Yeni anayasal sistemin milletimize kazandırdıklarını anlamak için fazla zaman geçmesine gerek kalmadı.
Düşünün bakalım. Eski Anayasa yürürlükte olsaydı hiçbir partinin çoğunluk sağlayamadığı seçimler sonrasında Türkiye fotoğrafı nasıl olurdu.
Şu anda doların yaptığı zirveyi, terör örgütlerinin ve onların efendisi küresel patronların sevinç naralarını dinliyor olurduk.
Hükümet konusundaki belirsizliğin azgınlaştırdığı çıkar odaklarının el ovuşturmalarını, Batılı siyasetçilerin çektiği ayarları, yerli işbirlikçilerinin sıraya girmelerini izlerdik.
Dünyanın bir ucundan öbür ucuna mazlum ve mağdur olan kim varsa boynunun büküldüğünü görüp utancımızdan yerin dibine girerdik.
Bir grup azgın azınlık dışında kızgınlıkla ve kırgınlıkla başka taraflara savrulmalar dâhil mütebessim bir surete hasret kalırdık.
İnançlarımızın, değerlerimizin ve milli tarihimizin nasıl aşağılandığına tanık olurduk.
Sudan meseleler yüzünden başka başka yollara yönünü çeviren memurlar ve ailelerinin bir kuru maaş olsun da başka bir şey istemem dediklerini işitirdik.
Ak Parti döneminin zenginleştirdiklerinden sınıf atlayacağım diyerek başkalarının kucağına atlayanların yaşadığı pişmanlığı ve şimdi en azından hayatını sürdürecek kadar malı başkalarının üzerine kaçırmaya çalıştığını görürdük.
Ne memurlar, ne çiftçiler, ne de iş dünyası rahat bir uyku uyuyabilirdi.
Küresel siyaset başka bir ritme alışmaya çalışırdı. Yerli işbirlikçiler dışında hiç kimse huzur yüzü göremezdi.
Ne sivil toplum kalırdı ne özgürlük.
Bunlar artık olur muydu diyenler üzerinden henüz yirmi yıl geçmemiş 28 Şubat’a bir dönüp baksınlar.
Arkasında kendisini seçen Meclis’ten bir tek kişi kalmamış olan Ahmet Necdet Sezer tarafından atanan rektörlerin yaptıklarına bir göz atsınlar.
Küçücük belediyelere sığdırılan hukuk ihlalleri ve yolsuzlukların neler olduğuna bir baksınlar.
Gariban polis memuruna hiçbir yetkisi olmadığı halde edilen küfürleri akıllarına getirsinler de ellerine fırsat geçtiğinde neler olacağını hesap etsinler.
Eski Anayasa yürürlükte olsaydı, 24 Haziran’ın ortaya çıkardığı Meclis aritmetiği ile bir haftada varlıklarımızın ve özgürlüklerimizin en az yarısını kaybetmiş olurduk.
Yeni Anayasa ile Türkiye’ye kazandırılan istikrarı görüyorsunuz değil mi?
Mecliste hiçbir partinin çoğunluğu yok. Ama Türkiye yolunda yürüyor.
Bu kadar kısa süre içinde böyle büyük bir test gerçekleşeceği aklıma gelmezdi.
Ama yaşadık ve görüyoruz.
Büyük bir ülke, dünyanın yeni ekseni olabilecek büyük bir ülkenin istikrarını teminat altına alan yeni anayasamız var.
Elbette sistem dediğiniz her şey değildir.
Ama yaşayarak gördük ki sistem çok önemlidir.
Yaşar Baş