Geri dönüşüm, sanayi devriminin bizi götürdüğü bir zorunluluk oldu. Üretimdeki artış dünyamızı o kadar kirletti ve doğal kaynakları o kadar tüketti ki; kaynağı doğa olan birçok malzemeyi kullandıktan sonra çöp halinde bırakmak yerine dönüştürmek zorunlu hale geldi.
Aslında hayatımızdaki sanayi ve teknoloji ürünlerinin tamamının kaynağı doğa. Doğal malzemeler endüstriyel işlemlerle dönüştürülerek kullanılacak hale getiriliyor. Dönüştürülen malzemelerin doğal halleri bozulduğu için çöp olarak tekrar doğaya bırakıldığında, doğanın koşullarını da bozuyor.
Aynı zamanda dünyada nüfus, tüketim ve dolayısıyla üretim öyle çılgın noktalara ulaştı ki bazı doğal kaynakların artık hesaplanabilir kısa ömürleri kaldı.
Elbette Yaradan yarattıklarının tıynetini de çok iyi biliyor ihtiyaçlarını da. Yani telaşa gerek yok ama hayatın her alanında olduğu gibi tüketimde de, tüketilen eşyaların yeniden kullanımında da geriye dönüştürülmesinde de sorumluluk duygusu ekseninde bir duyarlılığa ihtiyaç var.
Bu nedenle kullanılan malzemelerin yeniden kullanım için dönüştürülmesi, tüketim artıklarının işe yarar hale getirilmesi ve çöp olarak doğaya bir yük haline getirilmemesi bugünün en önemli ölçüsü haline geldi.
Artık bundan çeyrek asır önce çöp diyerek kurtulmaya çalıştığımız birçok malzeme bugünün çok değerli hammaddeleri haline geldi.
Artık çöpler sıfır atık prensibi ile çok değerlendi.
Metaller ve plastik hurdaları yeniden dönüştürülmek üzere kullanılabilmesi nedeniyle doğal maden hallerinden çok daha değerli ürünler haline geldi,
Günümüz elektrik ve elektronik çağı. Elektrik ve elektronik söz konusu olduğunda iletkenliği ve esnekliği ile en kritik metal bakır. Dünyada bakır rezervleri sınırlı ve teknolojik cihazların ve elektrik sistemlerinin vaz geçilmez malzemesi bakıra olan talep giderek artıyor.
Nerdeyse hiçbir elektrikli veya elektronik ürünün bakır olmadan yapılabilmesi mümkün değil.
Bunun yanında kolay şekil alabilir bir metal olması nedeniyle birçok başka alanlarda da kullanılıyor. Benim gibi yaşı elli civarında olanlar bakır kapların mutfaklardaki hakimiyetini de çok iyi hatırlar.
Defalarca dönüştürülebilen bakır hurdası çok çok değerli bir malzeme. Hatta ülkelerin teknolojik ve ekonomik güvenlikleri için bakır hurdasının ülke dışına satışı nerdeyse dünyanın tamamında yasak. Hatta bildiğim kadarıyla Kaddafi döneminde hurdanın yurtdışına çıkarılması bir milli güvenlik sorunu olarak görülerek, idam cezasını gerektiren suç sayılmış.
Türkiye de bakır kullanımına ihtiyacı giderek artan bir ülke. Bu stratejik üründe ülkenin kendi kaynakları ile ayakta kalabilmesi lazım.
Dünyanın nerdeyse tamamında hurda ihracı yasak iken Türkiye’de serbest.
Çok ucuz fiyatlara yurtdışına çıkan hurda, dönüştürülerek çok yüksek fiyatlara geri alınıyor.
Burada parasal kaynak israfı olduğu kadar, dönüşüm sanayinde bir istihdam kaybı da oluyor
Bu nedenle Türkiye’nin hurda ihracatında kısıtlamalara gitmesi, yurtdışından da hurda getirmeyi kolaylaştıran tedbirleri alması gerekiyor.
Yaşar BAŞ