İstanbul’da illerin tanıtım gümleri geleneği iyice yerleşti. Hemşehri grupları Yenikapı veya Maltepe etkinlik alanında memleketlerinden izlerle buluşuyor. Başka yerlerde hemşehri günleri yapılıyor ama tanıtım günlerinin merkezini ve ağırlığını İstanbul oluşturuyor.
Etkinlikler sadede hemşehri buluşması ile sınırlı kalmıyor. Bir çeşit yeme içme başta olmak üzere yöresel ürünler fuarına dönüşüyor etkinlik alanları.
Önceleri sadece kendi memleketim Samsun hemşehri günlerine katılıyordum. İki yıldan bu yana fırsat buldukça diğer illerin hemşehri günlerine de katılıyorum.
Sivas’la Adana’yla Mardin’le Urfa’yla Kayseri’yle Erzurum’la İstanbul’da buluşmak kadar büyük bir kolaylık olabilir mi? Fırsatını bulup Türkiye’nin farklı yörelerine gidemeyenler için yöresel ürün ve damak tatlarıyla İstanbul’da veya yaşadıkları yer her neresiyse orada buluşmalarından daha büyük bir güzellik olabilir mi?
İl tanıtım günlerinin giderek bir dolandırıcılık aracı olmaya başladığını da söylememiz lazım. Hadi böyle söylemeyelim ama en azından dolandırıcılık için açık kapı bıraktığını söylememiz lazım.
Tanıtım alanlarına ziyaret için gelenler, tanıtımı yapılan yörenin ürünleri ve lezzetleri ile buluşmak için geliyor.
İllerin tanıtım günlerinde oralarla özdeşleşmiş lezzetler ve yöresel ürünler yerine işportacıların yerleşmesine izin vermemek lazım. Daha doğrusu işportacı olacaksa da tanıtımı yapılan yörenin işportacısı olması lazım.
Bu haliyle devam ederse en geç iki yıl içinde il tanıtım günleri iyice dejenere olmaya başlar ve ilgi sıfırlanır. Elbette bazı bölgelerde düzenleyici sivil toplum kuruluşları son derece duyarlı ve yozlaşmaya izin vermiyor. Ama bazı bölgelerde dejenerasyon had safhada.
Eğer orijinal ürün ve lezzetler bu festivallere taşıyabilirse büyük gelişimler de olabilir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonunda tanıtım günlerinin bir mevzuat çerçevesi ve denetleyici organlarının kurulması gerekir.
İl tanıtım günlerine gidenler bilmeli ki orada satışa sunulan ürünler tanıtılan yörenin orijinal ürünleridir ve belirli kalite kriterlerinin üzerindedir.
İllerde tanıtım günleri düzenleme işlerini takip edecek daimi kurullar da olabilir.
Bir yörenin tanıtım günlerini düzenleyecek olanlar, ilgili yörenin yerel kurulundan izin almalı. Tanıtım günlerinde satış veya servise konulacak ürünler de yerel kurul tarafından belgelenmeli.
Hatta bu kurullar tanıtım günlerine yörenin en önemli markalarını getirmeliler.
Sivas tanıtım gününde en iyi Sivas bıçağını, en leziz pezik turşusunu, Erzincan günlerinde gerçek Kemah tuzunu, Samsun günlerinde gerçek Terme pidesini ve pirincini, Erzurum günlerinde Gelgör Cağ kebabı, Afyon günlerinde Aşçı Bacaksız’ı görebileceğimi bilirsem yolumu o illerin tanıtım günlerine ayarlarım.
İtalya’nın Fransa’nın herhangi bir yerinde, coğrafi tescil işareti olmayan bir ürünü yöresel ürün olarak satabilir misiniz? Yerel kurullar çöker üzerinize. O nedenle İtalyan veya Fransız yöresel peynirleri için insanlar sırada.
Bizde de yöresel lezzetlerin dejenere edilmesine izin vermeyen bir sistem kurulmalı.
Kayseri mantısı unuyla, suyuyla, kıymasıyla gerçek Kayseri mantısı olmalı. Uydurup kaydırıp üzerine Kayseri mantısı yazılamamalı. Yazılıyorsa bir bedeli olmalı.
Tanıtım günleri coğrafi tescil zorunluluğu için bir basamak olursa buradan güzel noktalara gidebiliriz diye düşünüyorum.