İlginç bir ülkeyiz vesselam. Galatasaray cumartesi günü kendi sahasında oynadığı ve farklı kaybetmesi gereken Rizespor maçını şansının ve Rizespor forvetlerinin beceriksizliğinin birleşmesi nedeniyle berabere bitirdi. Sonuç bir tarafa Galatasaray’ın oynadığı oyunun adına futbol denilmesi de mümkün değil. Galatasaray’ın ne bir hücum planı var ne de bir savunma planı. Oyuncular son derece güçsüz. O nedenle yeteneklerini de kullanacak durumda değiller. Ayakta kalan tek oyuncusu kalecisi Muslera.
Aslında ligin en kaliteli kadrolarından birine sahip Galatasaray. İddia ediyorum bu kadro diğer takımların kadrosu ile karşılaştırıldığında ligde puan kaybetmeden şampiyon olması gereken bir kadro.
Ligin lideri olan Başakşehir takımından alıp da Galatasaray takımında oynatacağınız bir tek oyuncu var mı? Veya Fenerbahçe’den.
Fenerbahçe takımının kadrosu bir alt ligin düzeyinde bile değil. Aslında savcılığın harekete geçip Fenerbahçe’nin oyuncu transferlerini masaya yatırıp, bu oyunculara bu paraları verenlerden hesap sorması gerekir.
Ama Galatasaray kesinlikle öyle değil. Son derece kaliteli bir kadrosu var. Ama kadroyu ziyan eden, bu kadroyu yürüyemeyecek hale getiren bir teknik kadro var.
Galatasaray ligin 15. Haftası sonunda 7 galibiyet almış. 4 mağlubiyeti var ve 4 maçı berabere bitmiş.
Geçen yıl Galatasaray 15. Haftada 3 kez mağlup olmuş ve 2 kez de berabere kalmıştı. Herkes ağız birliği etmiş Tudor’un futbolu bilmediğini konuşuyordu.
Galatasaray son 7 maçında sadece 1 galibiyet kazanmış. Fatih Terim’in dehasının sınırlarını tartışıyoruz!
Bazı aklıevveller diyor ki, dünkü Rize maçında kulübede Fatih Terim olsaydı maç berabere bitmezdi.
Peki sahanın kenarındaki teknik direktör ne yapacaktı ki, maç berabere bitmeyecekti!?
Eğer teknik direktörün görevi oyuncuları fiziksel ve mental olarak maça hazırlamak, maç için bir oyun planı yapmak ve maç esnasındaki gidişata göre oyun planını veya oyuncuları değiştirmekse bunları yapmak için maç esnasında kulübede bulunmak zorunlu değil.
Ama Fatih Terim söz konusu olduğunda teknik direktörün rolü bunlarla sınırlı değil. Dolayısıyla Fatih Terim saha kenarında olduğunda sonuca sadece futbolun etkili olmadığını söylüyor bu aklıevveller
Aslında haklılar. Türkiye’de futbol maçlarının sonucuna sadece futbol oyununun etki etme oranı arttığı için eski alışkanlıklarını sürdürenler yeni düzende zorlanmaya başladılar.
Hâlâ futbol oyununu oyun olmaktan çıkarmaya çalışıyorlar ama artık bu VAR sistemi belli ölçülerde sonuçların sahada alınmasını sağlamaya başladı.
Ama bazıları futbol takımlarının sadece futbola odaklanmasına alışmakta direniyor.
Konu sadece futbol olsaydı Tudor’un performansını mumla aratan Fatih Terim’in halen görevi sürdürmesi mümkün olur muydu?
Yaşar Baş