Seçimdeki hırsızlıklar da hukuksuzluklar da haksızlıklar da o kadar açık ve net ki.
YSK, 123 sandıkta, hem sandık görevlilerinin hukuka uygun belirlenememesi hem de sandık işlemlerinin denetim yapılmasına uygun şekilde yürütülmemesi ve evrakların da usulüne uygun düzenlenmemesi, denetim yollarını kapatacak şekilde usulsüzlük yapılan sandıklardaki toplam oyun 42.000 civarında, İBB seçimlerinde adaylar arasındaki oy farkının ise 13.000 civarında olması, usulsüzlük yapılan oyların sayısının adaylar arasındaki oy farkından fazla olması nedeniyle seçimin yenilenmesine karar verdi.
YSK kararının gerekçesi bu kadar açık ve net.
Usulsüzlük yapılan 42.000 oy 39 ilçeye dağıtıldığında, hiçbir ilçede oylama sonucunu değiştiren bir tablo yok. Bu nedenle ilçelerdeki seçimlerin iptaline karar verilmedi.
Seçim hukuku açısından son derece açık net olan bu konuda yaygara koparanların bir tekinin bile YSK kararı ile ilgili bilgi sahibi olma çabası yok.
Yüz yıllık ön yargılar ve sloganlar dışında söylenen bir şey de yok.
Bu davranış CHP’nin genlerinde var. Hırsızlık yolsuzluk hiç önemli değil. Koltuğa giden her yol mübahtır onlar için.
Hırsızlık diyorsun. Adam hiç utanmadan diyor ki, hırsızlığın tespit ettiğiniz kısmı az. Sonucu değiştirecek kadar hırsızlık tespit edemediniz diyorlar. Yav yüzde onunu saydık 16.000 oy çalmışsınız, gelin tümünü sayalım diyorsun diyor ki, itiraz prosedürleri var. İyi o zaman itiraz prosedürleri işlesin diyoruz. İl seçim kurulu mazbatamı verdi diyorlar. YSK mazbatayı iptal ediyor. 4 üye karşı çıktı diyorlar. 7 üye iptal kararı verdi diyorsun. Bizim lehimize oy kullanmayan satılmıştır diyorlar.
Yav siz ne yüzsüzsünüz be. Hırsızlığı siz yaptınız siz. Yavuz hırsız misali bağırıp çağırarak olanı biteni bastırdığınız günler geride kaldı. Hırsızlığı örtecek tek yol yüzsüzlüktür tamam onu da çok iyi biliyorsunuz.
Bu taraftan, aleyhe oy kullanan 4 kişi hakkında bir tek tahkir veya tehdit duydunuz mu?
Ona buna saldırarak bu hırsızlığı ve yolsuzluğu bastıramazsınız.
CHP’nin davranışları tipik çöküş psikolojisidir. Çöküş duygusunun ortaya çıkardığı kaygı değer yargılarını aşındırır. Kaygı duygusunun tetiklediği tehlike algısı bir çeşit korunma refleksine dönüşür ve kaygılardan kurtulmaya yönelik her türlü taktik davranış meşru sayılır.
Genellikle de çöküş psikolojisi bir kurtarıcı aramaya da evrilir. Büyük kurtarıcıyı bulduklarını sandıklarının üzerinden bir yıl geçmedi. Muharrem’i büyük kurtarıcı ilan etmelerinin üzerinden bir yıl geçmeden şimdi Ekrem’i buldular. Ekrem’in süresi de kısadır söyleyeyim. Yakında çıkar başka kurtarıcı adayları. Faik Öztrak var, bir başka Muharrem var. Eksik olmaz bunlar daha çok çıkar.
Bu taraftan da elinde olta, suların bulanmasını, bulanık suyun balık sürülerini çinili köşklerin balkonunun altına taşımasını bekleyenler de bilsin ki sular hâlâ çok berrak.
Yaşar BAŞ