FIFA futbolun kurallarını kökünden değiştirdi. Hesap soracak bir merci var mı? Yok.
Sadece futbol değil tüm uluslararası spor federasyonlarının durumu böyle.
İtalyan, İspanyol ve Yunan kökenli üç hukuk bürosu, küresel futbolu darbe ile ele geçirdi. Sesini çıkaran bir Allah’ın kulu yok.
Eğer bir yerde hukuk yoksa ne adalet kalır ne de ahlak. Nitekim bugün ahlak dediğimizde en uzak düşen alan maalesef spor alanı.
Organizasyonundan transferlerine, müsabakalardan bahislerine kadar kirletmeyen bir tek taraf kalmamış.
Hiç kimse sesini çıkarmıyor. Haddi zatında profesyonel spor alanı bana da çok uzak bir alan. Kişisel hiçbir bağım yok.
Ancak küresel gayri safi hasılanın yirmi beşte birine tekabül eden spor ekonomisi, siz izleseniz de izlemeseniz de bir tarafından size gelip takılıyor.
Daha önce söyledim yine söyleyeyim. Temelleri Sion kongresi ile atılan küresel spor düzeni, giderek hükümetler ve hukuktan bağımsız bir hale gelmesi nedeniyle her gün daha fazla mafyalaşıyor.
Bakmayın sürekli yenilenen kurallara. Mafya düzeninin de kendine göre kuralları yani raconu var.
Küresel sportif mafya düzenine başkaldırmaya yönelik bir girişim de yok.
Özellikle de Ak Parti hükümetlerinin, milletten aldığı vergilerle yaptığı spor yatırımlarını tamamlayacak bir küresel spor vizyonuna sahip olmamalarından kaynaklanan ağır bedeller ödeniyor.
Geçen hafta 18 yaş altı Avrupa Basketbol şampiyonasında final maçının son on saniyesinde Türkiye’ye verilmesi gereken top İspanya’ya verildi. Bir topla şampiyonluk da İspanya’ya hediye edilmiş oldu.
Spora bu kadar yatırım yapan bir ülkenin, son top ile şampiyonluğu hediye eden mafya düzenini sorgulamaması şaşırtıyor beni.
Küresel siyasi hegemonyaya, küresel ekonomi düzenine başkaldıran Türkiye ağır bedeller ödeyerek kalıcı bağımsızlığını ve milli onurunu ayakta tutuyor.
Aynı Türkiye’nin küresel spor mafya düzenine boyun eğmesinden daha büyük tutarsızlık olabilir mi?
Türkiye Futbol Federasyonu 2028 Dünya Kupasına talip olduğunu açıkladı. Göreceksiniz lobi şirketlerine onlarca milyon dolar akacak.
Olimpiyat adaylığında da gördük bu filmi. Formula yarışlarında maruz kaldığımız haksız kelimesi ifade etmeye yeterli değil aşağılayıcı muameleyi unutmadık.
Teniste WTA yarışmaları için ödenen paraları konuşmuyoruz bile.
Hâlâ bu küresel mafya düzeninin gayri meşruluğu niye önümüze gelemiyor acaba.
Yaşar BAŞ