Ekrem İmamoğlu’nu izlerken insanın içinden gülmek geliyor nedense.
Gerçi bu CHP’lilerin büyük çoğunluğu ilginç insanlar. Gerçeküstü hikâyelere inanmak için sıradalar.
Yakında İmamoğlu efsaneleri duymaya başlarsanız şaşırmayın. Seçime kadar koskoca 94 gün var. Önümüzdeki üç ayda mutlu geçirecekleri hikâyeler bulacaklardır.
Sonuçta da seçimi değil, ama sonraki seçimlerde aday olma umudunu kazanmalarına defalarca tanıklık ettik.
İmamoğlu hikâye yazmada zengin bir kaynak. Beylikdüzü’nde Büyükşehir Belediyesi ve diğer kurumlar tarafından yapılan işleri kendisi yapmış gibi hikâyeler yazmasıyla tanıyoruz kendisini.
Aday tanıtım toplantısındaki konuşmasını dinlerken o nedenle bir gülme geldi içimden.
Geçmiş beş yılda Ekrem İmamoğlu yönetiminde Beylikdüzü’nün ne hale geldiğini görmek için vakti olanların oraları görmesinde fayda var.
Görün bakalım ortada bu vaad ettiklerinden izler var mı?
İmamoğlu varsa ne olduğunun en güzel örneğidir Beylikdüzü.
Ortada ilginç bir vaka var? Hayal dünyasında yaşayan. Kendisi ile ilgili olsun olmasın gördüğü her şey üzerinde hak iddia eden. Bırakın yapmayı yakınından bile geçemeyeceği şeyleri kolaylıkla vaad eden bir profil.
Karadenizli ya arkadaş. Karadenizlilerin oylarını cebinde sanıyor.
Arkadaş, Ak Partililerden ve Recep Tayyip Erdoğan’dan bile oy alabileceğini iddia edebildiğine göre gerisini hesap edin yani.
Beylikdüzü’nün Ak Parti İlçe Başkanı var. Mustafa Necati Işık. Pırıl pırıl, Beylikdüzü’nün sorunlarını ve gündemini kavramış genç bir siyasetçi. Ekrem İmamoğlu ile bir televizyon programında karşılıklı konuşmalarını şahsen çok arzularım.
CHP’liler de görsün bakalım umudu bağladıkları arkadaşın kentsel yönetim vizyonunu.
CHP’nin Ekrem İmamoğlu seçimi, Türkiye’nin alternatif bir akıl üretme becerisinin ne kadar kısıtlı olduğunu göstermesi bakımından güzel bir örnektir.
Türkiye’nin esas sorunu işte tam olarak bu. Seçimi zorlama kapasitesi olmayan bir aday seçimin bütün heyecanını ve motivasyonunu yok ediyor.
Hâlbuki ki seçimdeki rekabet çıtayı daha yukarı çekecek motivasyona kaynak oluşturur.
Şimdi bildiğiniz tek kale maç oynanacak.
Bir seçim daha başlamadan tüm heyecanı kayboldu.
Aha da buradan altını çiziyorum.
Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da bırakın seçim kazanmayı seçim kazanma umudu yaratacak bir sonuç alsın ben de yazmayı bırakacağım.
Ama adamı öyle şişirip pişirmeye başladılar ki; hatta birinin şişirip pişirmesine de gerek yok, Ekrem İmamoğlu kendisini şişirecek hikayeler yazmaya mütemayil bir profil zaten.
Muharrem İnce, nerdeyse Recep Tayyip Erdoğan’ın yarısı kadar oy aldığında CHP’ye seçimi değil de kazanma umudunu kazandırdığını, onun için CHP genel başkanlığının kendisinin hakkı olduğunu söylemeye başlamıştı ya.
Benzer bir profile hoş geldin diyoruz. İstanbul Belediye Başkanlığını kazanmayı bırakın yanından geçemeyeceği belli ama, daha ilk günden CHP’nin yeni bir genel başkan adayı kazandığını çok rahatlıkla söyleyebiliriz.
Yaşar Baş