Türkiye’de heykelden başka taş taş üstüne koymayan, menfaatini halkın sırtından geçinmekte gören asalak ve yiyici bir kitle ile karşı karşıyayız. Son zamanlarda “Kanal İstanbul’u istemezük” diye çok fazla yırtınıyorlar.
Bunlardan bir tanesi de İstanbul’un evlere şenlik Belediye Başkanı’dır. İmamoğlu diye soyadına bakıp aldanmayın rakıyı gördü mü, derhal icabına bakar. İstanbul’a cami yapmaya uğraşanların en amansız düşmanıdır. Kısaca söylemek gerekirse o soyadını taşımaya layık biri değildir.
Her ne ise… Bu zat “temel atmama” töreni yapacak kadar akla ziyan işler yaptığı gibi Kanal İstanbul’a da en çok karşı çıkan kişilerden biridir.
İstanbul halkı bu doğru sözden anlamayan kişiyi başkan seçerek çok fena kaşındı. Şimdi çöp dağları yeniden meydana gelince eski CHP’li yöneticiler akla geliyor tabii. Çare yok beş sene bu halk düşmanı asalakların kahrını çekeceğiz. Çünkü seçimle gelen her kişiyi kim olursa olsun kabul etmek en azından yaptığı fenalıklara katlanmak mecburiyetimiz var. Allah bütün İstanbullulara sabır nasip etsin…
Halka hizmet etme diye dertleri olmayan bu kişilerin Kanal İstanbul’u istememesinin çok nedeni var. Her şeyden önce İstanbul’da güzel eserler istemiyorlar. İstanbul başta olmak üzere memleketimize büyük katkıları olacak Kanal İstanbul Projesinin gerçekleşmemesi için ellerinden gelen her çabayı gösteriyorlar.
Kanal İstanbul’un gerekliliği ile ilgili çok sayıda yazı yazdım. Hatta hükümeti bu konuda çok geç kaldığı ve 10 yıldan beri halkımızı oyaladığı için suçlayan bir kişiyim. Fakat öyle zannediyorum ki bu iş daha fazla sürüncemede kalmayacak. İnşallah 2021 yılı içerisinde ihaleye çıkılarak temeli atılacak.
Bunun önemini anlatmak için tarihi bir kişilikten bahsetmek gerekiyor. Bundan tam üç yüz yıl önce Yirmisekiz Mehmet Çelebi Paris’e elçi olarak atanır. Akdeniz sahilindeki Marsilya’ya gemi ile gittikten sonra yolculuğunu sürdüren bu zatı Akdeniz’le Atlas Okyanusu arasında açılmış olan su yoluna sokarlar. Atlantik sahilindeki Bordo Limanına kadar gemiyle yolculuk yapar. Bundan sonrasında ise kara yolculuğu ile Paris’e varır.
Elçilik görevi esnasında Batılıların yaptıkları bir çok teknolojik gelişmeyi not alır ve bunu Osmanlı Devletine dönünce kitaplaştırarak neşreder. Daha sonra Avrupa’ya tahsil için gönderilip de her türlü pisliği ve ahlaksızlığı öğrenip gelen zibidilerden değildir yani…
Ben de yıllarca önce büyük bir gemiyle Fransızların kadın kahramanı Jeanne Darc’ın memleketi olan Rouen’e gemi ile gitmiştim. Paris’e yaklaşık 150 kilometre mesafede olan bu şehir aynı zamanda Fransa’nın önemli bir limanıydı. Sen nehrini su yoluna çevirmişlerdi. Düşünebiliyor musunuz Avrupa kıtasının içine kadar gemi ile gidebiliyorsunuz.
Avrupa’nın sanayi devrimini başlatıp ekonomik yönden büyük bir güç kazanmasının en önemli sebeplerinden bir tanesi işte bu su yolları ve kanallardır. Bunu bizim sığırlara anlatmak biraz güçtür. Lakin ben sabırla yazmaya devam edeceğim. Önemli olan bu rakı içmekten beyni sulanmış zeka özürlülere anlatmak değil bu vatanın gençlerine faydalı olabilecek bir hatıraya yer vermektir.
1952 Yılında Stalin Osmanlı’nın yeniçeri askerlerinin isyanı nedeni ile yarım bıraktığı Volga-Don kanalını açmıştı. Hala bu kanal kullanılmakta olup Rusya’nın en önemli can damarlarından bir tanesidir.
Çünkü su yolu ve denizler aracılığı ile yapılan taşımacılık her türlü kara-hava-demiryolu taşımacılığından daha avantajlıdır. Büyük miktarlardaki ticari yükleri en az masrafla ve çevreye en az zarar verecek şekilde gemilerle taşımak mümkündür.
Çevre konusunda bir örnek vereyim. 200 bin deadweight tonluk bir gemi tam 10 bin TIR yükünü bir defada taşıyabilmektedir. 10 bin TIR’ın atmosfere saldığı zehirli gaz nere, bir gemi makinesinden çıkan emisyon gazı nere… Bu hususu öğrencilerime daima anlatmışımdır.
Deniz taşımacılığının dünyanın kirli gazlardan etkilenmemesi için en çok yararlanılması gereken bir taşıma şekli olduğunu unutmamak gerekiyor. Elbette diğer taşımacılık şekillerine göre kat kat ucuz bir şekilde ticaret yaparsınız. Bu nedenle ticari malların taşıması %75 oranında hala deniz yolu ile yapılmaktadır.
İşte denizin ve denizyolunun önemini sadece bir örnekten yola çıkarak en akılsız bir kişiye dahi anlatmak mümkündür. Lakin denizciliği “Boğazda rakı içmek” olarak gören bir zihniyete göre asla böyle bir şey yani Kanal İstanbul gibi su yolları yapılmamalıdır. Eğer yapılırsa ülkemiz ekonomik olarak büyük kazançlar sağlayacaktır. İşte bu gezi zekâlılar ne yapıp edip Kanal İstanbul’a engel olmak istiyorlar.
Kanal İstanbul’a karşı çıkıyorlar Çünkü:bu proje Türkiye ekonomisine pek çok büyük fayda sağlayacaktır. Geçenlerde açıklanan faydalardan bir kısmını sayalım ki belki bir parça akıllanırlar:
İstanbul Boğazı’nda kaza riski ortadan kalkacaktır. Daha önceki yazılarımda Independenta tankerinin yol açtığı faciayı ve ölen 43 Romen denizciden bahsettiğim için bu kadarını yeterli görüyorum. İstanbul Boğazı tıpkı Sidney ve San Francisco körfezleri gibi dünyanın en gözde deniz sporları ve turizm merkezlerinden birine dönüşecektir. Bu sayede İstanbul’un ikame edilemez ve paha biçilemez kültür ve tabiat varlıkları korunmuş olacaktır.
Avrupa’nın en büyük kongre ve fuar merkezi kurulacaktır. Bu sayede İstanbul, dünyanın en nitelikli kongrelerine ve fuarlarına ev sahipliği yapabilecek kapasiteye ulaşarak Hannover ve Frankfurt gibi Alman şehirleri ile rekabet edecek altyapıya sahip olacaktır.
Eko turizm bölgesi oluşturulacak ve İstanbul-Trakya ekseni dünya çapında bir eko turizm merkezi haline gelecektir. Bu kapsamda atlı doğa yürüyüşü, bisiklet, botanik, foto safari, kamp, karavan, kuş gözlemciliği, tarım ve benzeri birçok faaliyet türünü kapsayan büyük bir eko turizm ekonomisi ortaya çıkacaktır. İstanbul-Trakya ekseni İtalya ve Avusturya’nın eko turizm bölgeleri ile rekabet edecek kapasiteye ulaşacaktır.
Sağlık turizmi bölgesi oluşturularak İstanbul’a tıpkı Houston gibi dünya çapında bir sağlık endüstrisi ve tedavi merkezi kazandırılacak. En kompleks ameliyatlar ve tedaviler İstanbul’da yapılabilecektir.
Proje bölgesinde oluşturulacak 80 milyon metrekareden fazla yeşil alan ile birlikte İstanbul’da aktif yeşil alan miktarı yaklaşık iki katına yükselerek Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği sınırın üzerine çıkacaktır.
Akıllı şehir inşa edilerek sıfır karbon emisyonlu, sıfır atıklı, çevre dostu ve hayatın en gelişmiş teknolojik çözümler üzerinden yaşandığı model bir yerleşim birimi kurulacaktır. Deprem riski taşıyan çok sayıda evin yerine dayanıklı konutlarda oturmaya başlayacağız.
Teknoloji geliştirme bölgesi oluşturularak Hong Kong Science Park’ın bir benzeri bölgeleri görme imkanına sahip olacağız. Burası, İstanbul’daki altmışa yakın üniversite ve teknoparkla birlikte Doğu Avrupa ve Batı Asya’nın en büyük Ar-Ge ve inovasyon merkezine dönüşecektir.
Karadeniz havzasının en büyük konteyner limanı inşa edilecek ve İstanbul Doğu Avrupa’dan Orta Asya’ya uzanan coğrafyalara hizmet eden en aktif limana sahip olacaktır. Türkiye tıpkı İspanya’nın Algeciras veya Belçika’nın Anvers limanı gibi fonksiyon gören büyük bir transit ticaret ve re-export limanına kavuşmuş olacaktır.
Avrupa’nın en büyük lojistik merkezlerinden biri kurularak İstanbul Havalimanı ve konteyner limanı ile birlikte ancak Rotterdam ile mukayese edilebilecek bir uluslararası lojistik üsse sahip olunacaktır.
Kanal İstanbul Projesinin bütün etaplarıyla birlikte hayata geçirilmesiyle birlikte binlerce kişilik yeni istihdam imkânı sağlanacaktır. Bölgede oluşacak büyük ekonomik kapasite ile birlikte çok daha fazla insana iş imkânı sağlanmış olacaktır.
Denizcilik sektörü Kanal İstanbul sayesinde bir ileri aşamaya taşınacaktır. Bu kanaldan sonra faydaları ülkemizin bir çok yerinden görülecek; yeni projelerle birlikte denizci bir ülke konumuna gelmek için önemli bir adım atmış olacağız.
Kanal İstanbul dünya üzerinde bir benzeri daha olmayan bir cazibe merkezini Türkiye’ye kazandırarak ülkenin ekonomik gücüne büyük katkılar sağlayacaktır, vesselam…
Seyfettin BUDAK
Neden iyi olan kaybeder!
Mehmet Nuri BİNGÖL
KIRMIZI İPEK ya da YEMİN
Hamdi TEMEL
Kirlenen Hava, Solan Hayat
Eyüphan KAYA
Ak Parti 23 yılda kendini ispat etti!
Adnan ÖZ
Samsunspor seriye bağladı!
Halil MERT
İngiliz+Abd Oyunları Bozulmalı…
Emine İPEK
Suskunluk: Kalbin Zarif Direnişi
Recep YAZGAN
Amentü’nün Diyalektiği
Vehbi KARA
Siyaset ve İnsanın Asli Vazifesi
Servet ZEYREK
Denge
Erol AYDIN
Kırık Kalpler Müzesi
Aydın BENLİ
Edebiyata Değer Katanlar Avukat Fatma Saçak Akbulut
Ahmet SAĞLAM
Göz Pınarları Kurudu
Ahmet AYDIN
Bilir misin?
Hasan KARADEMİR
Bir Asırlık Çelişki
Gülay ÇETKİN
Bu okulda yaşananlarda siyaset mi var yoksa milli eğitimin duyarsızlığı mı?
Burhan BOZGEYİK
Bir İstanbul Serencamı Daha (1)
Nihat Güç
Gittikçe Bunalıma Batıyoruz
Mehmet BOZKURT
Kirli Ellere Artık Dur Demeliyiz!
Bedriye Arık ÇAMBEL
Dengenin Formülü
Mahir ADIBEŞ
Gaflet mi dalalet mi!
Özlem Gürbüz
Eğitimle Değişen Dünyamız
Songül KARAMAN
Her Güne Bir İyilik Sığdırabilmek
Ahmet Eren KURT
Pensilvanya’da Taht Kavgası
Doç. Dr. Özlem Özçakır Sümen
Nasıl Bir Eğitim Ortamı?
Recep Ali AKSOYLU
Lipton’un Çekilmesiyle Kuru Çay Üretiminde Yabancı Kalmadı!
Abdulkadir MENEK
Sumud Kahramanları
Ahmet DÜZGÜN
Putlarımız ve Perestlerimiz
Cevahir AYDIN
Yanlış Anladınız
Mesut CİHAT
Allah'ın Zatı ve Subuti Sıfatları
Durmuş TUNACIK
Hilafet Işığı
Aysun Rabia GÜLER
Ebabiller Akdeniz'de
Uğur UTKAN
Mustafa Kemal Atatürk’ün Şeriatla İlgili Düşünceleri
Fatih ORUÇ
Orta Vadeli Program (2026-2028)
Bülent ERTEKİN
Güzel ülkem, güzel vatanım
Zuhal GÜNDÜZ
Gündemiz: Küresel Sumud Filosu
Batuhan ŞUORUÇ
Şıracılar
Hüseyin KURT
Samsun’un Ses Karnesi
Mesut BALYEMEZ
SOSYAL MEDYA KEVAŞELERİ
Bilal Dursun YILMAZ
Her Şey Dâhil Vicdan
Oktay ZERRİN
Sokak Cümbüşcüsü Hasan Yarar'ın Ardından
Ziya GÜNDÜZ
Atasoy Müftüoğlu Ve Hiçliğin Kıyısında
Ravza ZEYBEK
Bulanlar Arayanlardır
Suat ALTINBAŞAK
Kadınlara cuma namazının farz olmadığının Kur'an'daki delilleri (4)
Gündoğdu YILDIRIM
Komşuda pişer!
Aydan KURT
Farkında mısınız?
Asiye Tanrıöver TÜRKAN
Mahremiyet, insanın özgür iradesiyle var oluşu!
Mustafa ÖZEL
1. Sezon 3. Bölüm Yükleniyor
Zehra KINALI
Stratejik Ortaklık mı, Siyasi Çıkmaz mı!
Murat GÜLŞAN
Türk Milliyetçisinin Vicdan Muhasebesi
İsa ÇOLAKER
Aşık Veysel Şiirinin Renkleri
Fatma Nur ÖZCAN
Didar-I İkbal
Özhan KIZILTAN
Duvarların Ardında Filizlenen Hayat
Memiş OKUYUCU
Zübeyir Yetik’in Ardından…
Hasan TÜLÜCEOĞLU
Göbeklitepe'de HZ. İbrahim Silüeti
Denizay BÜYÜKDAĞ
Gazze’den Öğrendiğim İslam
Cahit KURBANOĞLU
Nefis nedir ve ne istiyor?
Ahsen Meryem SÜVEYDA
Onlar Kendilerini Biliyorlar
Fahri Urhan
Uyanık Olalım
Muhammed Rıdvan SADIKOĞLU
Vicdanın Yükselişi
Nesibe TÜKEL
Anne Hakkı
Denizay KONUK
Gözler Kör, Kulaklar Sağır Olunca; Başlar Öne Eğilirmiş
Mücahit GÜLER
Modern İnsanının Anlam Sorunu 1
Adem ÇEVİK
Türkiye Aile Meclisi'nden Ahlak ve Aile Koruma Çağrısı
Ergün DUR
ÖĞRETMEN
Hüseyin KAÇIN
Dindar neslin tanrı'sı yoksa dijital neslin tanrıları var!
Özlem AKYÜZ
Nereden geldiğini unutma!
Yusuf AKTAŞ
Köftenin kokusu kimleri cezbetti!
Emine AYDEMİR
Ateşle oynayan evliya Ateşbaz veli hazretleri
Tarık Sezai KARATEPE
Sen Yoksun Diye! Müjdecim!
Abdullah BİR
Fitne, Kaos, Suriye ve Suriyeliler’e Daire İki Kelam...
KÜLLİYEN YAZAR
Şşşşt Başkanım Sana Söylüyorum!
Süleyman GÜLEK
Küçük Lee İle Çekirgesi
Adnan ALBAYRAK ŞİMŞEK
MUHAFAZARLIK
Serkan GÜL
Çocukları +18 İçerikten Koruyun
Başyazı
Samsun’un sağlığıyla oynamayın!
Fehmi DEMİRBAĞ
ÇÖKÜŞ
Hacer Hülya KARADAĞ
Ayasofya'dan Sonra Mescid-İ Aksa'ya…
Tevfik DEMİR
28 Şubat Darbesine Dair Postmodern Notlar
Veysel BOZKURT
İnsan Beyni ve Kontrolü Bir Değerlendirme
Zinnur ŞİMŞEK
Bir Doğumun Ardından
Osman Çakmak
Eğitimin kıblesini batıldan batıdan çevirmek mecburiyeti!
KERİM YILMAZ
İlkadım'a damga vuracak başkan!
Adnan KARAKUŞ
Faruk Koca ve Batı Değerleri
Süleyman KOCABAŞ
Siyonist İsrail’in Koloniyal Jandarma –Polis Devleti Olarak Doğuşu
Şener Danyıldız
Trafikte Empati ve Sempati
Elif Ekşi ZORER
Güzellik
Orhan SARIKAYA
Direk Tehdit!
Saadettin BAYÇELEBİ
Sessiz Gemi
Yaşar BAŞ
Ormanlar Yanıyor Birileri Saçlarını Tarıyor!
Mahmut KURU
Aşk, Yine Aşk… Yine Aşk!
Ayhan GONCA
Fetö'den kurtulmanın tek yolu...
Hanife OKUTAN
Narsist Sapkının Kurbanı Olmayın
Hülya Bulut
Samsunlu Olmak Mı Samsun’da Yaşamak Mı?
Bukrenur YILMAZ
Keşkenin Halet-i Ruhiyesi
M. Burhan HEDBİ
Emekçinin elini öpen peygamber!
Prof. Dr. Adnan DEMİRCAN
Nasıl Ayağa Kalkarız!
Pınar HOLT
Kendini yeniden keşfet!
Ayhan ENGİN
Hazinemiz Ahlakımızdır…
Ahmet Kubilay
Ayvaz İnsan
Cuma YILDIZ
Cambridge’e Giden Aşk
Ahmet ÖZTÜRK
Hadi Türkiye, Dolar Düşüyor
Dursun Ali Tökel
Cinnet Buğdayları
Savaş UYAR
Varlığından Haberdar Olmadığımız Hastalığımız: Safsata
Ümit Zeynep KAYABAŞ
Güven Zor Bir Duygudur…
Nur DİNÇKAN
Udhiyyeden Kurbiyyete
Suat ZOR
ABD, Adana Mutabakatı Ve Suriye İle Nihai Çözüm
Sonradan Gurme
Beyaz Ev’de Yemesek De Olurdu
Ahmet Fatih AKKAŞ
Ferman!
AKASYAMSPOR
Yıldırımcı mıyız, Uyanıkçı mıyız!
Züleyha TUNA
Mevsimler Ve Sen
Ali KAYIKÇI
“Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/9
Gülay ALPAGUT
Cennet berat belgesiyle değil amelle kazanılır!
Hamza ÇAKAR
Çocuk Savaşçılar
Alperen CARUS
İttifaklar ve HDP çıkmazı!
Selma MEDENİ
Ne Hacet Seni Anlatmaya
Ankara KULİSİ
Çiğdem Karaaslan Çevre Ve Şehircilik Bakanı Mı Olacak!
MÜNEKKİT
Seçim Sonuçlarını Nasıl Okumalıyız!
Sıddıka Zeynep BOZKUŞ
Zahideler /Teyzeler
Kevser KARSLIOĞLU
Yeme Problemi Olan Çocuklar İçin Çözüm Önerileri
Selçuk KAYA
Yazık oldu!
Ali Haydar YILMAZ
Eğitimde fırsat eşitliği gelecek bahara mı!
Bedia YILMAZ
Ben de varım!
Levent BİLGİ
Fehmi Koru, Said Nursi Ve Susmak
İhsan ZORLU
Paralel Devletin Eli Postmodern Anarşizm!
Esat BEŞER
Gerger Gençliğinin Bayrak Sevdası
Nurettin VEREN
Japonya’daki G20 Zirvesinde, FETÖ’nün Üniversiteleri Konuşuldu mu!
Mehmet FIRAT
İlim Ve İrfanla Geçen Bir Ömür: Şeyh Esad El Çokreşi
Ahmet BEREKET
ABD temsilciler meclisinin kararına bir Bozkurt nidası ile gecikmeden cevap verelim!
Ali Can AKKAYA
İnanır, Sabreder Ve Gereğini Yaparsanız…
Hüseyin YILMAZ
Diyanet’in Atatürk’le imtihanı!
Oktay GÜLER
Merhaba!
Halil KÖPRÜCÜOĞLU
İslamiyet ile Tıb arasında problem var mıdır!
Atilla YARGICI
Kur’an’da Korona Var Mı?
Rukiye AYDIN
2022'de Kendime Bazı Tavsiyeler!
Osman KÖSE
Ahıska Türkleri Sürgün, Özlem Ve Gözyaşı
Ruhugül ZİYADAN
Hayrı harabat edilen Bafra!
Ali KORKMAZ
Eksik Organ Sendromu
Yücel EMRAH
Ben Muhammed...
İbrahim Yusuf ŞAHİN
Parçadan Bütüne, Kolaydan Zora Karşılaştırmalı Bir Dil Öğretim Yöntemi
Ebru AÇIKGÖZ
Taşların Gizemli Dünyasından Hayatınıza Renk Katan Mozaik Sanatı
EnesTANIŞ
Taşın Dediği
Muhyiddin SÜLEYMANOĞLU
14 Şubat Sevgililer Günü Üzerine Kalbî Bir Muhasebe
Mesut KÖSEOĞLU
Daha Ne Denir!
ACZ ZARİFOĞLU
Kırlarda Çiçekler Artık Bensiz Açacak…!!!
Muhammet ÜSTÜNER
Yeni Türkiye Düzeni
Meryem YİĞİT
Gitmek İsteyenler
İsmail OKUTAN
Gerçek Dostluğa Dair
Tolga TURAN
Maskın Ustası Özgür Maskeler
Bozkır KURDU
LÜTFEN BENİ CİDDİYYE ALMAYIN
Gülşen KILINÇER
Yeşilin Ormanına, Yatayına, Dikeyine, Her Türlüsüne Karşı Bunlar!
İlknur ESKİOĞLU
Neydik ne olduk allah'ım!
Adem MUTLU
Engelleri Aşıp Hedefe Ulaşmak!
Zelal ALPASLAN
İnsan Terazisi
Ömer KARAMAN
Sevgili Öğrencim…!
Ümit AYDIN
Partilerin Kaderi Mahalle Başkanındadır!
Ahmet Doğan İLBEY
Kemalist Gençliğin Çanakkale Şehitliğinde “Kadeş” Rezaleti!
Önder GÜZELARSLAN
İsraf Bir İnsanlık Suçudur!
Mehmet ÖZÇELİK
Altılı masa aday belirleye dursun atı alan üsküdar'ı geçti!
Gülhanım CAN
Eti Senin Kemiği Benim
Levent ERTEKİN
Fakir Halkın Bağışladığı 350 Uçak
Okan KARAKUŞ
Osmanlı Devletinde Ramazan Gelenekleri
Gülay YILMAZ
Sus çarpılırsın!
Bahar ARSLAN
Hakikati Algımıza Taşıyan Beden
Feyza Nur DİLEKCAN
SAÇMALAMA (!), SAÇMALIYORSUN (!), SAÇMA (!)
MEHMET ERBİL
Keşke bir mayıs bayram olsa!
Kürşat Şahin YILDIRIMER
Hücum Terapisi :Hayatın Anlamı ve Her İnsanın Kendine Sorduğu Soru
Sema KOCA
Rahmetini Umarak
Celal TÜRK
EKONOMİK KeRİZ
İbrahim Erdem KARABULUT
Her gün durmadan küfrediyorum!
Betül Özer BÖLÜK
Kelimelerin Şaşırtıcı Etkisi
İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
7'den 70'e Herkese İzciliği Sevdiren Işıltan Uşaklıgil Öğretmen
Muhammed Veysel AKKAYA
Allah’ın Seçkin Kulu Olmanın İşareti Kur’ân-I Kerîm’e Gönülden Kulak Vermektir
Edanur İSMAİL
Dünyada Neyi Değiştirmek İstersin
Nazile ŞANAL
Yol Ve Yer Arayanlara Ya Fettah
Prof. Dr. İnanç Özgen
Arazi Parçalılığı
Zehranur Yılmaz KAHYAOĞULLARI
Ulu çınarım, babam...
SAVAŞ YILMAZ
Her Nasip Vaktini Bekler, Vakit İse Yaradanı
MEHMET YILDIZ
Beterin beteri var…..!
Seyfullah YİĞİT
Buhara Bizi Çağırıyor… (-1-)