Harem-i Şerif’teyiz. Yeryüzü Müslümanları burada. Eritre’den Brezilya’ya, Japonya’dan, Kenya’dan, Sudan’dan, Kanada’dan, Şili’den, Çin’den, Hindistan’dan, Myanmar’dan, okyanus içinde haritada farkına varamayacağımız adalardan Müslümanlarla bir aradayız.
Allah’ın evinde, Müslüman kardeşlerimizin gönlünde Türkiye var. Dualar bize, ülkemize, milletimize ve Cumhurbaşkanımıza.
Yarım yamalak İngilizcemiz ile anlaşmaya çalışıyoruz. Biz onları anlıyoruz. Onlar zaten kalplerini, gönüllerini bize bağlamışlar.
Maruz kaldığımız ihanetin farkındalar.
Dualarındayız.
Birliğimiz için, varlığımız için Müslüman kardeşlerimiz dua ediyorlar.
Biliyorduk ve bir kez daha anladık ki, birliğimiz aynı zamanda varlığımız.
Saldırılar her taraftan.
Bir olmadıkça var olmamız mümkün değil.
Bir oldukça, bir arada oldukça, yüreklerimiz milletimiz için toplu attıkça bizi top sindiremez.
Akif’in dediği gibi:
Girmeden tefrika bir millete düşman giremez,
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.
Birliğimiz sürdükçe, varlığımız da daim olur. Birliğimiz karşısında düşmanların da dizleri titrer, bir saldırı olursa da birliğimiz milletimize duvar olur, haçlı seferleri göğsümüze çarpınca kesilir.
Kaç haçlı sefer göğsüme çarpınca kesildi diyordu ya mehter marşında.
Yine kesilir.
Biz Alparslan’ın, Kılıçarslan’ın, Fatih’in torunlarıyız.
Küçük hesapların zamanı değil.
Dargınlıkları, kırgınlıkları, kızgınlıkları bir kenara bırakma ve birlik olma zamanı.
Allah birliğimizi korusun.
Şeytanın şerrinden, şeytanın örgütünün şerrinden hepimizi korusun.
Allah; milletimizin ve milletine hizmet edenlerin şanını yüceltsin,
Şerefimizi, namusumuzu ve varlığımızı korusun.
Gönüllerimizi birleştirsin. Kırgınlıklarımızı, dargınlıklarımızı ortadan kaldırsın.
Düşmanlara fırsat vermesin.
Yaşar Baş