Milletimiz, ihanet çemberi içinde varlığımızı ve itibarımızı ayakta tutan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan hiçbir şekilde ve şart altında vazgeçmeyeceğini açık olarak gösteriyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimine seçmen imzası ile aday olan üç adayın topladığı imzaların toplamı yaklaşık beş yüz bin. AK Parti’nin bu seçimde sadece İstanbul’da belirlediği ilave oy hedefi bir buçuk milyon. Sadece İstanbul’da geçtiğimiz seçimde aldığı oy yaklaşık dört buçuk milyon.
Muhalefet partilerinin tamamı bir araya gelerek, bir birinden milletvekili kiralayarak yaptıkları derme çatma seçim ittifakının Türkiye genelindeki oy hedefi, AK Parti’nin sadece İstanbul’daki oy hedefinin ancak iki katına ulaşıyor.
Çok net olarak görülüyor ki, Cumhurbaşkanlığı seçiminde AK Parti muhalefetle değil, kendi koyduğu hedefler ve çıtalarla yarışacak.
AK Parti kendi koyduğu hedefleri gerçekleştirebilir mi? Öyle dinamik ve yenilikçi bir kadrodan söz ediyoruz ki, bu hedefin gerçekleşmemesi için de bir neden yok.
AK Parti, İstanbul’da teşkilatlarının yarısından daha fazlasını yenilemiş durumda. Önce il kongresini yapıp yönetimi çok büyük oranda yeniledi. Hemen ertesi gün, henüz birkaç saat önce seçilmiş yönetim kurulu ile yapılan çok başarılı bir organizasyonla milletvekili temayül yoklaması gerçekleştirildi. Tamamen yenilenen bir teşkilat tarafından yirmi dört saat içinde bu kadar büyük iki organizasyonun gerçekleştirilmesi büyük başarıdır.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde herhangi bir iddiası kalmayanlar, seçimin diğer ayağı olan milletvekili seçimlerine yönelik bazı sinsi oyunlar icat etme derdinde.
Kritik süreçlerde, acil ve önemli işlerde, herkesin memnun olmayacağı kararlar alınmış olabilir. Türkiye’nin içinde bulunduğu koşulların gerektirdiği kararların, normal koşullarda alınacak kararlardan farklılaşması bazı itirazlara da neden olabilir. Bu itirazlar süreç içinde birikmiş de olabilir. Üst üste ağır saldırılara karşı yapılan mücadelede bazı yorgunluklar da olabilir.
AK Parti metal yorgunluğu adını verdiği birikmiş itiraz konularına karşı gereken ve yeterli duyarlılığı göstererek kadrolarında büyük bir yenilenme sürecini başlattı ve hatta teşkilat bazında tamamladı.
Yönetim konusunda herkesin bir görüşü, herkesin bir önerisi ve herkesin bir önceliği var. Bir anlamda siyaset bu beklentilerin de yönetilmesi işidir. AK Parti siyaset alanındaki beklentilere, siyaset kadrolarında yenilenme ve yeni bir program ile cevap veriyor.
Ancak bazıları Cumhurbaşkanını destekleme görüntüsü altına gizlenen, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan’a oy verip, milletvekili seçiminde AK Partiye oy vermeme şeklindeki bir sinsi planı devreye sokmak için var gücüyle çalışıyor.
Bu planın bir karşılığı olacağını düşünmüyorum. Ancak Cumhurbaşkanına sadakat konusunda hiçbir geri adımı olmadığı halde, bu sinsi propagandaların etkisi ile milletvekili seçiminde AK Parti’ye oy vermemeyi bir itiraz yöntemi haline getirmeyi düşünenler varsa, Türkiye’ye büyük kötülük yapmış olurlar.
Yeni anayasal düzen parlamentoya çok önemli fonksiyonlar veriyor. Cumhurbaşkanlığı seçimini kazananın arkasında parlamento desteği yoksa bir ayağı topal kalıyor.
7 Haziran’da AK Parti birkaç milletvekili ile çoğunluğu kaybettiğinde, AK Parti’nin üçte biri kadar milletvekili çıkaranların ülkeyi birkaç saatte ne hale getirdiğini asla aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor.
Cumhurbaşkanı’nın elbette arkasındayız. Ama elini kolunu bağlamak isteyenlere de fırsat vermememiz gerekiyor.
İhanet örgütleri seçimi kazanmalarının mümkün olmadığını çok iyi görüyor. Tek hedefleri kendileri için son durak olan 24 Haziran seçim sonuçlarından moral kazanmak. Bu son durakta nefes alamazlarsa, bir daha ayakta kalabilmeleri mümkün değil.
Türkiye ihanet çemberinin nefesini kesmeden rahat nefes alamaz. Hainlere yeni bir fırsat vermemek gerekiyor. İtirazlarımız olabilir. Bunlar normalleşen siyasetin kendi mecrası içinde çözülür.
24 Haziran Türkiye için gerçek bir milat olacak. İhanet şebekelerinin son durağı olacak. Türkiye ihanet sarmalından kurtulduktan sonra her şey için yeni bir başlangıç fırsatı doğacak.
Türkiye’nin arkasında meclis desteği olan güçlü bir Cumhurbaşkanı’nına ihtiyacı var.
Sinsi oyunlara karşı son dönemeçteyiz. Dikkatli olmamız gerekiyor.
Yaşar Baş