Daha önce okumuş olanlarımız olabilir. Daha önce defalarca yazdım. Türkiye ne doğudur ne batı, ne kuzeydir ne güney. Türkiye doğu ile batı, kuzey ile güney arasındaki yeni eksendir.
Yeni bir vizyon olarak Maliye ve Hazine Bakanımız Berat Albayrak tarafından dile getirilen Artık ‘Ne Doğu Ne Batı Yeni Eksen Türkiye’ sloganı içi boş bir slogan değildir.
Türkiye vicdan temelli yeni küresel siyaset vizyonu ile doğu ile batı arasında yeni bir eksen olarak yükseliyor.
Beş yüz yıl önce başlanan küresel sömürü düzeni kurma teşebbüsü, milyarlarca insanın kanı, canı, namusu ve göz yaşı üzerine alacakaranlık kuşağı gibi çöktü.
Yaklaşık iki yüz yıl önce, küresel sömürünün kanunları olarak uluslararası hukuk kavramı icad edildi.
Son yüz yılda ise iki ayrı dünya savaşı ile küresel sömürünün siyaset denklemi inşa edildi.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında, iki kutup etrafında dizayn edilen dünyanın egemenleri, büyük bir mazlumlar ordusunun gırtlağına çöktü.
Son otuz yılda ise, tek merkezli drakula düzeni, ne ahlak, ne izan, ne vicdan ne de merhamet kavramlarına yaşama alanı bıraktı.
Son beş yüz yılın sömürgecilerinin tamamı bir birinin devamıdır.
Colomb ne ise Rockefeller de odur. Hernan Cortes ne ise, Rothschild de odur. Listeyi uzatabilirsiniz.
Türkiye’nin yakın tarihi de bu küresel sömürü düzeninin yaktığı ateşlerin ve bu küresel çetelere ve yerli işbirlikçilerine karşı ayağa kalkma mücadelesi veren milletin yiğit evlatlarının arkasından yakılan ağıtların tarihidir.
Küresel sömürü düzeninin ilk hedefidir bu topraklar. Çünkü bu topraklar ne doğudur, ne batı, ne kuzeydir ne de güney. Bu topraklar medeniyetin doğduğu topraklardır ve mayasında insanlığın umudu vardır.
Bu toprakların diz çökmeyen yiğit evlatlarının kaderi darağaçları olmuştur.
Ancak sonunda milletin makus talihini de yenen bir büyük lider, millerin bir yiğit evladı, ağıtları kahramanlık türkülerine çevirmiş, küresel sömürü düzenine karşı bir milletin, bir ümmetin, tüm mazlumların başını yukarıya kaldıran umut ateşini yakmıştır. Hazmedemedikleri, kabullenmek istemedikleri budur.
İki yüz yıl önce Viyana’da toplananlar neyi istiyorlarsa, bugün Joe Biden tarafından istenen de odur.
Artık ne onlar eskisi gibi ne de biz. Yüz yıllar süren bir alacakaranlık kuşağının ardından umudun kızıla boyadığı ufuklar görülüyor.
Küresel drakula düzeninin limitleri tükendi. Kurdukları düzen sadece mazlum coğrafyaları değil, kendi milletlerini de sömürdü.
Küresel siyasal sistem, küresel ekonomik sistem, küresel finansal sistem, küresel askeri sistem çökmenin eşiğinde.
Türkiye sömürenlerle sömürülenler arasında küresel yeni bir güç olarak ayağa kalkıyor.
Bugün Türkiye doğunun batısında batının ise doğusunda, kuzeyin güneyinde güneyin ise kuzeyinde yeni bir eksen olarak yükseliyor.
Bu yeni eksenin adı küresel vicdandır. Türkiye küresel vicdanın sesi ve eksenidir.
Kim ne derse desin, kim hangi kumpasları kurarsa kursun, küresel çeteler ve onların yerli işbirlikçileri çok iyi bilsin ki, Türkiye artık eski Türkiye değil.
Bu ülke artık sadece bu topraklardan yönetilir.
Türkiye’nin bulduğu doğal kaynaklar buralara son yirmi yılda gelmedi. Karadeniz’de bulunan doğalgazı metreküpü ve cari açığa etkisi üzerinden okumayın. Milyonlarca yıldan bu yana burada duran ve bize ait olan doğal kaynakları Karadeniz’de bulan, Akdeniz’de ise çetelerin uzattığı eli kesen iradedir esas gücümüz.
Bu iradenin merkezi bu topraklardır. Dünya artık bu iradenin ekseninde yeni bir döneme adım atmıştır.
Bu bakımdan Artık Ne Doğu Ne Batı Yeni Eksen Türkiye sloganı içi boş bir slogan değildir. Dünyanın yeni gerçeğidir.