
Daha Ne Denir!
ACZ ZARİFOĞLU
Kırlarda Çiçekler Artık Bensiz Açacak…!!!
Muhammet ÜSTÜNER
Yeni Türkiye Düzeni
Meryem YİĞİT
Gitmek İsteyenler
İsmail OKUTAN
Gerçek Dostluğa Dair
Tolga TURAN
Maskın Ustası Özgür Maskeler
Bozkır KURDU
LÜTFEN BENİ CİDDİYYE ALMAYIN
Gülşen KILINÇER
Yeşilin Ormanına, Yatayına, Dikeyine, Her Türlüsüne Karşı Bunlar!
İlknur ESKİOĞLU
Neydik ne olduk allah'ım!
Adem MUTLU
Engelleri Aşıp Hedefe Ulaşmak!
Zelal ALPASLAN
İnsan Terazisi
Ömer KARAMAN
Sevgili Öğrencim…!
Ümit AYDIN
Partilerin Kaderi Mahalle Başkanındadır!
Ahmet Doğan İLBEY
Kemalist Gençliğin Çanakkale Şehitliğinde “Kadeş” Rezaleti!
Önder GÜZELARSLAN
İsraf Bir İnsanlık Suçudur!
Mehmet ÖZÇELİK
Altılı masa aday belirleye dursun atı alan üsküdar'ı geçti!
Gülhanım CAN
Eti Senin Kemiği Benim
Levent ERTEKİN
Fakir Halkın Bağışladığı 350 Uçak
Okan KARAKUŞ
Osmanlı Devletinde Ramazan Gelenekleri
Gülay YILMAZ
Sus çarpılırsın!
Bahar ARSLAN
Hakikati Algımıza Taşıyan Beden
Feyza Nur DİLEKCAN
SAÇMALAMA (!), SAÇMALIYORSUN (!), SAÇMA (!)
MEHMET ERBİL
Keşke bir mayıs bayram olsa!
Kürşat Şahin YILDIRIMER
Hücum Terapisi :Hayatın Anlamı ve Her İnsanın Kendine Sorduğu Soru
Sema KOCA
Rahmetini Umarak
Celal TÜRK
EKONOMİK KeRİZ
İbrahim Erdem KARABULUT
Her gün durmadan küfrediyorum!
Betül Özer BÖLÜK
Kelimelerin Şaşırtıcı Etkisi
İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
7'den 70'e Herkese İzciliği Sevdiren Işıltan Uşaklıgil Öğretmen
Muhammed Veysel AKKAYA
Allah’ın Seçkin Kulu Olmanın İşareti Kur’ân-I Kerîm’e Gönülden Kulak Vermektir
Edanur İSMAİL
Dünyada Neyi Değiştirmek İstersin
Nazile ŞANAL
Yol Ve Yer Arayanlara Ya Fettah
Prof. Dr. İnanç Özgen
Arazi Parçalılığı
Zehranur Yılmaz KAHYAOĞULLARI
Ulu çınarım, babam...
SAVAŞ YILMAZ
Her Nasip Vaktini Bekler, Vakit İse Yaradanı
MEHMET YILDIZ
Beterin beteri var…..!
Seyfullah YİĞİT
Buhara Bizi Çağırıyor… (-1-)