Terörle mücadele görevi üstlenen kamu görevlilerinin insan gücünün sınırlarını aşan gayretine tanıklık ediyoruz.
Tarihin el alçak darbe girişimi, öncesinde ve sonrasında yaşanan adiliğin sınırlarını çok aşan terör saldırılarına rağmen, Türkiye sarsıntısız yoluna devam ediyorsa terörle mücadele görevi üstlenen kolluk görevlilerimiz, savcılarımız ve hakimlerimizin bunda çok büyük payı var.
Manşetlerde hariçten gazel okuyanlarımız var. Sahada kahramanlarımız.
Ekranlardan ve manşetlerden inmeyenler içinde millet ve memleket aşkıyla çırpınanlar elbette var. Ancak büyük çoğunluğu Türkiye’nin gündemini şöhret olmak için fırsata çevirme derdinde.
Gerçek kahramanların gündemin geri planına düşmesi büyük bir haksızlık olur.
Adliye ve kolluk teşkilatı, günlerdir gecelerdir çırpınıyor. Ne aile düzeni kalmış, ne yemek düzeni ne de uyku.
Bir destan yazılıyor. Terörle mücadele eden personelin kimliğini açıklamak, onları hedef haline getirebileceğinden yasaklanmış durumda. Onun için isim yazamıyorum.
Destanın asıl kahramanlarına borçlu olduğumuzu hatırdan çıkartmamamız gerekiyor.
Şehitlerimiz ve gazilerimiz için yapılan düzenlemelere ek olarak terörle mücadele eden personel için ayrıcalıklar getirilmesi gerekiyor.
Ömer Halisdemir’in kahramanlığını nesiller boyu anlatacağız elbet. Ancak Zekai Aksakallı’nın kahramanlığını da, başsavcılarımızın kahramanlıklarını da, emniyet müdürlerimizin kahramanlıklarını da, başına silah dayandığında elini cebinden bile çıkarmayarak “Yediğiniz lokma haram olsun” diyen kahramanımızı da, tankların altına yatanları da, üstüne çıkanları da, kurşunlara direnenleri de unutmayacağız.
Unutmadığımızı göstermek için, bu milletin minnet duygularının nişanesi olarak ayrıcalıklı bir yerde göreceğiz. Hiç birinin bir ayrıcalık talep ettiğini düşünmüyorum. Onlara ayrıcalık sağlanmasına, onların değil bizim ihtiyacımız var. Bu kahramanlarımızı başımızın üstünde tutarak, direnişi desteklediğimizi göstermiş olacağız.
Hakim ve savcılar ile diğer adliye personeli dahil terörle mücadele görevi yürüten tüm personele terör tazminatı adı altında ek ödeme yapılarak maaşları iyileştirilmelidir.
Fazla çalışmalarının karşılığında mutlaka fazla mesai ücreti almalılar.
Lojmanlar, öncelikli olarak tahsis edilmeli.
Küresel şeytanın örgütü, terörle mücadele eden ve önemli görevlerde bulunan personelin yurtdışı seyahatlerinde komplolar kurabilir. Onun için kritik operasyonlarda görev yapan personele yeşil pasaport yeterli değil. Kırmızı pasaport ve diplomatik kimlik verilerek, yurtdışında diplomatik koruma sağlanmalı.
Seyahatlerinde VIP protokolüne tabi olmalılar. Ivır zıvır birçok kamu görevlisi VIP protokolüne tabi iken, başsavcıların VIP listesinde olmaması büyük haksızlık. Sadece başsavcılar değil, terörle mücadele görevi üstlenen tüm personel VIP listesine alınmalılar.
Aklı erenler listeyi, daha da uzatabilir.
Önemli olan da listenin ne kadar uzun olduğu değil.
Müteşekkir olduğumuzu kahramanlarımız da fark etsin yeterli.