Türkiye’nin Suriye’de terör koridorunu ortadan kaldırmak için başlattığı askeri harekat turnusol kağıdı gibi herkesin ve her şeyin kimyasını ortaya çıkarıyor ve makyajları döküyor.
Batının üzerine bina edildiği düşünülen temel kavramların birer retorik yani propaganda olduğunu zaten biliyorduk ama anlamayanların gözlerinin içine sokulmuş oldu.
İnsan hakları ve hukuk kavramlarının nasıl yerle bir edildiğine ilk şahitliğimiz değil.
Bir de Suriye’nin toprak bütünlüğü demiyorlar mı? Arkadaş Suriye’nin kuzey bölgesini, yüzde doksanından fazlası daha önce o bölgelerde hiç bulunmamış bir terör örgütüne üs yaparak mı Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruyacaksınız? Bırakın bu işleri.
İnsanların bir kısmını silahlı bir terör örgütünün saldırganlığına teslim ederek göçe zorlayarak, bir kısmını da silahlı teröristlerin esiri haline getirerek mi hukuku koruyacaksınız?
Garip olan şudur: Dünyanın herhangi bir yerinde silahlı terörist bir grubun meşru hükümetlere alternatif haline getiren batı hükümetlerine içerden yeterli tepki yok.
Değer yargılarının yerine çıkarları yerleştirmek kısa dönemde kazançlı gibi görünebilir ama batı toplumları da dahil olmak üzere dünyanın hiçbir yerinde vicdani arka planı olmayan bir politikayı algı operasyonları ile sonsuza kadar dayatamazsınız.
İnsanın olduğu her yerde bir ortalama vicdan vardır ve bu vicdan öyle ya da böyle eninde veya sonunda harekete geçer.
Bindiği dalı kesen batılı hükümetler de yaptıklarının bedelini çok ağır bir şekilde öderler.
Türkiye’nin insanlık hareketi siz işgal dediniz diye işgal olmaz.
Türkiye’nin işgal niyeti olsaydı yıllar önce o topraklarda terör örgütleri yerleşmeden ve terör örgütlerine on binlerce TIR silah ve askeri eğitim verilmeden girer ve yerleşirdi.
Türkiye yıllardan bu yana güvenli bölgeyi ortak bir uluslararası güç eliyle sağlamak için gece gündüz çalışmadı mı?
Madem orada Türkiye’nin tek taraflı olarak hareket etmesini istemiyorsunuz buyurun sahaya beraber girelim demedi mi Türkiye?
Sahadan kaçtınız. Milyonlarca insanın kaderini terör örgütlerine terk ettiniz. Şimdi insanlıktan söz edemezsiniz.
Türkiye’nin askeri kontrol sağladığı bölgelere bir bakın bakalım. Suriye topraklarında normal hayat düzeninin sağlanabildiği başka bölge var mı?
Sonuç olarak Afrin’de, Cerablus’ta, El Bab’da, Azez’de bir devlet, devletin sağladığı kamu düzeni ve işleyen bir hukuk sistemi var.
Türkiye’nin kontrolü tek başına sağlama gibi bir takıntısı da yok. Elini taşın altına koymayı kabul eden herkese kapılar açık. Eğer Türkiye’nin niyeti oraları işgal etmek olsaydı çoktan yapardı. Yıllarca sizin kirli siyasetinize güvenerek bekledi. Aslında size ve kirli propagandalarınıza güvenilemeyeceğini ilk günden biliyorduk ama herkes de görmüş oldu.
Avrupa yüz yüze olduğu terör ve göç dalgasına karşı bir duvar olan Türkiye’nin mücadelesine destek olmazsa bedelini çok ağır öder.
Sesi en çok çıkan Fransa birkaç bin kişilik göçmen ile ilgili başvuru randevularında daha şimdiden tıkandı.
Bunlar hadi insani değerleri unuttular diyelim ama bindikleri dalı kesecek kadar akıllarını nasıl kaybettiler?
Bu dalı kestiklerinde başları üzerine yere çakılacaklar ama o zaman da diyeceğimiz sözü atalarımız asırlar önce söylemiş;
Kendi Düşen Ağlamaz…
Yaşar BAŞ