ABD’nin Feto yüzünden başı iyice sıkışmış durumda. Fırsat bulur bulmaz yapacakları işlerin başında FETÖ örgütünün lideri F. Gülen’in bir şekilde ülkeden çıkarılması gelmektedir. Zira dünya kamuoyu, Feto’cu darbeyi destekleme hususunda hiç şüphe duymuyor. Ayrıca Suriye konusu başta olmak üzere daha birçok önemli konuda ABD yönetimi fena halde çuvallamış durumda. Obama’nın liderliği ciddi anlamda sorgulanmakta ve beceriksizlikle itham edilmektedir.
Feto’dan kurtulmayı kafasına koyan ABD, bunu canlı mı yoksa cansız mı yapma konusunda büyük bir tereddüt geçiriyor. Çünkü eğer canlı olarak ülkeden çıkardığı takdirde bülbül gibi konuşup CIA operasyonlarını deşifre etme ihtimali var. Dünyanın 100’den fazla ülkesine yayılmış olan FETÖ okullarının ABD gizli servislerine hizmet ettiğinden kimse şüphe duymuyor. Okul görünümünde her türlü casusluk faaliyeti yapan bu okullar bulunduğu ülkeler için ciddi birer tehdit durumuna gelmiştir.
ABD gizli servisleri ile bu kadar içli dışlı olmuş bir örgütün ve liderinin tasfiye edilmesi artık mecburiyet haline gelmiştir. Çünkü mızrak çuvala sığmıyor. 15 Temmuz 2016 Darbesinin başarısız olması ABD için affedilemez bir olaydır. Zaten dünyanın her yerinde ciddi sıkıntılar yaşamakta iken bir de bu taşınacak bir yük olmaktan çıkan FETÖ liderini bertaraf etmek şu anda Obama yöneticilerinin en öncelikli işlerinin başında yer alıyor. Zira 20 Ocak 2017’de işbaşına geçecek Trump yönetimi, Obama’nın ipliğini pazara çıkaracakmış gibi beyanlar veriyor.
Feto’nun bertaraf edilmesi için akla gelen ilk yöntemlerden bir tanesi bu morto edilme işini Rus Gizli servisine ihale etmek olmalı. Çünkü bu kadar göstere göstere Büyükelçi cinayeti yapılmaz. Türkiye-Rusya ilişkilerini bozmaktan daha ziyade Rus ajanlarını kışkırtarak Feto’yu temizlemek için çaba sarf ettikleri çok açık bir şekilde görünüyor.
Sadece Rus büyükelçisinin FETÖ unsurlarınca öldürülmesi değil son bir hafta içinde meydana gelen olaylar çok sıradışı ve akıl almaz bir süratle cereyan ediyor. Bakın bir hafta içinde neler oldu:
ABD ile Rus gizli servisleri arasında meydana gelen bu sıcak çatışmalar daha ne kadar devam edeceği bilinmez. Bir o taraftan bir bu taraftan kelleler koparılıyor ve iş çok ciddi. O kadar ki Rus yetkililer 11 Eylül saldırısının bizzat ABD gizli servisi tarafından yapıldığını ve ellerindeki görüntüleri açıklayacaklarını dahi söylemekten çekinmiyorlar. Demek ki iş çok ciddi.
ABD ile Rusya arasındaki gerginlik geçen sene de zirveye çıkmış Rus yolcu uçağının Sina Yarımadası üzerinde düşmesi ile 217 yolcu ölmüştü. ABD gizli servisinin en rahat yapabildiği suikastlar genellikle uçak düşürme şeklinde oluyor. Ne ilginçtir ki 11 Eylül saldırılarında olduğu gibi uçaklar ABD’nin işine yarayacak ve emellerine hizmet edecek şekilde aniden düşüveriyor. Bu konuda çok tecrübeliyiz zira Eşref Bitlis’in ABD’nin PKK’ya yardım etmesini bildiği için şehit edildiğini bugün rahatlıkla söyleyebiliyoruz.
Şimdi gelelim Feto meselesine, elbette canlı olarak veya ölmek üzere hasta edilmiş bir şekilde Türkiye’ye verilebilir. Fakat ihtimaldir ki Feto’yu temizlemek için Rus gizli servisine yol açılacak. Çünkü bu yolda döşenen taşlar ve zamanlama çok uygun. Ruslarda dünyanın gelmiş geçmiş en büyük yalancısını ve din yıkıcısını ortadan kaldırmaya çalışacak.
Elbette bu işi CIA’nın yapması da mümkün. Lakin Feto’nun ABD sınırları içinde bulunması ve öldürülmesi, yıllarca ortak insanlar üzerinden işbirliği yapan her iki tarafa da ciddi zarar verebilir.
Trump’ın 20 Ocak 2017’de görevi teslim almasına kadar geçecek olan bu üç hafta çok kritik. Yeni bir yönetim bütün ezberleri bozacak gibi hareket ediyor. Sonuçlarını pek yakında görme imkânına kavuşacağız, vesselam…
Vehbi KARA