Kamu kurumlarının çalışanlarına sosyal tesisler ve misafirhaneler açmak gibi bir alışkanlığı var.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Öğretmen Evleri, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Polis Evleri, Milli Savunma Bakanlığı’nın Ordu Evleri gibi kurumlaşmış yönetime sahip olanlar da var. En küçük kamu kurumunun, son derece ilkel koşullarda kurduğu ve işlettiği misafirhaneler ve sosyal tesisler de var.
Her DSİ Bölge Müdürlüğü bünyesinde gördüğüm kadarıyla bir misafirhane bulunuyor.
Adalet Bakanlığı tarafından işletilen bir kaç hakimevi, İç İşleri Bakanlığı tarafından işletilen vilayetler evi gibi ölçeği küçük ama standartları yüksek misafirhaneler de var.
Bazı misafirhaneler ve sosyal tesisler Boğaz’ın kenarında.
Ortak özellikleri şu. Hiçbiri bir sivil işletme kalitesinde ve standardında hizmet üretemiyor. Bazı yerlerde yöneticilerin özel hassasiyeti ile standartlar yükseliyor. O yönetici değişince işler dönüyor eski haline.
Bazen bir kurumun işlettiği sosyal tesisler ve misafirhanelerin standartları yüksek oluyor, diğerinin ki yerlerde sürünüyor.
Memurlar sadece görev yaptıkları kuruma göre farklı standartlarda ve farklı koşullarda hizmet alıyor.
Bu kış bir ilimizde bir kamu kurumunun misafirhanesinde kaldım. En az elli metrekare odada bir yatak ve iki sandalye var. Ormanın içinde koca bir bina. Benim dışımda kalan sadece iki kişi var. Kaloriferi yakıp tesisi ısıtsan dünyanın maliyeti. Odaya elektrikli ısıtıcı getirdiler ama koca odayı ısıtması ne mümkün.
Ama bir başka yerde beş yıldızlı otel konforunda misafirhaneler var.
Devlet misafirhaneler ve sosyal tesislerle ilgili kapasiteyi ne kadar azaltmaya çalışırsa, tersine o kadar genişliyor.
Bu misafirhanelerin ihtiyaç duydukları malzemeleri satın almalarından, hizmet sunumuna kadar inanılmaz bir dağınıklık var.
Bazı kurumların misafirhanesi dolu ve yer bulunamıyorken, bazıları bomboş. Kurum yöneticilerinin bazılarının keyfiliklerine de konu oluyor misafirhane ve sosyal tesisler.
Bu dağınıklığın ve farklılığın tek elden yönetilmesinde fayda var.
Bildiğiniz havuz sistemi yani. Kamu kurumları misafirhaneleri ve sosyal tesislerinin işletilmesi ve yönetilmesi bağımsız bir kurumda olmalı.
Misafirhane ve sosyal tesislerde herhangi bir kurumun imtiyazı veya tekeli olmamalı.
İhtisaslaşan yönetimler eliyle, tüm misafirhane ve sosyal tesisler tek elden yönetilmeli. Bu şekilde standartlar birbirine yaklaşır. Belirli kurumların personeli özel ayrıcalıklı kişi muamelesi görmez. Bütün kamu görevlileri yararlanacağı için hem adil olur, hem de kaynaklar verimli kullanılır.
İhtiyaçlar tek elden yönetileceği için maliyetler azalır verimlilik yükselir.
En önemlisi de bazı kamu kurumu yöneticilerinin keyfi davranışlarının yolu kapanır.
Herhangi bir kamu kurumunun misafirhane veya sosyal tesis ihtiyacı varsa, yetkili birime başvurur, ihtiyaç objektif temellere dayanıyorsa da açılır.
Bazı kamu kurumu yöneticilerinin akşam eğlenceleri için devletin malı ve parası ile kendileri için özel tesis açmaları da son bulur.
54. Hükümetin kamu kaynaklarının kullanılmasında havuz sistemi getirmesi çok büyük maliyet azalmasının ve verimlilik artışının yolunu açtı.
Şimdi birçok kurum, araç kullanımında havuz sistemini kullanıyor. Özellikle hava araçlarında havuz sistemi çok faydalı oluyor.
İşte tam bu uygulamanın kopyasına misafirhane ve sosyal tesisler için ihtiyaç var.