Siyaset, yüzsüzlük ve yalancılık için kapıların sonuna kadar açık olduğu ve onurlu insanların ayakta kalmakta zorlandığı bir alan haline gelmemeli.
CHP yönetiminin, parti içi dengeleri dizayn etme amacıyla Cumhurbaşkanını da kapsayan bir kumpas planlaması sadece sonuçtur.
Peki, ahlak ve şeref kavramlarını yerle bir eden büyük bir ahlaksızlık örneği kumpasın müeyyidesi ne?
Her türlü yalan, dolan ve yüzsüzlüğün dip noktasındaki bu yüz kızartıcı tablo eminim daha da yüz kızartıcı bir olay nedeniyle gündemin geri tarafına itilip unutturulacaktır.
Bir yüz kızartıcı eylemin parçası olanlar için daha da yüz kızartıcı eylemler, kurtuluş için yöntem olmamalı.
İBB seçimlerinde ne söylediyse tersini yapan Ekrem’in temel siyasal iletişim stratejisi pişkinlik değil mi?
Eğer birinin yüzü kızarmıyorsa artık onu sınırlayan bir kural kalmıyor.
Siyasal özgürlük alanının böyle bir istismara açık olmaması gerekir.
Birinden gerçeğe aykırı vaad ile en küçük malını alsanız dolandırıcılık suçu oluyor değil mi?
Hatta belli sıfat ve yöntemleri muhatabı kandırarak elindeki malı almak için kullanırsanız eylem, nitelikli dolandırıcılık oluyor ve ağır ceza mahkemesinde yargılanıyorsunuz.
Eğer suçlu bulunursanız, siyasi hayatınızı bir daha geriye dönmemek üzere kapatıyorsunuz. Hatta belli bir süre oy bile kullanamıyorsunuz.
Ancak en süslü yalanlarla milletin elinden yönetim yetkisini alırsanız bunun adı dolandırıcılık olmuyor, hatta kahramanlık oluyor ve bu kahramanlığın yolu yordamı ve yöntemi siyasal iletişim teorisi kitabı haline bile geliyor.
İnsan, ahlaki ilkeleri bir siyasal hesap nedeniyle askıya alınca, artık kendi siyasal hareketindeki iç mücadeleler için de siyasal ahlak ölçülerinin bir geçerliliği kalmıyor.
Ahlak hayatı kuşatan değerler bütünüdür. Bir yerinden çekiştirirseniz sizi tümüyle terk eder.
Dün Recep Tayyip Erdoğan söz konusu olunca her türlü ahlak dışı algı operasyonlarını meşru görenler, şimdi ne düşünüyor acaba? Ahlakı bir defa askıya aldığınızda, ar damarı bir defa çatladığında bunun kimi vuracağı belli olmayan, daha doğrusu kimi vuracağı ahlak yoksunları tarafından planlanan bir serseri mayına dönüşeceğini şimdi net olarak görüp anladınız mı?
Emin olun ahlak askıya alındığında işler bu geldiği noktada da durmayacaktır.
Bugün kumpasın ve rezilliğin mağduru Muharrem İnce gibi duruyor. Bu rezil kumpasın Muharrem İnce’yi siyaset dışına atarsa, böyle bir ahlaksızlığa bir daha ihtiyaç kalmayacağını düşünmeyin.
Ahlaksızlığın yolu bir açıldı mı, yarın öbür gün bir başka gün yani sonsuza kadar doymak bilmeyen bir canavara dönüşeceğine emin olun.
Eğer, Muharrem İnce İBB seçimlerini teslim alan ahlak dışı yöntemlere zamanında karşı çıkabilseydi, emin olun bugün bir kumpasın kurbanı olma ihtimali artmaz azalırdı.
Bugün Muharrem’e kurulan kumpastan keyif alanlar bilsin ki, bu canavar yedikleri ile beslenip kuvvetlenir ve yarın bu canavarın karşısına çıkacak gücü bulamazsınız.
Siyasal dolandırıcılık suç haline gelmeden, siyasal ahlakın gerçek anlamda hayata tutunması mümkün olmayacaktır.
Bu kadar rezil bir kumpas suç olarak kabul edilmeyecekse, inanç ve ahlaka karşı işlenen suçlar bahsinin ciddi bir etkisi kalmaz.
General Patton, Normandiya çıkarması sonrasında ne demişti: Bir kişiyi öldürürsen katil olursun ama bir orduyu öldürürsen kahraman olursun.
Bir kişiyi aldatan dolandırıcı sayılırken, bir milleti aldatanın kahraman sayılmasına devlet izin vermemeli.
Yaşar BAŞ