Medine-i Münevvere’de dönüş hazırlıklarındayız.
Müslümanca bütünleşmenin tadı damağımızda.
Müslümanların gönüllerinde, dualarındayız.
Birliğimiz, varlığımız için dualara tanıklık etmenin hem gururunu, hem de sorumluluğun ağırlığını ve ezikliğini iliklerimize kadar yaşıyoruz.
Endonezya’dan Brezilya’ya, Çin’den Afrika’nın en uçlarına, Surinam’dan Burkina Faso’ya, Madagaskar’dan Kanada’ya Müslümanların duasındayız elhamdülillah.
Biz buradayken, bazı elçilikler kapatıldı, yeni bir saldırı işareti olarak görenler sosyal medyadan haber verdiler. Herkesin, hepimizin ilk düşüncesi memleketimize en erken nasıl döneriz oldu.
Allah memleketimize zeval vermesin.
Allah birliğimizi ve varlığımızı muhafaza etsin.
Şunu gördük ki, bize bir şey olursa Müslümanlar kendilerini öksüz hissedecekler. Bir saldırı ihtimalinden söz edilince insanların yüreklerinin nasıl titrediğine şahit olduk.
Sosyal medya bizi vatanımızın gündeminden de koparmadı elhamdülillah.
Özellikle de Kurban Bayramı’nın dördüncü gününden itibaren an be an takipteydik.
Bu vesileyle şunu da anladık ki, son derece duyarlılığı yüksek bir milletimiz var. Tekrar sokaklara çıkmaya hazır.
Bu durumlarda, resmi organlar tarafından bilgilendirme gerektiğini düşünüyorum. Özellikle de, sağlam temele dayanmayan sosyal medya kampanyaları olduğunda, sağlıklı bilgi paylaşımına ihtiyaç artıyor.
Bu kampanyaları yapanları tanımıyorum ve asla ve asla samimiyetlerini tartışmaya açmak gibi bir niyetim de yok.
Ancak sağlam temele dayanmayan çağrılar çok artarsa, bu çağrılara duyarlılık giderek azalır diye korkuyorum.
Riskin arttığı değerlendirildiğinde, bu konuda kamuoyu ile sağlıklı bilgi paylaşımına ihtiyaç had safhaya çıkıyor.
Tedirginliğin topluma yayılması, en çok şeytanın terör örgütünün işine gelir diye düşünüyorum.
Şeytanın örgütünün öncelikli stratejisi, kripto elemanlarının mümkün olduğu kadar soruşturmaların dışında tutabilmek olacaktır.
Mümkün olduğu kadar da, uzak çevredeki, zayıf ilişki düzeyindekilerin en geniş şekilde bu soruşturmaların içinde olmasını isteyecektir. Bu soruşturmaların kapsamı içine, bu örgütle hiçbir fikri ilişkisi bulunmayan insanlardan ne kadar çok dahil olursa, o kadar memnun olacaktır.
Kripto merkez en az yara alarak ve belki de güçlenirken, çevrede zayıf bağla bağlı olanlar konsolide olacaklar, hatta haksız olarak soruşturma içine alınanlarla birlikte genişleyeceklerdir.
Şu zamana kadar soruşturma stratejileri ve devlet aklının işleyişinde bir sorun görmüyorum
Devletin, tarihin en kanlı darbe teşebbüsünün üzerinden henüz iki ay geçmişken, varsa bir hata düzeltilmesinin kapısını aralamak için harekete geçmesi çok önemlidir.
Hukuk devleti ancak böyle işleyebilir. Darbe teşebbüsü karşısında, hızlı alınan kararlarda hatalar da olabilecektir.
Münferit hatalardan yola çıkarak, hele hele gerçek dışı bilgilerle soruşturmaların meşruluğunu tartışmaya açmak asla iyi niyetle bağdaşmaz.
Devlet organlarının, ben yaptım kimseyi de tanımam, bu ateşte yaş da yanacak kuru da demediği bir ortamda, haksızlığa uğrayan varsa, biraz sabır ve teenni gösterebilmesi gerekir.
Bir tek kişinin bile haksızlığa uğramasına, o kadar da olsun demiyor hiç kimse.
Benim için önemli olan bu.