Dünya tarihinin büyük kırılmaları vardır. İçinde bulunulan dönemlerde bu kırılmaların önemi yeterince anlaşılmaz. Aradan geçen yıllar tanık olduğumuz büyük kırılmanın sonuçlarını daha iyi anlamayı getirir.
15 Temmuz 2016 tarihi, insanlık tarihinin en önemli kilometre taşlarından biridir. Şimdilik yakın etkilerini sadece çevremizde hissedebiliriz. Ama göreceksiniz yıllar geçtikçe bu büyük kırılmanın, bu büyük destanın sonuçları zihinlerimizi de değiştirecek.
Belki görmeyeceğiz ama etkileri yüz yıllar sürecek. Milli tarihimiz açısından bir Malazgirt, bir İstanbul’un fethi, bir Çanakkale direnişi neyse 15 Temmuz direnişi tam olarak odur.
Bugün Fransız devrimi üzerinden iki yüz yıl geçtikten sonra bile küresel ölçekte ilham kaynağı oluyor. Emin olun 15 Temmuz direnişi Fransız devriminden çok çok daha büyük bir kilometre taşıdır.
Öncelikle şunun altını çizelim. Dünya tarihi boyunca hiçbir ülke kendi içinden bu kadar kapsamlı, bu kadar yoğun, bu kadar geniş, bu kadar iğrenç ve bu kadar alçak bir saldırıya uğramamıştır. Yine dünya tarihi boyunca hiçbir toplum bu kadar kısa süre içinde, bu kadar güçlü ve bu kadar yaygın bir direniş refleksi gösterememiştir.
Ama çok daha değerli ve benzersiz olan şudur. Gece boyunca kaybolan kamu düzenini elleriyle yerine oturtan milletimiz, ertesi sabah meşru otoritenin düzenine tabi olmuş, darbenin ertesi gününde bile hiç kimsenin günlük programında herhangi bir değişiklik olmamıştır.
Gece sabaha kadar direnen bakkal, terzi, berber, kasap, pazarcı, seyyar satıcı ertesi gün işinin başına rızkının peşine düşmüştür.
Silahlı kuvvetler hiyerarşisi ve koordinasyonunun koptuğu anlarda bile en küçük bir işgal ve yağma girişimi olmamıştır. Milletimiz devlet otoritesini tanklara, toplara, uçaklara, helikopterlere, zırhlı araçlara, makineli tüfeklere, füzelere hatta gemilere karşı eliyle yerli yerine oturtmuş ve işinin başına dönmüştür.
Dünyanın tarihi boyunca böyle bir örneği bulamazsınız. 15 Temmuz gecesi yaşanan alçaklığı da, buna karşı tarihin gördüğü en büyük destanı da unutmayacağız ve unutturmayacağız.
Bugün demokratik devlet modeli deyince aklımıza gelen İngiltere; İngiliz darbeci General Olivier Cromwell’in cesedini vefatının üzerinden üç yıl sonra mezarından çıkararak sembolik olarak iskeletini darağacına asmış, kafatası yıllarca İngiliz Parlamentosunun duvarlarında teşhir edilmiştir. Darbeci Olivier Cromwell’in İngiltere Parlamentosunun kapısında asılarak teşhir edilen kafatası kazığa takılarak darbeci geleneği lanetleyen bir sembol olarak yıllarca dolaştırılmış, ancak 1960 yılında bir mezara defnedilmiştir.
15 Temmuz yüzyıllara ilham kaynağı olacaktır. Türkiye bu ilhamın doğduğu yer olarak yüz yıllar boyunca model olarak kalmaya devam edecektir. Ne bu alçaklığı unutacağız, ne de bu kahramanlığı.
Türkiye aynı zamanda darbe yargılamaları ile dünya için ilham kaynağı olmuştur. Bu davaları itibarsızlaştırma girişimleri, FETÖ girişimleridir.
Bu davaların en başından itibaren hukuk ilkeleri titizlikle korunmuş ve son derece de adil şekilde karara bağlanmıştır.
En küçük bir işkence veya kötü muamele de yoktur. Darbenin ilk saatlerinde darbecileri kontrol altına almak işin kullanılan kuvvet, hukuk açısından işkence değildir.
İnsanlık için ilham kaynağı bu direnişin hatırasını yaşatmak bizim için milli ve insani bir görevdir.