Her seçimin sonunda sonuçların ne olduğuna bakmaksızın aynı şeyi söylüyoruz. Zafer’in bir tek sahibi vardır. O da yüce Yaratandır.
Kumpaslar, kirli iş birlikleri, dışardan, içerden algı operasyonları bu sefer sonuçları tayin etti.
Elbette detaylarda kirli ittifakların bazı sonuçları olur ama işin esasında Türkiye’nin istikametinden döndürülmesene milletimiz asla izin vermez.
Bu seçimin sonuçlarının küresel güç odakları, onların yerli iş birlikçileri ve menfaat çeteleri ile ihanet çetelerinin de iş birliğinin etkisinde kaldığı hususunda hiçbir şüphe yok.
Ancak tarihin her döneminde bu millet saldırılar altında oldu. Saldırılar bugün de var yarın da olacak.
Biz bir dava ahlakı ve bu dava ahlakının gerektirdiği sorumluluk duygusu içinde metanetle yolumuza devam edeceğiz.
Biz aldığımız seçim sonuçlarının hesaba değer bulunmadığı günleri de yaşadık. Bugün geçmişteki o günlerin ruhunun değerini de bilenlerdeniz.
Bu sonuçlar bizi asla yıldırmaz. Bu sonuçlar bizi asla ve kat’a üzmez de. Biz zaferin gerçek sahibinin sadece Allah olduğuna yürekten inanmışız.
Beni seçim kaybetmek değil, umudunu bu topraklara bağlamış mazlumların gözyaşları üzer. Onlara karşı sorumluluğumuzun gerektirdiği sonucun alınamamış olması üzer.
Ben hayatım boyunca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı odasına girmedim. Belediye ile doğrudan veya dolaylı hiçbir ticari işim olmadı.
Yüreğimi kanatan kesinlikle mevkiler, yetkiler ve kamu kaynaklarının el değiştirmesi değil. Yüreğimi kanatan zalimlerin kahkahası ve mazlumların gözyaşıdır.
Bu sonuç Ak Partinin büyük siyasal çoğunluğa sahip olduğu gerçeğini değiştirmez.
Ama bu sonuç her birimizin teker teker ellerimizi başımızın arasına alıp yeni baştan düşünmemiz gerektiği gerçeğini de gözlerinizin içine sokar.
Ortadaki sonucu mehdi arayan bezgin bir topluluğun kutsadığı Ekrem’in başarısı olarak görmek bizi doğru sonuca götürmez.
Ortadaki sonuç kesinlikle Ekrem’in başarısı değil, yeni bir momentum yeni bir açılım yeni bir çıkış ve yeni bir hamle fırsatı aramayan siyasal bakış açımızın bizi getirdiği noktadır.
Burayı bir son değil, bir başlangıç kabul edersek ancak yeni bir sıçrama noktası inşa ederiz.
Bu sonuçlardan yola çıkarak taktik bazı aramalar peşinde koşanlar olursa bilin ki bu sonucu tasarlayan küresel güç odaklarının ortağıdır.
Bu sonuçlar taktik fırsat aramalarına sapmadan her şeyin yeni baştan konuşulacağı bir tefekkür ve sonrasında bir momentum, devamında bir sıçrama arayışının temeli olmalı.
O gitsin ben geleyim tarzında bir süfli hesaplaşma değil de her şeyin yeni baştan konuşulacağı bir tefekkür sürecinin adımları atılırsa sonuç hepimiz için ancak o zaman kazanç olur.
Biz ilahi takdire de inanmışız. Esasen ilk sözün de son sözün de bir tek sahibi var ve gerçekte sadece O’nun dediği oluyor.
Zaferin sahibi sadece ve sadece Allah’tır.
La galibe illallah.
Yaşar BAŞ