Geçmekte olduğunuz yollara diken döşeyenler de biliyor ki, dikenli yollar bizi yolumuzdan döndüremez
Elbette acılar yaşanıyor. Sıkıntılar çekiliyor.
Biz bir tek kişinin bile kalbinin kırılmasını ve bir tek kişinin bile boynunun bükülmesini istatistiklere kurban etmeyecek bir medeniyetin evlatlarıyız.
Ancak şunun altını da çizmemiz gerekiyor ki, öldürmeyen saldırı bizi güçlendirecektir.
Yaşadığımız travmatik süreç bize önce milli bilinç ve siyasi idrak noktasında büyük bir arınma ve yeniden yapılanma imkanı sağladı.
İlk saldırı dalgası yargı alanından gelmişti. Türkiye küresel çıkar odaklarının yerli işbirlikçisi hainlere teslim olmadı. Yargılama alanında yeni bir düzen inşa edildi. Yeni inşa edilen düzen yerli yerine oturduğunda dünya İçin model olacaktır. Türk yargı sistemi dünyanın en üst liglerinden daha ilerde bir mekan imkanına sahip. Binalarımız hem yeterli hem de yüksek kalitede. Dünyanın en gelişmiş bilişim altyapısına sahibiz. UYAP e-devlet uygulamalarının yıldızı gibi ve her geçen gün kendini geliştiriyor. Bünyesindeki hakim savcı sayısının üçte birinden fazlası terör örgütünün kontrolüne girmiş ülkemiz, teröristleri tasfiye ettikten sonra Cumhuriyet tarihinin en yüksek hakim ve savcı sayısına ulaştı.
Şimdi mesleki kalitenin güçlendirilmesi ve yargılama faaliyetinin kalitesinin yükseltilmesi zamanı. İddia ediyorum ki, bu haliyle bile dünyanın en kaliteli yargılama faaliyeti Türkiye’de yapılıyor. Türkiye’nin yargılama düzeninden şikayet edenler dünyanın herhangi bir yerinde yolu adliye binalarına düşerse ne demek istediğimi çok iyi anlarlar. Üstelik biz gelişime de devam ediyoruz.
Sonrasında içerden dışardan askeri risklerin yükseltilmesi ve içerden tarihin en kapsamlı ve en alçak saldırısı yapıldı. Ayakta durduk. Her şeyi yeniden tanzim etmek için büyük bir seferberlik başladı. Ordu içindeki hainlerin beli kırıldı. Sınırlarımızın dışında yığılan terör odaklarını yerle bir ettik. İçerdeki terör maşalarını kazıdık.
Milli savunmamız tarihin en büyük sıçramalarını gerçekleştirdi. Özellikle insansız sistemler konusunda dünyaya liderlik etmeye başladık. İnsansız sistemler askeri kabiliyetimizi tavan yaptırdı. Bugün içerde ve sınırlarımız dışında bize yönelen tehditleri yerle bir ediyorsak, bunda askerimizin ve polisimizin kahramanlığı kadar askeri teçhizat ve kabiliyetlerimizin geliştirilmesinin de çok büyük etkisi var.
Çok kısa zamanda göreceğiz ki, dünya insansız kara, hava ve deniz savaş araçlarına geçecek ve bugünün ekstrem savaş araçları tüm değerini kaybedecekler. Denizaltılar, insansız uçaklar, uzun menzilli füzeler, uçak gemilerinin çöp olduğunu çok yakında göreceğiz. Gelecek insansız savaş araçlarında. İnsanlı araçlar sadece cephe gerisinde lojistik harekatlarda kullanılacak.
Şimdi ekonomik saldırı altındayız. Bu saldırının ilk ve en yıkıcı dalgasına karşı ayakta kaldık. Bazı acılar yaşanacak ama bu saldırıdan sanayi üretimi ve ihracatıyla dış ticaret fazlası veren ülke olarak çıkacağız.
Acılar bizim acılarımız ve el birliği ile bugünleri aşacağız. Ama fırsatlar da bizim fırsatımız ve bu fırsatlara da odaklanmamız lazım.
Öldürmeyen saldırı güçlendiriyor ve biz bunu yaşayarak idrak ediyoruz.
Yaşar Baş