Ne yazık ki yakın tarihle ilgili yazı yazamıyorum. Çünkü yargıyı acımasızca kullanan faşist yobazlar ve Sabetaycılar, gerçeklerin öğrenilmesinden büyük rahatsızlık duyuyorlar. Lüzumsuz yere adliyelerde yazarları taciz edecek davranışlar, aşırı derecede çoğaldı. O halde kendi yakın tarihimden ve denizcilik hatıralarından bahsedeyim. Biraz rahatlasınlar…
Yılarca önce yolumuz bugün yoğun çatışmaların yaşandığı Aden Körfezi ve Sokotra adasına düşmüştü. Daha doğrusu bu adaya sığınmış büyük bir tehlike atlatmıştık. Aradan 15 yıl geçmiş olsa da bu yolculuğu unutamadım.
Şimdi bu ada, Birleşik Arap Emirliklerinin (BAE) kontrolü altına alınmaya çalışılıyor. Aslında işin azmettiricisi ABD’dir. Köle gibi kullandıkları bu Arap emirliklerini bakalım daha hangi fenalıklar için kullanacaklar. Yazının sonunda bu konuya da bir parça değineceğiz.
Şirketimiz ilk gemisini satın almış ve bu gemiyi Güney Kore’den teslim alıp Türkiye’ye getirme görevini de bana vermişti. Bu yükle birlikte getirdiğim gemi çok bereketli olmuş daha sonra birçok geminin satın alınmasına vesile olmuştu.
Gemimizi teslim aldıktan sonra iki Kore limanından yükleme yapmış 40 günlük bir sefere başlamıştık. Bu sefer çok zorluydu zira özellikle makine personelim denizcilik tecrübesi bakımından çok zayıftı. Defalarca makinemiz stop etmiş onarım için güverte personeli dâhil problemleri çözmeye çalışmıştık. Fakat asıl zorlu kısmını Umman Denizinde yaşadık. Zira “Yaz Musonları” başlamış 5000 tonluk küçük bir gemi ile Hint Okyanusunun dev dalgaları ile baş başa kalmıştık.
Uzunca yolu boş geçmemek için Kore’den aldığımız rulo saç yükü ile seyrediyorduk. Bu yük oldukça tehlikeli bir yük olup onlarca geminin katilidir. Çünkü eğer sağlam olarak bağlanmaz ise hareket ederek gemi dengesini bozar ve geminin batmasına yol açar. Yolumuz uzun ve fırtınalı bir denizle karşılaşacağımız için iyi bir bağlama (lashing) yapmış yükümüzü sağlam bir şekilde Türkiye’ye getirmiştik. Lakin seyir boyunca yaşadığımız zorluklar unutulmazdı.
Kore’den Singapur’a kadar gayet güzel bir seyir yaptık. Burada kumanya ve yakıt ikmalini yaptıktan sonra yeniden seferimize devam ettik. Fakat Aden Körfezinde yani Hint Okyanusunun hemen bitimi olan Arabistan Yarımadasının güneyinde, Muson fırtınalarına yakalanmaktan kurtulamadık.
Rotamızı çizerken İngiliz Admiralty kitaplarından ve Amerikan Donanmasının kullandığı Okyanus fırtınalarını pek güzel gösteren notik neşriyattan yararlanmıştım. Yolumuzu bir miktar uzatmış olsak da sonuçta fırtınanın nispeten daha az etkili olduğu bölgelerden seyir yapıyorduk. Hindistan’ı geçmiştim ki; şirketimden mesajlar yağmaya başladı.
Benden rotamı değiştirmemi istiyorlardı. Hâlbuki yüksek basıncın etkili olduğu Arabistan ve Umman sahillerinden geçmek gerektiğini düşünüyor yaz musonlarının etkisinden bu şekilde kurtulmayı hedefliyordum. Fakat armatör, geminin sahibinin kendisi olduğunu söylüyor kaptanın deniz tecrübelerini hiçe sayıyordu. Saatlerce mesaj yazmanın hiçbir yararı olmadığını görerek biraz da tehditle rotamı değiştirmek zorunda kaldım.
Hint Okyanusunda Yaz Musonları çok etkilidir. Bizim lodos adını verdiğimiz güneybatı rüzgârları, bahar aylarının sonu ve yaz başlangıcında çok şiddetli olur. Akdeniz ve Karadeniz’de emsali görülmeyen dev dalgalarla karşı karşıya kalabilirdik. Nitekim öyle de oldu.
Öyle bir fırtınaya tutulduk ki hayatım boyunca bunu unutamadım. Gemimiz dev dalgaların arasında fındıkkabuğu gibi kalmış süratimiz de düşmüştü. Cayromuz arıza yapmış emektar pusulamızla yola devam ediyorduk. Gemi personeli fırtınadan çok etkilenmiş hatta ayakta duracak hali bile kalmamıştı. Önceki rotamı muhafaza etseydim bütün bu olayları yaşamayacaktım. Lakin denizle gerçekten güç bir mücadelenin içine düşüvermiştik.
Nihayet Sokotra Adasına ulaşmış adanın rüzgârlardan etkilenmeyen kuzeyine demir atmaya muvaffak olmuştuk. Ayakta kalacak takatimiz kalmamıştı ve o geceyi dinlenerek geçirdik.
Sokotra adasına sığınmıştık lakin yakıtımız ve suyumuz bitmek üzereydi. Mayıs ayı bu fırtınaların başlangıç zamanıydı ve bütün yaz boyunca devam edecekti. Ne yapıp edip Somali sahillerine ulaşmamız gerekiyordu. Çaresiz “Vira Bismillah” diyerek demir aldık ve adanın saçak altından çıktık. Çıkar çıkmaz da fırtınanın göbeğine düştük. Bu sefer dalgalar daha dehşetliydi.
Fırtına her geçen saat daha da etkili olmaya başlamıştı. Dalgalar arasında gemimiz kaybolmuş üstelik süratimiz 2 knots’a (saatte 3.5 km’ye) kadar düşmüştü. Bu süratle Somali sahillerine ulaşmamız günler sürebilirdi. Sonunda fırtına ile boğuşmak yerine poyraz rotasına dönmeye karar verdim. Böylece yolumuzu uzatmak pahasına denizin şiddetini azaltabilecektim zira denizle kavga etmeye gelmezdi.
Rotayı daha sonra yıldız yani kuzeye çevirince fırtınanın etkisi giderek hafifledi ve süratimiz de artmaya başladı. Ertesi gün sabah saatlerinde ise Arabistan kıyıları görünmeye başlamıştı ve fırtına kıyıya yaklaştıkça etkisini yitiriyordu. Yeniden Kızıldeniz rotasına dönebilmiştik fakat bu sefer de suyumuz bitmişti. Aden Limanından su ikmalimizi yapmak için şirketimize mesaj çektim. Armatör yaşadığımız tehlikenin farkına varmış süt dökmüş kedi gibi olmuştu. İstediğim her şeyi yapıyor gemimizin sağ salim Türkiye’ye varması için bir dediğimi ikiletmiyordu.
Aden’de su ve Cidde limanında yakıt ikmali yaparak Süveyş kanalına girdik. Cayronun arızalı olması Kanal geçişine engeldi. Fakat kanal otoritesine çaktırmadan geçişe muvaffak olmuş Türkiye’ye varmıştık. Okyanuslarda yıllarım geçtiği halde bu seferi unutamamıştım. Yaşadığımız fırtına nedeniyle Sokotra Adası, hepimize sahil-i selamet olmuştu.
Aden Körfezi'ndeki Sokotra Adası, Yemen’e bağlı olup üç yıldan uzun süredir devam eden çatışmalardan uzak kalmış ise de şimdi Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından kontrol edilme durumuyla karşı karşıya kalmıştır. Meşru hükümetin otoritesinden uzakta olan ada, son zamanlarda Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri içinde en etkin ülkelerden biri konumunda bulunan sözde BAE'nin; daha doğrusu ABD’nin işgaline uğramıştır.
Yemenli bazı aktivist ve yetkililerin raporunda; BAE, devlet otoritesi boşluğunu fırsat bilerek hem işgal hem de adadaki toprak, bitki ve hayvanların çeşitliliğini istismar etmekle suçlanmaktadır. BAE bu suçlamalara yönelik herhangi bir açıklama yapmamakla beraber adadaki varlığının, "kurtarılmış diğer kentlerde olduğu gibi sağlık ve insani yardım hizmetleri sunmak" amacıyla olduğunu savunmaktadır.
Daha önce BAE’ye Dubai ve Abu Dabi’ye gitmiş buradaki İngiliz askerlerinin sarhoş bir şekilde limanlarda yaptığı çirkinliklere şahit olmuştum. İngilizlerin kontrolü altındaki BAE şimdi tamamen ABD’nin boyunduruğu altına girmiş olarak fitne üretim merkezi haline gelmiştir.
Sokotra Adası, nadir kuş türlerinin yanı sıra dünyanın herhangi bir ülkesinde bulunmayan 270'ten fazla endemik bitki türüne sahip olmasıyla biliniyor. BAE, 2015 yılında adayı etkisi altına alan Chapala ve Mehg kasırgalarından sonra "insani yardım" adı altında bölgeye girerek burada varlık göstermeye başlamıştır.
Cumhurbaşkanı Hadi'ye sunulan rapora göre, son üç yılda adada görevli valiler, BAE ile iş birliği yaptıkları iddiasıyla üç kez değiştirilmiş buna rağmen adanın meşru devlet otoritesinden çıktığına işaret edilen raporlar yazılmıştır. Dışa açılan havaalanı ve liman kapılarının idaresinin de BAE yetkilileri tarafından yürütüldüğü bu raporlarda, Sokotra Valisi Ahmed bin Hamdun'un BAE'den Halfan el-Mezrui, Said el-Kabi ve Sultan el-Kabi adındaki üç kişiye, adada tüm yetkileri devredilmiştir.
Sokotra Adası'nın kıyılarında devlet tarafından tasarrufların yasaklanmasına rağmen BAE tarafından bazı limanların satıldığı ve etrafının güvenlik kordonuyla kapatıldığı dile getirilmektedir. Ayrıca, BAE yetkililerinden Halfan el-Mezrui'nin adanın kıyı bölgelerini satın aldığı, idaresini de yerel halktan birinin üstlendiği iddia edilmiştir.
Söz konusu alanın güvenlik kordonuyla kapatılarak Hindistan uyruklu kişiler tarafından korunduğuna yer verilmekte, değerli eşyaların taşınması için alana gizliden indirme operasyonu yapıldığı için bölgeye kimsenin yaklaştırılmadığı bildirilmektedir.
Yemen hükümeti, üç vali değiştirmesine rağmen üçünün de BAE ile iş birliği içinde olduğu iddia edilince Cumhurbaşkanı Hadi, "hangi isim altında olursa olsun devlete ait gayrimenkuller ve araziler üzerindeki tasarrufların durdurulması" talimatını vermiştir.
Sahip olduğu biyolojik önem ve çeşitlilik sebebiyle Sokotra, 2017 yılı başlarında UNESCO tarafından "uluslararası deniz bölgeleri" listesine alınmıştı. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun baş aktörlerinden BAE'ye bağlı güçler, Yemen'de birçok bölgede faaliyet göstermekte BAE'nin kendi oluşturduğu ve desteklediği güçler, Husilerin bazı bölgelerden çıkarılmasında etkili olurken, nüfuz alanını genişletmeleri ve meşru hükümete karşı tavırları sebebiyle hükümetin endişelenmesine neden olmaktadır.
BAE'nin etki alanı karşısındaki endişe giderek artmaktadır zira ABD, Somali’de korsanlarla mücadele bitince; Kızıldeniz ve Süveyş Kanalını kontrol etmek için her türlü fitneyi çevirmekten çekinmemektedir. Amacının petrol yollarını kontrol etmek olduğu çok açıktır. Zaten “Harbi kâfir ismetsizdir”. Yani Trump gibi gavurlukta su katılmamış bir lider dünyanın gözü önünde göstere göstere Müslümanlara eziyet etmektedir.
Trump, İran ile yapılan nükleer antlaşmaya ihanet ettiği yetmiyormuş gibi şimdi de Kudüs’ün İsrail tarafından başkent yapılmasını kabul etmesi, yetmedi elçiliğini buraya taşıyarak bütün dünyanın nefretini kazanmaktan; hiç endişe duymamaktadır. ABD, Müslüman kanı dökmek için her türlü kışkırtmayı yaparak gâvurluğa bir basamak daha atlatmıştır. İşin kötüsü ise kukla hükümetler yani Mısır’da darbeci Sisi ve Arabistan’da yeni yetme Yezit Fahd, ABD’nin değirmenine su taşımaktan hayâ etmemektedir. Rabbim bu mübarek ramazan ayında ülkemize ve İslam âlemine güç kuvvet versin. Bu gavurların tuzaklarını başlarına geçirsin, inşallah…
Vehbi Kara
Halil MERT
Düşen uçağımız ve şehitlerimiz...
Özlem Gürbüz
Toplumsal Kimliğin Günlük Yüzü
Eyüphan KAYA
Kemalist sisteme hayır, hayır, hayır!
Recep YAZGAN
Dr. Mehmet Muş’un Geleceği Samsun
Vehbi KARA
Tevekkül Etmek Üzerine
Nihat Güç
Ana Eksenimiz Ne?
Mehmet Nuri BİNGÖL
Tartışmanın Görünmez Tazyiki
Erol AYDIN
Kralın adamı...
Bülent ERTEKİN
Selâm olsun o yalakalara!
Aydın BENLİ
Şehit cenazelerinde edep ve haya dersi şart!
Ahmet SAĞLAM
Hoca – Talebe İlişkisi
Songül KARAMAN
Ümmet Bilincini Canlandırmak
Hüseyin KURT
Telekonferansın Ardındaki Gerçek: Büyük Kürdistan’ın Güncel Senaryosu
Hasan KARADEMİR
Giriş: Foucault'nun Eleştirel Soykütüğünün Temelleri
Bedriye Arık ÇAMBEL
Kurban Edilen Işık
Seyfettin BUDAK
Neden Doymuyoruz?
Doç. Dr. Özlem Özçakır Sümen
Eğitimde Teknoloji Kullanımı: Fırsatlar Ve Tehditler
Gülay ÇETKİN
Okullarda Yapılan Projelerde Arada Kalanlar Okul İdareleri
Adnan ÖZ
Lidere selam dur!
Mehmet BOZKURT
Cumhuriyetin değerleri diyorlar!
Suat ALTINBAŞAK
Hayızlı iken oruç tutulamayacağının Kur’an’daki Delilleri (1)
Hamdi TEMEL
Kirlenen Hava, Solan Hayat
Emine İPEK
Suskunluk: Kalbin Zarif Direnişi
Servet ZEYREK
Denge
Ahmet AYDIN
Bilir misin?
Burhan BOZGEYİK
Bir İstanbul Serencamı Daha (1)
Mahir ADIBEŞ
Gaflet mi dalalet mi!
Ahmet Eren KURT
Pensilvanya’da Taht Kavgası
Recep Ali AKSOYLU
Lipton’un Çekilmesiyle Kuru Çay Üretiminde Yabancı Kalmadı!
Abdulkadir MENEK
Sumud Kahramanları
Ahmet DÜZGÜN
Putlarımız ve Perestlerimiz
Cevahir AYDIN
Yanlış Anladınız
Mesut CİHAT
Allah'ın Zatı ve Subuti Sıfatları
Durmuş TUNACIK
Hilafet Işığı
Aysun Rabia GÜLER
Ebabiller Akdeniz'de
Uğur UTKAN
Mustafa Kemal Atatürk’ün Şeriatla İlgili Düşünceleri
Fatih ORUÇ
Orta Vadeli Program (2026-2028)
Zuhal GÜNDÜZ
Gündemiz: Küresel Sumud Filosu
Batuhan ŞUORUÇ
Şıracılar
Mesut BALYEMEZ
SOSYAL MEDYA KEVAŞELERİ
Bilal Dursun YILMAZ
Her Şey Dâhil Vicdan
Oktay ZERRİN
Sokak Cümbüşcüsü Hasan Yarar'ın Ardından
Ziya GÜNDÜZ
Atasoy Müftüoğlu Ve Hiçliğin Kıyısında
Ravza ZEYBEK
Bulanlar Arayanlardır
Gündoğdu YILDIRIM
Komşuda pişer!
Aydan KURT
Farkında mısınız?
Asiye Tanrıöver TÜRKAN
Mahremiyet, insanın özgür iradesiyle var oluşu!
Mustafa ÖZEL
1. Sezon 3. Bölüm Yükleniyor
Zehra KINALI
Stratejik Ortaklık mı, Siyasi Çıkmaz mı!
Murat GÜLŞAN
Türk Milliyetçisinin Vicdan Muhasebesi
İsa ÇOLAKER
Aşık Veysel Şiirinin Renkleri
Fatma Nur ÖZCAN
Didar-I İkbal
Özhan KIZILTAN
Duvarların Ardında Filizlenen Hayat
Memiş OKUYUCU
Zübeyir Yetik’in Ardından…
Hasan TÜLÜCEOĞLU
Göbeklitepe'de HZ. İbrahim Silüeti
Denizay BÜYÜKDAĞ
Gazze’den Öğrendiğim İslam
Cahit KURBANOĞLU
Nefis nedir ve ne istiyor?
Ahsen Meryem SÜVEYDA
Onlar Kendilerini Biliyorlar
Fahri Urhan
Uyanık Olalım
Muhammed Rıdvan SADIKOĞLU
Vicdanın Yükselişi
Nesibe TÜKEL
Anne Hakkı
Denizay KONUK
Gözler Kör, Kulaklar Sağır Olunca; Başlar Öne Eğilirmiş
Mücahit GÜLER
Modern İnsanının Anlam Sorunu 1
Adem ÇEVİK
Türkiye Aile Meclisi'nden Ahlak ve Aile Koruma Çağrısı
Ergün DUR
ÖĞRETMEN
Hüseyin KAÇIN
Dindar neslin tanrı'sı yoksa dijital neslin tanrıları var!
Özlem AKYÜZ
Nereden geldiğini unutma!
Yusuf AKTAŞ
Köftenin kokusu kimleri cezbetti!
Emine AYDEMİR
Ateşle oynayan evliya Ateşbaz veli hazretleri
Tarık Sezai KARATEPE
Sen Yoksun Diye! Müjdecim!
Abdullah BİR
Fitne, Kaos, Suriye ve Suriyeliler’e Daire İki Kelam...
KÜLLİYEN YAZAR
Şşşşt Başkanım Sana Söylüyorum!
Süleyman GÜLEK
Küçük Lee İle Çekirgesi
Adnan ALBAYRAK ŞİMŞEK
MUHAFAZARLIK
Serkan GÜL
Çocukları +18 İçerikten Koruyun
Başyazı
Samsun’un sağlığıyla oynamayın!
Fehmi DEMİRBAĞ
ÇÖKÜŞ
Hacer Hülya KARADAĞ
Ayasofya'dan Sonra Mescid-İ Aksa'ya…
Tevfik DEMİR
28 Şubat Darbesine Dair Postmodern Notlar
Veysel BOZKURT
İnsan Beyni ve Kontrolü Bir Değerlendirme
Zinnur ŞİMŞEK
Bir Doğumun Ardından
Osman Çakmak
Eğitimin kıblesini batıldan batıdan çevirmek mecburiyeti!
KERİM YILMAZ
İlkadım'a damga vuracak başkan!
Adnan KARAKUŞ
Faruk Koca ve Batı Değerleri
Süleyman KOCABAŞ
Siyonist İsrail’in Koloniyal Jandarma –Polis Devleti Olarak Doğuşu
Şener Danyıldız
Trafikte Empati ve Sempati
Elif Ekşi ZORER
Güzellik
Orhan SARIKAYA
Direk Tehdit!
Saadettin BAYÇELEBİ
Sessiz Gemi
Yaşar BAŞ
Ormanlar Yanıyor Birileri Saçlarını Tarıyor!
Mahmut KURU
Aşk, Yine Aşk… Yine Aşk!
Ayhan GONCA
Fetö'den kurtulmanın tek yolu...
Hanife OKUTAN
Narsist Sapkının Kurbanı Olmayın
Hülya Bulut
Samsunlu Olmak Mı Samsun’da Yaşamak Mı?
Bukrenur YILMAZ
Keşkenin Halet-i Ruhiyesi
M. Burhan HEDBİ
Emekçinin elini öpen peygamber!
Prof. Dr. Adnan DEMİRCAN
Nasıl Ayağa Kalkarız!
Pınar HOLT
Kendini yeniden keşfet!
Ayhan ENGİN
Hazinemiz Ahlakımızdır…
Ahmet Kubilay
Ayvaz İnsan
Cuma YILDIZ
Cambridge’e Giden Aşk
Ahmet ÖZTÜRK
Hadi Türkiye, Dolar Düşüyor
Dursun Ali Tökel
Cinnet Buğdayları
Savaş UYAR
Varlığından Haberdar Olmadığımız Hastalığımız: Safsata
Ümit Zeynep KAYABAŞ
Güven Zor Bir Duygudur…
Nur DİNÇKAN
Udhiyyeden Kurbiyyete
Suat ZOR
ABD, Adana Mutabakatı Ve Suriye İle Nihai Çözüm
Sonradan Gurme
Beyaz Ev’de Yemesek De Olurdu
Ahmet Fatih AKKAŞ
Ferman!
AKASYAMSPOR
Yıldırımcı mıyız, Uyanıkçı mıyız!
Züleyha TUNA
Mevsimler Ve Sen
Ali KAYIKÇI
“Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/9
Gülay ALPAGUT
Cennet berat belgesiyle değil amelle kazanılır!
Hamza ÇAKAR
Çocuk Savaşçılar
Alperen CARUS
İttifaklar ve HDP çıkmazı!
Selma MEDENİ
Ne Hacet Seni Anlatmaya
Ankara KULİSİ
Çiğdem Karaaslan Çevre Ve Şehircilik Bakanı Mı Olacak!
MÜNEKKİT
Seçim Sonuçlarını Nasıl Okumalıyız!
Sıddıka Zeynep BOZKUŞ
Zahideler /Teyzeler
Kevser KARSLIOĞLU
Yeme Problemi Olan Çocuklar İçin Çözüm Önerileri
Selçuk KAYA
Yazık oldu!
Ali Haydar YILMAZ
Eğitimde fırsat eşitliği gelecek bahara mı!
Bedia YILMAZ
Ben de varım!
Levent BİLGİ
Fehmi Koru, Said Nursi Ve Susmak
İhsan ZORLU
Paralel Devletin Eli Postmodern Anarşizm!
Esat BEŞER
Gerger Gençliğinin Bayrak Sevdası
Nurettin VEREN
Japonya’daki G20 Zirvesinde, FETÖ’nün Üniversiteleri Konuşuldu mu!
Mehmet FIRAT
İlim Ve İrfanla Geçen Bir Ömür: Şeyh Esad El Çokreşi
Ahmet BEREKET
ABD temsilciler meclisinin kararına bir Bozkurt nidası ile gecikmeden cevap verelim!
Ali Can AKKAYA
İnanır, Sabreder Ve Gereğini Yaparsanız…
Hüseyin YILMAZ
Diyanet’in Atatürk’le imtihanı!
Oktay GÜLER
Merhaba!
Halil KÖPRÜCÜOĞLU
İslamiyet ile Tıb arasında problem var mıdır!
Atilla YARGICI
Kur’an’da Korona Var Mı?
Rukiye AYDIN
2022'de Kendime Bazı Tavsiyeler!
Osman KÖSE
Ahıska Türkleri Sürgün, Özlem Ve Gözyaşı
Ruhugül ZİYADAN
Hayrı harabat edilen Bafra!
Ali KORKMAZ
Eksik Organ Sendromu
Yücel EMRAH
Ben Muhammed...
İbrahim Yusuf ŞAHİN
Parçadan Bütüne, Kolaydan Zora Karşılaştırmalı Bir Dil Öğretim Yöntemi
Ebru AÇIKGÖZ
Taşların Gizemli Dünyasından Hayatınıza Renk Katan Mozaik Sanatı
EnesTANIŞ
Taşın Dediği
Muhyiddin SÜLEYMANOĞLU
14 Şubat Sevgililer Günü Üzerine Kalbî Bir Muhasebe
Mesut KÖSEOĞLU
Daha Ne Denir!
ACZ ZARİFOĞLU
Kırlarda Çiçekler Artık Bensiz Açacak…!!!
Muhammet ÜSTÜNER
Yeni Türkiye Düzeni
Meryem YİĞİT
Gitmek İsteyenler
İsmail OKUTAN
Gerçek Dostluğa Dair
Tolga TURAN
Maskın Ustası Özgür Maskeler
Bozkır KURDU
LÜTFEN BENİ CİDDİYYE ALMAYIN
Gülşen KILINÇER
Yeşilin Ormanına, Yatayına, Dikeyine, Her Türlüsüne Karşı Bunlar!
İlknur ESKİOĞLU
Neydik ne olduk allah'ım!
Adem MUTLU
Engelleri Aşıp Hedefe Ulaşmak!
Zelal ALPASLAN
İnsan Terazisi
Ömer KARAMAN
Sevgili Öğrencim…!
Ümit AYDIN
Partilerin Kaderi Mahalle Başkanındadır!
Ahmet Doğan İLBEY
Kemalist Gençliğin Çanakkale Şehitliğinde “Kadeş” Rezaleti!
Önder GÜZELARSLAN
İsraf Bir İnsanlık Suçudur!
Mehmet ÖZÇELİK
Altılı masa aday belirleye dursun atı alan üsküdar'ı geçti!
Gülhanım CAN
Eti Senin Kemiği Benim
Levent ERTEKİN
Fakir Halkın Bağışladığı 350 Uçak
Okan KARAKUŞ
Osmanlı Devletinde Ramazan Gelenekleri
Gülay YILMAZ
Sus çarpılırsın!
Bahar ARSLAN
Hakikati Algımıza Taşıyan Beden
Feyza Nur DİLEKCAN
SAÇMALAMA (!), SAÇMALIYORSUN (!), SAÇMA (!)
MEHMET ERBİL
Keşke bir mayıs bayram olsa!
Kürşat Şahin YILDIRIMER
Hücum Terapisi :Hayatın Anlamı ve Her İnsanın Kendine Sorduğu Soru
Sema KOCA
Rahmetini Umarak
Celal TÜRK
EKONOMİK KeRİZ
İbrahim Erdem KARABULUT
Her gün durmadan küfrediyorum!
Betül Özer BÖLÜK
Kelimelerin Şaşırtıcı Etkisi
İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
7'den 70'e Herkese İzciliği Sevdiren Işıltan Uşaklıgil Öğretmen
Muhammed Veysel AKKAYA
Allah’ın Seçkin Kulu Olmanın İşareti Kur’ân-I Kerîm’e Gönülden Kulak Vermektir
Edanur İSMAİL
Dünyada Neyi Değiştirmek İstersin
Nazile ŞANAL
Yol Ve Yer Arayanlara Ya Fettah
Prof. Dr. İnanç Özgen
Arazi Parçalılığı
Zehranur Yılmaz KAHYAOĞULLARI
Ulu çınarım, babam...
SAVAŞ YILMAZ
Her Nasip Vaktini Bekler, Vakit İse Yaradanı
MEHMET YILDIZ
Beterin beteri var…..!
Seyfullah YİĞİT
Buhara Bizi Çağırıyor… (-1-)