En küçük bir ihtilafı bile çözme kabiliyeti olmayan, dünyanın en ilkel devlet sisteminin ABD’de olduğunu otuz yıldan bu yana söylüyorum.
ABD; bütünlüğünü hukuka veya sisteme değil, her durumda ortak çıkarları üzerinde sağlamayı başardıkları mutabakata borçlu.
Mutabakatın sağlanamadığı durumlarda ihtilafı çözecek bir hukuk sistemine sahip değiller.
Oysa hukuk, mutabakatın sağlanamadığı durumlar için var. Mutabakat varsa ilişkilerin sürdürülmesi için ne devlete gerek kalıyor ne de hukuka. Bir devlet ve hukuk sisteminin başarısı, anlaşmazlıkları çözme becerisi kadardır.
ABD’yi görüyoruz, izliyoruz. En küçük bir ihtilafı bile çözme kabiliyeti yok.
Henüz seçimi kimin kazandığını hiçbir tartışmaya yer bırakmayacak şekilde çözecek bir seçim mevzuatına bile sahip değiller.
Devlet Başkanlığı seçimlerini, kongrenin onaylaması gerekiyor.
Kongrede oylamanın yapılacağı gün, kongreyi basanların desteklediği partinin kongre çoğunluğuna sahip olduğunu bir düşünün bakalım olacakları.
Siyasetten bağımsız, seçim sonuçlarını açıklayacak bir mekanizmanın bile olmadığı bir ülkede hukuk güvenliğinden kim bahsedebilir ki?
Trump’ın bazı eyalet valilerine seçim sonuçlarını değiştirme konusunda talimat verdiğine dair ses kayıtları dolaşıyor ortalıkta. Demek ki eyalet valilerinin seçim sonuçlarını değiştirme gibi bir yetkisi veya fırsatı var.
Böyle bir düzenin adına sistem demek mümkün mü? Bu tür keyfilikleri ancak diktatörlüklerde görüyoruz. Hatta bazılarını diktatörlüklerde bile göremiyoruz.
ABD devlet başkanı, seçimlerde büyük bir hırsızlık olduğunu bas bas bağırıyor. Hırsızlık iddiasını hangi kurumun inceleyeceğini bilen bir kişi bile yok. Tabiri caizse tutanın elinde kalan bir sistem var orta yerde.
Bu sistemin temelini oluşturan mutabakatın bozulduğu anda, kaosu ortadan kaldıracak hiçbir mekanizmaya sahip değiller.
Daha önce de çeşitli anlaşmazlıklar çıkmıştı ama bu sefer durum çok farklı.
Bu defa öncü sarsıntılarını gördüğümüzden çok daha büyük bir sarsıntı yaşanıyor
Bu travmanın etkisinden kurtulmalarının da çok kolay olacağını hiç düşünmüyorum.
Daha önce de yazmıştım. Bu seçim ABD’nin son seçimi bile olabilir.
Kendi halkı başta olmak üzere, bundan sonra dünyanın hiçbir yerinde yaldızlı kavramlar etrafında siyaset dönemini kapadı ABD.
Artık dünyanın geriye kalanına demokrasi, hukuk ve insanlık adına söyleyeceği söz kalmadı.
Amerikancı siyaset tarihin hiçbir zamanında ilkesel ve vicdani bir eksene oturmadı ama algıyı bu zamana kadar yönettiler.
Bugün itibariyle tüm retorik çökmüş bulunuyor. Retorik ile birlikte, siyasetinin de çökeceğine tanık olacağız.
Kendinizi ABD sonrası döneme şimdiden hazırlamakta da fayda var.