UEFA denilen korsan dernek, Türkiye Liginin lideri durumunda olan Trabzonspor’u Avrupa Kupalarından bir yıl men etti. Gerekçe finansal fairplay. Trabzonspor’un gelir harcama dengeleri ile ilgili kriterlere uygun davranmadığını iddia ediyorlar. Trabzonspor ise, daha önceden belirlenen kriterlere uygun davrandıklarını, verilen cezaya Spor Tahkim Mahkemesi CAS (Court of Arbitration Sports) adındaki yine bir korsan vakıf nezdinde itiraz edeceklerini duyurdu.
Türkiye’nin dört büyüğünden biri ve halen Türkiye gibi büyük bir futbol liginin lideri, UEFA denilen mafya derneğe teslim olmuş, onların belirlediği prosedürlere uymaktan başka çaresi olmadığını ifade ediyor.
Fair Play kavramını ağzına en son alması gereken kuruluştur UEFA. Hatta sadece UEFA da değil, aynen UEFA gibi bir korsan dernek olan FIFA da, fairplay kavramı ile yan yana getirilemeyecek bir kuruluştur.
Dünyanın en büyük devletlerinin, bir grup avukat tarafından korsanvari yöntemlerle ele geçirilen küresel futbol kuruluşları unvanını kullanan korsan dernekler karşısında bu kadar ezik ve teslimiyetçi bir davranış içinde olmasını kabul etmekte zorlanıyorum. Dünyanın en kirli mafyatik kumpasıyla yönetime gelenlerin hiç sıkılmadan fair play kavramından söz eden yüzsüzlüklerine şaşırmıyorum da, herkesin buna boyun eğmesini bir türlü kabul edemiyorum.
Defalarca yazdım. Uluslararası spor kuruluşlarının neredeyse tamam korsan. Bu korsanlığın tarihsel olarak Siyonist kongre ile ciddi bağları var. Küresel spor organizasyonları, Siyonist kongrenin hemen akabinde, Siyonist kongrenin toplandığı yerden yani İsviçre’den tüm dünyayı sardılar. Nerdeyse tamamı sıradan dernek, bazıları şirket bazıları da vakıf olan bu kuruluşlar, sanki bir uluslararası kurummuş gibi dünyadaki hükümetleri de baskı altında tutuyorlar. Yönetimlerini denetleyecek hiçbir objektif kriter ve organ yok. Bildiğiniz mafya düzeni yani.
Bu mafya düzenine IOC (International Oliympic Comitee) denilen korsan bir dernek öncülük ediyor. Bu korsan derneğin nasıl bir yüz kızartıcı sicili olduğunu biliyorsunuz. On yıllardır olimpiyat adaylığı için ayaklarına paspas olduğumuz halde, her seferinde hiçbir açıklama yapmadan bizi sahanın dışına attılar. Yüz milyonların harcandığı ve milyarların vaad edildiği kampanyalar yaptık. Sonuç. Tam olarak sıfır. Hakkınızı arayacak bir mekanizma var mı? Var ama o mekanizma zaten mafyanın ortağı. Ne kadar çırpınırsanız, bu mafya sizden o kadar besleniyor.
Şimdi Trabzonspor CAS’a müracaat edecek. Müracaat için bu mafyanın işbirliği halinde olduğu bir İsviçreli, İtalyan veya Fransız avukat bulacak. Bu avukata, Trabzonsporluların ödediği paraları verecek. Sonucu ben size söyleyeyim. Bu avukatlar ile yapacağı pazarlığa ve ödeyeceği haraca bağlı. Ben gidip hukuk, kriter, hesap falan anlatacağım da CAS denilen korsan kuruluş da benim lehime karar verecek diye aklına getiriyorlarsa hiç kendilerini kandırmasınlar.
CAS denilen korsan vakıf, Trabzonspor’un talebini reddederse ne olacak? İsviçre Federal Mahkemesi’ne dava açacaklar. Uluslararası mahkeme gibi yutturulan CAS denilen korsan vakfın kararları İsviçre yerel mahkemesinin denetimine bağlı. Bu da mı uyandırmıyor kimseyi. İsviçre’nin yerel hukukuna bağlı bir korsan vakıf, uluslararası mahkeme olabilir mi?
Bu konuların özüyle değil de sözüyle meşgul olunarak varılacak en küçük bir nokta yok. Bu korsan kurumların varlığı ve meşruiyeti sorgulanıp, sporda bir adalet düzeni kurulmasına ihtiyaç var. Hukuku olan, adalet esasına göre kurulmuş, denetimi yapılabilen, sporun ruhuna uygun ilkeler üzerinden kurulmuş yepyeni bir düzen kurulmadıkça bilinsin ki, bu korsanların, bu mafya düzeninin çarkları içinden adalet çıkmaz.
Türkiye ve Trabzonspor bu mafya düzeninin aşağılayıcı kararlarına boyun eğmemeli. Bu mafya düzenini değiştirecek adımları atmalı. Boyun eğerek varılacak bir nokta yok.
Trabzonspor bu karara itiraz etmemeli ve bu kararı tanımadığını, UEFA’nın da meşruiyetini kabul etmediğini deklare etmeli. Türkiye, UEFA denilen bu korsan derneğin hiçbir organizasyonuna ülkemizin takımlarının katılmasına izin vermeyeceğini deklare etmeli.
Birinin Kral Çıplak demesi gerekiyor. Bu mafyaya, kral demek de doğru değil. Mafya çıplak diyelim. Bakın göreceksiniz hak veren ve illüzyondan uyanan çok kişi ses verecektir.