On beş yılı bulan Ak Parti iktidarının en temel dinamiği ekonomik büyümedir.
Elbette siyasi başarı güçlü liderlik uzun iktidarı oluşturan önemli etkenler ama bu etkenler ekonomik büyüme sağladığı zaman işlevsel oluyor. Siyasi başarı ve güçlü liderlik olmasaydı bugün şahit olduğumuz refah ezenini rüyamızda bile göremezdik, lider karizması refaha dönüşebiliyorsa etkisi çok güçlü oluyor.
Aylık bazda büyüme rakamları bile siyasi atmosferi etkiliyor.
Birçok iç ve dış saldırıya karşı referandumda ortaya çıkan sonuç ile 2017 yılı Ekonomi Performansı Arasında çok yakın ilişki var. Cumhurbaşkanımız kendisi söyledi
2016 yılının sonu itibariyle referandumda evet oyları yüzde otuz sekiz seviyesindeydi.
Nisan ortalarında yüzde elli bir buçuk evet oyu oldu. Dışardan yapılan saldırılar ve Cumhurbaşkanımızın saha performansı bu sonuçta önemli faktörler ama referandumdan bir buçuk ay sonra açıklanan büyüme rakamları da referandum sonuçlarına ışık tutuyor.
2017 yılında füze gibi çıkışa geçen büyüme rakamlarının referandum sonuçları üzerindeki etkisini azımsamamak gerekir.
Hükümet’in inşa ettiği kredi garanti fonu yıllık büyüme rakamlarının pozitifte kalmasında çok güçlü bir araç oldu.
Kredi Garanti Fonu bir anlamda referandum sonuçlarına etki eden performans gerçekleştirdi.
Bankacılık sisteminin tüketici kredilerine yönelerek talebi körükleyen eğilimini ticari kredilere yani üretime çevirerek, enflasyon üzerinde yönlü pozitif etki meydana getirdi.
Doğal olarak üretim gelişince ekonomi büyüdü ve istihdam da arttı.
İşte siyasi sonuç olarak karşımıza çıkan şey ekonomik büyümenin oluşturduğu refah duygusunun sonucudur.
Cumhurbaşkanı’nın Ekonomi Başdanışmanı Dr.Cemil Ertem’in bu başarıdaki katkısının altını çift çizgiyle üstünü de yeşil fosforlu kalemle çizmek gerekir.
Kredi Garanti Fonu Genel Müdürü İsmet Gergerli ismini de büyük harflerle yazmak gerekiyor.
Herkesin komplo kumpas ihanet darbe senaryoları ile laf ürettiği bir ortamda kelimelere sığmayacak bir başarı öyküsünün ana kahramanı oldu.
Öyle Twitter ve whatsapp’ın klavye mücahitlerinin komplo teorileriyle peynir gemisi yürümüyor. Küreklere asılan kahramanları esas yazmalı tarih.
Hazine garantisi ile üretici sektöre bu kadar kısa sürede bu kadar büyük kaynak aktarılırken, bazı bankacı kurnazlıkları olmuş mudur…
Elbette olmuştur!
Ekonomiyi ve siyaseti ayağa kaldıran kaldıraçlardan biri ola kredi garanti fonunu bir sorunlu kredi tahsil aracı haline getiren bankacılar varsa bunların yaptığı ihanet, fetöcülerden daha ağırdır ve savcıların gündemine öyle ya da böyle gelecektir.
Ekonominin yönünü değiştiren bu büyük meydan okumanın makro ekonomik en önemli etkisi bankaların kredi mevduat rasyosunun bozulması olur. Bunun ilacı da dış kaynaktır.
2019 yılı sonuna kadar Türkiye büyüme trendini koruyabilirse seçim sonuçları üzerinde hiç kafa yormaya gerek yok.
Çatlasalar da patlatsalar da kaos ve kumpas için içerden dışardan ellerinden geleni yapsalar da büyük farkla seçimi Recep Tayyip Erdoğan kazanır.
Eğer hangi nedenle olursa olsun büyümeden taviz verilirse, çok stresli bir seçim dönemi bizi bekliyor demektir.
Yaşar BAŞ