Şemdinli’de yine bir hain saldırı vardı.
Hainlerden geçilmiyor ortalık.
Anlıyoruz ki hepsinin kuyruğu bir birine bağlı durumda.
Küresel terör ağının kuyruğunun bağlı olduğu kazığın Pennsylvania’da olduğunu da görüyoruz.
Şemdinli’deki alçaklık ile 15 Temmuz’daki alçaklık arasındaki bağı da görüyoruz ve biliyoruz.
Biliyoruz ve diyoruz ki,
Biz buradayız.
Terör örgütlerinin kuyruklarının bağlı olduğu kazığı Pennsylvania’ya dikenler, o kazığı sağa sola çevirenler de bilsin ki biz burada dimdik durmaya devam edeceğiz.
Siz sırtlanlar gibi saldıracaksınız. Biz aslanlar gibi hesabını soracağız.
Asla ve asla kaçamayacaksınız.
Hesaptan kaçış yok sizin için.
Cehennemin dibine kaçsanız bile kurtulamayacaksınız.
Küresel alçaklık ağının palyaçoları da bilsin ki, biz onları da yakından tanıyoruz.
Hangi kılığa girerlerse girsinler, hangi kıbleye dönerlerse dönsünler burunları ortada.
Biz onları size çok iyi tanıyoruz.
Aslında siz de bizi çok iyi tanırsınız.
Biz;
Malazgirt’te Sultan Alpaslan’ız, Kudüs’te Selahattin Eyyubi’yiz, Kosova’da Sultan Murad’ız, Bizans’a karşı Sultan Fatih’iz, Mohaç’ta Kanuni’yiz, Preveze’de Hayreddin’iz, Plevne’de Gazi Osman’ız, Temmuz’un on beşinde Ömer Halisdemir’iz.
Biz artık Recep Tayyip Erdoğan’ız.
Biz Milletiz. Millet.
Bizi yıldıramayacaksınız.
Bizi bölemeyeceksiniz.
Siz ne kadar alçaklaşırsanız, biz o kadar bir olacağız ve yükseleceğiz.
Bizim adımıza Erdem Beyazıt söylenmesi gerekeni de söylemiş zaten;
Dağlardan bir dağ gibi kabaran yüreğimde
Kargaların sırtlanlarla anlaştığı bir günde
Bir yabancı fırtınaya tutulan yapraklarım
Kudüs’te, Mescid-i Aksa’da
Belki bir batı karanlığında Topkapı’da,
Yangına uğramışsa,
Duymaz olmuşsa kulaklarım göklerin muştu sesini
Elbet kıracağız bir gün bu ihanet kelepçesini.