Bu kadar sıkıntı içinde uzay programına ne gerek vardı diyenlere Cumartesi akşamı TRT 1’de yayınlanan bir programa konuk olan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın sohbetini başından sonuna kadar izlemelerini öneririm.
Konuyu bilenler zaten biliyordur. Bakan Varank konuyu anlamakta zorluk çekenlere, en sade dil ile uzay projesinin ne anlama geldiğini detaylarıyla anlattı.
Bir sonraki seçim sonuçlarını uzaydan açıklamayı önererek aklınca uzay projesini alaya alan birine de; izlediği televizyon yayınlarının uydu üzerinden yani uzaydan yapıldığını, zaten seçim sonuçlarının uzaydan açıklandığını söyleyerek cevabı yerli yerine oturtmuş oldu.
İşin doğrusu Mustafa Varank bakan olarak seçildiğinde böyle büyük ve tarihi bir performans göstereceği aklımdan geçmiyordu. Cumhurbaşkanının en yakınında geçen yıllar elbette çok önemli bir deneyime dönüşmüştür ama Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı gibi son derece karmaşık ve yönetilmesi zor bir bakanlığın altından kalkmak hiç kolay bir iş değil. Bırakın bu bakanlığın yönetiminin altından kalkmayı, Varank dönemi tarihi bir başarı tablosuna dönüşüyor.
Milli uzay programı gibi Türkiye’ye sınıf atlatacak bir büyük adımı yönetmek ve Türkiye’yi uzay için adım atacak hale getirmek bile başlı başına çok büyük bir başarıdır. Ama şunun altını da çizelim. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının performansı sadece milli uzay programından ibaret değil. Aşıdan, savunma güvenlik teknolojilerine kadar birçok çalışma hatta yerli otomobil projesi Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının katkıları ile yürüyor.
Milli uzay programı, Türkiye’nin küresel eksen olarak yükselme iddiasının en önemli bileşenidir. Milli bir uzay programı ile dünyanın her yerine sınır tanımadan erişmenin kapıları açılıyor.
Bugün televizyon yayıncılığından, küresel seyahat rehberliğinden, denizlerdeki tüm hareketliliği izlemekten, dünyanın herhangi bir yerindeki yer üstü ve yer altı bilgilerine erişmenin yolu, uzaya adım atmaktan geçiyor.
Savunma sanayiinde insansız sistemlerin önemi ve etkisi giderek artıyor. İnsansız sistemler, haberleşme kabiliyetiniz kadar uzağa erişmenizi sağlıyor. Milli uzay programı ile artık dünyanın herhangi bir yerinde erişme kabiliyetimiz olmayan herhangi bir nokta kalmıyor.
Gözetleme kabiliyetleri de giderek artıyor. Dünyanın herhangi bir yerinde yer üstü ve hatta yer altından her türlü bilgiye doğrudan erişmenin yolu milli uzay programından geçiyor.
Starlink projesi ile gayet cüretkar bir haberleşme ağı kurulmaya çalışılıyor. Uzay programından geriye kalan ülkelerin bağımsızlıkları sadece kağıt üzerinde kalmaya mahkum.
Bu bakımdan uzay programı aynı zamanda Türkiye’nin en önemli milli güvenlik projesidir. Şu anda Türkiye’nin sahip olduğu uzay erişim sistemleri elbette var. Ancak bu sistemlerin gövdesi bize ait olmakla birlikte aklı henüz bize ait değil. Bu haliyle uydu erişim kabiliyetine sahip olmak da önemli olmakla birlikte, asla milli uzay programının yerini dolduracak ağırlıkta değil.
Etrafımız terör koridoruna çevrildi. Milli insansız hava araçlarımızın terörle mücadelede bize kazandırdıklarını görmüyor muyuz? İşte milli uzay projesi ile hem kendi topraklarımız üzerinde tamamen milli ve bağımsız bir haberleşme kabiliyetine sahip olacağız, hem de dünyanın her yerine erişim kabiliyeti kazanacağız.
Milli uzay programı ile sadece güvenlik değil birçok konuda sınıf atlayacağız. Konuyu anlamak için Bakan Varank’ın katıldığı programı mutlaka izlemeniz gerekir.
Bakan Varank’ın yükselen performansının farkına varıyorduk ama programı izleyince aslında Mustafa Varank’ın tarihi performansının birçoğunu kaçırmış olduğumuzu da fark ettim.
Tek başına milli otomobil projesi bile Türkiye’nin yükselen vizyonunun önemli bir göstergesi. Daha birçok alanda Türkiye yükseliyor.
Türkiye’nin büyük sıçramasının tüm detaylarını bu köşeye sığdırmak mümkün olamıyor. Ancak bir gün Türkiye’nin bağımsızlığının tarihi yazılırken, son yılların büyük teknoloji hamlesine liderlik edenlerin adının altın harflerle yazılacağından emin olun.