AK Parti İstanbul 6. Olağan Kongresi sadece AK Parti İstanbul İl teşkilatının seçimi için değil, AK Parti’nin 24 Haziran 2018 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri ile ilgili manifestonun okunacağının duyurulması nedeniyle farklı bir atmosferde yapıldı.
Çok iyi hazırlanmış bir kongre salonu vardı. Önce İl Başkanı Bayram Şenocak, sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, sonra da Başbakan Binali Yıldırım konuştu.
Son konuşma doğal olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ayrılmıştı.
İl Başkanı Bayram Şenocak’ın konuşması ve sunumu gayet başarılıydı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal kısa bir konuşma ile İstanbul Büyükşehir Belediyesinin çalışmalarını ve yeni vizyonunu anlattı.
İlginç bir rakam verdi. Şu anda yerin altında metro inşaatları için çalışan işçi sayısı yaklaşık yirmi bin dedi. İnsanın dimağı uçukluyor. Sadece metro inşaatında çalışan işçi sayısı yirmi bin.
Başbakan konuşmasında geniş bir ufuk turu yaptı ama bana göre en önemli vurgu; seçimlerde oyum Tayyip Erdoğan’a ama milletvekili seçiminde oy vermeyeceğim demenin vahametine dikkat çekti.
Bu konu gerçekten de çok önemli. Cumhurbaşkanı’nın seçileceğini gören, bu konuda ümidini kaybedenler, Cumhurbaşkanının arkasındaki Meclis desteğini yok ederek elini ayağını bağlamaya dönük sinsi bir plan içinde.
Bu kampanyayı icat edenlerin münafık olduğuna ben de inanıyorum. AK Parti’nin uygulamalarından bazılarının itirazlarının bu şekilde bir komploya dönüştürülmesine izin vermemek gerekiyor.
Cumhurbaşkanı’nın konuşması gerçek bir liderin konuşmasıydı.
Geçmişten geleceğe son derece beliğ bir özet yaptı. Günceli de bugün yaşadığımız kombine ihanetler ve saldırıların nedenlerini çok güzel özetledi.
Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan 24 Haziran seçimlerine yönelik manifestonun üzerinde durulması gereken birçok nokta var ama en önemli vurgu adalet kavramına yapıldı.
Gelir adaleti, sosyal adalet ve yargı hizmetlerinin daha da geliştirileceğini vaad etti. Hatta bir ahid bir yemin olarak altını da çizdi.
AK Parti gelir adaletinde de, sosyal adalet alanında da, yargı hizmetleri alanında da çok büyük değişimlerin öncüsü oldu.
Daha yapılabilecek olanlar elbette var. Cumhurbaşkanı 24 Haziran sonrasında yeni bir hamle, yeni bir aşama, daha önceki deneyimlerden beslenen büyük bir atılım yapılacağının da altını çizdi.
Çok başarılı bir sunum oldu. Cumhurbaşkanı politikaya başladığı ilk yıllardaki kadar dinç ve temposu yüksek bir sunum yaptı.
Salonda heyecan yüksekti ama dışarda da salona sığmayan büyük bir heyecan vardı.
Salona bakınca seçimlerde Recep Tayyip Erdoğan’ı zorlayacak bir yarış olmayacağına kesin kanaat getiriyorsunuz.
Haydi hayırlısı.
Yaşar Baş