İsterseniz CHP’lilerin en saldırgan olanı her kimse onun söylediklerine bakın. İster adaylarına, ister Kemal Derviş devşirmelerine veya her kimse istediğiniz CHP’linin söylediğine bir bakın. YSK kararı ile tespit edilen hukuksuzluklara itirazı olan var mı? Veya YSK kararı öncesinde tespit edilen hırsızlıklara bir şey diyebilen var mı?
Hırsızlıkları inkar edemiyorlar, sonuçları değiştirmiyor diyorlar. Sonuçları değiştirmiyor ama aradaki farkı değiştiriyor. Tümünü saymanın önünde engel olmasalar aslında sonuç da değişiyor. Hukuksuzluk ayyuka çıkmış. Yaptıysa seçim kurulu ve sandık görevlileri yaptı seçmenin ne günahı var diyorlar değil mi?
Sanki Ak Parti’nin YSK üzerinde bir siyasi etkisi varmış gibi laflar ediyor YSK üyelerini tehdit ediyorlar.
Eğer Ak Parti’nin YSK üzerinde bir kontrolü olsaydı ayan beyan belli olan CHP’nin bile inkar edemediği hırsızlık ortadayken oyların tamamının sayılmasını sağlayabilirlerdi değil mi?
Oyların sadece yüzde onu sayıldığında on altı bin oy çalındığı tespit edilmesine rağmen oyların tamamı sayılarak hırsızlığın tümünün tespit edilmesine karşı çıkan CHP’liler ne diyordu? Seçim hukuku şekli bir hukuk. İtirazlarımızın içeriği doğru ama şekline göre yeniden sayım kararı verilmesin. YSK da aynen CHP’nin dediğini yaptı ve hırsızlık apaçık ortadayken işin esasına değil şekline baktı ve AK PARTİ’nin aleyhine karar verdi. O zaman CHP adayı; “YSK en güvendiğim kurum” demişti değil mi? Biz o zaman dedik ki, önemli olan seçmen iradesinin sandığa girdiği gibi sandıktan çıkmasıdır. İşin esasına bakın. Yasa böyle diyor dediler hem de yasa öyle demediği halde.
YSK, Ak Parti’nin seçimin şekli hukukuna göre yaptığı olağanüstü itirazı inceledi ve sandık başkanlarının tespitinde ve seçim işlemlerinde kanunun şekil koşullarına açıkça aykırı uygulamaları tespit etti ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin iptaline karar verdi.
Daha kararı ve gerekçeyi görmeden başladı yaygara. Sanmayın ki bugün söylediklerini YSK kararını okuduktan sonra söylüyorlar. Bunlar zaten kararı okumadan söylemeye başladıkları nakaratlar.
Şimdi, ‘işin şekil nedeniyle iptal kararı verilmesi seçmene haksızlık, seçmenin ne kabahati var’ demeye başladılar. İlginçtir, YSK’nın iptal kararına muhalefet şerhi yazanların hukuk bilgisinin derinliği de CHP amigolarının sloganları kadar.
Onlar da özet olarak seçimde kanunsuzluklar var, hırsızlıklar var ama bunun sorumluluğunu oyunu kullanan seçmene yüklemek yanlış olur anlamına gelen gerekçeler yazdılar.
Daha önce Başbakanlık müşavirliği de yapan Danıştay Üyeliğinden gelen bir YSK üyesi, hiddetine hakim olamamış tabiri caizse miting meydanlarında yapılacak konuşma metni gibi yazmış muhalefet şerhini.
Biz alışığız böyle üsluplara ve dikkate değer de görmüyoruz o nedenle.
Hani CHP diyor ya seçime ilişkin bir konuda sonuca etkili olmayan iddiaları dinlemeye gerek yok. Geçmek lazım. Aynen o şekilde işte bu muhalefet şerhlerinin sonuca bir etkisi var mı? Yok. Demek ki okumaya bile gerek yok. Geçmek lazım.
Ben bir hukukçu olarak merak edip okudum ve ülkem adına üzüldüm.
Hadi CHP sözcülerini anlıyorum. Onların genetiğinde var bu. Onlar için onların lehine olmayan hiçbir şey ne makul sayılır ne yasal.
Muhalefet şerhi yazan arkadaşlara sorum: Yav arkadaş; bu zamana kadar iptal edilen seçimlerin tamamı usul hatası nedeniyle iptal edilmedi mi? Seçmenin kabahati nedeniyle iptal edilen bir tek seçim var mı veya olabilir mi?
Seçmen seçimin usulüne ilişkin bir hatayı nasıl yapabilir?
Seçmenin kabahati yok elbette. Ama hangi seçim, seçmenin kabahati nedeniyle iptal edildi ki? Ak Parti tarafından kazanılan yerlerdeki iptal nedenleri seçmenin kabahati mi?
Seçimi sakatlayan kanunsuzluklar konusunda gerekli tedbirleri almayarak, seçimi sakatlayıp da sonra bu kanunsuzluklar seçmenin kabahati değil örtelim diyen YSK başkanı da sorumluluk anlayışıyla hukuk tarihine geçti.
Yaşar BAŞ